2 Nisan 2012 Pazartesi

Kocaman'ın Taktiği Direklere Takıldı | TS 1-1 FB



Trabzon-Fenerbahçe maçları yıllardır çok farklı bir havada oynanıyor. Son iki sezonda olanlarla birlikte maç iyice farklı bir havaya büründü. İtalya'da Juve-İnter maçlarına nasıl ''İtalya Derbisi'' deniliyorsa bu maçta tam öyle ''Türkiye Derbisi''...


Maça başlarken Trabzon tarafında kadro anlamında sürpriz yoktu. Cezalı Zokora'nın yerine Afrika Kupasında olduğu dönemde ki gibi Aykut'a vermişti formayı Şenol Hoca. Fenerbahçe kanadında maç öncesi yaşanan Emre şokundan sonra son haftaların formsuz ismi Stoch'da kesik yemişti Aykut Hoca'dan. Caner onun yerine sahaya sürülen isimdi.


Maç sürpriz şekilde başladı. Fenerbahçe topu ileri dikmek yerine ayağı paslarla orta alanı geçiyordu. Trabzon tarafından beklenen önde baskı ilk dakikalarda gelmedi. Daha sonra Burak-Olcan-Volkan üçlüsü ile alan daraltarak Fener'in çıkmasını engellemeye çalıştı ancak Volkan ısrarla pasla başladı. Pas yüzdesinin yüksek olması savunma-hücum arasında köprüyü kuran Emre'yi aratmadı. Oyun tam Fenerbahçe'nin istediği şekilde oynanıyordu ve tek eksik goldü. Trabzon maçlarını seven Mehmet Topuz etkili diye bildiğimiz sağ ayağını ayakkabı niyetine bir camide çaldırmış olmalı! Zira kaçırdığı gollerde yaptığı vuruşlar onun o bildiğimiz etkili ayağıyla değildi sanki. Hemen ardından maçtaki en ciddi pozisyonu Alex'le yakaladık ancak direkler ne kadar kararlı olduğunun sinyalini bu pozisyonda verdi! İlk yarının sonlarına doğru Cristian'ın harika organizasyon sonucu gelen golünde Fırat Aydınus yardımcısına uymadı ve golü verdi. Bence en doğrusunu yaptı zira pozisyon ofsayt değildi. Sow'un iki adımlık hamlesi ofsayt gibi gösterse de-ki yardımcı hakem bu yüzden kaldırdı- Aydınus pası Cristian'a atılmış olarak değerlendirdi ve golü verdi. Ofsayt veya değil Fırat Aydınus büyük hakemlik duruşu gösterdi kesin olan o!
Devre arasının ardından Trabzon'da Olcan çıktı Halil girdi. Gökhan-Topuz hattında etkisiz kalacağını zaten maçtan önce söylemiştim. Sürekli sağ kanada Volkan'ın yanına gitmesi de bu yüzdendi. Orta alanda etkisiz kalan Aykut'un yerine Cech'in girmesi hem işlemeyen sol kanada aktiflik kazandırmak adına hem de Serkan'ın çalışkanlığı ile orta alanı kazanmak adına iyi hamlelerdi. Fenerbahçe kanadında maçın en aktif ismi Caner çıktı formsuz Stoch girdi. Sarı kartlı Caner'in iyi oyununa rağmen kırımızı kart görme ihtimali bu değişikliğe itti Kocaman'ı...


İkinci yarı Fenerbahçe'nin etkinliği ile başladı derken Alex sakatlandı ve maçın seyri bir anda değişti. Fenerbahçe Alex'in çıkmasından hemen sonra Cristian-Sow ikilisi ile gole yaklaştı ancak kontra-atak beceriksizliği gole yine engel oldu ve dönen topta kendine fazla güven ve Yobo'nun anlamsız pası sonucu kaybedilen top Fenerbahçe ağlarına gitti... Maç bir anda kırıldı ve her şey değişti...


Bu dakikadan sonra orta alanlar transit geçilmeye başlanınca iki kalede de tehlikeler oldu. Alex'in yerine giren Özer şaşırtıcı(!) şekilde iyi oynadı ancak Alex'in takım için ifade ettiği şey bambaşkaydı. Kaptan'ın yokluğunda gol umutları Sow ve Stoch'du.  Sow maç boyunca sahada gezdi durdu takıma gram katkı yapmadı. Stoch'un oyuna girdikten 15 dakka sonra topa dokundu desem yeterli olur herhalde! 


Aykut Kocaman takımı maça taktik olarak harika hazırlamış o bugün çok net gözüktü. Emre'nin yokluğunu Caner'in savunmadan topla çıkışları ile kapattı ve takımı pasla çıkararak topa sahip olmasını sağladı Fenerbahçe'nin. Taktik planı takım tam istediği gibi uyguladı ve sahaya yansıttı ancak direkler galibiyeti engelledi. Fenerbahçe bu maçı kazanmış olsa tv'lerde gazetelerde Aykut Kocaman büyük övgülere mazhar olacak yere göğe sığdırılamayacaktı. Yine öyle olması gerekir ancak burası Türkiye ve burada skor yorumculuğu yapılır!


Caner'in çıkması maçın kaderini etkiledi ancak bu konuda eleştirme hakkımız yok zira Caner on dakka içinde takımını 10 kişi bırakabilirdi. Alex'in sakatlığında yerine giren Özer tercihi tuttu. Tek sorun sahada 80 dakika gezen Sow'a neden bu kadar sabretti konusu. Bienvenu'ye güvenmemesi normaldir ancak bugünkü Sow'dan daha kötü oynama ihtimali var mıydı? Kocaman'ın hata yaptığını düşündüğüm tek konu bu değil. Madem takım pasa dayalı oynayacaktı Bekir yerine bu oyuna daha uygun olan Serdar kullanılabilirdi. Serdar'ın formsuz olması da Kocaman'ı bu tercihe itmiş olabilir..


Kısacası Aykut Kocaman maça hazırlık olarak da, maç esnasında da başarılı kararlar verdi. Eleştirileceği konularda kabul edilebilir bahaneleri var. Maçı kazanmak adına tüm hamleleri yaptı ama maalesef onun taktiği de bizim 3 puanımızda direklere takıldı...


Maçın Yıldızı: Tek bir oyuncuyu maçın adamı seçmektense tüm futbolcuları seçmek en güzeli bu maçta. Tribündeki gerilime rağmen sahada futbolcular çok sakindi. Cristian Serkan'ın, Sow Tolga'nın başından öperek iyi niyeti ortaya koydular. Düşen futbolcuyu hep rakip oyuncu kaldırdı yerden. Kimse tribünü tahrik etmedi. Böylesine gergin bir maçta hakemin işini zorlaştıracak hareketlerden kaçındılar hatta kolaylaştırdılar. Maçın kahramanları futbolun güzelliğini gösteren bütün oyuncular...

Kırılma Anı: Maçta kırılma anı diyebileceğimiz çok pozisyon oldu. Trabzon golü öncesi Sow'un kaçırdığı fırsat ve ardından golün yenmesi kırılma anlarından birisi. Alex'in sakatlanıp çıkması da akla gelen ilk pozisyon ancak en az onun kadar önemli olan Caner'in oyundan çıkmasını da unutmamak lazım. Caner çıktıktan sonra Fenerbahçe'de dengeler fena halde değişti.  Stoch yine yokları oynadı..


Hayal Kırıklığı: Hayal kırıklığı Fenerbahçe adına şüphesiz Sow. Siyahi forvet maçta yokları oynadı desem az kalır. Sanki 80. dakikada oyundan çıkan bildiğimiz Bienvenu, yerine giren Sow gibiydi desem yeterli olur sanırım! Trabzon adına Aykut ve Olcan çok kötüydü ancak bu onların kötülüğünden değil Fenerbahçe'nin stratejisinden kaynaklandı.


Fark Yaratanlar: Trabzon adına maçın seyrini değiştiren isim Halil oldu. Oyuna girdikten sonra çok şeyi değiştirdi. Top tuttu, pas dağıttı savunmaya yardım etti. Kısacası Trabzon'un oyununu değiştiren isim oldu. Fenerbahçe'de fark yaratan adam tartışmasız Caner. Kanattan çok orta alanda etkili olan Caner hem hücumda hem de savunmada Emre'yi aratmadı. Akıllara Caner'den orta alan oyuncusu yaratılabilir mi sorusunu getirdi!


Hakem: Fırat Aydınus benim 1 numaralı hakemim bugünde maç yönetimi ile bende ki yerini sağlamlaştırdı. Tartışmalı kararları var ancak futbolcular ile diyalogları, gülümseyen yüzü ile saha ile tribün arasındaki telleri germedi aksine ortamı elinden geldiğince yumuşattı. Cüneyt Çakır olsa 3 kırmızı 8-10 sarı ile maçı bitirirdi. Pardon maç bu durumda bitmezdi zaten!


TRABZONSPOR: 1 - FENERBAHÇE: 1
Stat: Hüseyin Avni Aker
Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Kemal Yılmaz   
Trabzonspor: Tolga, Serkan, Giray, Mustafa, Celustka, Aykut (Dk. 46 Cech), Colman, Volkan Şen(Dk. 72 Henrique), Alanzinho, Olcan (Dk. 46 Halil), Burak    
Fenerbahçe: Volkan , Gökhan , Bekir, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Cristian, Caner (Dk. 46 Stoch), Selçuk , Alex(Dk. 64 Özer), Sow (Dk. 87 Bienvenu)
Goller: Dk. 41 Cristian (Fenerbahçe), Dk. 73 Burak (Trabzonspor)
Sarı kartlar: Dk. 41 Caner, Dk. 64 Volkan, Dk. 66 Stoch, Dk. 78 Bekir, Dk. 80 Cristian (Fenerbahçe), Dk. 65 Colman (Trabzonspor)  

4 yorum:

honestrealist dedi ki...

Maçın iki kırılma anı vardı gerçi kırılmadı şükrolsun : Ceza sahası içinde selçuğun ,ikinci yarı ortasaha dolaylarında cristian ın burak ın ayağına gelen tabanları...

raul #7 dedi ki...

yenilen gol yobonun değil bekirin hatası

mustafa arslan dedi ki...

@honestrealist Senin ki de farklı bir bakış açısı tabii

mustafa arslan dedi ki...

@raul #7 3 kişinin arasındaki Bekir'e pas veren Yobo en az Bekir kadar anlamsız bi şekilde geri dönen Özer kadar suçlu. Sadece Bekir'in hatası demek çok büyük haksızlık olur.