27 Aralık 2013 Cuma

#İbrahimeİlikBulunsun #İbrahimeCANver


20 Aralık 2013 Cuma

1993 Doğumlu En İyi 25 Yetenek

YarıSaha ekibinden belki de ülkemizde bir ilk! Genç oyunculara verdiğimiz değeri zaten siteyi takip edenler bilir. Bu ilgimizi somut bir çalışmaya dönüştürmek istedik ve bu projeye başladık. Ekip arkadaşlarımla uzun süreli bir çalışmanın sonunda 1993-1994-1995-1996 ve 1997 jenerasyonlarında en iyi 25 oyuncuyu seçtik ve sıraladık. Aşağıdaki tam listeden dilediğiniz oyuncuya tıklayarak, çok detaylı incelemelerini ve yorumlarımızı okuyabilirsiniz. Bu projenin ilk adımını 1993 doğumlu oyuncular ile atıyoruz. Keyifle okuyacağınızı tahmin ediyoruz. Gururla sunarız!

Oyuncuların üzerlerine tıklayarak raporlara ulaşabilirsiniz. 94-95-96-97 jenerasyonları yolda!

1. Paul Pogba(Juventus)
2. Julian Draxler(Schalke 04)
3. Romelu Lukaku(Everton)
4. Raphael Varane(Real Madrid)
5. Florian Thauvin(Marsilya)
6. Lucas Digne(Paris Saint-Germain)
7. Geoffrey Kondogbia(Monaco)
8. Matija Nastasic(Manchester City)
9. Ross Barkley(Everton)
10. Samuel Umtiti(Olympique Lyon)
11. Yannick Ferreira-Carrasco(Monaco)
12. Juan Fernando Quintero(Porto)
13. Alex Oxlade-Chamberlain(Arsenal)
14. Michy Batshuayi(Standard Liege)
15. Jese Rodriguez(Real Madrid)
16. Nicolas Castillo(Univ. de Catolica)
17. Thorgan Hazard(Zulte Waregem)
18. Sebastian Cristoforo(Sevilla)
19. Fred(Shakhtar Donetsk)
20. Vitinho(CSKA Moskova)
21. Adam Maher(PSV Eindhoven)
22. Ante Rebic(Fiorentina)
23. Felipe Anderson(Lazio)
24. Mauro Icardi(Inter)
25. Tiago Ilori(Liverpool)

18 Aralık 2013 Çarşamba

Joker Futbolcular


Günümüzde özellikle hücum bölgesinde tek mevkide oynayan oyuncu sayısı çok az. Ancak bazıları var ki, hücumda olduğu gibi gerektiğinde savunmada da oynayabiliyor. Sağ kanattan sola geçenlere değil, gerçekten joker denilebilecek oyunculara göz atalım.
Zaten tanıdığınız oyuncuların kariyerlerindeki önemli noktalara değinip, birkaç anekdot ile beraber oynadıkları mevkiler ve ne kadar forma bulduklarını grafiklerle destekleyerek yazmaya çalışacağım. Yazıya başlamadan ”Abi X niye yok? Adam sağda, solda, forvet arkasında her yerde oynuyor ya?” demeniz mümkün ancak ben hücumda değişkenlik gösterenlerin yanı sıra, oyunun hem hücum hem savunma yönünde forma bulanlardan 10 tanesini yazmaya çalışacağım. Siz de okuduktan sonra önerilerinizi aktarabilirsiniz.

Kevin Grosskreutz

Bu listeyi yapmama neden olan oyuncu Kevin Grosskreutz. Jürgen Klopp’un Dortmund’u yeniden ayağa kaldırma projesinde A takım kadrosuna dahil edilen Kevin, zaman içerisinde takım için önemli bir oyuncu haline geldi. Kagawa ve Götze’nin yükselişi ile beraber kulübede önemli bir hücum kozu haline dönüşen Groskreutz, orta alanın her bölgesinde forma giyiyordu. Geçen sezonun sonuna doğru Lukazs Piszczek‘in sakat olduğu bir maçta Klopp onu sağ bekte denedi ve ilk maçında harika performansını iki asistle süsleyince bu bölgede de oynayabileceğini gösterdi. Klopp yeterince memnun kalmış olmalı ki, birkaç maç sonra bu kez onu sol bekte denedi ve sezonun son bölümünde beş maçta, bir maçı sağ bek bitirdikten sonra diğer maça sol bek olarak başladı. Alman teknik adam, Grosskreutz’e Bayern Münih karşısında sağ bekte görev vererek işin mecburiyetten çıktığını göstermiş oldu.

DEVAMINI OKU >>>

28 Kasım 2013 Perşembe

Şampiyonlar Ligi'nde Oynanan 16 Maçın Analizi


Şampiyonlar Ligi D-Smart ile beraber bir çok sporseverin radarının dışına çıktı. Memlekette malum açığı kapatarak yarisaha.com'da oynanan tüm maçların analizinine yer verdik, izleyemeyenlere maçın haberini değil analizini sunduk. Bütün maçların analizine ulaşmak için buraya tık!

8 Kasım 2013 Cuma

Büyük Derbi Öncesinde

Ligin belki de kırılma noktalarından birisi olabilecek bir kapışma olacak Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Ligde geride kalan 10 haftada Fenerbahçe 8 galibiyet, 1 beraberlik, 1 mağlubiyetlik bir performans sergiledi ve 25 puanla ligin lideri konumunda. Galatasaray ise 5 galibiyet, 4 beraberlik ve 1 mağlubiyetle şu anda averajla 4. sırada. Fenerbahçe’nin kazanması, puan farkının daha 11. haftadan 9′a çıkması demek, ki Fenerbahçe uzun süredir ligde bu kadar erken öne fırlayıp bu kadar fark yapamadı. Galatasaray ise 13 sezondur deplasmanda yenemediği ezeli rakibini bu sefer devirmenin ve puan farkını 3′e indirmenin peşinde. Derbi öncesinde Fenerbahçe’de kart cezalısı Alper Potuk dışında eksik bulunmazken, Galatasaray’da ise sakatlıkları süren Muslera ve Sneijder’in oynayıp oynayamayacağı hakkında her gün yeni bir haber yapılıyor.

DEVAMINI OKU >>>

5 Kasım 2013 Salı

Hafta İçi Futbol Ekranı


5 Kasım Salı
15:00 Kopenhag(Genç) - Galatasaray(Genç) (GSTV)
21:45 Olympiacos - Benfica (Smart Spor)
21:45 Juventus - Real Madrid (Smart Spor 2)
21:45 Kopenhag - Galatasaray (Star)

6 Kasım Çarşamba
16:45 Chelsea (G) - Schalke 04(G) (Eurosport)
19:00 Zenit - Porto (Smart Spor)
21:45 Dortmund - Arsenal (Smart Spor)
21:45 Barcelona - Milan (Smart Spor 2)

7 Kasım Perşembe
19:00 Rubin Kazan - Wigan (Smart Spor)
20:00 PSV - Dinamo Zagreb (Smart Spor 2)
22:05 Legie Varşova - Trabzonspor (NTV)
22:05 Lazio - Limassol (Smart Spor)
22:05 Sevilla - Sloven Liberece (Smart Spor 2)
Tribündergi.com

31 Ekim 2013 Perşembe

King Henry



Thierry Henry zaten güzeldi böyle çok daha güzel olmuş.

30 Ekim 2013 Çarşamba

Bundesliga’da Genel Görünüm


Bundesliga’da sezonun ilk 10 haftası geride kalırken tablo geçen yıl kaldığı yerden devam ediyor. Ligi ilk üçte noktalayan Bayern, Dortmund ve Leverkusen erkenden yine yerlerine kuruldular.


Çıkış Yapan Oyuncular

Sidney Sam: Leverkusen’in genel takım kimliğine uygun şekilde Sam de her sezon biraz daha üstüne koyarak ilerliyor. Geçen sezonun tamamında yaptığı istatistiklere (5 gol, 5 asist) bu sezon şimdiden ulaştı bile. (7 gol, 4 asist) Almanların bir boy küçük Robben’i olarak sezon sonunda Löw’ün Brezilya kadrosunda yer alması mümkün.
Max Kruse: Sezon başında 5 milyon euro bedelle Gladbach’a geçen Kruse, yükselen kariyerinde en büyük sıçramayı yaptı. 10 maçta 6 gol atıp 5te asist yaparak Borussia’yı sırtlayan Alman forvetin bu yükselişine Alman milli takım teknik direktörü Löw’de kayıtsız kalmadı ve kadroya dahil etti. Artık 35′i deviren Klose ve sisteme pekte uymayan Gomez düşünüldüğünde Brezilya 2014 kadrosu için şansı oldukça yüksek. Bu sezon gerçekten büyük oynuyor.
Roberto Firmino: FM tutkunlarının yakından tanıdığı Firmino bu sezon Hoffenheim ile beraber yükselen isimlerin en başında geliyor. Volland ile beraber takımı taşıyan Firmino, bu sezon neredeyse Alex De Souza etkisi yaratmış durumda. Sakatlığı nedeniyle oynayamadığı Gladbach maçı hariç tüm maçlarda sahne alan sambacı 7 gol 4 asist ile yıldızlaştı. Bu performansını korumayı başarırsa sezon sonunda adının daha büyük ekiplerle anılması mümkün.

DEVAMINI OKU >>

29 Ekim 2013 Salı

Marwijk Öncesi ve Sonrası Hamburg

Sezona felaket giren ve önce Hoffenheim’dan 5, ardından da Dortmund’dan 6 yiyen Hamburg’da sabırlar taştı ve genç teknik adam Torsten Fink’in görevine son verildi. Fink’ten boşalan göreve, Hollanda’yı 2010 Dünya Kupası’nda finalist yapan ve 2002’de Feyenoord ile UEFA Kupası kazanan Hollandalı teknik direktör Bert van Marwijk getirildi. Marwijk öncesi Hamburg’a kısaca değinelim.
Dünya üzerinde en iyi yönetilen kulüplerin başında Bundesliga kulüpleri geliyor. Hem ekonomik hem de sportif olarak her geçen gün daha yukarıya çıkıyorlar ve geçen sene iki Alman takımının Şampiyonlar Ligi’nde final oynamasıyla zirveyi gördüler. Doğru isimleri doğru yönetim kademelerine getiriyorlar, doğru antrenöre ve doğru oyunculara yatırım yapıp belli bir istikrar çizgisinde doğru yapıyı oluşturuyorlar. Herkesin bildiği üzere stadyumlar zaten modern, tribünler zaten dolu, taraftarlar zaten ateşli, geriye sadece başarıyı beklemek kalıyor. Bayern Münih ve Borussia Dortmund bu konuda en bilinen ve en başarılı örnekler kuşkusuz. Bu iki takımın hemen ardından Rudi Völler ve Sami Hyypia önderliğindeki Leverkusen geliyor. Keza Max Eberl ve Lucien Favre ile Mönchengladbach, Christian Streich ile Freiburg, Armin Veh ile Eintracht Frankfurt ve Mirko Slomka’nın Hannover’i doğru yapıyı oluşturan kulüpler arasında. Hamburg’un doğru yapıyı bulma çalışmaları 2011 yılında eski Chelsea sportif direktörü ve scout şefi Frank Arnesen’i sportif direktörlüğe getirmeleriyle başladı. Takımda gençleşme çalışmaları başlamış; Mathijsen, Ze Roberto, Nistelrooy, Demel, Rozenhal gibi tecrübeli isimlerle yollar ayrılmış. Yerlerine ise Hamburg II takımından gençler ve Arnesen’in Chelsea altyapısından getirdiği; Gökhan Töre, Bruma, Rajkovic, Sala ve Mancienne gibi genç oyuncular alınmıştı. Bu genç kadronun başına genç oyuncularla iyi ilişkiler kurabilen, onları ön plana çıkartmasıyla bilinen-Nürnberg’de İlkay Gündoğan mesela-Micheal Oenning getirildi. Hamburg lige rezalet bir başlangıç yapıp, Oenning vasatı aşamayınca daha Ekim ayını göremeden kovuldu.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Tchibo'yla yaz kış demiyoruz, spora gidiyoruz!


Tchibo her hafta yenilenen temaları, modayı kaliteyle bütünleştiren ürünleri ve lezzetli kahveleriyle sevdiğimiz markalardan biri. Peki Tchibo’nun hikayesi nasıl başladı?

Önce kısa bir özet geçelim. 1949 yılında Max Herz ve Carl Tchilling posta yoluyla kahve satma fikriyle çıktı yola. Kahve yanında kahve kaşığı gibi küçük hediyeler yolluyorlardı aynı zamanda. Bu küçük hediyeler mevzuat gereği yollanamayınca onlar da düşük bir ücret karşılığı bu ürünleri satmaya başladı ve gıda dışı sektöre girişin ilk tohumları atılmış oldu. Tchibo, kahve satışlarına devam ederken 1973 yılında farklı konseptlerde gıda dışı ürünleri mağazalarında satmaya başladı ve dünyada eşi benzeri olmayan bu yeni iş modeliyle büyük başarı yakaladı. Hepimizi cezbeden ve her hafta yenilenen Tchibo ürünleri hayatımıza girdi böylelikle.

Bir Tchibo mağazasına girdiğinizde sizi karşılayan harika bir kahve kokusu duyuyorsunuz. Ürünlere bakmak için sabırsızlansanız bile kahve standının önünden güç bela ayrılıyor ve ürünlere doğru yöneliyorsunuz. Ürünlerin birçoğu yıllardır arayıp da bulamadığınız türden, hayat kolaylaştıran, doğayla dost ürünler. Örneğin geçen haftalarda satışta olan telsiz zımba. Bu zımba, diğerlerinden farklı olarak kağıtları katlayarak zımbalıyor ve hem elinize batan zımbalardan sizi kurtarıyor hem de doğaya daha az zarar veriyor. Tchibo ürünlerinin kalitesi, alanında uzman kişiler tarafından çok sıkı ve acımasız testlerden geçiyor ve sadece testi geçebilenler satışa sunuluyor. Bunun dışında tüketicilerin kendi evlerinde yaptıkları acımasız testlerden de başarıyla geçmiş bu ürün. Tchibo ürünlerinin kalitesine bir kez daha inanmış oldum böylece.


Gelelim Tchibo’nun bu haftaki temasına; Spora Gidiyoruz. Eğer “Bu havada da spor yapılmaz ki canım!” diyenlerdenseniz, bahanelerinizi bir kenara bırakın çünkü “Spora Gidiyoruz” temasında her hava koşulunda spor yapmanız için size gerekecek birbirinden farklı, şık ve uygun fiyatlı ürünler var. DryActive Plus malzeme ürünler, terin üstünüzde kurumasını engelleyecek, ecorepel® malzeme ise yağmurda koşarken sizi su damlalarından koruyacak. En doğru koşu ayakkabıları ve aksesuarlar ile de setinizi tamamlarsanız, yağmur çamur demeden koşmaya hazırsınız!

Spora Gidiyoruz temasındaki tüm ürünler birbirinden güzel ama içlerinden seçerek birkaçına daha geniş yer verelim. Konu spor olunca en önemlisi ayakkabı oluyor. Tchibo’nun bu temadaki Koşu Ayakkabısı, topuk ve bunyon bölgesindeki baskı elemetiyle son derece rahat ve hava geçiren filtreli yapısıyla da ayağınızı terletmiyor. Kadın ve erkek için iki farklı seçeneği bulunan ayakkabı aynı zamanda çok da şık ve hiçbir yerde bulamayacağınız kadar kaliteli ve uygun fiyatlı. Ayakkabınızı aldınız ve koşmaya başladınız diyelim, nabzınızı kim ölçecek? Tchibo bu ayrıntıyı atlamamış ve temaya Nabız Ölçer Saat de eklemiş. Bu saat kalp frekansınızı, koştuğunuz mesafeyi, ortalama hızınızı ve yaktığınız kaloriyi adım adım ölçüyor ve parmak dokunuşunuzla nabzınızı ölçüyor. Üstelik su geçirmiyor. Spor yaparken en önemli ama genelde atlanan ayrıntılardan biri iç çamaşırı. Özellikle de kadınlar için. Bu temada bulabileceğiniz Spor Büstiyeriyle spor yaparken çok daha rahat hareket edebileceksiniz. Tamamen dikişsiz ve yumuşak olan bu ürün, hava geçiren yapısıyla sizi rahat ettirecek.

Spora Gidiyoruz temasında bunlardan başka birçok ürün daha bulunuyor. Daha ayrıntılı incelemek için Tchibo.com.tr’ye tıklayıp, keşfe başlayabilirsiniz. Aynı zamanda 444 28 26 numaralı Telefonla Sipariş Hattı’ndan da alışveriş yapabilirsiniz. Şöyle keyifli bir alışveriş yapıp, sonrasında da kahveyle yorgunluk atmak isteyenleri, çalışanlarının yüzünden gülümseme eksik olmayan Tchibo mağazalarına davet ediyor ve ekliyorum yeni temalardan herkesten önce haberdar olmak için Tchibo Facebook (https://www.facebook.com/tchiboturkiye) sayfasını beğenebilirsiniz. Keyifli alışverişler!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Finansbank’tan Bilinçli Harcama Hareketi


Finansbank, ilk defa kredi kartı sahibi olacaklar için bir ilki gerçekleştiriyor.

Daha önce kredi kartı olmayıp ilk defa kart alacaklara, bilinçli harcama alışkanlığı kazandırmak için Yılmaz Vural ile “İlk Kartım” programında bir araya geliyor.

Farklı hedef kitlelere hitap eden pek çok kartı olan Finansbank, müşterilerinin bilinçli harcamalar yapmasına verdiği önemi “İlk Kartım” programı ile gösteriyor. “İlk Kartım” programı kapsamında, limit kısıtlamadan hatırlatma servislerine, İnternet Bankacılığı ve ATM gibi hızlı kanallardan anında hesap bilgisi öğrenmeye kadar pek çok özelliği kullanıcılarına bilinçli harcamayı öğretmek için kullanıyor.

Peki kredi kartı sahiplerini “İlk Kartım” bilinçli harcama hareketinde neler bekliyor?

BORÇLARI ARTMASIN DİYE LİMİT KISITLAMA

Kredi kartını alan kullanıcıların bilinçli harcamayı öğrenmeleri için ilk7 ay limitleri kısıtlanıyor. Bunun nedeni, kart sahiplerini borçlarını aniden artıracak hareketlerden korumak. Kart kullanımını düzenleyen ve harcamalarını bütçelerine göre yapan kullanıcıların limitleri açılıyor. Kartlarını diledikleri gibi kullanma imkanı veriliyor.

ÖDEMELERİNİ UNUTMASINLAR DİYE HATIRLATMA SERVİSLERİ

Finansbank “İlk Kartım” platformunun en önemli servisleri arasında, hatırlatma servisi yer alıyor. Kart sahiplerine borçları ve ödeme zamanları hatırlatılarak, gecikme nedeniyle artan borç yükünü ortadan kaldırmak hedefleniyor.

Kart sahipleri, harcamalarını kontrol etmek için kendilerine üst limit belirliyor. Farkında olmadan bu üst limit aşıldığında, hatırlatma servisleri tarafından uyarı yapılıyor.

BİLİNÇLİ ALIŞVERİŞ İÇİN LİMİT SORGULAMA

İlk Kartım” programı, bütçe planlamasını da kolaylaştırıyor. Anında limit sorgulama özelliği ile tüm kart sahipleri, limitlerini SMS atarak hızla öğrenebiliyor. Bu da onları daha bilinçli harcama yapma konusunda teşvik ediyor.

İŞLEMLERİNDE HIZ KAZANMALARI İÇİN HIZLI BANKACILIK

Bilinçli harcama alışkanlığı kazandırmak için yaratılan “İlk Kartım” programı, kart sahiplerini hızlı bankacılık işlemleriyle tanıştırıyor. İnternet Bankacılığı, ATM ve Telefon Bankacılığı gibi hızlı bankacılık işlemleri, tüm kart sahiplerinin bankacılık işlemlerinde hızlanmasını sağlıyor.

Program boyunca bilinçli harcamayı ve ödemelerini düzenlemeyi öğrenen kart sahiplerinin limitleri ve kart özellikleri zaman içinde artıyor. Böylece kart sahiplerinin kredibiliteleri de yükseliyor.

Kredi kartı kullanımını daha bilinçli hale getirmeyi hedefleyen “İlk Kartım” programı, bilinçli kullanıldığında kredi kartının büyük kolaylık sağladığını ve bütçeleri rahatlattığını anlatmak için oluşturulmuş başarılı bir sosyal sorumluluk projesi. Bu proje boyunca, kart sahiplerini rahatlatacak bilinçli harcama hareketi “İlk Kartım” Finansbank’tan, bilinçli harcama taktikleri Yılmaz Hoca’dan.

Program hakkında detaylı bilgi sahibi olmak ve başvuruda bulunmak için tıklayın;

www.ilkkartim.com.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.

1 Ekim 2013 Salı

Emekli Formalar

Futbolda emekli edilen formaların arkasında başarı hikayelerinden çok, oyuncunun uzun süre aynı formayı terletmesi vardır. Başarı hikayesi içeren küçük bir kısmın dışında sahalarda yaşanan vahim olaylarda formanın emekli edilme nedeni olmuştur. Biz başarı hikayeleri ile başlayalım.

Diego Armanda Maradona, günümüzde sahalarda esen Messi fırtınasına rağmen bir çoklarına göre halen gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olarak kabul ediliyor. Çalkantılı geçen futbol kariyerinde Napoli’ye imza attıktan sonra başka bir boyuta geçen Diego, İtalyan takımına tarihinin ilk şampiyonluğunu yaşatıp yanına bir de UEFA Kupası ekledi. Napoli’de San Paolo tribünleri ona öylesine tapıyordu ki, 1990 Dünya Kupası’nda Arjantin-İtalya eşleşmesi olduğunda ”Bizi destekleyin” diyen Maradona’ya ”Hayır!” diyememişlerdi. Napoli, tarihinin en parlak dönemini yaşatan Maradona’nın giydiği 10 numaralı formayı müzeye kaldırdı ve bir daha hiç çıkarmadı. Tek başına takım Maradona’nın 10 numaralı formasını emekli eden sadece Napoli olmayacaktı. Arjantin milli takımı 10′u bir daha kimseye vermek istemedi ancak FIFA engeliyle karşı karşıya kaldı. 2002 Dünya Kupası öncesinde kadroya alınacak 23 futbolcu için 1-23 arasında numaralar belirlenmesini isteyen FIFA’ya Arjantin red cevabı verdi ancak istediğini elde edemedi. Sonunda bir dönem Fenerbahçe forması da giyen ‘atanamayan futbol sihirbazı’ Ariel Ortega, Maradona’nun 10 numaralı formasını sırtına geçirdi. Bugünlerde ise veliahtı olarak gösterilenLionel Messi, Arjantin’in 10 numarasını taşımaya devam ediyor.

”En iyisi kimdi?” sorusunda Maradona’nın karşısına koyulan adam Pele de forması emekliye ayrılanlardan birisi. Futbol kariyerini ülkesinde Santos’ta geçirdikten sonra, emekliliğe bir adım kala Amerika’nın Cosmos takımı ile anlaşan Pele, o dönem büyük sansasyon yaratmış, Cosmos’un maçları yirminin üzerinde ülkede yayınlanmaya başlamıştı. Leblebi gibi gol atan, insanlar onu izlesin diye savaşlara mola aldıran Pele; 1975-77 yılları arasında Cosmos’un 10 numaralı formasını giydikten sonra emekliliğini açıkladı. Cosmos kulübü onunla birlikte 10 numaralı formasının da emekliye ayrıldığını açıklayıp bir daha asla başka bir futbolcuya verilmeyeceğini duyurdu. Pele ve formasının emekliliği Cosmos’u da bitirdi denilebilir zira kulüp 1984′te kapatıldı. 2010′da Pele’nin onursal başkanlığında yeniden açılan Cosmos, halen faaliyetlerini sürdürüyor ancak eski günlerinden çok uzakta. Eski günlerden farklı olmayan tek şey ise Pele’nin müzede duran forması…
Total Futbolun Babası Johan Cruyff da bu onuru yaşayanlardan. Yetmişlere kadar ilk 11′de çıkan oyuncuların 1′den 11′e kadar sıralanan forma numaraları ile sahaya çıktıkları dönemde 14 numaralı Ajax forması ile sahaya çıkarak bir tabuyu yıkan ”Sarı Fare” daha sonra 14 numaralı sırt numarası ile dünyayı kendine hayran bırakırken, Ajax ve Barcelona ile kazanmadık zafer bırakmadı. Ajax”Kramponlu Pisagor”u onurlandırmak adına 14 numarayı müzeye kaldırmış durumda!
Emekli edilmiş formalar listesine bakıldığında, yarısından çoğunun İtalya Serie A‘dan olduğunu görebilirsiniz. En dikkat çekicisi ise forması iki takım tarafından emekli edilen Gianfranco Zola.Cagliari‘de giydiği 10 numaralı forması müzeye kaldırılan Zola’nın Chelsea’de 7 yıl sırtında taşıdığı 25 numaralı forma da emekli edildi. Ancak Zola’nın yaptıkları yetmemiş olacak ki Cagliari 10 numaralı formayı müzeden çıkardı. Chelsea ise yanılmıyorsam 25 numaralı formayı halen kullanmıyor.

29 Eylül 2013 Pazar

Obradovic Röportajı | Türkiye'de Bana 2 Yıl Süre Verecek Birileri Var mı?

Resim yazısı ekle




Avrupa’nın en iyi antrenörü olarak bilinen Obradoviç artık Fenerbahçe’de. Usta teknik adam Türkiye’deki ‘hızlı başarı hastalığı’nı çoktan kavramış...

Öyle bir antrenör ki NBA’den oyuncu transfer etmek istiyor. O oyuncu “Obradoviç’e hayır denmez” deyip tası tarağı toplayıp para bile konuşmadan İstanbul’a geliyor. İki kelimeyle bir ‘basketbol fenomeni’. Dört farklı kulüple sekiz Euroleague şampiyonluğu olduğu için ‘Avrupa’nın gelmiş geçmiş en iyi koçu’ kabul ediliyor.

Haber: Röportaj: Sibel ARNA | Hürriyet Gazetesi'nden alınmıştır!..

13 yıl çalıştırdığı Panathinaikos’u tam 11 kere lig şampiyonu yaptı. Altyapıdaki takımları çalıştırmaya 22 yaşında başladı, 31 yaşında oyuncusu olduğu Partizan takımının koçu oldu. Kariyerine verdiği bir yıllık aranın ardından Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı’nın koçu olan Zeljko Obradovic (53) oyuncularını takımın renkleri için savaşmak üzere çalıştırıyor.

Basketbol sizin için bir tutku haline nasıl geldi? Basketbol topuna ilk dokunduğunuz an mı? 
- Hayır, dokunduğum anın hiçbir önemi yok. Tutkumun sebebi 1973’te Yugoslavya’nın Barcelona’da düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası’nı kazanması… Ve o takımda oynayan Sırp oyuncu Dragan Kicanovic… Sahadaki karizmasından inanılmaz etkilenmiştim. Onu izlerken “Ben bu işi yapmak istiyorum” dedim. Ve 31 yaşımda takımın koçu olmam için bana güvenen de yine kendisiydi.

Bir dakika, bir dakika... Yani televizyon ekranından izleyip, hayran olduğunuz kişi sayesinde mi koç oldunuz? 
- Evet doğru anladın. 1991’de Partizan’da oyuncuydum ve Yugoslavya milli takımıyla İtalya’da düzenlenecek Avrupa Basketbol Şampiyonası’na gitmeye hazırlanıyordum. Bir gün öncesinde Dragan beni karşısına alıp seneye takımı kimin çalıştıracağını bilmediğini hâlâ bir koç bulamadığını söyledi. Ben de ona “Sana bir koç önerebilirim” dedim. Kicanovic “Kim o?” diye sordu. Hiç tereddüt etmeden “Ben” dedim. Çok şaşırdı ama iki hafta sonra arayarak oyunculuğu bırakmam şartıyla Partizan’ın antrenörü olmamı teklif etti.

Basketbolcu olmanıza rağmen hep antrenör mü olmak istediniz? 
- Kesinlikle. Kafamda sadece bu vardı. 20 yaşında bile antrenman sonrasında takımın performans notlarını tutar, tek tek üstünden geçerdim. Hâlâ da saklarım.

Büyük başarıların büyük ustası olmanızın sırrı nedir? Hırs, kendine güven, disiplin, çok çalışmak… 
- Sevgi. İşimi hep çok sevdim. Çok çalışmak önemli ama ondan da daha önemli şey çalıştığın tüm ekibin seninle aynı yöne bakıp, aynı hedeflere sahip olması.

Teklifi kabul etmenizde Mirsad Türkcan’ın etkisi büyükmüş öyle mi? Sizi nasıl ikna etti? 
- Benim için çok önemli biridir Mirsad. Fenerbahçe’den teklif geldikten sonra benimle iletişimi hiç koparmadı. Üç ay boyunca her gün arayıp İstanbul’u, takımı, kulübü, yönetimi detay detay anlattı. Burada olmamın en önemli sebeplerinden biri odur. 

İki yıl içinde mükemmel takımı kurduğunuz söyleniyor. Şu an Fenerbahçe takımının kadrosu nasıl sizce? 
- Önce siz benim sorumu cevaplayın. Sizce Türkiye’de bana iki yıl süre verecek birileri var mı? Hayır yok. Hatta beklentiler çok yüksek.
İlk yılda Eurolig hedefleniyor… Sizce mümkün mü? 
- Mümkün. Fenerbahçe’nin beni alma sebebi de bu. Kısa sürede büyük hedefleri var. Beklentiyi karşılamak için elimden geleni yapacağım.

Maç biter biz Dimitris’le yemeğe gideriz

Panathinanaikos’ta 13 yıl birlikte çalıştığınız yardımcı antrenör Dimitris’in de sizinle birlikte gelmesini istediniz ama maliyeti Fenerbahçe Ülker’e problem oldu. O da bir başka birinci lig takımı olan Banvit’e başantrenör oldu. Karşılaşacağınız ilk maçı heyecanla bekliyoruz… 
- Maç ikimizin arasında değil, iki kulübün arasında olacağı için bizim arkadaşlığımız asla zedelenmez. Maç biter biz yine yemeğe gideriz.

Birbirlerini kardeşten de öte iyi tanıyan ve seven bir adam nasıl rakip olabilir? 
- İki eğlenceli rakip olacağız. 13 yıl boyunca birbirimize herkesten çok yakındık. Her şeyimizi biliyoruz, ben onu nasıl şaşırtacaksam o da beni şaşırtmaya oynayacak.

Benim için iyi ve kötü oyuncu yoktur akıllı ve aptal oyuncu vardır

Oyuncularınızı nasıl motive edersiniz? Oyuncuları yaprak gibi titreten cinsten sert bir koç musunuz? Yoksa sizin antrenmanlarınızda gülünebiliyor mu?
- Bu saydığınız her şeyin karması antrenörlük. İşin çok ciddi ve onları yönlendirecek kişinin ben olduğumu anlamaları gerekiyor. Önce bunu sağlarım. Sonrası kolay. Benimle her konuda konuşabilirler, hepsini dinlerim, takımın iyiliği için getirecekleri her öneriye açığım. Serbest zamanlarda birlikte gülebiliriz. Ama ciddi olacağımız zamanda da ciddi olacağız.

Bir oyuncu yeteri kadar süre almadığı ya da başka bir sebeple size surat asarsa tavrınız ne olur? 
- Ben oyuncunun suratıyla asla ilgilenmem. Gösterdikleri performansla ilgilenirim. Benim için iyi ve kötü oyuncu yoktur, akıllı ve aptal oyuncu vardır. Akıllı ve aptal oyuncu arasındaki fark nedir biliyor musunuz? Biri hata yaptıktan sonra uyarı aldığında bunu kişisel algılamaz ve hatasını düzeltir, aptal oyuncu kişisel algılar ve 100 kere aynı hatayı yapar.

Genç ve deneyimli oyuncu arasında bir fark var mıdır? 
- Asla yoktur. Yaşla hiç ilgilenmem. Hatta genç oyuncuların biraz daha fazla hata yapma payları vardır.
Türkiye’de genellikle antrenörler risk almak istemez ve yabancılara daha çok süre verir. Peki siz? 
- Benim için oyuncunun vatanı milleti önem taşımaz. Yetenekli olsun yeter. Pasaportuyla ilgilenmiyorum. Türk oyuncularla ilgili tek bir sorun var öngördüğüm, bu aslında bütün Avrupa ülkelerinde var, üç-beş maç iyi oynayan oyuncular hemen yüceltiliyor ve NBA’e aday gösteriliyor. Halbuki o oyuncunun ülkesinde daha çok oynayıp deneyim kazanması gerekiyor. 

Türkiye’de tanıyıp takdir ettiğiniz oyuncular var mı? 
- Kendi oyuncularım.
Genel olarak sordum... 
- Genelle ilgilenmiyorum. Ben sadece kendi oyuncularımı düşünüyorum. Onlara basketbolun bir savaş olduğunu söylüyorum. Biz takımımızın renkleri için savaşacağız. 

Türk Milli Takımı’nın hazin sonu hakkında ne düşünüyorsunuz? 
- Onu Tanyeviç’e soracaksınız!!
Çılgın bir adam mısınız? 
- Risk almak için doğru zamanı beklerim. Çılgın bir adam olduğumu düşünmüyorum. Zeki adam, riskin hayatın bir parçası olduğunu ve ne zaman alınması gerektiğini bilir. Önce kendinle huzur içinde olman lazım. Ama her zaman riske girip hata yapma olasılığını da bileceksin. Hata yapmayan biri var mı?

27 Eylül 2013 Cuma

Hafta Sonu Futbol Ekranı


27 Eylül Cuma
20:00 Bursaspor - Akhisar Belediye (Lig TV)
21:30 Augsburg - M'Gladbach (TRTHaber / TRTHD)
22:00 Valladolid - Malaga (NTV SporSmart)

28 Eylül Cumartesi
14:00 Balıkesirspor - 1461 Trabzon (TRT Spor)
14:45 Tottenham - Chelsea (LigTV 3) 
15.00 Lorient - Marsilya (Tivibuspor)
15:00 Terek - CSKA Moskova (LigTV 2)
15:00 Altınordu - Bozüyükspor ( Yeni Asır TV )
16:30 Bayern Münih - Wolfsburg ( TRT HD )
17:00 Orduspor - İBB ( TRT 1 )
17:00 Valencia - Rayo Vallecano (NTV SporSmart)
18.00 PSG - Toulouse (Tivibuspor)
19:00 Galatasaray - Çaykur Rizespor LİG TV 
19:00 Gaziantepspor - K.Karabükspor (LigTV 2)
19:00 Mersin İdmanyurdu - TKİ Tavşanlı Linyitspor (TRT Spor)
19:00 Yeni Malatyaspor - Aydınspor 1923 ( Vuslat TV,Türkiyem TV )
19:30 Eintracht Frankfurt - Hamburg ( TRT Haber , TRT HD )
19:30 Swansea City - Arsenal (LigTV 3) 
19:45 AZ Alkmaar - PSV Eindhoven ( og TV )
21:00 Real Sociedad - Sevilla ( NTV Spor )
21:45 Ajax - Go Ahead Eagles (Fog TV)
21.45 Milan - Sampdoria (Tivibuspor)
23:00 Real Madrid - Atletico Madrid (NTV SporSmart)
00:30 Nautico - Coritiba (LigTV 2)

29 Eylül Pazar
13:00 Osasuna - Levante (NTV SporSmart)
13.30 Torino - Juventus (Tivibuspor)
14:00 Ankaraspor - Adana Demirspor (TRT Spor)
15:00 Anadolu Selçukluspor - Göztepe ( Kon TV )
15:00 Çankırıspor - Tokatspor ( Yaren TV )
15:00 Giresunspor - Sarıyer(Mavi Karadeniz TV)
15:00 Nazilli Belediyespor - Altay (Yeni Asır TV)
15:00 Trabzon Akçaabatspor - Derince Belediyespor ( Çay TV )
15:30 Feyenoord - ADO Den Haa ( Fog TV )
15:30 Stoke City - Norwich City (LigTV 3)
16:00 44 Malatyaspor - Birecik Belediyespor (Vuslat Tv)
16.00 Sassuolo - Lazio (Tivibuspor)
16:00 Elazığspor - Sivasspor (LigTV 2)
16:00 Trabzonspor - Torku Konyaspor (Lig TV)
16:30 Werder Bremen - Nürnberg (TRT HD)
18.00 Ajaccio - Montpelliler (Tivibuspor)
18:00 Celta Vigo - Elche (NTV SporSmart)
18:00 Sunderland - Liverpool (LigTV 3)
18:30 Braunschweig - Stuttgart (TRTHaber / TRTHD)
19:00 Gençlerbirliği - Fenerbahçe (Lig TV)
19:00 Kasımpaşa - Eskişehirspor (LigTV 2)
19:00 Samsunspor - Gaziantep BB (TRT Spor)
20:00 Espanyol - Getafe (NTV SporSmart)
22:00 Real Betis - Villarreal (NTV Spor)
22.00 Reims - Monaco (Tivibuspor)
00:30 Atletico Mineiro - Santos (LigTV 3)

30 Eylül Pazartesi
20:00 Bucaspor - Boluspor (TRT Spor)
20:00 K.Erciyesspor - Kayserispor (LigTV 2)
20:00 MP Antalyaspor - Beşiktaş (Lig TV)
21.45 Fiorentina - Roma (Tivibuspor)
23:00 Granada - Athletic Bilbao (NTV SporSmart)

20 Eylül 2013 Cuma

Hafta Sonu Futbol Ekranı


20 Eylül Cuma
16:00 Göztepe – Dardanelspor (Kanal 35)
20:00 Akhisar Belediye – Gaziantepspor (LİGTV )
20:00 K.Karabükspor – K.Erciyesspor ( LİGTV2 )
21:30 B.M’Gladbach – Braunschweig ( TRT HD )
22:00 Osasuna – Elche ( NTVSpor Smart )
21 Eylül Cumartesi
14:45 Norwich City – Aston Villa ( LİGTV3 )
15:00 Tokatspor – Yeni Malatyaspor ( Vuslat TV)
15:00 Tarsus İdmanyurdu – Giresunspor ( Mavi Karadeniz TV)
15:00 Altay – Körfez FK (Kanal 35)
15:00 MKE Ankaragücü – Diyarbakır BB (Başkent TV)
16:30 Nürnberg – Dortmund ( TRT Haber,TRT HD )
17:00 Liverpool – Southampton ( LİGTV3 )
17:00 Real Sociedad – Malaga ( NTVSpor )
17:00 TKİ Tavşanlı Linyitspor – Adanaspor ( TRT 1 )
18:00 Sivasspor – Kasımpaşa ( LİG TV )
18:00 Torku Konyaspor – Gençlerbirliği ( LİGTV2 )
19:00 Almeria – Levante ( NTVSpor Smart )
19:30 Chelsea – Fulham ( LİGTV3 )
19:30 Schalke 04 – Bayern Münih ( TRT Haber,TRT HD )
20:00 Manisaspor – Karşıyaka ( TRT Spor )
20:30 Eskişehirspor – Medical Park Antalyaspor ( LİGTV2 )
20:30 Fenerbahçe – Elazığspor ( LİGTV )
21:00 Rayo Vallecano – Barcelona ( NTVSpor Smart )
23:00 Valladolid – Atletico Madrid ( NTVSpor )
00:30 Fluminense – Coritiba ( LİGTV3 )
22 Eylül Pazar
12:30 Spartak Moskova – CSKA Moskova ( LİGTV3 )
13:00 Real Betis – Granada ( NTV Spor Smart )
13:30 Vitesse – PEC Zwolle ( FOG TV )
15:30 Arsenal – Stoke City ( LİGTV3 )
15:30 Feyenoord – Utrecht ( FOG TV )
16:00 Kahramanmaraşspor – Orduspor ( TRT Spor )
16:30 SC Freiburg – Hertha Berlin ( TRT Haber , TRT HD )
17:00 Çaykur Rizespor – Bursaspor ( LİGTV2 )
17:30 PSV Eindhoven -Ajax ( FOG TV )
18:00 Celta Vigo – Villarreal ( NTVSpor Smart )
18:00 Manchester City – Manchester United ( LİGTV3 )
18:30 Stuttgart – Eintracht Frankfurt ( TRT Haber , TRT HD )
19:00 Beşiktaş – Galatasaray ( LİG TV )
19:30 Rostov – Zenit ( LİGTV2 )
20:00 Adana Demirspor – Bucaspor ( TRT Avaz )
20:00 Boluspor – Samsunspor ( TRT Spor )
20:00 Real Madrid – Getafe ( NTVSpor Smart )
22:00 Corinthians – Cruzeiro ( LİGTV3 )
22:00 Valencia – Sevilla ( NTVSpor Smart )
23 Eylül Pazartesi
20:00 Kayserispor – Trabzonspor ( LİGTV )
20:00 İBB – Mersin İdmanyurdu ( TRT Spor )
23:00 Espanyol – Athletic Bilbao ( NTVSpor Smart

9 Eylül 2013 Pazartesi

Welcomo to Arsenal | Mesut Özil

7 Eylül 2013 Cumartesi

Willian Borges Da Silva

4 Eylül 2013 Çarşamba

Transfer Bilançosu

Avrupa'da transfer dönemi sona ererken Finansal Fair Play yine lafta kaldı, takımlar milyon euroları saçıp yeni rekorların altına imzasını attı.

Avrupa'da en çok para ödenen üç oyuncu yine hücumcular oldu. Sırasıyla Bale, Cavani ve Falcao için 50 milyon sınırı aşıldı.


Transfere en çok para harcayan ligler Avrupa futbolunun zirvesinde yer alan 5 ülke olurken,
Premier Lig 671 milyon pound ile yeni bir rekor kırdı. 
Tottenham, Bale'den gelen parayı kasasına bile koymadan yeni oyuncular için öderken 1 tam altın bozdurup bir kaç çeyreklik almış oldu. Haqrcadıkları para 10 milyon pound. Son yıllarda transfer şampiyonu City ise sakin bir yıl geçirmiş gibi görünmesine karşın 100 milyon harcayarak en çok harcayanlarda ikinci sıraya oturdu.

En çok para harcayan 2. lig İspanya La Liga oldu.
Real Madrid, Bale, Isco ve Illara gibi pahalı transferler yaparak 145 milyon poundu kasasından çıkardı.

Serie A ise düşüşte olmasına karşın 334 milyon pound ile bu yıl oldukça büyük bir miktar harcadı. Herhangi bir takım çılgın harcamalarla öne çıkmasa da Napoli, Edinson Cavani'den gelen parayı gözünü kırpmadan harcadı ve Real Madrid'in istenmeyenlerini kadroya kattı.

PSG'den sonra Monaco'nun da büyük sermayenin eline geçmesi ile Fransa'da işler biraz daha kızışmış görünüyor. 333 milyon poundluk toplam harcamanın 242 milyonunu bu iki takım beraber yaptı. Monaco 145 milyonluk harcaması ile zirvede yer alırken PSG geçen seneye göre musluğu biraz daha kısıp 97 milyonda kaldı.

Avrupa'nın yükselen değeri Bundesliga her zamanki gibi daha az harcayıp daha fazla verim almanın peşinde. 231 milyon poundun büyük bir kısmını Bayern ve Dortmund harcarken diğer takımlar daha çok genç oyuncular üzerine çalıştı.

Dream Team!

Avrupa'da bu sezon en çok para harcanan oyuncularla kurulan Rüya Takım'ın toplam değeri 395 milyon pound! PSG ve Real Madrid 3 oyuncu ile en çok oyuncu bulunduran takımlar olurken, Monaco 2 oyuncu verdi.


3-5-2 şeklinde dizilen kadro hücumda korkutucu dursada savunma için aynısını söylemek zor. E sistemin etkisi de var tabi:)

Gelmiş Geçmiş En pahalı 10 Oyuncu!

En pahalı oyuncular listesinde Real Madrid'in mutlak hakimiyeti söz  konusu. İlk üçte yer alan oyuncuların tamamı Real Madrid transferi, ilk 10'da ise tam 5 tane!

Gareth Bale, Ronaldo'nun rekorunu kırıp zirveye yerleşti. Üçüncü sırada ise bir diğer efsane Zidane var. 4. basamakta Barça'nın belkide en büyük saçmalığı Ibrahimoviç. Liste Kaka, Cavani, Falcao, Figo, Torres ve Neymar şeklinde uzanıyor.

Listede tam 4 oyuncunun bu sezonun transferi olması transfer piyasasının ne kadar şiştiğinin net göstergesi. 

Diğer yandan Ibrahimovic, Kaka ve Torres bu paraların altında kalan oyuncular! Bale, Neymar, Cavani ve Falcao için de aynı durumu bekleyebilir miyiz? Durum pek öyle görünmüyor...

Seneye listeyi yenileyeceğimizin garantisini şimdiden verebilirim!

3 Eylül 2013 Salı

Domino Etkisi!


Transfer dönemi halen Türkiye ve bir kaç Doğu Avrupa ülkesinde sürsene atbaşı giden liglerde tahta kapandı. Gareth Bale ve Mesut Özil bu yazın en dikkat çeken transferleri olurken Neymar'ın adı ilginç şekilde pek anılmıyor. Bale'in Real'e gitmesiyle Tottenham istemeden ezeli rakibine Mesut Özil'i kazandırmış oldu ama aslında bunun çok öncesi var. Espiriyle karışık domino etkisi şu şekilde:

Gervinho Arsenal'den Roma'ya gitti.

Gervinho'yu alan Roma, yıldız adayı oyuncusu Lamela'yı iyi paraya Tottenham'a sattı.

Tottenham Bale'den gelecek paraya güvenerek Lamela ve bir çoklarını alınca Bale'in gitmesine izin verdi.

Bale'i alan Real ise Isco'ya güvenerek Mesut Özil'i gözden çıkardı ve Arsenal'e sattı.


İşin özü Gervinho'yu yollayan Arsenal karşılık olarak Mesut Özil'i aldı gibi bi' durum oldu :D

Transferin Mahşer Günü!


Yaz transfer sezonunun son gününün heyecanı bir başkadır. Özellikle İngilizler için bu gün tv showları, dakikalar içinde oyuncuların yer değiştirmesi ve taraftarların kulüp önünde heyecanlı bekleyişi ile özel bir gündür.  Bu sezonda onların deyimiyle transferdeadline day oldukça heyecanlı geçti.
Son gün transferleri genelde domino etkisi şeklinde gerçekleşiyor. Bu sezon bunu başlatan, birçoklarına göre yılın transferi Gareth Bale oldu. Real Madrid’in Tottenham’la uzun süren görüşmelerden sonra futbol tarihinin en yüksek bonservis bedelini ödeyerek kadrosuna kattı ve pusuda bekleyen Arsene Wenger, Mesut Özil için görüşmelere başladı. 10 numara arayışında olan PSG de bu fırsatı kaçırmak istemedi ve araya girdi. Şimdi sabahtan itibaren olanlara sırasıyla bir göz atalım.
mamadou-sakho liverpool
09.15
Liverpool her transfer dönemi bolca para harcıyor ancak parasını hep yanlış ata yatırıyordu. Bu yaz bunun yavaş yavaş değiştiğini gördük ve son güne girildiğinde PSG’nin genç stoperi Mamadou Sakho’ya imza attırdılar. Anlaşma zaten tamamlanmıştı ancak imza son günün sabahında atıldı.
Bu sırada Arsenal’in Mesut Özil için görüşmelerde sona geldiğini ve Perez’in 45 milyon euro karşılığında transfere izin verdiğini duyuruyordu İspanyol basını! Kulüpler anlaşmıştı ancak Mesut gitmek niyetinde değildi ve son ana kadar beklemek istiyor diye haber geçti Marca. Tünelin ucunda ışık yok gibi görünüyordu ancak Madrid’in satmak istemesi Mesut’un elini kolunu bağladı. Diğer yandan İspanya’da transfer çalışmasında olan diğer bir kulüp Man United’tı. Athletic Bilbaolu Ander Herrera için 36 milyon euro’luk serbest kalma bedelini ödeyip transferi bitireceklerine dair haberler geliyordu.
09.30
Sakho ve Tiago Ilori’yi kadrosuna katan, Moses için de son pürüzleri çözemeye çalışan Liverpool’da teknik direktör Brendan Rodgers, son günde iyi bir yedek kaleciye ihtiyaçları olduğunu fark etti! Shay Given için görüşmelere başladılar.
09.55
Orta alana ve sol beke takviye yapmak isteyen David Moyes, eski öğrencileri Fellaini ve Baines için Everton’la görüşürken diğer yandan Ander Herrera halen bir seçenek olarak bekletiliyordu. Fellaini’yi satma ihtimaline karşı Everton’un hamlesi Man City’den Gareth Barry ve Wigan’dan James McCarthy‘le görüşmeye başlamak oldu.
11.00
Liverpool, Suarez’in takımda kalacağının kesinleşmesi ile İtalyan Forvet Fabio Borini’yi Sunderland’a göndermek için görüşmelere başladığını açıkladıktan birkaç dakika sonra Chelsea’den Victor Moses kiralık olarak kadroya katıldı.

DEVAMINI OKU >>>