La Liga için “iki takımın sürklase ettiği bir lig” dense de benim için hep ayrı bir yeri olmuştur. Özellikle Los Galacticos dönemindeki kadrosuyla yakaladığı başarılar, Zidane’ın varlığı ve saha içindeki oyunları birçok futbol sever gibi benim de Kral’ın Takımı’na karşı olan tutkumu üst noktalara çıkaran dönemdi.
2000’lı yılların ortalarından itibaren tahtı sallanmaya başlayan Real Madrid’in yerine sahnede kendine yer bulan takım ise artık Barcelona’ydı. 2006’da kazanılan Şampiyonlar Ligi’nden sonraki dönemde 2 yıllık suskunluk yaşayan Katalanlar, 2008 yılıyla birlikte tüm dünyanın diline dolanacak, onları unutulmaz takımlar arasında sokacak başarılara Pep Guardiola ile imza atmaya başladılar. La Liga’da üst üste gelen şampiyonluklar, Şampiyonlar Ligi’nde 3 senede kazanılan 2 zafer, uzun süren yenilmezlik serileri, Avrupa’nın en iyi takımlarını bile dize getiren futbol, onları apayrı bir takım olarak tanımlamamızı sağlamaya başladı. DEVAMI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder