25 Mayıs 2012 Cuma

FB, Cemaat, Hükumet, İnsafa Davet!

Cemaat..
Aklına ne geliyor ilk?
Fethullah Gülen?  Ergenekon? Fenerbahçe?
Hepsi mi yoksa!
***
Yukarıdaki fotoğraf Zaman Gazetesinin Cemaatin Fenerbahçe'yle alakasını olmadığını anlattığı ''insafa davet'' adlı haberindeki görüşü alınan isimleri gösteriyor!  
Peki kim bunlar?
Hükümet yalakaları! Ağır mı oldu? Olsun...
Peki bu adamlar ne iş yapar?


Ali Şen: İş adamı.. Hükumetle arası sağlam ve Ruslarla doğazgaz işi yapar. Bir sorun çıkarsa ''abi hallediver'' denilir. Halleder!
Nihat Özdemir: İş adamı.. Türkiye çapında hükumetin en iyi yaptığı iş olan yol yapma konusunda ihaleler alır ve yapar. (Limak) İşi kim verir? Hükümet!
Cihan Kamer: Atasay Kuyumculuk'un sahibi..  Başbakanla yakın ilişkisi olduğu biliniyor. Arayı bozmayı asla istemez! Şimdi komplo teorisi kurmuş olacağım belki ama arabasının plakası AK'mış!
Şadan Kalkavan: Eski yönetici.. Gemicik'lerle uğraşıyor! Rize'li.. Hem hemşeri hem yatırımcı!
Fettah Tamince: Rixos otelleri sahibi.. Genç yaşta zengin olanlardan. Gülen'i Amerika'da ziyaret ettikten sonra işleri bir anda açılmış. Kazakistan'da inşaat şirketleri var. 12 Otelinde her yaz AKP'liler konaklıyor!! Bu arada en son Star Gazetesi ve Kanal 24'ü satın alacağı konuşuluyordu. Ne oldu o iş? Bilen haber verirse sevinirim..
Halil Ergün: Tiyatro ve sinema sanatçısı.. Onun dışında? Referandumda ''yetmez ama evet'' diyen kesimdendi. ''Bana Tayyipçi diyorlar desinler. Ben onun özgürlükleri geliştireceğine inanıyorum!''
Ahmet Çakar: Tanıtmama gerek var mı? Arkadaş yıllarca temiz futbol peşinde koştu durdu. Futbolu kirletmekten başka ne yaptı peki? Bu yıl Beyaz Tv'de ROK ile beraber çıktı karşımıza. Bol bol futbol konuştular! Say Beyaz Tv kimindi? Aaa tesadüfe bak sen! Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'inmiş.  Yolun sonu yine çıktı hükumete...


Diğer iki isim hakkında bilgim yok o yüzden bir şey demeyeceğim. Ancak Ercan Saatçi son açıklamasına kadar Fenerbahçe'yi savunurken ne oldu da karşısında durduğu Baransu'nun tarafına geçti anlamadım.. Yeni albüm sözü mü aldı yoksa seni kanallardan birine yorumcu yaparız mı dediler acaba?


Şimdi sormak istiyorum Zaman Gazetesine!


Başlığınız noktasına virgülüne dokunmadan şuydu:
''Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor iddiasına tepki yağdı:İnsafa davet''
Burda bir sorun yok de mi? Peki hemen altında şu giriş var:
''Şike soruşturmasıyla gündeme gelen ve son dönemlerde bazı çevrelerin provokasyon amaçlı kullanmaya başladığı "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor." iddiasına toplumun bütün kesimlerinden tepki yağıyor.''


Zaman Gazetesi toplumun bütün kesimlerinden bilgi almış sözde. Hepsi tek tek ''Cemaatin Fenerbahçe ile ne işi olur'' demeye getiriyor işi. Hepsine eyvallah da ben şu kısmı anlamadım. Bu isimler nasıl toplumun tüm kesimleri oluyor?
Bu adamların hepsi hükumetle dolayısıyle sizinle iş birliği içindeler. Küçük bir matematik hesabından toplumun yarısı diyelim biz şuna. Eh ne de olsa son seçim öyle söylüyor!


Siz bu haberi kimin için yaptınız? Toplumun bütün kesimleri için mi yoksa her gün gazetenizi bir şekilde eline alanlar için mi? Okumasa bile yemek yerken altına serip gözüne takılır diye mi düşündünüz? Sizden şüphe mi ettiler. Yoksa tabandan cemaat harbiden Fenerbahçe'ye karşı mı soruları geldi.. Onlara böyle bir şey olmadığını Fenerbahçeli yönetici ve tanıdık isimlerle anlatma kararı almışsınız belli ki.


Cemaat'in gerçekten Fenerbahçe ile alakası yok öyle mi? O zaman  neden bu telaş? Neden içinde Fenerbahçeli yöneticilerinde olduğu göz boyayıcı bir gruba açıklamalar yaptırıyorsunuz. Neden korkuyorsunuz? Bunlar yeterli değil elbette sadece bunlara bakarak alakası var denilemez ama sizinle iş birliği içinde olan bir kaç adamı yan yana getirerek ''Cemaat saygın bir topluluk, Fenerbahçe ile işi olmaz'' diyerek uyutamazsınız milleti. Bu kadar kolay değil o işler. 


Bizim derdimiz Fenerbahçe değil Aziz Yıldırım derseniz inanırım. Emre Belözoğlu transferi sonrası Aziz Yıldırım'a sorulan soru: Aziz Başkan, Emre'nin transferi sonrası cemaat son kale denilen Fenerbahçe'ye sızmakta mı?
Aziz Yıldırım'ın cevabı net! ''Fenerbahçe'ye, Fenerbahçe'nin 'F'si dışında başka bir 'F' giremez!!


Her şeyin başlangıcı bundan sonrasına denk geliyor. Ben inanmadım aslında. ''Lan ne işi olur cemaatin Fenerbahçe ile'' dedim. Yanılmışım.. Aziz Yıldırım'ı devirmenin yolu elbette takımın başarısızlığıydı. Önce Aziz Yılmaz olayı çıktı. Tutmadı.. Kulüpten ihraç edildi. Sonra Trabzonspor şampiyon olsun Fenerbahçe geride kalsın muhabbeti. Hükumetten envayi çeşit bakan ve milletvekili basında açıklamalar yaptı. O sene bu sene muhabbetleri falan filan. Yine tutmadı...  


Belli ki yedek plan varmış cepte. Yasa dışı dinlemeler ve takiplerle bilgiler belgeler toplanmış. 3 Temmuz sabahı düğmeye basıldı! Aziz Yıldırım ve bir çok isim göz altına alındı. Ertesi gün polisten resmi açıklama: 18 maçta şike ve teşvik olduğunu belgeledik! Düşünüyorum önce biraz.. Olur mu lan yaparlar mı böyle bir şey? Daha bir iki ay önce şike ve şiddet yasası çıksın diye en çok uğraşan adamlar değil mi bunlar? Sonra maçlar geliyor gözümün önüne. Gaziantep maçı son anlar skor 0-0 ve direkten dönen top Stoch'un önüne düşüyor, atıyoruz! Buca'da ecel terleri döküp kıçımızı yırtıyoruz kazanmak için.. Tribünde oturan polisler o maçın skorunu biliyorlarmış. Bu yüzden gülerek izlemişler. Keşke bana da haber verselerdi be. Ben izlerken kalpten gidiyordum yazık değil mi bana? Eh sonra ne oldu peki? Bu maçlar iddianamede yok. Hassiktir çekiyorum sesli sesli tam o anda. Peder geliyor diğer odadan gözümün içine bakıyor. -Ne oldu oğlum? -Bilmiyorum baba bilmiyorum...


Hala bilmiyorum ne olduğunu. Aziz Yıldırım bu kadar büyük bir adam mı? Benim için zaten büyük ama cemaatin hedef alacağı, hükumetin yok edilmesine sessiz kalacağı kadar büyük bir adam mı? Öyleymiş demek ki...


3 Temmuz'dan bu yana neredeyse bir yıl oldu! Fenerbahçe taraftarı belkide tarihte görülmemiş bir direniş sergiledi.  Adliye önünde cop yedi, Çağlayanda plastik mermi, Saracoğlu'nda biber gazı.. Polis baş düşmandı artık. Polis teşkilatında cemaatin etkinliğini bilmeyen yok. Fenerbahçe taraftarı da biliyor elbette. Her kötü muamelede bunun Fenerbahçe'ye karşı bir operasyon olduğu fikri güçlendi. Gelinen noktada polis mağdur, Fenerbahçe taraftarı terörist! Uludere'de hayatını kaybeden 34 masum mecliste tartışma konusu, onlar bu ülkenin vatandaşı ama sokaklarda sürekli şiddet gören Fenerbahçe taraftarı terörist...


Konu çok dağıldı sonuna gelirken. Zaman gazetesi cemaate karşı söylenenlere karşı ''İnsafa Davet'' diyor. Evet sizleri insafa davet ediyorum. Alakanız varsa zaten kanıtlanamaz bu biliyorum ama yoksa da durdurun bu anlamsız şeyleri. Hükumet, polis ve diğer güçleri ile yapılan bu zulme son verin artık. Sizin yaptığınız her hamle ters tepecek. Çünkü bu insanları bu operasyonun varlığına -yoksa bile!- inandırdınız.  Bu insanlar sıradan vatandaş sadece Fenerbahçe'ye gönül vermişler. Hesapları kitapları yok ama sizde olmayan bir güçleri var! Sandık!! 


Son olarak ben inançlı bir insanım. Sorarsak sizde öylesiniz. Ama artık şüphe ediyorum aynı Allah'a inandığımızdan! Çünkü benim inandığım Allah zulmetme, kul hakkına girme, hesap peşinde koşma diyor. Hesap günü elbet gelecektir diyor. Belli ki sizinki demiyor.. 


Zulümle kimse abad olmamıştır, olmayacaktır. Çok şükür ki hesap günü vardır, haktır ve gelecektir. Görelim mevla neyler, neylerse güzel eyler...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazıyı geç okudum ama harika bir yazı olmuş bir galatasaraylı olarak şerefli davanızda başarılar dilerim