İlk maçta oyunun kontrolünü rakibe kaptırıp işkence çektikten sonra bu maça daha derli toplu başladı takım. İlk beş dakikanın bize söylediği bu turu alırız rahat, biz bu takıma karşı İstanbul'da nasıl böyle oynadık dedirtti. İlk maça oranla sahaya çıkan takım daha mücadeleci ancak ofansif yönden biraz daha sınırlıydı. İlk maçta o takımla ofansif olarak bir şey yapamdığımızı düşünürsek çok da kötü bir karar değildi hatta bana kalırsa mükemmeldi çıkan 11. Maçın başında hücumun temellerinden birisi olan Gökhan Gönül'ü ileride pek fazla göremedik. Tam çık artık Gökhan derken ilk atağında golü bulduk. Şimdi akıllarda tek soru vardı: ''Geri yaslanacaz mı?'' Bu sorunun cevabını veremeden saçma bir hatadan golü yedik ve takım orada stop etti.
Keşke 0-0 devam etseydi dedim zira maçın başındaki üstün pas yapan oyun bir anda ne yapmayı bilmeyen bir takıma dönüştü. Orta sahada Selçuk her topu almak zorunda kaldı ve yeteneği oyunu yönlendirmesine müsade etmeyince bir türlü organize olamadık. Cristian maç boyunca Kuyt'ın kramponlarını silmekten ve son anlarda Alex çıktıktan, skoru bulduktan sonra yaptığı bir kaç şeyden başka hiç bir şey yapmadı. Orta alanda 3-4 metrelik alan belirleyip orayı terk etmemeye kararlıydı. Sanki görünmez camlar vardı etrafında Brezilyalının! Bu takım orta sahaya oyuncu almayacaksa sorumluluğun farkına varmalı zira o böyle oynarsa biz hep yanındaki Selçuk'u ve Topal'ı suçlarız o da sahada gezer durur..
İlk maçtan ders çıkarmadığımızı bu maçta bir kez daha gördük. 70e kadar takım ne yaptığını bilmez halde dolandı. Kuyt ilerde tek başına mücadele etmekten bir ara sıkıldı ve takıma ''çıkın artık be'' diyordu. Bu takımın kanat akınlarına karşı zaafiyeti olduğunu bildiğimizden değilde oyun içinde pozisyonun öyle gelişmesinden kanattan her gittiğimizde tehlike yarattık. Gökhan'ın Kuyt'a ortası demek yanlış olur pası mükemmeldi. Kuyt'ın da orta kendini boşa çıkarması aynı şekilde takdire şayan ve tabii ki gol vuruşu. 2-1 öne geçtikten sonra takım rahatladı ve Cristian nihayet ortalarda gözükmeye başladı.. Sow'un enfes golü ise skora etkisinden daha çok beni hafife almayın mesajıydı biraz. Süper ligde ilk ona zor girecek bu takımı büyük sıkıntı çekerek eledik ama önemli olan geçmekti.
Takımı tek tek değerlendirmek istemiyorum ancak dişe dokunanları yazalım. Önce şunu mutlaka söylemek lazım. Fenerbahçe'nin son yıllarda hep zirve mücadelesinde yer almasının en önemli sebeplerinden birisi bence bu söyleyeceğim. Takımda kötü oynayanlar elbette oluyor ama kötü mücadele eden oyuncu sayısı 1 veya 2 oluyor. Bu takıma mücadeleden kaçmayan Kuyt, Topal ve Egemen gibi oyuncular eklenince bu özellik daha fazla öne çıktı. Selçuk yeteneklerinin ölçüsünde oynadı. Onu bu maçta bu kadar eleştirmemizin sebebi ise Cristian. Sorumluluk almaktan sürekli kaçınca bütün toplar Selçuk'ta toplandı ve pas hataları gelince işler iyice sarpa sardı. Cristian böyle oynayacaksa gerçekten bu takımın sonu hiç iyi olmayacak. Savunmada Hasan Ali Kaldırım beni şaşırtmaya devam ediyor. Ondan beklentim bundan çok daha azıydı açıkçası. Bu maçta da fena değildi ama diğer taraftara yardım etmekten kendi bölgesinde açıklar verdi. Gökhan Gönül halen iki sene öncesini aratıyor ama iki kez çıkması bile kalitesini göstermeye yetti. Mehmet Topuz ve Caner içinse söylenecekler belli. Ne görev veriliyorsa harfiyen yapmaya çalışıyorlar. Bu maçta da mücadeleleri takdire şayandı.
Kuyt için özel parantez açmak lazım. Maç boyunca mücadelesi ile takımı ateşlemeye çalıştı ve attığı iki golle turu getiren adam oldu. Bu sezon boyunca nerede forma verilirse verilsin sırılsıklam olana kadar oynayacağı kesin. Onu bir milyon gibi bir bedelle takıma kazandıran Aykut Kocaman'a da teşekkürler. Son on dakikada forma bulan Sow içinse fikrim halen aynı. Bu adam şu anda alabileceğiniz her forvetten daha önce veya aynı seviyede. Onu gönderme fikirleri aptallıktan başka bir şey değil. Bugün attığı gol de bu mesajı vermeye yetti sanırım.. Az daha unutuyorduk maçı çeviren adamı! Volkan bugünde kalede mükemmeldi. Çıkardığı penaltı maçın dönem noktası oldu hiç şüphe yok. O kadar alışmışız ki artık normal gelmeye başladı onun bu halleri.. Dünyanın en iyi 5-6 isminden birisi desem itiraz eden kaç kişi çıkar ki?
Son sözlerimi hakem için ayırdım! Karasev ya hayatımda gördüğüm en kötü iki üç hakemden birisi ya da başka amaçlarla çıktı bu maça. Çaldığı faulleri basketbolda çalmıyorlar o derece aptalca düdükler çaldı ve sarı kartını hiç cebine koymadı! Fenerbahçe'ye yapılan faullerde ise uyarma zahmetine bile girişmedi. Blog yazılarında hakemlere pek sallamam ama bu herif tam bir felaketti ve iyi niyetli olduğuna inanmıyorum.. Penaltıdan önceki yere atmayı yemesi de akıl alır gibi değil. Turu geçemesek büyük fırtına kopardı ama Allah'tan bu olmadı da sadece eleştirip geçiyoruz..
Bu turu biraz sancılı da olsa geçtik şimdi önümüzde daha zor takımlar var ve bu oyun onları saf dışı bırakmaya yetmez. Bu orta saha hiç yetmez. Umarım transferi kapattık söylemleri sadece bir taktiktir.. Muhtemel rakiplerimizi de yazıp yazıyı sonlandıralım. Dinamo Kiev, Braga, Spartak Moskova, Panathinaikos, Kopenhag
VASLUI: 1 - FENERBAHÇE: 4
Stat: Ceahlaul
Hakemler: Sergei Karasev, Tikhon Kalugin, Dmitri Mosyakin (Rusya)
Vaslui: Coman, Milanov, Varela, Charalambous, Salageanu, Antal (Dk. 83 Zsiga), Caue (Dk. 73 Sburlea), N'Doye (Dk. 79 Raul Costin), Sanmartean, Stanciu, Niculae
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Egemen Korkmaz, Bekir İrtegün, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topuz, Selçuk Şahin, Cristian, Caner Erkin (Dk. 61 Stoch), Alex (Dk. 81 Mehmet Topal), Kuyt (Dk. 85 Sow)
Goller: Dk. 12 Caner Erkin, Dk. 71 ve Dk. 76 Kuyt, Dk. 90 1 Sow (Fenerbahçe), Dk. 14 Niculae (Vaslui)
Sarı Kartlar: Dk. 40 N'Doye, Dk. 75 Milanov (Vaslui), Dk. 42 Caner Erkin, Dk. 58 Hasan Ali Kaldırım, Dk. 73 Stoch (Fenerbahçe)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder