30 Haziran 2012 Cumartesi

İtalyan İşi! | Almanya 1-2 İtalya

Bu postu yazmak oldukça zor  benim için. Maçın bitiminden bir günden fazla geçti neredeyse ancak halen kendimi hazır hissetmiyorum çünkü hayal kırıklığı halen geçmiş değil. Maçın  siniri ile oyunculara hak etmedikleri eleştirileri yaparım diye oldukça geciktirdim değerlendirmeyi. İtalyanlar, Panzerlere karşı tarihi üstünlüğünü sürdürüp finale yürüyen taraf olurken Almanlar evine dönüyor. Peki bu maç bizlere neler anlattı ve neler gördük.


11'ler ve taktik diziliş.






















Joachim Löw, Portekiz, Hollanda ve Danimarka'nın bulunduğu grubu yavaş ve kontrollü oyun oynayıp araya tek gol sıkıştırarak 3'te 3 ile tamamladı. Çeyrek finalde ise grupta oynanılan oyunun aksine rakibin gücü de düşünülerek  hızlı ataklar ve baskılı oyun tercih edildi ve 4-2 ile yarı finale ulaştı Panzerler. İki farklı oyunu da harika sergilemişti Almanya ve neden favori olduğunu herkese ilan eder gibiydi. Oyunlarında bir şey eksikti evet ve beklenildiğinden daha zorlanarak kazanıyorlardı ama bu bile onları diğer takımların bir adım önüne koymamıza ve çıktıkları her maçta favori göstermemize engel değildi. Jogi Löw bu iki farklı sistemden güçlü takımlara karşı oynattığı sistemi seçti ancak tek farklılık vardı: Toni Kroos! Bunu neden yaptı sorusunun cevabını maç sonunda kendi verdi: '' İtalyan orta sahasının ve Pirlo'nun etkinliğini azaltmaya çalıştık ancak başaramadık.'' Bu plan teorik olarak çok mantıklı geliyordu maç öncesinde ancak işler hiçte öyle yürümedi.


Prandelli ise takımla oynamaya devam etti ve Chiellini'ye sol beke bir maç önce sol bek olan Balzeretti'yi sağ beke koydu. Bunlar yapıldı diye maç sonunda dahi ilan ettik yine ama kaybetseler de kötü teknik adam ilan edecektiniz o yüzden alışkınız! Abate neden kullanılmadı sorusunun cevabı için çeşitli söylentiler var ve en fazla konuşulanı kondisyon olarak yetersiz diye oynatılmadığı yönünde. Gerçi maç kazanıldığı için bunun hiç bir önemi yok.


Maç


Almanya sahaya grup maçlarında yavaş oyunu seçen takımla çıktı ama oyuna hiçte öyle başlamadı. Şuursuzca İtalya'nın üstüne gidip pozisyonlar bulmaya başladılar. Bu herkesin Almanya rahat yenecek yorumunu yapmasına yol açarken ben twitter'dan ''Almanya sahaya düşük tempolu oynayacak oyuncularla çıktı ama tam tersini oynuyor bu da Balotelli için fırsat'' dedikten bir dakika sonra gol geldi! Bunu söylemek için müneccim olmaya gerek yoku hatta futbolu iyi bilmeye de ama Löw ne düşündü de takımı böyle başlattı aklım ermiyor açıkçası. Golden sonra Mesut sağ kanada yaklaşırken orada etkisiz kalan Kroos ortaya yaklaştı. Bu durum Boateng'in çok fazla git gel yapmasına neden oldu ve daha ilk yarıdan yoruldu! Disiplini ile her zaman övdüğümüz Panzerler sahada ne yapacağını bilmez halde dolanıyordu. Tam bir karmaşa vardı onlar adına.


İtalya ise bu karmaşıklıktan yararlanıp oyunun kontrolünü yavaş yavaş eline aldı. Cassano bir forvetten daha çok sol açık gibi oynamaya başlayınca o bölgede yalnız kalan ve sürekli hücuma çıkan Boateng zor durumlara düştü. Zaten ikinci golde yine onun mevkisinden geldi. Pirlo ve Cassano oradaki boşluğu iyi görüp sonuna kadar kullandılar ve gök mavili ekip bir anda 2-0 öne geçiverdi. Gollerde Badstuber ve Lahm'ın hataları oldukça fazlaydı belki ama bunlar bozulan düzenin birer ürünü gibiydi. Tüm yükü onlara yıkmakta pek mantıklı olmaz açıkcası.
İlk yarı biterken hep savunması ile bildiğimiz İtalya resital sunarken turnuvanın favorisi Almaya sapır sapır dökülüyordu. Hikmet Hoca'nın klasik geriye düşen takım yorumları da başlamıştı derken ilk yarı sona erdi. İkinci yarının başında Löw ilk yarıda takımı bitiren hamlelerini yenileri ile telafi etmek istedi ve Klose ve Reus'u oyuna alırken talyan defansının arasında kaybolan Gomez ve sahada oyunu seyreden Podolski çıktı. Podolski'ye selamlarımı iletiyor onun hakkında daha fazla bir şey dememek için kendimi zor tutuyorum! Schweinsteiger'ın turnuvada ki kötü performansı da bu maçta tavan yapmış durumdaydı. Üstteki grafiğe bakılırsa %81 isabetli pas oranı ile oynamış ancak yine grafiğin bize söylediği pasları hep yana ve geriye kullandığı yönünde! Zaten Schweini'yi bu takımın lideri yapan isabetli pasları değil öldürücü paslarıydı ama bu maç o da oturdu ve Pirlo'yu seyretti... Reus'un frikiği bir umut ışığı yaksa da Buffon ve direk gole izin vermeyince  iyice şuursuzca oynamaya başladı Panzerler.


Boateng-Müller değişikliği de zaten çorba olan Alman hücumunu iyice karıştırdı. İtalyanlar 3 pasta Neuer'le karşı karşıya kalırken beceriksizlikleri farkın artmasına engel oldu. Son dakikada gelen Mesut'un penaltı golü ise artık çok geç dedirtti. Maçın ardından, eski Almanya teknik direktörü maçı şöyle özetledi: ''Panzerler Pirlo'yu kontrol altına alamadı, Montolivo'yu kontrol altına alamadı ve De Rossi'yi kontrol altına alamadı. Orta alanı İtalyanlar aldı ve Kroos, Khedira ve Schweini hiç bir şey yapmadan oyunu izledi.''


Sonuç


Löw'ün Kroos tercihi Almanya'nın oyun kurgusunu bozarken İtalya'nın işine geldi ve maçı ilk yarıda attıkları iki golle bitirdiler. En önce oynayan oyuncuların hareketliliği de maçta fark yaratan unsurlardan birisiydi. Balotelli ve Cassano sahada sürekli alan değiştirip gezerken Gomez ve Podolski ilk yarı boyunca bir kaç metrelik alanda dolanıp durdular. Ellerinde bir kahveleri eksikti neredeyse! Prandelli'nin beklerde Chiellini ve Balzeretti hamlesine Löw'ün cevap verememesi de maçın gidişatını yazan unsurlardan diğer bir tanesi.


 Prandelli oyun zekasını kullanarak orta sahanın ve maçın hakimi olurken Löw sadece seyretmekle yetindi. Hamleleri yaptığında ise artık çok geçti. Almanya krize girmişti bile.. Eminim halen Kroos'la başlamanın hata olduğunu düşünüyor ancak son pişmanlık fayda etmiyor...

Hiç yorum yok: