Blog maceramız bundan bir yıl evvel başlamıştı. Başlarda arşiv olsun bazı bilgileri yükleyelim ilerde kullanırız, lazım olunca bakarız mantığı vardı ama zamanla kendimizde yazmaya, değerlendirme yapmaya başladık. O sıralar twitter'ın da yavaş yavaş sosyal medyanın lideri olması işleri kolaylaştırdı. Yazdıklarımızı duyurma yeni insanlar tanıma fırsatımız oldu. Blog İdman Yurdu ağına katılım ile beraber daha çok okunduk, okundukça daha çok yazdık.
Bu süreçte blog 220 binin üzerinde tık aldı. Yorum yazan, paylaşan, eleştiren, beğenen, beğenmeyen herkese teşekkürler. Blog bir tutku haline gelirken karşıdan aldığım tepkiler önemliydi elbette. Hepsinden daha güzeli blog sayesinde bir sürü güzel insanla tanıştım. Bunların arasında tvden izlediğim, güzel adam dediklerim ile muhabbet şansım oldu. Hiç tanımadığım futbolun skor tarafına bakmayanları da tanıdım. En yakınımdan daha yakın olanlar oldu. YDYD'ye katıldık fikirlerimizi sunma fırsatı bulduk. Kısacası benim tarihimde çağ kapatıp çağ açan bir şey oldu blog yazmaya başlamak. Kapatma niyetim yok sanırım olmayacakta. Ben yaşadıkça blogda yaşayacak.
Son olarak blogun ismi konusunda hep sorular oluyor onu da buradan cevaplayayım. Francesco Totti büyük bir idol, efsane. Onun adını kullanmak tabii ki mutluluk verici ama bunun sebebi Roma taraftarı olmam değil! Ben Totti taraftarıyım ve İnter'liyim. Tıpkı Messi'yi seven Real Madridliler gibi ya da Alex'e hayran olan Galatasaraylılar gibi. Bu arada Totti lakabını da sevdim bu böyle kalsın ;)
Yazılarımın daha çok okunmasını sağlayan BİY ve Tribün Dergi hesaplarına da teşekkürler. Herkese teşekkürler, saygılar efenim!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder