1 Ağustos 2012 Çarşamba

Büyük Sorun: Yabancı Sınırlaması

Bu yazı uzun zamandır aklımda vardı ancak bir türlü kısmet olmamıştı. Son dönemde transferler yapılırken alınan kriterler, verilen paralar ve dönen muhabbetleri görünce artık zamanı geldi dedim. 


Matematik konusunda pek başarılı olmayan halkımız konu futbol ve yabancı sınırlaması olunca aksi yönde değişiyor. Zira muhtemel 11 kurarken, oyuncu değişikliğinde falan sahada kaç yabancı var, giren adam yabancı Türk çıksa ne olur gibi düşüncelerle matematiği baya ilerlettik. Bildiğiniz üzere memlekette ''6+2+sınırsız'' gibi bir uygulama var. Daha önce totalde 10'du ama Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören'in, Football Manager oynar gibi sende gel sende gel oğlum mantığı yüzünden sınırsız yapıldı. Ne tuhaftır ki aynı Demirören federasyon başkanı olduktan sonra bu kadar yabancının fazla olduğuna karar verip sistemi değiştirme kararı aldı. 2013-2014 sezonundan itibaren yabancıların toplam sayısı yeniden 10'a düşecek ve 6sı sahada yer alabilecek. Bir sonraki sezon ise toplam yabancı sayısı 8 sahadaki sayı ise 5 olacak. İşte sorunda tam burda başlıyor. Onlar bunun Türk futbolunu geliştireceğini düşünüyor ben ise mahvedeceğini. Neden mi?


Yabancı sınırlaması ne için istiyorlar?
Medyada, yabancı sınırlaması olmasın diyen adam bulmak oldukça zor. Herkes ağız birliği yapmış gibi bunun olmasını ve hatta daha da daraltılmasını istiyor. Milli Takım teknik direktörleri Fatih Terim, Guus Hiddink ve son olarak Abdullah Avcı bunun gerekli olduğunu söyledi. Benim aklım almıyor açıkcası bu kadar değerli isimler nasıl böyle düşünür, milli takıma oyuncu yetişmemesinin nedenini yabancı sınırlaması olarak görürler. Salaklık bende mutlaka yoksa bu kadar adam haksız olamaz ya.. Bahane belli kısaca ''Milli Takım''


Yabancı Sınırlaması ne gibi sorunlar yaratıyor?
Yerli oyuncuların ağzında pelesenktir hep şu cümle: ''Yabancılara tanınan haklar bize tanınmıyor, paramızı alamıyoruz bla bla'' Diyelim ki haklılar ve mağdur ediliyorlar ama bu akıl almaz paralar kazandıkları gerçeğini değiştirmez! Mesela Semih Şentürk'ün kazandığı paradan haberiniz var mı? Ya da Toraman'ın, Sabri'nin, Burak'ın aldığı paralardan.. Bu isimler Katar'a gitse şu aldıkları paraları alamazlar çok net! Burak Yılmaz'a Lazio'nun önerdiği para şu an kazandığının yarısından az.. 


Parayı kazanınca yatmaya başlıyorlar ve ikinci sorun ortaya çıkıyor. Biz zaten rahatına düşkün bir toplumuz, parayı da bulunca yatıyoruz. Kendini geliştirme diye bir durum oluşmuyor kolay kolay. Büyük takımlara gelipte 2-3 kademe atlayan kaç oyuncumuz var bunu bir düşünün. Arda Turan örneğini verelim bu konuda. Türk futbolunun en büyük yıldızı dediğimiz adamın aslında sandığımızdan çok daha büyük potansiyel olduğunu ancak Avrupa'ya gidince gördük. Koşmuyor, hantal yavaş dediğimiz Arda, Atletico'da maç başına 10-12 km koştu, savunmaya yardım etti ve güzel goller atıp, asistler yaptı. Türkiye'de kalsa bunlar olur muydu acaba demeden alamıyorum kendimi.


Başka bir sorun kendini kanıtlamış yabancı alma zorunluluğu. Galatasaray şu sıralar Melo'yu almak için varını yoğunu ortaya koyuyor. Akıl almaz paralar öneriyor. Peki bunu yapmasının nedeni sadece Melo'nun çok iyi oyuncu olması mı? Tabii ki hayır. Asıl nedenlerden birisi de adamın size ne vereceğini bilmeniz. Sürpriz yumurta alamıyorsunuz bu yüzden. Genç bir kaç yabancı getirip deneme ve daha sonra Avrupa'ya pazarlama gibi bir şansınız olmuyor. Çünkü elinizde sınırlı sayıda hak var ve deneme yanılma yapma şansınız yok.. Porto olalım biz veya Shaktar Donets gibi olalım demek her zaman kolayda öyle olabilmek için öncelikle bu yabancı olayından kurtulmamız şart. Ülkede genç yetenek alıp geliştirmeye ve büyüklere pazarlamaya çalışan kaç kulüp var. Kayserispor bu işi yerliler üzerinden yapıyor. Zira Türkler daha değerli çünkü havuz sınırlı. Eskiden Gençlerbirliği yapardı onlarda İlhan Cavcav'ın yaşlanması ile kulüp bu yapılanmayı terk etti.


Yabancı sınırlaması milli takımı nasıl etkiliyor?
Ortak kanı yabancı sınırlamasının milli takıma faydalı olacağı yönünde. Fenerbahçe üzerinden Türk oyuncular ve milli takıma bakalım. İlk 11'de 5 yerli oyuncu olmak zorunda malum. Fenerbahçe'de kalede Volkan, sağ bekte Gökhan Gönül, Solda Hasan Ali ve ortada Egemen milli takım oyuncuları hatta yabancı gelene kadar oynayacak olan Bekir'de öyle. Yani şimdiden 4 etti bile. Şimdi bir de Topal'ı ekledik mi etti beş. Bu adamlar zaten milli takım oyuncusu bunların hiç birinin Fenerbahçe yetiştirmedi ki! Üstüne bir de bu adamları almak için deli paralar ödedi. Hasan Ali için, Topal için ödenen ücretler ve verilen maaşlar inanılır gibi değil.. Galatasaray'da da durum farklı değil Semih dışında geriye kalan bütün adamlar sağdan soldan Anadolu'dan Almanya'dan toplanmış adamlar. Peki sahada 6 değilde 3 yabancı olsa geriye kalan adamlar altyapıdan çıkarılıp yabancıların yerine mi konulacak? Hayır öyle olmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Yine Fenerbahçe üzerinden anlatırsam. Bursa'dan Serdar Aziz ve Ozan İpek uçuk kaçık paralar verilerek alınır, Kayseri'den bir iki Türk daha kadroya eklenir öyle devam edilir. Alt yapı oyuncuları da A2'de oynamaya devam eder. Abdullah Avcı kusura bakmasın ama bu konuda ona hak vereceğim tek bir nokta bile yok!


Yabancı sınırlaması olmasa ne olur?
Sınırlama olmasa Mehmet Topuz 9-10 milyon eurolara transfer edilmez. Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında kavgaya sebep olmaz. Bu sınırlama olmasa Mehmet Topal Valencia'lardan alınmaya çalışılmaz. Topal'a gel diye sen yalvarmazsın onlar beni alın diye yalvarır. Hamit bu paraları kazanmaz. Avrupa'ya giden her adamı geri döndürme çabası olmaz. Olcay Şahan 1 milyon euro kazanamaz.. Şimdi buraya dikkat! Hani başka liglere oyuncu pazarlayamıyoruz diyoruz ya her seferinde. Giderse de en büyük takımlara gitmek istiyor bizim oyuncularımız. İşte sınırlama olmasın onlarca oyuncumuz olur o kadar da iddialıyım. Sabri Freiburg'a gider mesela, Selçuk Şahin Espanyol'dan aldığı teklifi ne işim var, Fenerbahçe'de deli para kazanıyorum diyerek reddedemez. Semih Şentürk çoktan La Liga'da oynuyor olurdu. Eskişehirli Veysel Bundesliga'dan gelen teklifi kabul ederdi çünkü üç büyüklerden teklif alırım diye beklemezdi. Alper Potuk muhtemelen 1-2 milyon euro bedelle alınırdı. Bizim futbolcularımızda ki ''Avrupa'ya gidersem büyük liglere gidiyim'' mantığı değişirdi ve bir çok ligde oyuncumuz olurdu. Bu durumda yerli oyuncular kendini geliştirmek için her şeyi yapar bu da milli takıma yarardı.


Kısacası milli takımın düşmanı yabancı sınırlamasının kalkması değil kalkmaması olur. Bu sınırlama var oldukça yerli oyuncular kendini geliştirmek adına bir şey yapmaz, yabancılar ise paşa muamelesi görmeye devam eder. Bizim ligimizden hiç genç yetenek çıkmaz, çıkamaz. Umarım bunun farkına çok geç olmadan varırlar da bu saçma sapan uygulamadan vazgeçerler.. Bu uygulamanın milli takıma kazandırdığı bir tek oyuncu söylemek bile o kadar zor ki. Milli takımın yıldızı dediğimiz adamların hepsi Almanya'da yetişme. O yüzden siz hala neyi savunuyorsunuz anlamış değilim...

2 yorum:

EsseGessE dedi ki...

mesele aslında bakış açısıyla ilgili.yabancı sınırlaması mevcut sistem içinde seni haklı çıkarıyor ancak zaten sınırlama getirme isteği kulüpleri sistemi değiştirmeye zorlamak.
şu anda Türkiye'de en iyi alt yapı şampiyon olmuş takımlara ait. isteniyor ki ajax gibi barcelona gibi sistem otursun sürekli alt yapıdan oyuncu çıksın ama mevcut kulüpler yasası, kazma başkanlar, korkak teknik direktörler yüzünden mevcut sistemde altyapıdan oyuncuyu A takımda oynatamıyoruz. Anadolu'dan çıkan milli oyuncularının yarısında Samet Aybaba gerçeği var mesela.
Dediğim gibi asıl amaç sistemi değiştirmeye çalışmak. İSteniyor ki yabancı kontenjanı düşürülünce mesela 5 yapılınca geri kalan 6 oyuncu yerli olacak. Belki büyük takımlar buralara yine transfer yapacak ama bu sefer Anadolu'dan transfer yapmak zorunda kalacak. O zaman da en azından Anadolu oyuncu yetiştirmek için çırpınacak. Çünkü hiçbirinin hedefinde şampiyon olmak yok. Amaçları hep İstanbul'a oyuncu satmak. İstanbul takımları ise Anadolu'ya bu kadar para yığmaktansa kendisi keşfedecek oyuncuları. Tabi bu 10 yıllık bir plan ve ya tutarsa şeklinde.
Altyapıyı geliştirmek için daha radikal çözümler bulunması gerekli. Mesela altyapıdan oynattığın oyuncu sayısı kadar havuzdan yüzde almak gelse bak bakalım kimse yabancı transfer yapıyor mu? Bütün kulüp yöneticilerinin dini imanı para olduğu için para gelecek yerden altyapıyı esirgemezler :D
Sonuçta Almanya'da lisanslı Türk oyuncu sayısı Türkiye'den fazlaysa bu işte bir terslik var demektir.

mustafa arslan dedi ki...

@ EsseGessE:

Önerini tuttum aslında çok haklısın. Din iman para olmuş. Ancak benim için asıl sorun yerlilerin kendini geliştirme adına çabasının olmaması. 10 yıl sonrada alt yapılardan transfer savaşı başlar.

Bekleyip görelim ama ben fazlasıyla rahatsızım bu sınırlamadan.