20 Ekim 2012 Cumartesi

İsyan Marşı ve Üçlü Çektirmenin Hikayesi



Twitterda Yiğit Yılmaz paylaşmış merak edip izledim. Mükemmel demek anlatmaya yeter mi bilmiyorum o derece bambaşka bir şey. Hani videonun sonunda diyor ya Liverpool taraftarı kusura bakmasın ''you'll never walk alone'' halt etmiş bunun yanında diye işte aynen öyle. Tekrar tekrar başa sarıp dinliyorum.. Göz Göz ve Karşıyaka lige gelse de bir an önce rekabetlerine en üst düzeyde şahitlik etsek. Kim bilir belki bir gün maçlarına bile gideriz. Hatta yazalım listeye ölmeden önce bu derbiye gi-di-le-cek!

19 Ekim 2012 Cuma

EPL'den Afrika Kupası Yolcuları!

Afrika Kupası'nın başa bela olduğunu daha önce Süper Lig'den gidecek oyuncular listesini  yaparken şurada söylemiştik. En büyük kaybı bu dönemde kuşkusuz Premier Lig veriyor. Afrikalı oyuncu bolluğu var bilindiği gibi. En büyük kaybı yine Manchester City yaşayacak. Arsenal'le beraber 3 oyuncu gönderiyorlar ama onlar adına önemli olan sayı değil tek oyuncu: Yaya Toure! Arsenal için Gervinho kaybedilecek ama onun yerine transfer çalışması çoktan başladı bile. Atletico Madrid'li Adrian Lopez için ciddi çalışma olduğu söyleniyor. Frimpong büyük kayıp değil Chamakh içinse söylenecek çok söz yok. Ajax Captown falan oradan hiç göndermese de kalsa keşke!

Grafik lazım olur blogda bulunsun diye ekledik. Süper Lig'den yolculara bakmak içinse şuraya tık! http://francescotottiblog.blogspot.com/2012/10/afrika-kupasna-gondereceklerimiz.html


EPL ve La Liga'da Bilet Fiyatları

Premier Lig'te izlemesi en pahalı takım milyonlar saçan Manchester City veya Chelsea değil Arsenal! YDYD için gittiğimde bu konuyu konuşma fırsatı bulmuştuk ancak orada Chelsea olduğu söylenmişti. Grafik beni haklı çıkaracak cinsten. Arsenal, Emirates'e taşındıktan sonra maddi anlamda büyük zarara uğradı zira kulübe ödenen miktar o an için çok gibi gözüktü ancak daha sonra diğer kulüplerin yaptığı stadyum anlaşmaları miktarın normalin çok altında olduğunu gösterdi. Bunun üstüne bir de kombineler satılırken yapılan hata işin tuzu biberi oldu. Banu Yelkovan Veni Vidi Vici için gittiklerinde stad müdürü ile görüştüklerini ve sahaya yakın yerlerin daha ucuza, uzak yerlerin ise daha pahalıya satıldığını söyledi demişti. Bu zararı yine taraftardan çıkarıyorlar. İşin özü yıldızları daha çok kadroların aksine Arsenal'i izlemek çok daha pahalı. Emirates anlaşmasının bitmesine daha 10 yıl var sanırım. Dolayısıyle bu 10 yıl daha sürecek gibi!..
101 greats goal EPL grafiğini yayınladıktan sonra Barcelona hesabı da La Liga'nın verilerini yayınladı. En ucuz ve en pahalı bilet fiyatlarını görmek mümkün. Bilbao'nun bilet fiyatları dikkat çekici! Ama bunu değerlendirirken takımların sahip oldukları stadyum kapasitelerini de dikkate almak lazım.

Yeniden Hafta Sonu Futbol

19 Ekim Cuma
19:00 Bochum - Hertha Berlin @FogTV
20:00 Gençlerbirliği - Galatasaray @Lig TV
21:30 Hoffenheim - G. Fürth @TRT Haber

20 Ekim Cumartesi
12:30 Anzhi - Spartak Moskova @Lig TV 3
14:00 Dynamo Dresden - E. Braunschweig @FogTV
14:00 Boluspor - Torku Konyaspor @TRT 1
14:45 Tottenham Hotspur - Chelsea @Lig TV 3
16:00 Orduspor - Elazığspor @Lig TV
16:30 B. Dortmund - Schalke 04 @TRT Haber
17:00 Salzburg - R2 Pellets Wac @FogTV
17:00 WBA - Manchester City @Lig TV 3
19:00 Bursaspor - Fenerbahçe @Lig TV
19:00 Antalyaspor - Sivasspor @Lig TV 2
19:00 Real Madrid - Celta Vigo @NTV Spor
19:00 Gaziantep BŞB - Şanlıurfaspor @Trt Spor
19:30 Werder Bremen - B.Mönchengladbach @TRT Haber
19:30 Norwich City - Arsenal @Lig TV 3
19:30 Werder Bremen - B.Mönchengladbach @TRT Haber
23:00 La Coruna - Barcelona @NTV Spor
00:30 Gremio - Coritiba @Lig TV 3

21 Ekim Pazar
14:00 Tavşanlı - Karşıyaka @Trt Spor
14:30 Aalen - Energie Cottbus @FogTV
16:00 Eskişehirspor - Karabükspor @Lig TV
16:00 Kasımpaşa - Mersin İY @Lig TV 2
16:00 Inter - Catania @Trt Spor
16:30 Nürnberg - Augsburg @TRT Haber
17:00 Austria Wien - SK Rapid Wien @FogTV
18:00 QPR - Everton @Lig TV 3
18:30 Hamburg - Stuttgart @TRT Haber
19:00 Beşiktaş - Trabzonspor @Lig TV
19:00 Samsunspor -  Erciyesspor @Trt Spor
19:00 Akhisar Belediyespor - Gaziantepspor @Lig TV 2
19:00 Denizlispor - Çaykur Rizespor @TRT Web
19:00 Adana Demirspor - Manisaspor @TRT Web
21:00 Atletico Mineiro - Fluminense @Lig TV 3
22:30 Real Sociedad - A. Madrid @NTV Spor

22 Ekim Pazartesi
19:15 TSV Munchen - FC Aue @FogTV
20:00 Kayserispor - İstanbul BŞB @Lig TV
20:00 Göztepe - Adanaspor @Trt Spor
tribundergi.com

Gel Bakalım Ufaklık!

Hafta arasında İspanya ve Fransa karşı karşıya gelirken Arsenal'in bu sezon transfer ettiği iki yıldız Olivier Giroud ve Santi Cazorla'da farklı formalar altında rakip oldu. İşin komik tarafı  
1.92'lik Jiru 1.68lik Santi'ye sarılırken biraz zorluk çekti. Kulağına bu hafta senden güzel asistler bekliyorum demiş midir acaba?

Platini&Maradona

- Olum elinle attın ya o golü!
+ Bana ne abi hakem verdi mi golü? Konu kapanmıştır.

Alex Sözünü Tuttu, Coritiba'ya İmza Attı

Kaptan yıllar evvel bir gün Brezilya'ya döneceğim ve Coritiba'da onun deyimiyle Koriçiba'da oynayacağım demişti. Biz o kısma pek inanmadık zira Kadıköy'de jubilesini yapacak sonsuza kadar bizimle kalmasını sağlayacaktık!

Olmadı!..

Kaptan öyle veya böyle koptu, koparıldı bizden. Bugün bizim hayallerimiz yıkılırken onun hayali gerçek oldu. O mutluysa bize de mutlu olmak düşer ve onu gecenin kaçı olursa olsun izlemek, desteklemek..
Kaptan unutma ki seni ödünç verdik onlara. Şimdi tadını çıkar, hayalin gerçek olsun sonra gel, yalnız bırakma bizi. Annenin ezan okundu artık eve gel demesi gibi sen de bizi karanlığa koymadan dön gel Kaptan!..


Not: Fotoğraflar Kollektif Futbol Blog'dan alınmıştır.

18 Ekim 2012 Perşembe

Sandro Rossel Kafası!

Barcelona Başkanı Sandro Rossel yeniden gündeme gelmek mi istedi yoksa başka bir amacı mı vardı bilinmez, basına anlamsız demeçler  vermiş!

Barcelona çok büyük bir kulüp ve başkaları için yıkılması gereken bir kale tanımlamasını kullanan Rossel; Manchester City ve Arsenal'i suçlamış!

Sergio Busquets'i ayartmakla suçladığı City üzerinden sözü Arsenal'e getiren Rossel, onlar Fabregas, Fran Merida ve Miguel Toral gibi isimleri bizde büyük paralar ödeyerek aldılar ve ayarttılar demiş. Manchester City, Busquets'le ilgilenmediğini açıklarken Rossel'in buna yanıtı daha da ilginç. Onlar Sergio'yu almak istemiyor sadece oyuncuyu ayartarak düzenimizi, huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar!

Sevgili Rossel ne kullandı da bu kafaya geldi bilmiyorum ama açıklarsa denemek isterim açıkçası. Man City diyelim ki Barcelona'nın düzenini bozmak istiyor bunu Busquets üzerinde mi yapar? İşin daha komik tarafı Arsenal'i kendilerini düşman görmekle suçlaması. Tamam benim gibi taraftarlar için öyle ama Arsenal yönetimi açısından bulunmaz nimet Barcelona!!
Onların bakışı her sezon bir oyuncu satarak para kazandıkları ve kar yaptıkları bir takım Barcelona. Yani düşman değil aksine güzel bir iş ortağı hatta enayi!

Son dönemde Arsenal'den Barcelona'ya geçen oyunculara bakarsak bu çok daha net belli oluyor. Zaten Arsenal tarihinin en karlı transferleri Barcelona'ya gönderilen oyunculardan oluşuyor. Cesc Fabregas, Marc Overmars, Petit, Alexander Hleb, Alex Song, Thierry Henry, Gio Van Bronkchorst şeklinde uzuyor gidiyor liste. İşin özü sen Arsenal'i oyuncularını ayartan paralı bir kulüp olarak suçlasan da istatistikler tam tersini söylüyor. Biz taraftar olarak kızıyoruz belki ama Arsenal yönetimi sizinle çalışmaktan çok memnun. Aman Barcelona'ya bir şey olmasın dediklerini duyar gibiyim!

Ruhr Derbisi Öncesi

Hafta sonu Almanya'nın en büyük derbilerinden birisi sahne alacak. Ruhr Derbisi Dortmund'un yeniden zieveye çıkması ile son zamanlarda daha bir ateşli olmaya başladı. Derbi öncesi geçen sezon M'gladbach forması giyen ancak bu sezon Ruhr'un ayrı yakalarına transfer olan Marco Reus ve Roman Neustadter bir araya gelmiş. Centilmenlik dostluk mesajları verip üstüne bir de PES oynamışlar. PES'te kazanan kim oldu bilmiyoruz ama hafta sonu kazananın kim olacağını tahmin etmek zor değil! Biranın sarısı, kömürün karası!

17 Ekim 2012 Çarşamba

Türkiye Kaybetmedi ki Üzülelim(!)


Yazıyı okumaya başlamadan önce Serhat Ulueren'in şu yazısını okumanız anlamanız için faydalı olacaktır! Türkiye Kaybetmedi ki Üzüleyim

Bende senin yerinde olsam üzülmezdim Sayın Ulueren! Zira senin program yapabilmen,medyanın içinde kalabilmen için bunlar lazım, kaos lazım, başarısızlık ve rezillik lazım! Bunlar olsun ki senin programın daha çok izlensin, insanları daha çok sürükle!

Yazında milli takımın aslında milli olmadığı ve oyuncuların çoğunun Almanya doğumlu olduğu, Türkiye'de doğanların ise Almanca bildiğini söyleyip; ''Ben neden bu takıma üzüleyim ki?'' diyorsun. Bu bakış açınla onlar Türk değil, bu bakış açınla Almanca bilen adamlar milliyetçi sayılmıyor. İşin garip tarafı bu adamları böyle yererken Mesut Özil'le övünen bir adamsın sen! (Buradaki adam kelimesi tamamen söz gelişi..)

Şimdi senin bakış açından dünyadaki diğer majör milli takımlara bakıp kaçı Almanca veya diğer dilleri biliyor, kaç tanesi ülkesi dışında doğmuş veyahut farklı kökene sahip bakalım!

