Tarih, hainlik yapanı er ya da geç hesaba çeker. Gün gelir
öyle ya da böyle hesabını verdirtir. Tarih yalan söylemez, tarih aldatmaz,
tarih gerçeklerin en yalın halidir. Tıpkı rakamlar gibi… Rakamlarda bizleri
yanıltmaz… Bir takımın başarılı olup olmadığını; ya tarihi ya da rakamları –istatistikleri-
gösterir.
Belki de bu yüzdendir Fenerbahçe taraftarının isyanı,
haykırışı ve gözyaşları… 9 senelik koca bir emeğin, koca bir KAPTAN’ın
yıkılışını sineye çekememesi bundandır belki… 9 senedir bel bağladığı ve her
zaman, en zor anlarda akla gelen ilk ismi fütursuzca gönderebilecek kadar
cesareti ve kudreti kendinde gören kişileredir bu isyanı… “Hiç kimse Fenerbahçe’nin üstünde değildir” sözüne nazire
yaparmışçasına, sırf kendi – AZİZ(!)
İMPATORLUĞUNU – devam ettirebilme adına, yüz binlerin gönlünde yer edinmiş
bir figürü, simgeyi, bir EFSANEYİ gönderebilen
“vefasızlaradır” isyanı…
Alex de Souza… Fenerbahçe tarihindeki sayfalara adının EN
ÜSTE SATIRLARA YAZILACAK olan isim… 10 numara… Kaptan ve EFSANE! 9 senede kırılmadık rekor bırakmayan ve RAKAMLARIN HER AÇIDAN TEYİD ETTİRDİĞİ muhteşem
şahsiyet… Kişiliği, ailesi ve liderlik ruhu… Fenerbahçe ve Türk futbol tarihinde
gelmiş geçmiş en başarılı yabancı futbolcu… Bu son cümle kişisel bir görüş değildir. “Rakamlar yalan söylemez…”
14 yıldan bu yana kulübün başında bulunan Aziz Yıldırım’ın, 9 senedir gollerine sevindiği ve kaptan dediği adamın, İMPARATORLUĞUNDA en kilit isimlerinden biri olan Aykut Kocaman ile “BİR EFSANE NASIL HİÇ EDİLİR” emsalinin en güzel örneğini dünya futbol tarihine sunmuş bulunuyorlar. 3 Temmuz sürecinden sonra “Bizler kumpasa geldik, bizi kaosa sürüklüyorlar” diye her ortam ve mekânda, zedeledikleri Fenerbahçe markasının değerini tekrar yükseltmeye çalışan bu ikilinin, “TARİHİN EN BÜYÜK KUMPASINA” imza atmaları ciddi bir ironi timsali oldu.
14 yıldan bu yana kulübün başında bulunan Aziz Yıldırım’ın, 9 senedir gollerine sevindiği ve kaptan dediği adamın, İMPARATORLUĞUNDA en kilit isimlerinden biri olan Aykut Kocaman ile “BİR EFSANE NASIL HİÇ EDİLİR” emsalinin en güzel örneğini dünya futbol tarihine sunmuş bulunuyorlar. 3 Temmuz sürecinden sonra “Bizler kumpasa geldik, bizi kaosa sürüklüyorlar” diye her ortam ve mekânda, zedeledikleri Fenerbahçe markasının değerini tekrar yükseltmeye çalışan bu ikilinin, “TARİHİN EN BÜYÜK KUMPASINA” imza atmaları ciddi bir ironi timsali oldu.
“Burada PATRON
biziz! Burada her şey bizden sorulur” mantığı ile büyütmek istedikleri
İMPARATORLUĞA engel olacak her etkeni takımdan göndermek isteyen Aziz Yıldırım
ve Aykut Kocaman; önce Emre Belözoğlu’nu “Türkiye’den
uzaklaşsın, kafasını dinlesin” bahanesi ile postaladılar. Ardından “Brezilyalı hegemonyasına son” parolası
ile çıktıkları bu yolda ise ikinci büyük adımlarını Alex ile attılar.
Yazının en başından bu yana ısrarla deklare ettiğim husus; “Futbolda ‘Tarih ve Rakamlar’ yalan
söylemez…”! Alex’in Fenerbahçe kariyeri boyunca takıma kattıkları, sayısız
rekorları ortada… Takıma geldiği tarihten bu yana Christoph Daum, Zico ve
Aragones’in ‘vazgeçilmezi’ olan Alex’in, ne hikmettir “Kendi sistemimizi kurmamız için Alex’siz oynamayı öğrenmeliyiz” sözünü
geldiği günden bu yana hep tekrarlayan Aykut Kocaman’ın takımda görmek
istemediği adam oluverdi.
Son olarak; Bu kaosun ve çıkmazın yaşanılmasının temel sebebi
“takıma zarar verme” noktası ise ;
Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman ve Alex De Souza isimlerini yan yana yazıp, takıma
kattıklarını ve zararlarını alt altta sıraladığımızda “Takıma gerçek anlamda zarar
veren kim” gerçeğine çok rahat vakıf oluruz. Unutmayın; “Futbolda tarih ve rakamlar yalan söylemez…”
Büyük kaptana ise onu efsane yapan taraftarın da son sözü; “AZİZ
olan daima KOCAMAN yüreğin olacaktır! Sana bu kumpası kuranlara hesap
sorulacaktır. Yüreğin, çubuklunun en derininde yer alacaktır. Sen, sen hep gül
KAPTAN, hep!“
ALİ MAHMUD ÇELENK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder