2 Haziran 2012 Cumartesi

50 Gol ile Dirk Kuyt!



Son günlerde adı Fenerbahçe ile anılan Dirk Kuyt'ın EPL'de attığı 50 gol. Her ne kadar bir kanat olarak adlandırılsa da, günümüz futbolunda bir çok forvetten daha net ve temiz vuruş özelliğine sahip olması onu mükemmel kılan özelliklerin başında geliyor. Kuyt, Fenerbahçe'ye gelir mi bilinmez ama geldiği takdir de takıma hücum anlamında çok şey katacağı su götürmez bir gerçek. 

NBA | Kevin Garnett'in istatistikleri; 24 sayı 11 ribaund 1 blok 8 şınav.

Taraftarı ayağa kaldırmayı bilen oyuncu, zeki oyuncudur. NBA'in yaşlı kurtların Garnett ise şovunu yaparken taraftarı ayağa kaldırmayı biliyor. :) 

NBA DRAFT 2012 | DRAFT SIRALAMASI BELİRLENDİ.

Anthony Davis sıralama açıkladıktan sonra Hornets şapkasını kafaya geçirmiş.

2012 Draft sıralaması geçtiğimiz günlerde belirlendi. Uzun süredir konuşulan ve herkes tarafından merak edilen sıralamadı, ilk sırayı bu sezon normal dönemde takım olarak kötü bir performans sergileyen New Orleans Hornets’a gitti. CP3’nin gidişi ardından takım içi çözülmeler yaşayan Hornets’ın eline geçen bu fırsat önümüzdeki sezon onları tekrar canlandırabilir.

NBA Draft 2012’deseçim yapacak takımların sıralanışı ise şu şekilde oldu;

Taraftarlık Okulu



İngiliz bira üreticisi Carlsberg milli takım için bir reklam filmi hazırlamış. Uluslararası turnuvalarda başarısından daha çok holiganları ile meşhur olan İngilizler için reklam nasıl taraftar olacaklarını anlatıyor. Bizim izlememize pek gerek yok zaten bu konuda master yapmış durumdayız.

Euro2012 Playboy Kapağı!


1 Haziran 2012 Cuma

Euro 2012 Takım Değerlendirmesi: Almanya

1 - Manuel Neuer: Almanlar Kahn'ın vedasının ardından kalede yaşadığı istikrarsızlığa onunla son verdi. 2010 Dünya Kupasında 3. kaleci olarak yer alacaktı ancak önce Robert Enke'nin şok eden intiharı ve kupaya günler kala Rene Adler'in sakatlanması ile 1 numaralı formayı sırtına geçirdi ve bir daha çıkarmadı. Geçen sezon gösterdiği performansla dikkatleri üzerine toplayıp büyük takımların radarına girdi. Sir Alex Ferguson'un onu Manchester'a götürmek istedi ancak onun seçimi Bayern oldu. Kalede Neuer'e duyulan güven tam. Harika reflekslerinin yanı sıra penaltılarda da oldukça başarılı olması şampiyona da penaltılara kalabilecek bir maçta Almanların kazanma ihtimalini artırıyor. Eklenmesi gereken diğer bir özelliği de oyunu çabuk ve etkilibaşlatabilmesi. Tek topla takımını gole götürebilir. Devamını Oku>>>

31 Mayıs 2012 Perşembe

Sezonun Şampiyonları!

Avrupa'da ligler kapandı, şampiyonlar belli oldu. Artık sıradaki heyecan Avrupa Şampiyonası!


Geride kalan sezonun ortalarında maçları yazmaya başladım. Gelecek sezon kalbur üstü bütün liglerde şampiyonları yazabilirim ancak bu sezon sadece bir kaç takımdan bahsedebildim. Liglerde şampiyon olanlar şunlar. Takımların üzerine tıklayarak şampiyonluk öykülerine bakabilirsiniz.


La Liga: Real Madrid 
Premier Lig: Manchester City
Bundesliga: Borissia Dortmund
Serie A: Juventus
Fransa Lig 1: Montpellier
Süper Lig: Galatasaray
Hollanda Eredivise: Ajax
Portekiz: Porto
Türkiye Kupası: Fenerbahçe
FA Cup: Chelsea
Şampiyonlar Ligi: Chelsea
UEFA Avrupa Ligi: Atletico Madrid
Rusya: Zenit
İsviçre: Basel
Ukrayna: Shaktar Donetsk
Polonya - Slask Wroclaw
Sırbistan - Partizan
Hırvatistan - Dinamo Zagreb
Çek Cumhuriyeti - Slovan Liberec
Avusturya - RB Salzburg
Belçika - Anderlecht

Real Madrid 2012-13 Forma Tanıtımı



Real Madrid'in malzeme sağlayıcısı Adidas takımın yeni sezonda giyeceği formanın tanıtımı yapmış. Güzel iş olmuş!

30 Mayıs 2012 Çarşamba

FOTO | İtalya antremanı

Fotoğraf 1998 yılına ait.  Moreno Torricelli, Angelo Di Livio, Roberto Baggio, Alessandro Del Piero ve Demetrio Albertini antremanda.

29 Mayıs 2012 Salı

Premier Lig'de tüm zamanların puan tablosu

Premier Lig kurulduğundan beri (1992-93) çıkardığı şampiyon sayısı çok az. En çok şampiyon olan iki takımdan birisi olan Liverpool'un hiç kupası yok mesela EPL'de! Şampiyon olabilen takımlar Manchester United, Blackburn Rovers, Arsenal, Chelsea ve bu sezon Manchester City. 


Bu sezon 20. yılını geride bırakan EPL'de toplam puan durumunda ManU açık ara önde. Son 5 yıldır kupa kazanamayan Arsenal ikinci, Abramovic ile büyük atan yapan Chelsea ise üç. Liste de benim adıma şaşırtıccı olan Manchester City'nin ilk ona girebilmesi. Yıllarca orta sıra takımı oldular ancak toplam puanda bir çok takımı geride bırakmışlar. Kısa vadede listede sadece Aston Villa ve Tottenham'ın yeri değişir gibi onun dışında puan farkları oldukça fazla.

Euro 2012'yi TV'den izleyecek oyuncular!

Euro 2012'yi sakatlıklarından dolayı oynayamayacak olan bir çok yıldız oyuncu var. Fransa'da bekler Abidal ve Sagna, İspanya'da Villa ve Puyol, İngiltere'de büyük beklentisi olan Wilshere gibi önemli isimler sakatlıkları sebebiyle şampiyonayı kaçıracaklar. 

Emre Belözoğlu Giderken...

Sorunlu yıldız... Bu kavram Emre'yi tam olarak karşılar mı bilmem ama iki kelimenin de tam karşılığı olduğu kesin. Memlekette yıldız denilebilecek nadir yerli oyunculardan bir tanesi aynı zamanda da derdi tasası bitmeyen sürekli olayların içindeki adam.


Türkiye'ye dönüşü olaylı olmuştu Emre'nin. Galatasaray'a gidecekti ama istediği parayı alamayınca Fenerbahçe'ye imza attı muhabbetleri ile başladı tartışma. Daha sonra cemaatci oyuncu Fenerbahçe'de ne işi vara kadar gitti. Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçişi onun adına büyük riskti. Ben doğuştan Fenerbahçeliyim dedi ve daha sonra oynadığı oyunla kendini FB taraftarına kabul ettirdi. Onu daha önce çok seven GS taraftarı bir anda fikrini değiştirip  ''çirkef oyuncu''  yaftasını yapıştırdı anında. Seçimi GS olsa tam tersi yine olacaktı. O yüzden mesele FB, GS meselesi değil. Olay bunu kabul edememek ve rakibe duyulan nefret.


Kronik sakat olan Emre, Fenerbahçe'ye geldiği ilk sezon öncesinde askere gidince sezon başı kampının büyük kısmını kaçırdı. Onun gibi fiziği ile mücadele eden oyuncular için o kamp çok önemliydi. Sezon onun adına çok parlak geçmedi ama yine de etkisini hissettirdi. Bir sonraki sezon daha etkiliydi. Fenerbahçe'nin yıllardır aradığı iki yönlü oyuncu ihtiyacını gidermişti. Alex'in etkinliğini artırıp omuzlarında ki yükü azaltan adamdı. Futbol olarak hiç bir sıkıntısı yoktu, artık sık sakatlanmıyordu hatta herkesin beğendiği oyuncuydu ama saha dışındaki olaylarla hiç gündemden düşmedi.


Milli takım kamplarında sorun oldu döndü Fenerbahçe'de sorun oldu. Basın tribününe parmak işareti yaptı sorun oldu. Bir oyuncuya boğaz kesme hareketi yaptı sorun oldu. Adam ne yapsa bir sıkıntı çıkıyordu. En son Zokora ile yaşanan ırkçılık muhabbeti dallandı budaklandı. Emre mimliydi ve biz ona değil Zokora'ya inandık. Zokora aile babası herkesle iyi geçinen bir adamdı ama Emre asan kesen bir adam.. Olayın aslını öğrenemedik ama faturayı Emre'nin adresine postaladık. Saymaya kalkarsak daha bir çok olay çıkar Emre ile alakalı.


''İçeride başka dışarıda başka bir adam!'' Bu söylemi bir çok tanınmış simadan Emre için duyduk. Saygılı, şeker gibi çocuk dediler onun için. Allah Allah deyip şaşırdık. ''Çabuk sinirleniyorum bu huyumu değiştiremiyorum ama evlendikten sonra özellikle çocuğum olduktan sonra değiştim'' dedi Emre. İnandık ona aslında belirgin bir değişim yoktu ama biraz daha sakindi sanki. 3 Temmuz sürecinden sonra Emre tekrar değişti. Yine sahada sıkıntı olmaya anlamsız kartlar görmeye başladı. Aykut Kocaman bu durumdan rahatsızdı. Bir kaç kez kırmızı kart görmesinden korkup oyundan aldı. Ligin sonlarında onu kulübeye çekince gidecek, istenmiyor takımda denildi. Aykut Hoca tamamen benim tasarrufumda diye açıklama yaptı. Belkide bu kritik haftalarda takımını eksik bırakmasından korkmuştu çünkü Fenerbahçe mücadeleye dayalı oyun oynuyor ve bu düzende Emre rahatlıkla tartışmaya girebilir atılabilirdi. Hepsini toplayınca Emre ile devam edilip edilmeyeceği belirsizdi. Aldığı para zaten sorundu takım içerisinde ve düşürülmek isteniyordu. Üç milyonun üzerinde para alan tek oyuncuydu Fenerbahçe kadrosunda. Anlaşılamadı veya para bahane edilerek anlaşılmak istenmedi ve bugün gitti!


Emre 32 yaşında son Avrupa Ligi şampiyonuna gidiyor. Bu gerçekten büyük bir menejer başarısı. Arda'nın orada olması da muhtemelen transferde etkili olmuştur. Fenerbahçe için sportif manada kayıp genel imaj olarak kazanç oldu. Atletico içinse kadro derinliği oluşturacaktır. Orta sahalarında Emre kadar iyi oyuncuları yok dersem haksızlık olur mu bilmem ama iki yönlü oyuncu bazında en iyisi o olacak gibi. Kaptan Gabi ile beraber mi oynatılır yoksa birbirlerinin alternatifi mi olurlar tahmin etmek güç ancak Diego'nun takıma tekrar dönüp dönmemesi bunu belirleyecek faktör olabilir. Belki de Diego'nun bonservisinin alınmayacağının habercisi de olabilir bu transfer. Bu arada twitter'da bir arkadaşın attığı tweetide yeri gelmişken paylaşayım. ''Emre 32 yaşında Atletico'dan Fener'e gelse para için geldi, oynamaz son demlerini yaşıyor derdik şimdi büyük futbolcu bu yaşta oraya gitti diyoruz. Futbol cahiliyiz!''


Emre Galatasaray'dan da bedava gitmişti, Fenerbahçe'den de öyle oldu. Ancak iki takıma da oyun olarak çok şey verdi. İnter ve Newcastle'a bonservis parası kazandırmıştı ancak onlara da oyun anlamında bir şey sunmamıştı. Emre'nin artık basın veya taraftar gibi hiç bir bahanesi yok. Çıkacak topunu oynayacak benim kıymetimizi bilemediniz dedirtecek. Yolu açık olsun keşke hiç dönmeseydi ya da işler böyle olmasaydı..


Emre için hazırlanmış videoyu da yazının sonuna ekliyorum. Bu videoyu izleyen her takım onu kadrosunda ister. Ama sorun sahada yaptıkları olmadı hiç..

Since 1543


Euro 2012 Takım Değerlendirmesi: Danimarka

Euro 2012 hızla yaklaşırken, değerlendirmelerde sıradaki ülke Danimarka! Danimarka milli takımı deyince aklınıza ilk gelen şey ne? Tabii ki 1992 Avrupa Şampiyonası! Plajlardan gelip şampiyon oldular lafı hala kullanılır. Zira gerçekten de oyuncular tatil mekanlarından toplanıp şampiyonaya gitmişler ve büyük sürprize imza atarak şampiyon olmuşlardı. Takımı değerlendirmeden önce o olayı kısaca hatırlayalım.


Danimarka Euro 92'ye katılım hakkı elde edememişti ancak o dönem karışık günler geçiren Yugoslavya'nın BM Güvenlik Konseyi kararı ile turnuva dışında bırakılması ile turnuvaya dahil oldu. Beklemedikleri bu durum karşısında oyuncuları tatilden çağırdılar ve takımı topladılar. Kimse onlardan başarı beklemiyordu ve üzerlerinde baskı da yoktu. Grupları bu yılki gibi bir hayli zorluydu. İngiltere, Fransa ve ev sahibi İsveç ile aynı grupta yer alıp grubu İsveç'in ardından ikinci sırada tamamlayarak yarı finale çıktılar. İngiltere ve Fransa evine dönerken onlar devam ediyordu. Yarı finalde Hollanda ile eşleştiler ve rüyanın burada sona ereceğinden kimsenin şüphesi yoktu. Zira efsane kadrosu ile Portakalları geçmelerine ihtimal bile verilmiyordu. Van Basten, Koeman, Rijkaard gibi yıldızlarla dolu Hollanda'yı 2-2 biten maçın ardından penaltılarla geçip finale yürüdüler. Mucizenin gerçekleşmesi için tek bir maç vardı artık ve karşılarında kimsenin istemeyeceği takım Almanya vardı. Panzerler ezip geçer kupayı alır diye beklerken Danimarka 2-0 ile kazanan taraf oldu ve bugün bile hala konuşulan zaferi kazandı. Plajdan geldiler ve kupayı alıp kahraman olarak eve döndüler.




Vikingler bu kez plajdan değil grubu lider bitirerek geliyor. Eleme grubunda Portekiz ve Norveç ile girdikleri yarışı en önde tamamlamayı başardılar. Grupta tek mağlubiyet ve tek beraberlik alan takım iki sonucu da en büyük rakiplerine karşı deplasmanda aldı. Son hafta sahasında liderlik maçında Portekiz'i geçip direk katıldılar. Portekiz ise play-off maçları sonucu geldi ve yine aynı grupta buluştular.
Kaleciler


Vikinglerin kalesini koruyacak isim büyük sürpriz olmazsa Thomas Sorensen olacak. Almanya, Hollanda ve Portekiz karşısında tek bir hata yapma lüksü bile yok tecrübeli kalecinin. Bu sezon Stoke City'de istikrarlı olarak formayı alamasa da 1998 yılından beri Danimarka'nın bir numarası. Şu ana kadar  100 kez milli takım giymiş. İki gün önce oynanan Brezilya maçında sakatlık geçirip yerini Andersen'e bırakmıştı ancak durumunun ciddi olmadığı söyleniyor. Açıklanan kadroda iki kaleci var benim gördüğüm kadarıyla. En az 3 kaleci olmak zorunda diye biliyorum ama henüz üçüncü kalecinin ismini bilmiyoruz. Muhtemelen ManU'da bu sezon De Gea ile hata yapma yarışına giren Anders Lindegaard olacaktır. Yetenekli kaleci ancak biraz daha pişmesi gerek. Bana sorarsanız De Gea'dan yetenekli hani aramızda kalsın! Yine de sürpriz ihtimalini ekleyip baba mirası yiyen Kasper Schmeichel'ı da unutmamak gerek. Ortalama bir kaleci ancak babasının ismi bile onu buraya yazmak için yeterli.
***
Yazıyı bitirdikten bir kaç saat sonra Sorensen'in sakatlığının ciddi olduğu ve turnuvayı kaçıracağı açıklandı. Onun yerine Kasper Schmeichel kadroya dahil edildi. Babam sağolsun!


Defans


Danimarka'nın defansı sağlam diyebileceğimiz kadar iyi. Savunma dörtlüsünün şu şekilde olması bekleniyor: //Jacobsen - Kjaer - Agger - S. Poulsen// Jacobsen savunmanın sağında güvenilir bir isim. Tecrübeli ve uzun süredir takımın as oyucularından. Sol da ise Simon Poulsen formayı sırtına geçirecek. Az Alkmaar'lu oyuncu Hollanda liginin genel yapısına uygun olarak hücumu seviyor ve Hasan Ali Kaldırım modeli bir oyuncu. Danimarka savunmasının zayıf tarafı olabilir. Robben, Müller ve Ronaldo/Nani gibi oyuncular onun kanadından gelecek. Onu bir hayli zor maçlar bekliyor. Savunmanın ortası ise taş gibi! Kjaer-Agger ikilisi güven veriyor ama grupta rakipler öyle zorlu ki her maçın her anında dikkatli olmak zorundalar.


Orta Saha


Eriksen deyip geçsem yeridir herhalde.. Her turnuvada iyi orta saha elemanlarına sahip olan Danimarka'nın eli bu kez biraz daha zayıf. Real Madrid'e kadar uzanan Gravesen artık yok. Yıllardır bel bağladıkları Jorgensen'de artık tükendi. Bir dönem Fenerbahçe'yle adı bolca geçen Poulsen sakatlıklarla boğuşmaktan doğru düzgün top oynayamadı. Anlayacağınız orta alan Vikingler için büyük sıkıntı. Maçlara çıkacaklarını tahmin ettiğim üçlü: Poulsen - Zimling - Erisken şeklinde. Poulsen işin savunma tarafına bakacak, Eriksen hücum, Zimling ise arada bağlantıyı kurma görevini üstlenecek. Bütün yük 20'lik Eriksen'in omuzlarında olacak ve beklenti çok fazla. Kilit oyuncular kısmında bahsedeceğiz.


Forvet


Gelelim hücum elemanlarına. Nicklas Bendtner Danimarka halkının en büyük gol umudu ama mecburiyetten yoksa ona güvenilmeyeceğini herkes biliyor. Arsenal'de kaçırdığı aptal saptal gollerle Guiza'dan hallice olan Bendtner forma şansı bulamıyorum dedi ve Sunderland'e kiralandı. Sezon sonunda Gunners'a dönmek istemiyor ve kendini gösterme niyetinde. Bulduğu fırsatları bu kez harcama şansı yok çünkü rakipler oldukça zorlu. Kanatlarda Dennis Rommedahl ve Krohn-Dehli oynayacak muhtemelen. Rommedahl yıllar önce sürati ve çabukluğu ile ekiliydi ancak artık 33 yaşına geldi ve eski etkinliği yok. Yenisini bulamadıkları için yine ona bel bağlayacaklar. Hücum hatları oldukça sıkıntılı ve işleri gerçekten bir hayli zor.
Kilit Oyuncular: Eriksin-Bendtner


Danimarka'nın gruptan çıkması neredeyse imkansız ancak Eriksen bu rüyayı gerçekleştirebilir. Euro 92'de Vikingler plajdan gelip kupayı alırken o yeni doğmuştu. Henüz 20 yaşında ama takımın her şeyi durumunda. Üzerinde baskı oldukça fazla ve beklentiler çok yüksek. Genç yaşına rağmen bunu kaldırabilecek karakterde. Sitili ile efsane oyuncuları Michael Laudrup'a benzetilen Eriksen Ajax alt yapısının son ürünü. Kısa zamanda Avrupa'nın büyük kulüplerinden birisine gitme ihtimali oldukça yüksek. Belki de şu anda görüşüyordur bile kim bilir. Eriksen hem çabuk hem teknik aynı zamanda genlerinden gelen mücadeleci yapıya sahip. Her ligde rahatlıkla oynayabilir. Turnuvada onu çok dikkatli izleyin yeni yıldız adayına bakıyor olacaksınız. Dipnot olarak FM 2012'de çok makul fiyata alabilirsiniz. Seneye fiyatı çok daha fazla olacaktır. Diğer önemli oyuncu ise Bendtner! Tamam biraz beceriksiz son vuruş zaafı var ama eldeki oyunculara bakınca ona özel oyuncu muamelesi yapmak gerekiyor. Bu iki oyuncu Danimarka'nın hücumunu yönlendirip gol bulmaya çalışacak diğerleri ise güçlü rakipleri durdurmak için çabalayacak.
Teknik Direktör: Morten Olsen
Danimarka ve Olsen ilişkisi bizim milli takımımıza örnek olması gereken bir durum. Morten tam 12 yıldır takımın başında ve 2006 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Şampiyonasına takımı götürememesine rağmen ona inanç sonsuz. Eldeki malzeme belli ve teknik adamında bununla yapabileceği yemek sınırlı. Bizim avrupalıdan neyimiz eksik derler ya hep bizim mentalitemiz çok farklı adamlarla. Biz başarıya odaklıyız onlar eldeki malzemeye göre başarı oranına bakıyorlar. Morten Olsen takımın üstünde tek söz sahibi olan insan ve herkesi gayet iyi tanıyor. Bir çok oyuncuyla neredeyse 5-6 yıldır beraber. Onlar hocanın ne istediğini, hoca da oyuncularının neler yapabileceğini biliyor. En büyük avantajları bu. Takımda yetenekli oyuncu sayısı sınırlı. Bu yüzden Olsen takıma iyi savunma yaptırıp Eriksen ve Bendtner ile sonuca gitme hedefinde.

Genel Bakış
Danimarka'nın gruptan çıkması büyük sürpriz olur. Almanya ve Hollanda muhtemelen grupta ağır basacaktır. Bu iki favori takım yetmezmiş gibi bir de Portekiz var. Grupta maçlar inanılmaz heyecanlı olacak orası kesin. Danimarka'nın başarılı olması için üçüncü olması bile yetebilir. Eleme gruplarında bir kez kazanıp bir kez kaybettikleri Portekiz'le bir kez daha oynayacaklar ve o maç onlar adına hedef maç olacak. Yıllardır 4-3-3 oynayan Vikingler enerjilerinin büyük kısmını savunmaya harcayacaklar. Almanya ve Hollanda'yı durdurmaları neredeyse imkansız. Bu ülkeler bir şekilde golü bulacaktır. Portekiz'de ise Ronaldo faktörü var ki bir çok takıma bedel. Real ile harika bir sezonu geride bırakan CR7 artık turnuvalarda başarı istiyor. Benim fikrim grubu en fazla üçüncü tamamlayabilecekleri şeklinde ancak büyükte konuşmamak gerek. Eriksen'in etrafında kurulacak yeni bir kadro ile gelecek turnuvalarda başarılı olmamaları için bir sebep yok ama bu turnuva o turnuva değil. Hele de böyle bir gruba düşmüşken...
Sorensen
Jacobsen - Kjaer - Agger - S. Poulsen
Poulsen - Zimling - Eriksen
Rommedahl - Bendtner - Krohn-Dehli


Euro 2012 Danimarka kadrosu

Kaleci: Thomas Soerensen (Stoke City/İngiltere), Stephan Andersen (Evian/Fransa)
Savunma: Lars Jacobsen (FC Kopenhag), Simon Busk Poulsen (AZ Alkmaar/Hollanda), Daniel Waas (Evian/Fransa), Simon Kjaer (Roma/İtalya), Daniel Agger(Liverpool/İngiltere), Andreas Bjelland (FC Nordsjaelland)
Orta Saha: Michael Silberbauer (Young Boys/İsviçre), William Kvist (Stuttgard/Almanya),, Christian Poulsen (Evian/Fransa), Niki Zimling (Brugges/Belçika), Jakob Poulsen (Midtjylland), Lasse Schöne (NEC/Hollanda), Christian D. Eriksen (Ajax/Hollanda), Thomas Kahlenberg (Evian/Fransa)
Forvet: Dennis Rommedahl (Bröndby), Michael Krohn-Dehli (Bröndby), Nicklas Bendtner (Sunderland/İngiltere), Tobias P. Mikkelsen (Nordsjaelland)

B Grubu

TeamMPWDLGFGAPts
 Hollanda0000000
 Danimarka0000000
 Almanya0000000
 Portekiz0000000



B Grubu
 HollandaDanimarka 
Kharkiv – Saturday, June 09, 2012 19:00
 AlmanyaPortekiz 
Lviv – Saturday, June 09, 2012 21:45
 DanimarkaPortekiz 
Lviv – Wednesday, June 13, 2012 19:00
 HollandaAlmanya 
Kharkiv – Wednesday, June 13, 2012 21:45
 PortekizHollanda 
Kharkiv – Sunday, June 17, 2012 21:45
 DanimarkaAlmanya 
Lviv – Sunday, June 17, 2012 21:45

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Fabregas & Daniella



Sezonun sona ermesi ile Avrupa Şampiyonası kadrosuna katılan Fabregas bir kaç günlük arayı İspanyolların ünlü tatil cenneti İbiza'da kız arkadaşı Daniella Semaan ile değerlendirmiş. Futbolcuların hayatı çok zor dışarıdan göründüğü gibi değil derler ya hani hep. Yerim ben öyle zorluğu abi!

27 Mayıs 2012 Pazar

2011/12 Lionel Messi: 73 gol+28 asist



İlerde Messi'den bahsederken es geçmeyeceğimiz bir sezon olacak 2011/12 sezonu. O yıl 50 gol atmıştı ligde diyeceğiz. Bu efsane sezonu arşivlemek için tek videoda bu sezon attığı bütün goller ve yaptığı asistler. Ben arşivledim bence sizde arşivleyin ilerde mutlaka lazım olacak

Top 10 Gol | Mayıs #4



Avrupada sezon sona erince gollerin toplanacağı havuzda daralmış oldu ama geleneği bozmayalım paylaşalım. Karşınızda dünyada haftanın en güzel 10 golü!

Eurovision 2012: Hem İsveç Kazandı Hem Ben



Bir Eurovision daha geride kalırken, komşu komşuya veriyor, onlar birbirini seviyor ama Türk'ün Türk'ten başka dostu yok goygoyları arasında kazanan İsveç oldu. Tamam gerçekten alıştık bu işlere, tamam dostluk komşuluk işleri bu yarışmada önemli ancak her sene hak eden kazanıyor be abi buna ne diyeceksiniz? Yalnız bu komşuluk muhabbetini dün akşam bir arkdaş öyle özetlemiş ki saatlerce güldüm dese yeridir. Şuradan bakınız.


Eurovision seyretmek her zaman keyifliydi ancak artık sanki daha bir güzel oldu twitter'la birlikte. Her insanın her konuda bilgisinin olduğunu göstermesi açısından  gerçekten önemli!  Kimse benim fikrim yok demiyor valla. Futbol maçı var hepimiz yorumcuyuz, dizi-film var hepimiz sinema eleştirmeni. Dünde öyle oldu ama eğlenceli oldu. 


Eh İsveç kazandı ben nasıl kazandım sorusunun cevabı da şu. Oylama başlarken bizim hatunla favorileri söylüyorduk ben durduk yere İsveç kazanır her türlü iddiaya girerim dedim. Ödülü FB forması olarak belirlerdik ama benim şansım çok düşüktü. İlk 3 olsun bari dedim neyse anlaştık sonunda ama İsveç'te Looren herkesi ezip geçince ilk 3 konusuna gerek kalmadı direk aldı birinciliği! Formayı yeni sezona kadar bekletip, yeni çaıkanlar arasından aldıralım bari:p Eh hem bu güzel şarkı, hem de bu söz  kayıtlara geçsin diye bloga da koydum.