Almanya:
Jerome Boateng: Berlin | Gana asıllı, İngilizce biliyor!
Mesut Özil: Gelzenkichen | Türk asıllı, İngilizce, Türkçe ve İspanyolca biliyor!
Miroslav Klose: Opole(Polonya) | Polonya asıllı, İngilizce, Lehçe, birazda İtalyanca biliyor!
Lucas Podolski: Gliwice(Polonya) | Polonya asıllı, İngilizce, Lehçe biliyor!
Sami Khedira: Stuttgart | Tunus asıllı, Arapça, İngilizce ve İspanyolca biliyor!
Mario Gomez: Riedlingen | İspanyol asıllı, İspanyolca, İngilizce biliyor!

Almanya'yı daha fazla uzatmayacam liste uzayıp gidiyor. Cacau, Aaogo, Serdar Taşçı, Marko Marin, Trachowski... Almanlar aslında çokta alman olmayan bir takımla sahaya çıkıyorlar. Hitler'in vahşetini yaşamış olmalarına karşın senin gibi düşünmüyorlar! Sen Alman olsan büyük sıkıntı olurmuş bence!

Fransa:
Patrice Evra: Dakar(Senegal) | İngilizce biliyor!
Mamadou Sakho: Paris | Senegal asıllı!
Laurent Koscielny: Tulle | Polonya asıllı, Lehçe ve İngilizce biliyor!
Blaise Matuidi: Tolouse | Angola asıllı!
Adil Rami: Bastia |  Fas asıllı, Arapça, İspanyolca biliyor!
Samir Nasri: Marsilya | Cezayir asıllı, Arapça ve İngilizce biliyor!
Karim Benzema: Lyon | Cezayir asıllı, İspanyolca, İngilizce, Arapça biliyor!
Fransa'da da liste uzuyor gidiyor. Bir kaç isim daha yazacak olursak: Aloue Diarra(Mali), Hatem Ben Arfa(Tunus), Gael Clichy(Martinik), Yann M'vila(Kongo), Mandanda(Kongo)
Fransızların milli takımlarınında bulunan neredeyse %100 Fransız olan bir kaç var veya yok. Senin Almanca biliyor dediğin adamlar Türk. Demek ki Fransız olsan çok daha fena :/

Farklı milli takımlara girdikçe liste uzuyor gidiyor ama en iyi iki örnek Almanya ve Fransa'ydı onları biraz daha detaylı yazdım. Diğer ülkeleri de kısa kısa yazalım:

İsveç: Zlatan İbrahimoviç (Bosna), Behrang Safari (İran), Emir Bajrami (Kosova), Ola Toivonen (Finlandiya)

İtalya: Angelo Ogbonna (Nijerya), Thiago Motta (Brezilya), Mario Balotelli (Gana), Riccardo Montolivo (Almanya)

Portekiz: Rolando, Nani (Yeşil Burun Adaları), Pepe (Brezilya)

Hollanda: Jetro Willems (Antil Adaları), İbrahim Afellay, Khalid Boulahrouz (Fas)

Polonya: Ludovic Obraniak, Damien Perquis (Fransa )

Yunanistan: Avraam Papadopoulos (Avustralya), Jose Holebas (Uruguay)

Çek Cumhuriyeti: Theodor Gebre Selassie (Etipyopya)



SONUÇ

Ben milli takımın kaybetmesine üzülmedim deyip ortaya koyduğun veriler akıla mantığa sığacak şeyler değil. Üstte verdiğim örnekler bizden çok farklı evet bir çoğunu onlar yetiştirmiş ama senin bakış açına göre onların sorunları daha büyük. En azından bizimkiler Türk, onlar oynadıkları milli takım formasının renklerini, kanını bile taşımıyorlar! 

Yazında ''yabancı aşığı'' olduğumuzu iddia ediyorsun. Biz yabancı aşığıysak Almanlar bu aşkta nirvanaya doğru ilerlemiş herhalde. Yazının sonunda ''İnanıyorum ki Türk halkı da benim gibi düşünüyordur'' diyorsun. Yok efendim düşünmüyor senin gibi. Mazallah düşünse bu ülkenin sonu ne olurdu! 

Son olarak anlatmak istediğin şey saçma! (Saçma kelimesi az kalıyor) Senin milli takım anlayışın hayat görüşünle aynı. Savaşa gidiyoruz haydi aslanlarım modundasın hep. Programlarında sürekli Türk futbolunu kurtarıyorsun. Sen de olmasan bu Türk futbolu ne yapardı!! Sahi bi' yok olmayı denesene bakalım ne yapacak bir deneyelim şunu...

CR7 100. kez Milli!

Cristiano Ronaldo dün gece Portekiz'in Kuzey İrlanda'yı ağırladığı maçta 100.  kez milli takım formasını sırtına geçirmiş. CR7'ye bu başarısından dolayı fotoda gördüğünüz gibi bir plaket verilmiş ve kutlamayı böyle yapmış. Tribünlerde onun bu özel gününde boş durmayıp ''100 maç! Cristiano Ronaldo dünyanın en iyisi'' yazılı pankart açmış. Dünyanın en iyisi demişken CR7'nin ezeli rakibi Messi yanlış bilmiyorsam şu ana kadar 75 kez milli formayı giydi. Ronaldo en azından bu konuda bir adım önde!

Alex De Souza #6


Ne MİLLİ ne de TAKIM

Milli takım berbat bir hafta geçirdi ve grupta en önemli iki rakibine de yenildi. Doğal olarak tepkiler Abdullah Avcı üzerinde yoğunlaştı ve istifa söylemleri tavan yaptı. Hoca değil, bu adamı zaten neden getirdik anlamıyorum yorumları her zaman ki gibi sosyal medyanın klasikleri. Başarısız evet, belki de denildiği gibi iyi hoca değil ama sorun da bu değil! Avcı'yı ordan kaldır başkasını koy yorumlar yine aynı olmayacak mı? Ya da Hiddink'e de aynı şeyleri söylemedik mi giderken? Daha öncekiler farklı mıydı sanki..

Evet hoca başarısız ama artık şunun farkına varalım. O koltuğa kim oturursa otursun hep aynı eleştirileri yapıyoruz. Her gelen mi kötü hoca, her seçilen adam mı beceriksiz. Yahu neden hep böyle oluyor demiyor, kolayı seçip yine hocaya sallıyoruz. 

İngiltere Milli Takımı yıllardır çeyrek finalden öteye gidemiyor turnuvalarda. Hatta 2008de turnuvada bile yer alamadılar. Onların şansı ligleri zira kalitenin en babası onlarda. Oyunculara gösterecekleri örnekler, sistemler var. Diğer yandan en büyük şansızlıkları da Premier Lig! Herkes en mükemmeli anında istediği için oyuncu yetiştirmek yerine yetiştirilmişleri hazır alıp küçük rutuşlarla takımlarına koyuyorlar. İngiltere'nin kısa vadede kupa kazanması hatta finaller görmesi imkansız!

Peki bu finalleri gören İspanya nasıl beceriyor bu işi?  Hemen Barcelona çok iyi onlarda bundan faydalanıyor deyip işin işinden çıkmak mümkün. O zaman soru değişir ve Barcelona nasıl böyle oldu diye gelir. Cruyff kurdu sistemi abi adamlar makina gibi der yine çıkarsın işin içinden. Cruyff'un sistemi Barcelona'nın başarılarından 10 yıl önceydi aslında. Eh 10 yılda anca yetiştiler dersen yine itiraz ederim. Zira sistemin beyni olan Xavi ve İniesta bu dönemden önce de A takımındaydı! 

Aslında İspanyolların başarısı 90 Barcelona olimpiyatlarından sonra geldi. Yapılan salonlar, sahalar kullanılmaya başlayınca yeni sporcular yetişti. Sadece futbolda değil basketbolda, tenniste hatta motor sporlarında şampiyonluklar kazandılar. Bu konuda siz veya ben haklı oluyum ama sonuç yine aynı. Başarı PLANLAMA ile geldi.

Almanya farklı mı onlardan? Futbol dibe vurduğunda yeni bir planlama yaptılar. Antreman sistemleri değişti ve artık yaratıcı oyuncu aramaya başladılar. Zira eksikleri o yöndeydi. Bizde yaratıcı oyuncudan bol birşey yok ama disiplin yok. Zaten bu yüzden gurbetçileri topluyoruz. Bizim yetenekli oyuncularımız Alman disiplini ile yetişince ortaya ideal oyuncular çıkıyor.

Ama...

Almanya'dan son dönemde bol bol oyuncu getirdik evet. Hatta Almanya bizden çalacak korkusuyla heriflerin A5 takımı formasını bile vermeyeceği adamları bile çağırdık. Bu akşam 11de 6-7 oyuncu vardı Almanya çıkışlı. Buradan biz üretemiyoruz düşüncesi çıkarmak yerine ürettiğimize güvenmiyoruz fikrinin çıkması taraftarıyım. 

Mehmet Ekici Bremen'e transfer olduğunda Schaff ondan çok şey bekliyordu. İlk sezonunun ardından ona güveni azaldı, boşuna kürek çekiyorum olmayacak galiba deyip Kevin De Bruyne'yi kiraladı Chelsea'den. Bu sezon ona sadece iki maçta toplam 110 dakika şans verdi yanlış bilmiyorsam. Sosyal medyada onun hakkında görüşlerimi yazarken ağır overrated dedim hep. Halende değişen bir şey yok. Mehmet Ekici bırak Türkiye Milli Takımını Estonya'da falan zor oynar! Sen Mehmet'i alırsın onlar İlkay'ı...

Tunay Torun beğendiğim bir oyuncu aslında. Ama bu sezonu pekte parlak geçiyor denemez. Şu maçlarda onu kullanmak pek anlamlı gelmiyor bana. İki maçta rezalet zeminde oynandı ve Tunay ayakta bile kalmakta zorlandı. Bunu görmek bu kadar zor olmamalıydı sanki hocam.

Keza Sercan!..

Hazırlık maçlarında çok iyiydi evet ama bu sezona formda başlamadı. Fürth maçlarını elden geldiğince takip ediyorum ve durumları pekte iç açıcı değil. Takım daha yeni ligine alışamamışken Sercan'da bocalıyor. Yani onunda Caner'den üstün bir yanı yok şu an için hocam illa Alamanyadan gelmiş olması şart değil.

Herkes seni berbat hoca, takıma bir şey katmadı diye eleştiriyor bense çağırdığın oyuncular için hocam. Aslında bir hafta önce kadronun çokta önemli olmadığını söyleyen bir yazı yazmıştım ve sana hak vermiştim ama yanılmışım. Zira bu kadar sakatlık olacağı ve Ekici'yi oynatmak zorunda kalacağın aklıma gelmemişti. Gerçi o yazıda da herşeye rağmen Ekici olmasa daha iyi olurdu demiştim..

Yazı biraz dağıldı hatta bende. Çözüm üretmek kolay değil şu aşamada ama üretmesi gereken kişi de ben değilim. Kendi adıma zararın neresinden dönersek kar demek yerine madem battık ısrar edelim bir şeyler kazanmaya çalışalım diyorum. Ne yaparsak yapalım artık yeniden yapılanmayalım yeter ki! Çağır genci de tecrübeliyde hep beraber gidelim. Bak bu abin böyle yapıyor ilerde sende yap de. Yeter ki oyuncuların önüne idol hatta rakip koy! Türk milli takımının kadrosunda forvet diye sadece Umut ve Mevlüd bulunmasın!

Son olarak Uğur Meleke'nin Fatih Terim ve Sergen'le ilgili aktardığı anektodu anlatıyım kapatıyım yazıyı. Zira ordan oraya zıpladık karmaşa oldu yazıda.

''Milli Takım İsviçre'ye 2-1 kaybetmiş ve ardından İsveç maçı öncesi antremandadır. Fatih Terim, Sergen'i yanına çağırır ve Oguz Çetin'i gösterir. Oğuz nasıl oyuncudur der. Sergen iyi oyuncudur cevabını verir. İyi pas atar mı? Atar.. Asist yapar mı? Yapar.. Çalım atar mı? Atar.. Gol atar mı? Atar.. İşte o Oğuz'un yerine sen oynayacaksın Sergen ona göre çalış!''

Abdullah Hoca'nın bunu Sercan'a deme şansı var mıydı ya da Nuri'ye? Onlar bizim ligimizi hiç izlemediler ki ya da orada hiç oynamadılar ki! Nesil değişikliği bu sefer eskilere oranla çok daha zor oldu ve olacak.. 

Yazı biraz karmaşık oldu ama madem yazdık yayımlayalım. Meramımı ben bile anlatmakta zorlandım. Hocanın işi zor ama o koltuğa oturmak isteyende kendisiydi. Maçtan sonra bizim işimiz sadece teknik direktörlük değil eğitim de var dedi. O zaman bize eğittiğin oyuncuları göster hocam. Sabırsızlıkla bekliyoruz..

Vatekambek! | Almanya 4-4 İsveç



2014 Dünya Kupası Elemelerinde Almanlar ilk yarıyı 3-0 önde kapattığında sahadan sildiler falan dedik. Mesut skoru 4-0'a getirdiğinde acaba +7 olur mu derken oldu ama öyle bir oldu ki! İsveç önce şeref sayısını İbrahimovic ile attı sonra bir gol daha bulunca maç ciddiye bindi derken tam 4 gol buldular. İsveç tarihe adını kazıdı o kesin. Efsane maçlar arasında yıllar sonra anacağımız da kesin..

Böyle bir maçtan sonra ne söylenebilir ki? Almanlar cidden şok olmuştu. Löw ne söylenir bilmiyorum dedi. Ha keza Lahm'da ''4-0dan nasıl 4-4 oldu?'' sorusuna ''Gol yerseniz olur.'' gibi anlamsız bir cevap verdi. Zaten ne demesini beklerdiniz ki :)

16 Ekim 2012 Salı

8 Yılda Messi



15 Ekim 2012 Pazartesi

Afrika Kupasına Süper Ligden Göndereceğimiz Oyuncular

Afrika Kupası futbolun en büyük belalarından bir tanesi. Sezonun tam ortasında artık ligde işler belli olacakken takımlar önemli oyuncularını milli takıma göndermek zorunda kalıyor. Afrika Kupası diğerlerinden farklı bir organizasyon olduğu için ligler o sırada tatil değil. Üstelik kupa 2 yılda bir yapıldığı için bu sıkıntı bir kere yaşanıp 4 yıl rafa kalkmıyor bir yıl aranın ardından yeniden aynı sorun. Başka bir sorun kupanın Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonları ile aynı sezonda yapıldığı için liglerin sıkışık oynandığı dönemde oraya giden oyuncular daha fazla maç kaçırıyor. En azından son söylediğim sorun artık ortadan kalkıyor zira geçen sezon düzenlenen Afrika Kupası bu sezon bir kez daha düzenleniyor zira artık tek yıllarda yapılacak ve Dünya Kupası ile Avrupa Şampiyonaları ile çakışmayacak.

Süper Ligde bol bol afrikalı yıldız var. Ocak ayında bizim ligden gidecek oyuncuların listesi(Çağrılmaları kaydıyle tabii):

Joseph Yobo - Fenerbahçe
Emmanuel Eboue - Galatasaray
Nordin Amrabat - Galatasaray
Jerry Akaminko - Eskişehirspor
Kalu Uche - Kasımpaşa
Michael Enaromo - Sivasspor
Ekigho Ehiosun - Gençlerbirliği
Isaac Promise - Antalyaspor
Ismail Aissati - Antalyaspor
Wissem Ben Yahia - Mersin İdman Yurdu
Sol Bamba - Trabzonspor
Didier Zokora - Trabzonspor
Jean Jacques Gosso - Orduspor
Chretien Basser - Bursaspor
Djalma Campos - Kasımpaşa
Larrys Mabiala - Karabükspor
Lomana LuaLua - Karabükspor
Mahamoudou Kere - Samsunspor
Ali Zitouni - Konyaspor

Haftanın En Güzel Golleri | Ekim #2


Haftanın en güzel gollerinde İbra Kadabra bu kez Paris'ten çakıyor selamı. Cleverley'in golü ise bir zamanlar ManU'da 7 numarayı taşıyan Beckham'ı hatırlatıyor. Harika kesmiş köşeye. Kazan'lı Temnikov geçen sezon belki de yılın golünü atan Pappis Cisse'den izler taşıyor.  Güiza'yı gol kralı yapan Arango sol ayağını konuşturmuş. Robbie Keane kıta değiştirdi ama gol sevincini değiştirmemiş. Hidayet'e selam olsun çok severdi gol sevincini. Casillas, Messi'den frikik golü yemeye devam ediyor. Umutluyum eninde sonunda kurtaracak! Nerdeyse her gole yorum yaptık ama benim favorim 10 numara! 10 numara adamdan 10 numara gol! Eh özledik hani..

14 Ekim 2012 Pazar

Red Bull Style