1.lig üzerine yapılan değerlendirmelerde geçen sene
takımların durumları, eksiklikleri, transferleri ve ekonomik durumları göz
önüne alınarak genel bir değerlendirme yapılabilinir. Ancak söz konusu Adana
Demirspor olunca bu çok bu şekilde gerçekleşmiyor. “Nevi şahsına münhasır” sözü
belki futbol içerisinde en çok yakışan kulüp Adana Demirspor’dur. Türkiye’de
alışagelmiş futbol anlayışını her defasında ters köşe yapmayı seven bir
camiadır. Adana Demirspor, 10 yıl sonra büyük yıkımlardan sonra favori olmadığı
bir sezonda gelen şampiyonluğa karşı başka bir noktaya geçmesi beklenirken
yaşadığı kaos bunun en basit örneğidir. Tabi bunun en başta gelen etkeni 10 yıl
şampiyon olamamasına rağmen artan taraftar desteğine ters orantılı olarak yönetim
kadrosunun sürekli başka hesaplar içerinde olmasıdır.
Adana Demirspor’u değerlendirmeye başlarken başlangıç
noktasını olağan kongre dönemi ile ele almak gerekiyor. Yıllardır “Kulübe sahip
çıkan yok. Varsa sahiplenen bırakalım” edebiyatı ile kulübü büyük borçlar
altına sokan Aytaç Durak, Mustafa Tuncel, Mehmet Gökoğlu ve türevleri
Selahhatin Aydoğdu’nun 10 milyon TL ile başkan olacağını açıklaması üzerine
büyük bir panik yaşadılar. Bu yaşanan paniğin sebebi yıllardır Demirspor
üzerinden yaratılan siyasi ve ekonomik rantın elden gitmesi anlamına geliyordu.
Yıllardır ağızlarda düşmeyen “Sahip çıkan varsa bırakırım” lafının bir akıl
bulandırmadan başka bir şey olmadığını ortaya koyan bu durum kulüpte yaşanılan
bazı durumlarında daha netleşmesine nenden oldu. Süper lig takımları 3 milyon TL için takım
isimlerinin önüne “Boru” ismini almayı dahi kabul edecek noktada iken 10
milyonluk karşılıksız desteği geri çevirmenin mantığı başka türlü açıklanamaz.
Bu yaşanan sürecin hemen arkasından mevcut yönetimin seçim
öncesi yaptığı 146 sahte üye, yerel
medyada yıllardır kalemşörlük yapan bazı çevreler ve siyasi parti üzerinden
yapılan baskılarla Selahattin Aydoğdu adaylıktan el çektirilerek yine tek
başlarına kaldılar. Bu süreçte yıllardır “Sahip çıkan kimse yok” yalanı ile
oyaladığı Şimşekler grubu ve Adana Demirspor taraftarları ortaya çıkan bu
gerçekler üzerine gelen şampiyonluk sevincini bir kenara bırakıp olaya müdahil
oldu. Çünkü bu süreç geçtiğimiz senelerden çok farklıydı her yıl lige koşulsuz
destekledikleri takımlarının sürüklediği uçurum daha da belirginleşmiş kulüpte
rant kavgası daha da berraklaşmıştı. Yönetimin seçilmesi ile birlikte ulusal
medyada yansıyan yürüşlerle tepkilerini dile getiren taraftarlar “Bu sefer iş olacağına varmayacak izin
vermeyeceğiz” dediler.
Taraftarın büyük çoğunluğu tarafından istenilmeyen ve bir
önceki başkanın taşeronu olarak göreve gelen yönetim hiçbir şey olmamış gibi
transferler yapmaya başladı. İlk hamlesi takımı 10 yıl sonra tekrar şampiyon
yapan Ercan Albay’ı devre dışı bırkarak yaptığı Samet Kartal transferi ile
oldu. Yapılan bu transfer Ercan Albay’ı göndermek için yapılan transfer
olmuştur. Hemen arkasından da Ercan Albay bu yönetimle çalışmayacağını
söyleyerek kulüpten istifa etmiştir. Ercan Albay’ın yerine ise Yılmaz Vural ile
birlikte “küme düşüren hoca” diye adlandırılan Güvenç Kurtar’la anlaşılmıştır. İç
transferlerin arkasına yapılan takviyeler ise 30 yaşını geçmiş uzun dönemdir
futbol oynamamış futbolculardan yana kullanan yönetim bu süreçte transfer
işlerini resmi olarak hiçbir yerde kaydı olmayan Oktay ismindeki bir menajere
devretmiştir. Yapılan transferlerle
ligin Tavşanlı Linyit’ten sonra en yaşlı kadrosunu oluşturan Demirspor yönetimi
getirdiği Gana milli takımdan getirdiği Mpong transferi ise tam bir komediye
dönüşmüştür. Afrika’da birçok gazetede
de birinci sırada yansıyan bu haberlerde Demirspor yönetimi “kölelik”
sözleşmesi önerdiği futbolcuyu kabul etmeyince tehdit ettiğine dâhil iddialar üzerine
futbolcunun kamptan kaçması Gana basınında yankılandı.
Gelinen noktada taraftar tarafından istenmeyen bir yönetime sahip,
elinde geçen sene şampiyon olan kadroya rağmen uzun zamandır futbol oynamamış
ve forvetsiz bir kadrosu bulunan Adana Demirspor için yapılacak bir
değerlendirme çok iç açıcı olmayacaktır. Lakin başta söylediğim şey
tekrarlıyorum Adana Demirspor yapılan bu genel değerlendirmelerde her sefer
ters köşe yapmayı da başarmıştır. 20 yıla yakındır yakından takip ettiğimi
hemen her maçına gittiğim kulübün bana bunu göstermiştir. Onun içindir ki Adana
Demirspor için söylenecek tek şey süreçte ilk başlama düğü ile birlikte
taraftardan yükselecek “Yönetim İstifa” seslerinin yükseleceği gerçeğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder