25 Kasım 2011 Cuma

Golcüler | Robin Van Persie

Van Persie şu yazıyı yazdığım sıralarda Avrupa'nın en formda golcülerinden birisi ve Arsenal'i kabustan uyandıran oyuncu. Premier Ligin en büyük yıldızlarından olsa da son bir kaç yılda önce Fabregas ardından da Nasri'nin gölgesinde kalan Robin şimdiler de Fabregas'ın büyük aşkı Barça'ya, Nasri'ninse kupa kazanma sevdası ile Manchester City'e gitmesinin ardından takımını sırtlayan oyuncu konumunda. Zira onun dışında Arsenal kadrosunda yıldız tabirini kullanacağımız bir oyuncu yok. Kadrodaki bir çok oyuncunun ve sanıldığının aksine Van Persie Arsenal altyapısının bir ürünü değil.

Şimdi kariyerine yakından bakalım



Van Persie 2004 yılında Arsenal'in efsane stadı Highbury'nin çimlerine ayak bastığında henüz 21 yaşında idi. Aslına bakılırsa Arsenal kadrosu için pek genç sayılabilecek bir yaşta olmasa da o dönem kadrosunda Bergkamp, Henry, Ljunberg ve Pires gibi oyuncuları barındaran bu takım için genç yetenekti. En parlak günlerini geride bırakan ve emekliliğe hazırlanan Bergkamp'ın yerine düşünülerek alınmıştı.  Maaliyeti 2.75 milyon puound bu genç Hollandalı'dan kimse Bergkamp olmasını bekleyemezdi. Nitekim öle de olmadı Bergkamp'ın ayrılmasından sonra bütün yük Henry'nin omuzlarına  kalırken Robin yedek kulübesinde alternatif bir ortasaha oyuncusu olarak bekliyor kupa maçlarında attığı gollerle kendinden söz ettiriyordu. 2006 Şampiyonlar Ligi finali Barcelona'ya 2-1 ile kaybedilirken doksan dakika boyunca kulübedeydi.


Henry'nin Barcelona'ya transferinin ardından Bergkamp rolünü iyi oynayamayan Robin'in en uçta Arsenal'in yeni Henry'si olması bekleniyordu. Asıl golcü olarak çıktığı 10 maçta rakip filelere 7 gol gönderdikten sonra milli maçta sakatlandı ve 2 ay formasından uzak kaldı. Ardından sahalara döndü ve gollerini sıralamaya devam etti.

Milli Takım da önce Nistelrooy şimdi ise Huntelaar'ın ardında veya kanatlarda kullanıldı. 2006 Dünya Kupasında Marco Van Basten tarafından kadroya alınması süpriz olarak algılandı. Toplam 4 maçta görev aldı ve Fildişi Sahilleri maçında frikikten takımın tek golünü attı. Euro 2008 ve 2010 Dünya Kupasında final oynayan Hollanda'nın ilk 11 oyuncusuydu. Euro 2012 elemelerinde San Marino maçı 11-0 kazanılırken Robin 4 gol attı ve Hollanda adına rekor kırdı.

2011-2012 sezonunu başında Fabregas'ın Barça'ya gitmesi ile kaptanlığa terfi etti. Arsenal Fabregas ve Nasri gibi iki büyük yıldızını kaybetmiş ve sezon istedikleri gibi başlamamıştı. Ve sonunda Van Persie yokuş aşağı hızla inen takımın direksiyonuna geçti. Arsenal'in kazandığı her maçında golü bulunurken Stamford Bridge'de Chelsea'ye karşı alınan 5-3 lük galibiyetle ağları 3 kez sarsarak takımına bu deplasmandan galibiyeti getirdi. Kaptanın dümene geçmesi ile birlikte Arsenal üst üste galibiyetler alırken Robin bu süreçte 12 maçta 13 kez fileleri sarsmıştı. Resme büyük bakacak olursak 2011 yılında çıktığı 41 maçta 38 gol attığını görebiliriz. Sakatlık yaşamaz veya formsuz bir döneme girmezse Arsenal'in çiçeği burnunda kaptanının bu sezon gol kralı olması süpriz olmaz.

Son olarak bu kadar formda olunca dogal olarak hakkında transfer iddaları çıkması muhtemel ancak Van Persie 'Kendimi başka bir takımın forması ile hayal edemiyorum' sözleri ile takımına ne kadar bağlı olduğunu gösterdi. Ancak Fabregas ve Nasri'nin ayrılışından sonra onun da ayrılması kimseyi şaşırtmaz. Yazıyı bitirirken şu öngörümüde söylemeden edemeyeceğim. Eğer ayrılık ihtimali gündeme gelirse onunla ilk ilgilenecek takım Barcelona. Doğrusu onun en çok uyum sağlayacağı yer de orası. Cruyff'un total futbol mentalitesini benimsemiş Barcelona için; total futbolun temellerinin atıldığı Hollanda'nın yetiştirdiği bir oyuncu olması ve Barcelona'dan sonra bu oyunu en iyi oynayan takım Arsenal'den gelecek olması yeterli sebebler. Uzaylı Messi uzun süreli sakatlık geçirir veya takımdan ayrılırsa Barça'nın alması gereken isim Neymar değil Van Persie olmalıdır.

Van Persie'nin En iyi 10 golü


22 Kasım 2011 Salı

Eboue Üzerinden Memlekette Irkçılığa Bakış



     Türk futbolunda eleştireceğimiz her şey var ama ırkçılık yok! Bu yorum spor medyamızdaki tanınır sözü dinlenir bir kaç yorumcuya ait. Onlar Türkiye'nin usta kalemleri ancak söyledikleri benim içime sinmedi ve farklı bir pencereden bakmak istedim. Ülkemizde ırkçılığın ağa babası var bana göre.. 

     Dün oynanan BJK - GS derbisi ile gündeme tekrar geldi ırkçılık. Eboue taraftarın sabrını zorlamış yerinin futbol sahası değil hollywood olduğunu gösteren hareketleri ile çileden çıkarmıştı. Maçtan sonra Eboue'ye maymun denildiği ve ırkçılık yapıldığı haberleri yapılıyor @eboue_27 nickli twitter adresinden söylenen sözlerle olay ingiliz medyasına kadar taşınıyordu. Daha sonra Eboue twitter hesabı olmadığını açıklasa da olay çığırından çıkmıştı. 

      İnönü de taraftar her ne kadar tahrik olmuş olsa da yapılanlara sahaya atılan maddelere bahane olmaz. Aynı senaryoyu Kadıköy de Keita yaşatmış yine tepki aynı şekilde olmuştur. Benzer olaylar geçen sene TT Arena da yaşanmış küçük bir çocuk atılan şişe ile yaralanarak ölüm tehlikesi atlatmıştır. Bunlar bizim memlekette bütün stadlarda yaşanırken değişen sadece bahaneler oluyor...
     Peki bunu önlemek için ne yapmalı? Bu sorunun cevabı aslında başka bir soru. Çok büyük hevesle hazırlanıp yasalaştıralan ve çıktıgında olacaklar ballandıra ballandıra anlatılan sporda şiddet yasası bu güne kadar kaç kişiye uygulandı? Kaç kişi bu yasa çerçevesinde ceza aldı? Federasyon ve kulüpler bu sorunu şimdilik şöyle çözdü. Deplasmana taraftar götürmemek. Peki son soru.. Ev sahibi takım taraftarı sütten çıkmış ak kaşık mı? Cevap her derbide sahada..

     Gelelim bu meseleye Türkiye'de ki bakışa... Bizim ülkemiz hiç bir zaman siyahi insanlara karşı dünyanın geri kalanının baktığı gibi bakmamış çok farklı yerlere koymuştur. Ayrımcılık yapılmıştır evet ama bu hep pozitif yönde olmuştur. Sokakta bir siyahi gördüğümüz zaman fotoğraf çekinmeyi isteyecek milletiz biz. Nouma'yı, Atkinson'ı, kahraman yapmış milletiz..
Ancak;
Sorun aslında burda değil yazının başında itirazım var derken şimdi anlatacağım seyleri kast etmiştim. Evet biz siyahileri çok sever pozitif ayrımcılık yaparız ama ırkçılık sadece bu değildir ki.. Şimdi bir kaç örnekle durumu özetleyim. Bundan bir kaç yıl önce FB - BJK  maçı maç başlarken kimse bu maçın tarihe geçecegini düşünmezdi. Her derbi tarihteki yerini alır ancak Pancu'nun kaleye geçtiği BJK kalecisiz 4 - 3 kazandığı maç unutulmaz klasikler arasında ki yerini alıyordu. Maçta bunun dışında açılan bir pankart ülkemizde  ırkçılık yok söylemini yalanlıyordu. 'Rıza Efendi 2 ekmek 1 süt' Rıza Çalımbay kapıcı çocugu oldugu için bu aşagılamaya maruz kalıyordu. Bunun adı dünyada ırkçılık ama benim ülkemde değil! Bursaspor - Diyarbakırspor maçında Bursaspor taraftarının PKK dışarı diye bağırması da benim ülkemde ırkçılık sayılmıyor! Alman milli takımı ile harikalar yaratan Löw Adanaspor'u calıştırdığı dönemde giyinmeyi bilmiyor köylü mansetleri, 2002'de A Milli takım antrenörü Şenol Güneş'in saçlarına yapılan yorumlar da ırkçılık değil.. Rijkaard'a 'Go Home' pankartı da Avrupalıya göre ağır hakaret ırkçılıktır ama bize göre o da değildir.. Ülkemizde ırkçılığın babası yapılıyor ama önemli değil ne de olsa siyahilere yapılan bişey yok.. İçiniz rahatladı di mi!!!
     Son olarak Burhan Akdağ adlı şahsın Eboue hakkında BJK TV de yaptığı açıklamalar ırkçılık kelimesinin tam karşılığıdır diyebiliriz. Tribünlerde Eboue'ye söylenen sözler olduğu söyleniyor ama kesin bir durum yok. BJK tribün lideri Alen Markaryan benim olduğum yerde nasıl ırkçılık olur dedi. Tribün liderinin Ermeni olduğu yerde ırkçılıktan bahsetmek  pek mantıklı olmaz. Diğer taraftan Barcelona'da oynarken Eto'o ya yapılan ırkçılığı protesto eden ve Hepimiz Eto'o'yuz pankartları açan taraftardan ırkçılık beklemek de çok anlamsız. Ancak; Burhan Akdağ'ın Eboue'den Nationel Geographic'de çok var sözlerini kimse açıklayamaz. Aşağıda videosu mevcut olan bu adamdan! daha fazla söz etmeyim son sözlerimi Türk futbolu için söyleyim..

     Türk futbolunda çocukluğumdan beri var olan ve korkarım ki hep var olacak olan spor yazarı adı altındaki showmanler oldukça ileri gitmemiz beklenemez. Ahmet Çakar, Erman Toroğlu gibi isimlere şike soruşturması ile yırtık dondan fırlar gibi çıkan Mehmet Baransu ve Rasim Ozan Kütahyalı eklendi. Bunlar gibi insanlar oldukça spor medyası bataklık olmaktan ileri gitmeyecektir. Futbolu temizlemeye bunlardan başlar skor yorumcularını tv ve gazetelerden çıkarırsak daha hızlı yükseleceğimiz kesin...


İçimizdeki İtalyanlar...



Klasikler: Claudio Gentile (İtalya) (Getty Images)
Cuma günü Polonya karşısında alınan 2-0'lık galibiyetin İtalya için ayrı bir anlamı vardı. İtalya futbol tarihinde ilk kez iki Afrika kökenli oyuncu, sahada aynı anda yer aldı. Angelo Ogbonna ve Mario Balotelli, İtalya Milli Takım tarihine geçmeyi başardı.

Bu iki isme Thiago Motta ve Pablo Osvaldo gibi oyuncular da eklendiği zaman İtalya'nın Almanya gibi çok-uluslu bir kimliğe büründüğünü görüyoruz. Ancak bu durum İtalyanlar için çok yeni bir olay değil.
Raimundo Orsi, Jose Altafini, Julio Libonatti ve Omar Sivori gibi birçok oyuncu, benzer yollardan geçtiler. Şimdi karşınızda İtalya'nın çok-uluslu en iyi onbiri...


KALECİ


Lys GOMIS
Maç: 0

22 yaşındaki file bekçisi Torino altyapısında futbola başladı. Senegalli bir ailenin çocuğu olan Gomis, sergilediği başarılı performansla uzun vadede İtalya Milli Takım formasını giyebilir. Ayrıca Lys'in kaleci olan kardeşi Alfred'i de milli takımda görmemiz sürpriz olmaz.


SAVUNMA

Luis MONTI
Maç: 18

Claudio GENTILE
Maç: 71

Giuseppe WILSON
Maç: 3
7 yılda 16 kez İtalya Milli takımı'nın formasını giyen Monti, 1931 yılında San Lorenzo'dan Juventus'a transfer olduğu zaman, milli takımını da değiştirdi. Monti 1934 Dünya Kupası kadrosunda yer aldı. Libya doğumlu Gentile ise 1982 Dünya Kupası zaferinin mimarlarından birisi oldu. Maradona'ya yaptığı etkili savunma, ülkeye büyük bir zafer yaşatmıştı.İngiltere doğumlu Wilson ise 1974 Dünya Kupası kadrosunda yer alan ancak fazla şans bulamayan isimler arasında.


ORTA SAHA

Mauro CAMORANESI
Maç: 55

Roberto DI MATTEO
Maç: 34

Simone PERROTTA
Maç: 48

Raimundo ORSI
Maç: 35
Arjantin doğumlu Mauro Camoranesi, bu listenin en çok milli forma giyen oyuncusu konumunda. 2006 Dünya Kupası zaferi yaşayan kadronun önemli elemanlarından birisi olan Camoranesi, uzun yıllar Juventus forması giymişti. İtalya Milli Takım kariyeri sadece 3 yılla sınırlı kalan Di Matteo ise, kısa süreli  döneme 34 maç sığdurmayı başardı. İsviçre doğumlu oyuncu, Euro 1996 ve 1998 Dünya Kupası kadrolarında bulundu. 5 yaşında İngiltere'den İtalya'ya taşınan Perrotta da 2006'da takımın önemli isimlerinden birisiydi. Orta sahayı bir diğer Arjantin doğumlu oyuncu Orsi'yle tamamlıyoruz. 13 kez Gök Mavili formayı giyen Orsi, 1934 Dünya Kupası kadrosundaydı.

FORVET

Mario BALOTELLI
Maç: 6

Christian VIERI
Maç: 49

Giuseppe ROSSI
Maç: 27
Manchester City ve İtalyan futbolunun sorunlu çocuğu Mario Balotelli, milli takımın gelecek umutlarından birisi konumunda. Gana kökenli golcü oyuncu, Euro 2012 elemelerinde İtalya'nın en önemli gol silahlarından birisi olacak. 49 maçta attığı 27 golle döneminin en etkili hücum oyuncularından birisi olan Vieri de Avustralya doğumlu. Villarreal'in yıldız oyuncusu Giuseppe Rossi de New Jersey'de doğdu. Balotelli'yle beraber İtalyan'nın en güçlü golcüleri arasında gösteriliyor.

Goal.com un araştırmasıdır.

Yine, Yeni, Yeniden


Nedendir bilinmez spor yazarları, halk hatta oyuncular çok rahattık maç öncesinde. Sanki ligimizde müthiş futbol oynanıyormuş  gibi.. Sanki elemelerde oynadığımız her maçta son dakikaya kadar müthiş futbol oynamışız da şanssızlık eseri elemelere kalmışız gibi..

Tarih 11.11.11'i gösteriyor biz bunun uğur getireceğine inanıyorduk. Yağmurla bir gündü ve nihayet Euro 2012'nin önündeki son engel olan Hırvatistan maçı başlamıştı. Dakikalar daha 2'yi gösterirken Olic'in golü ile şoka giriyor ama yine de umutlarımızı koruyorduk. Taa ki Manzukic'in golüne kadar.. Ardından oyuncuların çaresizliği Hiddink'in kenarda bu filmi seyretmesi ile birlikte taraftar da çileden çıkıyor zafer gecesi olarak düşündüğümüz gece bizim için kabus gecesine dönüyordu.. İkinci yarının başında Corluka'nın golü ile birlikte yine aynı sözleri söylemeye başliyorduk. Yine mi bir şampiyonayı dışardan  izleyecez.. Yine mi kendimize tutacak takım arayacaz turnavada.. Yine mi Mesut'la veya kulüp takımlarımızda oynayan yabancı oyuncularla övünecez..

Euro 2004 ardından 2006 Dünya Kupası'nı kaçırmışken bize moral olan Euro 2008, daha sonra kaçan 2010 Dünya Kupası ve şimdi de 2012 Avrupa Şampiyonası.. Yine Yeni Yeniden hüsran...

Tabi ki her turnavaya katılacağız diye bir kural yok zaten memleketteki futbol şartları gereği bu pek de mümkün değil ancak beklediğimiz sadece biraz mücadele biraz hırs teslim olmayan bir takım.. Şimdi yine aynı laflar dolanıyor medyada yeni baştan başlamak, sıfırdan başlamak.. Biz  hep eksi'deyiz!!!

Hiddink ilk yarıda oyuna müdahale etse belki bişeyler değişirdi ancak değişiklik için ilk yarıyı bekleyince olan oldu. Devre olduğunda zaten Hırvatlar bileti cebine koymuştu. Milli takımın en ucunda sekiz maçta on üç gol atan Burak solunda gururumuz arda sağında Real Madrid'li Hamit varken maç boyunca tek pozisyon bile üretemedik. Gökhan Töre oyuna girdi ancak değişen sadece oyuncuydu. Ne sistem ne de sahada ki oyun da değişen birşey olmadı. Zaten olmazdı da nasıl olsun ki skoru korumak isteyen! Mr. Hiddink Mehmet Topal'ı aldı daha sonra.. Sonrası topu dolaştırdık durduk. Ama gözden kaçan şu, topa sahip olduğumuz alanlar Hırvatların müsade ettiği alanlar ceza sahası çevresine yaklaşamadık bile.. Ortasaha oyuncularımız bırakın ceza sahasına girmeyi yakınına bile gelmediler.. İşin özü yine, yeni, yeniden hüsran.. Sorumlusu bu kez de Hiddink sıradaki gelsin..
Not: Milli Takım forması giymiş oyuncuları oynadığı takımlardan dolayı protesto eden taraftar ve o taraftara ana bacı küfreden oyuncu grubu sanırım sadece bizim ülkemizde var. Benim güzel ve yalnız ülkem!

Futbolun yükselen ekipleri

Futbolun yükselen ekipleri | Bölüm 1

Manchester City, Paris Saint-Germaine, Napoli... Avrupa'nın devlerini zor günler bekliyor.

Napoli taraftarları (Getty Images)

Son yıllarda futbol, dünya futbolu çok gelişti. Özellikle ekonomik ve sosyal olarak dünyada pek varlık gösteremeyen ülkelerin, futbolda ciddi bir yükselişleri var. Öncelerde futbol, dünya çapında 8-10 takımın kontrol ettiği bir hâldeyken; şimdilerde her kıtada, hatta her ligde birden çok lider takım var.

Bu saydığımız nedenlerin sonucunda da dünya çapında ve yerel bazda gelişen futbolcular, kişiler, takımlar, kulüpler var. Biz bu yazımızda son 10 yılda ekonomi ve sosyal etkenler sayesinde gelişmeye başlayan, liglerinde ve kıtalarında söz sahibi olmaya başlayan takımları  inceleyeceğiz. Lafı fazla uzatmıyoruz ve işte son yılların yükselen takımlara göz atmaya başlıyoruz.

Manchester City

Sanırız Manchester City için 3 senedir söylenen tek bir şey var: "Parayla saadet olmaz..." Ancak her ne kadar bu lafı ve ideolojiyi destekleyenler çok sayıda olsa da, Manchester City bu sene inanılmaz bir yükselişin içine girdi. Arap işadamı Khaldoon Al Mubarak'ın 3 sene önce satın aldığı takım, akıl almayan bir para sisteminin içinde bulmuştu kendini. Bundan sonra da büyük çaplı transferler, yenilenen stadyum, gelip giden sağlam hocalar derken Manchester City bir türlü başarıyı yakalayamamıştı. Ancak bu sene başında Roberto Mancini'nin takımının başında güven oyu vererek kalması, Joe Hart gibi bir kalecinin ortaya çıkması, takıma Gael Clichy, Samir Nasri, Sergio Aguero gibi muazzam isimlerin dahil edilmesi çıtayı daha da yükseltti.

Geçtiğimiz sene kadro yapısını ve istikrarı oturtamayan Mancini; Kompany, Yaya Toure, David Silva ve Aguero gibi 4 önemli ismi takıma oturtarak düzeni sağladı. Bunun kanıtı ve sonuçlarının ortaya çıkması da çok uzun sürmedi ve City lige muhteşem bir giriş yaptı. Avrupa'ya istedikleri gibi başlayamamalarının nedeni tecrübesizlik olarak gözükse de, ligde kendi sahalarında güçlü Tottenham'ı yenmeleri ve deplasmanda şehrin diğer takımı olan United'ı 6-1 skorla darmadağın etmesi City tehlikesini yeterince ortaya çıkardı. Bakalım bu sefer parayla saadet olacak mı? Hep birlikte göreceğiz...

Paris Saint Germain

Fransa futbolunun başkent temsilcisi ve ekollerinden biri olan PSG de bu sezon farklı, bembeyaz bir sayfa açarak yola başlayanlardan. Son lig şampiyonluğunu 17 sene önce, 1994 yılında kazanabilen Paris ekibi, bu şampiyonlukla beraber tarihinde sadece 2 lig kupasına sahip konumda. Özellikle son 2-3 senedir orta sıra takımı konumuna gelen ve çoğunlukla Avrupa Ligi, ya da uzun süre bildiğimiz adıyla UEFA Kupası'nda katılabilen PSG için de her şey çok farklı. 2011 yılının Mayıs yılında Katar şirketleri tarafından %70 hissesi alınan kulüp, itibar ve ekonomik olarak bir anlamda çağ atlamış oldu.
İlk önce Traore, Coupet, Makalele, Giuly gibi yaşı geçmiş oyuncularla yollarını ayıran başkent ekibi; takımın futbol direktörlüğüne de öncelerde Milan ve Inter'i çalıştırmış olan Leonardo'yu getirerek büyük sükse yaptı. Bununla da kalmayan Paris Saint Germain, hatrı sayılır Avrupa kulüplerinin de transferler listelerinde olan Milan Bisevac, Jeremy Menez, Blaise Matuidi, Diego Lugano, Kevin Gameiro, Mohamed Sissoko, Salvatore Sirigu kimi birbirinden kalteli ayakları kadrosuna katmayı başardı. Şu anda 10 haftası geçmiş olan Fransa 1. Ligi'nde lider bulunan takım bu sene bir şeyler yapacak gibi gözüküyor. Bakalım onlar da City gibi ilk senenin tecrübesizliğinden ve şanssızlığından etkilenecek mi?

Napoli

İtalya futbolu... Ateşli, saldırgan, çılgın, akla hayale sığmayacak özelliklere sahip olan bir futboldur İtalyan futbolu. Ve tabii ki Napoli de bu futbol furyasının en büyük temsilcilerinden biridir İtalya'da, dünyada. Napoli denince akla her zaman Diego Armando Maradona gelmiştir. Ancak bundan sonra Napoli denince akla yükselen bir yıldız, dünya futbolunda söz sahibi olacak yeni takım olarak gelecek. Çünkü Napoli hiç beklenmedik bir şekilde, gümbür gümbür geliyor! Aslında bu sezon lige, geçen senenin sonlarında oynadıkları oyunu oynayarak başlayamadı Napoli; ancak sayıca çok fazla büyük takımın bulunduğu puan tablosunda 5. sırada olmaları da gayet normal en nihayetinde.
Geçen sene Cavani, Hamsik, Lavezzi üçlüsüyle Serie A'yı sallayan çizme temsilcisi, gösterdiği üstün performans ile bu sene Şampiyonlar Ligi'nde oynamaya hak kazanmıştı. Bu sene kadro yapısını çok değiştirmeyen Napoli; kadrosuna Gökhan İnler, Goran Pandev, Miguel Britos gibi takım oyununu çok başarılı oynayabilen oyuncuları kattı. Özellikle son şampiyon oldukları 1990 sezonundan sonra, yani tam 21 sene sonra bu kadar büyük moralle lige başlayan İtalyan ekibinin durmaya da niyeti yok gibi. Bakalım ileriki zamanlarda Napoli neler yaşayacak, yaşatacak biz futbolseverlere?..

Newcastle United

Newcastle United deyince, akla o yıllar önce kaçırdıkları malum şampiyonluk gelir. Tarihlerinde ilk kez yaklaştıkları o şampiyonluk kupasına ulaşamayan Newcastle, özellikle son 10 yıllık periyotta tam bir asansör takımına dönmek üzereydi. Ta ki İngiliz işadamı Mike Ashley kulübü satın alana kadar. İngiliz futbol tarihinin en köklü kulüplerinden biri olan Newcastle United, aynı zamanda İngiliz futbolunun en büyük taraftar topluluklarından ve en güzel stadyumlarından birine de sahip. Uzun yıllar düşe kalka aayakta durmaya çalışan takım, sonunda kendine gelerek büyük bir yükselişe geçmeye başladı belki de. Kulübün el değiştirmesinden önce çok büyük sıkıntılar yaşayan ve yine düşmemeye oynayan ekip, bu sezon başlangıcı ile beraber tarihinde yepyeni bir sayfa açtı.
Satılan oyunculardan gelen paralar ve kulüe sağlanan maddi gelir, futbol takımının önünün açılmasına olanak sağladı. 2011-12 sezonun başında kaptanlığı uzun yıllardır takımda bulunan tecrübeli defans oyuncusu Coloccini'ye veren takım, sorunlu yıldızı Joey Barton'u da takımdan def ederek belki de huzur katsayısını arttırmış oldu. Bunun dışında Davida Santon, Yohann Cabaye, Gabriel Obertan, Demba Ba, Hatem Ben Arfa gibi genç ve kaliteli oyuncuları kadrosuna katan Kuzeydoğu İngiltere ekibi, taraftarlının uzun yıllardır çektiği başarılı takım hasretini de bu sene gidermiş olacak belki, kim bilir? Zaten Newcastle'ın 10 haftadır devam eden lig tablosunun 4. sırada yer alması da buna bir işaret..
Yazının ikinci bölümünde, dünya futbolunda yükselişe geçmiş olan diğer takımları da bulabileceksiniz...
Alıntıdır. Arda Okvay, Goal.com 

Serie A'nın Bosman listesi

Serie A'nın Bosman listesi

Serie A'da 111 oyuncunun mevcut sözleşmesi 30 Haziran 2012'de sona eriyor.

Daniele De Rossi - As Roma midfielder (Getty Images)


Transfer dönemin açılmasına sekiz haftadan az bir süre kala, Serie A kulüpleri sözleşmeleri 2012'de sona eren oyuncularını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu listenin en başında da İtalyan milli oyuncular Daniele De Rossi ve Riccardo Montolivo yer alıyor.


Sözleşmesi bitmek üzere olan 111 oyuncu içinde en başı Roma'nın kaptanı çekiyor. Başkent ekibi her ne kadar 28 yaşındaki oyuncu ile sözleşme yenileme konusunda kendinden emin olsa da taraftar yeni yılda sürpriz istemiyor.
Öte yandan ismi Milan'ın da dahil olduğu çeşitli kulüplerle anılan Fiorentinalı Montolivo, Toskana'dan ayrılma kararlılığı ile kulüp ve taraftarla olan ilişkilerindeki sıcaklığı kaybetmiş durumda.

Listede yer alan  bir başka isim olan Juventus kaptanı Alessandro Del Piero, bu çarşamba günü 37. yaşını kutlarken, siyah beyazlıların yeni bir sözleşme önermeyeceklerini açıklamasının ardından kendine yeni bir kulüp aramaya şimdiden başladı.

İş teknik direktörlere gelince kısa vadeli çalışan Palermo ise sözleşmesi bu yaz biten iki oyuncu ile ligin en az endişeli takımı.

Diğer tarafta Cagliari ve Milan'da sözleşmesinde sona yaklaşılmış dokuzar oyuncu bulunuyor, bu nedenle önemli miktarda oyuncularını kaybetmemek için yoğun bir mesai harcamak zorundalar.


 ATALANTA
Giorgio Frezzolini21 Ocak 1976Kaleci
Ciro Polito12 Nisan 1979Kaleci
Daniele Capelli20 Haziran 1986Savunma
Michele Ferri29 Mayıs 1981Savunma
Federico Peluso20 Ocak 1984Savunma
Fabio Caserta24 Eylül 1978Orta saha
Ezequiel Schelotto23 Mayıs 1989Orta saha
Simone Tiribocchi31 Haziran 1978Hücum


 BOLOGNA
Simone Loria28 Ekim 1976Savunma
Gaby Mudingayi01 Ekim 1981Orta saha
Massimo Coda10 Kasım 1988Hücum
Daniele Paponi16 Nisan 1988Hücum


 CAGLIARI
Vlada Avramov05 Nisan 1979Kaleci
Mauro Vigorito22 Mayıs 1990Kaleci
Alessandro Agostini23 Temmuz 1979Savunma
Davide Astori07 Ocak 1987Savunma
Michele Canini05 Haziran 1985Savunma
Francesco Pisano29 Nisan 1986Savunma
Davide Biondini24 Ocak 1983Orta saha
Andrea Cossu03 Mayıs 1980Orta saha
Joaquin Larrivey20 Ağustos 1984Hücum


 CATANIA
Andrea Campagnolo17 Haziran 1978Kaleci
Ciro Capuano10 Temmuz 1981Savunma
Gennaro Delvecchio25 Mart 1978Orta saha
Pablo Ledesma04 Şubat 1984Orta saha
Adrian Ricchiuti30 Haziran 1978Orta saha
David Suazo05 Kasım 1979Hücum


 CESENA
Francesco Antonioli14 Eylül 1969Kaleci
Alex Calderoni31 Mayıs 1976Kaleci
Aldo Simoncini30 Ağustos 1986Kaleci
Luca Ceccarelli24 Mart 1983Savunma
Steve von Bergen10 Haziran 1983Savunma
Erjon Bogdani14 Nisan 1977Hücum


 CHIEVO
Lorenzo Squizzi20 Haziran 1974 Kaleci
Nicholas Frey06 Mart 1984 Savunma
Davide Mandelli28 Haziran 1977Savunma
Luciano03 Aralık 1975Orta saha


 FIORENTINA
Nikola Gulan24 Ağustos 1989Savunma
Per Kroldrup31 Temmuz 1979 Savunma
Cesare Natali05 Nisan 1979Savunma
Riccardo Montolivo18 Ocak 1985Orta saha


 GENOA
Cristian Lupatelli21 Haziran 1978Kaleci
Alessio Scarpi19 Nisan 1973Kaleci
Giandomenico Mesto25 Mayıs 1982Savunma
Marco Rossi01 Nisan 1978Orta saha
Bosko Jankovic01 Mart 1984Hücum


 INTER
Luca Castellazzi19 Temmuz 1975Kaleci
Paolo Orlandoni12 Ağustos 1972Kaleci
Cristian Chivu26 Ekim 1980Savunma
Ivan Cordoba11 Ağustos 1976Savunma
Walter Samuel22 Mart 1978Savunma
Sulley Muntari27 Ağustos 1984Orta saha


 JUVENTUS
Alex Manninger04 Haziran 1977Kaleci
Fabio Grosso28 Kasım 1977Savunma
Amauri03 Haziran 1980Hücum
Alessandro Del Piero09 KAsım 1974Hücum
Luca Toni26 Mayıs 1977Hücum


 LAZIO
Albano Bizzarri09 Kasım 1977Kaleci
Giuseppe Biava08 Mayıs 1977Savunma
Lionel Scaloni16 Mayıs 1978Savunma
Luciano Zauri20 Ocak 1978Savunma
Cristian Brocchi30 Ocak 1976Orta saha
Simone Del Nero04 Ağustos 1981 Orta saha


 LECCE
Massimiliano Benassi11 Kasım 1981Kaleci
Davide Petrachi14 Ağustos 1986Kaleci
Moris Carrozzieri16 Kasım 1980Savunma
Massimo Oddo14 Haziran 1976Savunma
Djamel Mesbah09 Ekim 1984Orta saha
David Di Michele06 Ocak 1976Hücum


 MILAN
Flavio Roma21 Haziran 1974Kaleci
Alessandro Nesta19 Mart 1976Savunma
Gianluca Zambrotta19 Şubat 1977 Savunma
Massimo Ambrosini29 Mayıs 1977Orta saha
Mathieu Flamini07 Mart 1984Orta saha
Gennaro Gattuso09 Ocak 1978Orta saha
Clarence Seedorf01 Nisan 1976 Orta saha
Mark van Bommel22 Nisan 1977Orta saha
Filippo Inzaghi09 Ağustos 1973Hücum


 NAPOLI
Roberto Colombo24 Ağustos 1975Kaleci
Salvatore Aronica20 Ocak 1978Savunma
Gianluca Grava07 Mart 1977Savunma
Cristiano Lucarelli04 Ekim 1975Hücum


 NOVARA
Matteo Centurioni08 Mayıs 1974Savunma
Massimo Paci11 Haziran 1979Savunma
Marco Rigoni05 Ocak 1980Orta saha


 PALERMO
Luca Di Matteo25 Şubat 1988Orta saha
Fabrizio Miccoli27 Haziran 1979Hücum


 PARMA
Nicola Pavarini24 Şubat 1974Kaleci
Alessandro Lucarelli22 Temmuz 1977 Savunma
Manuele Blasi17 Ağustos 1980Orta saha
Abderazak Jadid01 Haziran 1983Orta saha
Stefano Morrone26 Ekim 1978Orta saha
Francesco Valiani29 Ekim 1980Orta saha
Hernan Crespo05 Temmuz 1975Hücum


 ROMA
Marco Cassetti29 Mayıs 1977Savunma
Cicinho24 Haziran 1980Savunma
Gabriel Heinze19 Nisan 1978Savunma
Ahmed Barusso26 Ekim 1984Orta saha
Daniele De Rossi24 Temmuz 1983Orta saha
Leandro Greco19 Temmuz 1986Orta saha
Simone Perrotta17 Eylül 1977Orta saha
Stefano Okaka09 Ağustos 1989Hücum


 SIENA
Simone Farelli19 Şubat 1983Kaleci
Luca Rossettini09 Mayıs 1985Savunma
Andrea Rossi07 Kasım 1986Savunma
Paul Codrea04 Nisan 1981Orta saha


 UDINESE
Emanuele Belardi09 Ekim 1977Kaleci
Andrea Coda25 Nisan 1985Savunma
Damiano Ferronetti01 Kasım 1984Savunma
Giampiero Pinzi11 Mayıs 1981Orta saha
Paulo Barreto12 Mayıs 1985Hücum

Bundesliga Bosman listesi

Bundesliga Bosman listesi - Raul ve 

Ballack başta olmak 

üzere birçok oyuncu serbest kalacak

Bundesliga'da, sezon sonunda birçok oyuncunun sözleşmesi sona eriyor. 



Germany: FC Schalke 04, Raul

Ara transfer dönemi hızla yaklaşırken, transfer dedikoduları da aynı oranda artış gösteriyor. Avrupa'nın üst düzey liglerinde oynayan birçok oyuncunun kontratı sezon sonunda bitecek ve bu isimlerden bazıları, kontrat uzatmamaları döneminde ara transferde kulüp değiştirebilirler.

Bundesliga'nın durumu da farksız değil ve birçok oyuncu, bonservis ücreti olmaksızın takımdan ayrılabilir. Schalke'nin yıldızları Raul ve Jefferson Farfan henüz kontrat uzatmadılar, Tim Wiese'nin ise Werder Bremen'den ayrılma opsiyonu bulunuyor.

Tranquillo Barnetta, yıldızlarla dolu Leverkusen kadrosunda geleceği olmayacağını anladığında takımdan ayrılma yolunu seçebilir. Tecrübeli isim Michael Ballack'ın da onu takip etme şansı bir hayli fazla.

Bayern Münih'in yıldızları Daniel van Buyten, Anatoliy Thmoshchuk, Ivica Olic ve Danijel Pranjic'in yanı sıra, Augsburg takımının büyük bir çoğunluğu da kariyerlerinde değişiklik yapma fırsatı bulacaklar.



Juventus AUGSBURG
Mohamed Amsif7.2.1989Kaleci
Ioannis Gelios24.4.1992Kaleci
Simon Jentzsch4.5.1976Kaleci
Jan-Ingwer Callsen-Bracker23.9.1984Defans
Marcel De Jong15.10.1986 Defans
Jonas de Roeck20.12.1979Defans
Uwe Mohrle3.12.1979Defans
Gibril Sankoh15.5.1983Defans
Paul Verhaegh1.9.1983Defans
Daniel Baier18.5.1984Orta Saha
Axel Bellinghausen17.5.1983Orta Saha
Daniel Brinkmann29.1.1986Orta Saha
Marcel Ndjeng6.5.1982Orta Saha
Andrew Sinkala18.6.1979Orta Saha
Marco Thiede20.5.1992Orta Saha
Tobias Werner19.7.1985Orta Saha
Edmond Kapllani31.7.1982Forvet
Torsten Oehrl7.1.1986Forvet
Michael Thurk28.5.1976Forvet


Napoli BAYER LEVERKUSEN
Rene Adler15.1.1985Kaleci
Danny da Costa13.7.1993Defans
Daniel Schwaab23.8.1988Defans
Hanno Balitsch2.1.1981Orta Saha
Michael Ballack26.9.1976Orta Saha
Tranquillo Barnetta22.5.1985Orta Saha
Michael Ortega6.4.1991Orta Saha


Palermo BAYERN MÜNİH
Hans-Jorg Butt28.5.1974 Kaleci
Rouven Sattelmaier7.8.1987Kaleci
Breno13.10.1989Defans
Daniel van Buyten7.2.1978Defans
Danijel Pranjic2.12.1981Orta Saha
Anatoliy Tymoshchuk30.3.1979Orta Saha
Ivica Olic14.9.1979Forvet


Milan BORUSSIA DORTMUND
Johannes Focher20.1.1990Kaleci
Julian Koch11.11.1990Defans
Patrick Owomoyela5.11.1979Defans
Antonio Da Silva13.6.1978Orta Saha
Sebastian Kehl13.2.1980Orta Saha
Florian Kringe18.8.1982Orta Saha
Damien Le Tallec19.4.1990Forvet
Mohamed Zidan11.12.1981Forvet


Bari BORUSSIA MÖNCHENGLADBACH
Janis Blaswich2.5.1991Kaleci
Roel Brouwers28.11.1981Defans
Juan Arango17.5.1980Orta Saha
Roman Neustadter18.2.1988Orta Saha

Roma FREIBURG
Manuel Salz6.8.1985Kaleci
Oliver Barth6.10.1979Defans
Felix Bastians9.5.1988Defans
Andreas Hinkel26.3.1982Defans
Pavel Krmas3.3.1980Defender
Maximilian Nicu25.11.1982Orta Saha
Simon Brandstetter2.5.1990Forvet
Kisho Yano5.4.1984Forvet


Chievo HAMBURG
Sven Neuhaus4.4.1978Kaleci
Miroslav Stepanek15.1.1990Defans
Romeo Castelen3.5.1983Orta Saha
Zhi-Gin Lam4.6.1991Orta Saha
David Jarolim17.5.1979Orta Saha
Mickael Tavares25.10.1982Orta Saha
Mladen Petric1.1.1981Forvet


Fiorentina HANNOVER
Steven Cherundolo19.2.1979Defans
Christian Pander28.8.1983Defans
Leon Andreasen23.4.1983Orta Saha
Carlitos6.9.1982Orta Saha
Altin Lala18.11.1975Orta Saha
Manuel Schmiedebach5.12.1988Orta Saha
Jan Schlaudraff18.6.1983Forvet

Lazio HERTHA BERLIN
Maikel Aerts26.6.1976Kaleci
Christoph Janker14.2.1985Defans
Andre Mijatovic3.12.1979Defans
Patrick Ebert17.3.1987Orta Saha

Roma HOFFENHEIM
Daniel Haas1.8.1983Kaleci
Andreas Ibertsberger27.7.1982Defans
Dominik Kaiser16.9.1988Orta Saha
Sejad Salihovic8.10.1984Orta Saha
Tobias Weis30.7.1985Orta Saha


Brescia KAISERSLAUTERN
Marco Knaller26.3.1987Kaleci
Alexander Bugera8.8.1978Defans
Lucas14.7.1991Defans
Jiri Bilek4.11.1983Orta Saha
Pierre de Wit26.9.1987Orta Saha
Thanos Petsos5.6.1991Orta Saha
Dorge Kouemaha28.6.1983Forvet
Adam Nemec2.9.1985Forvet


Palermo KÖLN
Andrezinho9.10.1981Defans
Kevin McKenna21.1.1980Defans
Henrique Sereno18.5.1985Defans
Petit25.9.1976Orta Saha
Sebastian Freis23.4.1985Forvet
Thiemo-Jerome Klalka12.1.1989Forvet


 MAINZ
Heinz Muller30.5.1978Kaleci
Eugen Gopko5.1.1991Defans
Bo Svensson4.8.1979Defans
Radoslav Zabavnik16.9.1980Defans
Florian Heller10.3.1982Forvet


Catania NÜRNBERG
Alexander Stephan15.9.1986Kaleci
Juri Judt24.7.1986Defans
Dominic Maroh4.3.1987Defans
Timmy Simons11.12.1976Orta Saha
Albert Bunjaku30.6.1983Forvet
Christian Eigler1.1.1984Forvet


Cesena SCHALKE
Timo Hildebrand5.4.1979Kaleci
Mathias Schober8.4.1976Kaleci
Hans Sarpei28.6.1976Defans
Jefferson Farfan26.10.1984Orta Saha
Levan Kenia18.10.1990Orta Saha
Raul27.6.1977Forvet

Cesena STUTTGART
Ermin Bicakcic24.6.1990Defans
Arthur Boka2.4.1983Defans
Khalid Boulahrouz28.12.1981Defans
Stefano Celozzi2.11.1988Defans
Matthieu Delpierre26.4.1981Defans
Pavel Pogrebnyak8.11.1983Forvet


Cagliari WERDER BREMEN
Christian Vander24.10.1980Kaleci
Tim Wiese17.12.1981Kaleci
Leon Balogun28.6.1988Defans
Sebastian Boenisch1.2.1987Defans
Clemens Fritz7.12.1980Defans
Sebastian Prodl21.6.1987Defans
Tim Borowski2.5.1980Orta Saha
Onur Ayik28.1.1990Forvet
Claudio Pizarro3.10.1978Forvet
Markus Rosenberg27.9.1982Forvet
Lennart Thy25.2.1992Forvet


Lecce WOLFSBURG
Andre Lenz19.11.1973Kaleci
Chris25.8.1978Defans
Hasan Salihamidzic1.8.1977Orta Saha
Sebastian Schindzielorz21.1.1979Orta Saha