Son bir ayda hayat oldukça zorluydu benim adıma. Haziranın sonunda bütlerle başladık ve okulu bitirme telaşı sardı, sonunda başaramayacağımızı anlayınca yaz okulu için gecenin bir yarısı Sakarya'ya gittik ve kayıt olduk. O günün akşamı hoca şaka yapar gibi seni geçirdim diye mesaj atınca seviniyim mi yoksa üzülüyüm mü bilemedim. Okula yatırdığım üç yüzlük banknot geri alınamıyordu! 10 gün içinde 5 farklı şehir ve kilometrelerce yol kat etmeme rağmen okulu tek derste bitirme ihtimali beni mutlu ediyordu.
7 Temmuz'da gecikmeli de olsa okulu resmi olarak bitirdim ve aynı gün hayatımın geri kalanını belirleyecek olan kpss sınavına girdim. Bu ikisi benim için bu tarihi önemli hale getirse de zaten önemliydi benim için. Aynı gün hayatı paylaşmanın ne olduğunu öğrenmenin 5. yılıydı ve artık bundan sonraki hayatımın ilk günü.
İşin özü artık öğrenci damgası taşımadığım için bloga yazmayı yaklaşık bir hafta önce bıraktım. Şifayı kaptığım içinde bu yazıyı biraz geç yazdım. Şu sayfalar sayesinde çok insanla tanıştım, yeni dostluklar kurdum. Olumlu da olumsuz da eleştiriler aldım, bazen küfür de yedim ama güzel bir tecrübeydi. Mutlu oldum buraya yeni bir şeyler eklerken. Şimdi biraz gelecek kaygısı gütme zamanı! Aslında hiç bana göre değil böyle şeyler ancak malum bir yerden başlamak lazım, hayat şartları bunu gerektiriyor. Beni mutlu edecek bir iş bulur ve hayatı düzene oturtursam eğer elbette döneceğim. Ha bu ne zaman olur işte onu hiç bilmiyorum... Twitter'da paslaşalım! twitter.com/TottiBlog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder