Borges Blog paylaşmış ama bu konuda fikirlerimi yazmazsam olmam. Fotoları da ondan koyduk. Başbakan İspanya'ya gidince Mesut Özil'le bir araya gelmiş. Son bir kaç yılda bu görüşmelerin olmazsa olmazı Rıdvan Dilmen'de orada. Bunu başkası yapsa meşhur olma çabası derim ama Türk spor medyasının en çok aranan adamı Rıdvan Dilmen olunca garipsiyor insan. Başlarda normaldir dedik ama bir değil iki değil sıkmaya başladı yavaştan. Özellikle Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe teknik direktörü olmasıyla birlikte Fenerbahçe'nin her işinin içinde oldu. Mehmet Ali Aydınlar'la görüşmesi bile olduğu sonradan ortaya çıktı. Dilmen'in bu kadar göz önüne gelmesinde başka bir etkende Acun faktörü oldu! Acun'u televizyonda yükselmesi ile beraber birden kanka oluverdiler. El Clasico, reklam kampanyaları derken Rıdvan Dilmen repertuvarına Avrupa futbolunu da ekledi. Yorumlarının içine ''Barcelona böyle yapıyor'' cümlesini eklemeden edemedi. Onun hayatı beni ilgilendirmez elbette ama nacizane fikrim şu: Üst kademelerle samimi olacağım, sevilen adam olacağım derken alt kademenin yani halkın sevgisini kaybediyor yavaş yavaş. Bunlarla uğraşmaktan yorumlarında tekrarlara düşmeye başladı. Şöyle bir örnek verip konuyu kapatalım.
Bir GS maçı sonrası %100 Futbol'da : ''Emre Çolak bugün orta sahada denendi ama Selçuk orada oynamaz ondan Emre olmaz ancak kanatta kullanılır en kötü forvet arkasında oynar!''
Bir Milli Maçta yorum yaparken: ''Orta sahada bir değişiklik yapılabilir. Kulübede Emre Çolak gibi bir adam var GS'da zaman zaman orada oynuyor. Bu maç içinde düşünülebilir. Abdullah Hoca deneyebilir.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder