12 Ocak 2013 Cumartesi

Liverpool vs Sir Alex Ferguson

İngiltere'nin en büyük iki üç  maçından birisi var yarın. Manchester United - Liverpool... Yaşı 30un altında olanlar Manchester'ın tarihindehep Liverpool'u ezdiğini sanabilir ama Sir'le birlikte geçen 26 yıl sonunda iki sezon önce alınana şampiyonlukla Liverpool'u geçebildi United! Liverpool'un Premier Lig kurulduğundan beri hiç şampiyonluk alamadığını da hatırlatalım. Liverpool taraftarı olsam ağzında cikleti ile rekabetin topuzunu karşı tarafa geçiren bu adamdan nefret ederdim herhalde... Sir Alex 26 yılda sadece 7 kez Liverpool'un gerisinde kalmış ki bunun 5i takımı oturtma döneminde. 92den bu yana sadece iki kez gerisinde kalmış. Uzun bir süre daha kalacak gibi de gözükmüyor. Allah Liverpool taraftarına sabır versin ne diyelim :)

Francesco Totti'nin En Güzel 20 Golü!


Twitter'da İngiliz olduğunu tahmin ettiğim bir eleman göndermiş bu videoyu. Francesco Totti'nin en güzel 20 golünü derleyip aralarına kısa kısa notlar iliştirmiş. İyi ki de yapmış... 36 yaşındaki Kaptan Roma ile olan sözleşmesini 4 yıl daha uzattı! Kontratını tamamladığında 40 yaşında olacak ve Roma'da geçirdiği kariyer tam 26 yılı doldurmuş olacak! 2016da Roma'nın yeni stadı açılıyor ve Totti'de o stadta oynayıp veda etmek istiyordu. Kulüp yönetimi de onu kırmadı sözleşmesini 4 yıl uzattı. Zaten 10'u kırmak ne mümkün ki? Herkes gider O kalır. 

Geçen sezon artık bırakmalı derken Zeman'la birlikte geri döndü bu sezon. Yeniden harika işlere imza atmaya başladı yaşayan efsane. Videonun aralarındaki küçük notlardan birisinde şöyle yazıyor. Zeman'a sorulmuş: ''En iyi 5 İtalyan topçuyu sayar mısınız?'' Zeman: Totti, Totti, Totti, Totti ve bir kez daha Totti!  Sen 40 değil 50 yaşına kadar oyna Kaptan seni izlemek, seninle birlikte bu sezon Zeman'ın Roma'sını izlemek büyük keyif!..

10 Ocak 2013 Perşembe

Arsenal Adidas'a Transfer Oldu!

Sezon başında Emirates'le olan anlaşmasını iyileştiren Arsenal yeni bir hamleye daha imza atıp Forma ve giyim sponsoru olan Nike'ın yerine gelecek sezondan itibaren Adidas'la anlaşma sağladı. Fotoğraftaki formalar gerçekten gelecek sezonun forması mı henüz kesinleşmedi ancak basına sızanlar bunlar.

Nike'ın dünyada en çok sattığı 3 formadan birisi olan Arsenal ürünlerini artık Adidas üretecek. Futbol dünyasından Arsenal'in ekonomik gücü biraz hafife alınıyor. Bunun sebebi kulübün ekonomi politikası elbette ancak kulübün Arap patronu olmadan da Manchester City kadar para harcayabileceğini söyleyeyim. PL'de son sezonları hep karla kapatan Gunners bu sezon biraz para harcayacak gibi duruyor. Bakalım Wenger ona verilen 80 milyon poundluk bütçenin ne kadarını kullanacak. Son bi dipnotta maç biletleri hakkında. Premier Ligde en pahalı bileti satan takım Arsenal! Umarım bunun karşılığını seyirciye bu sezon verecek hamleler yaparlar.

9 Ocak 2013 Çarşamba

FIFA Yılın 11'i Saçmalığı ve Messi'nin Ballon d'Or Serisi!

FIFA'nın açıkladığı Yılın 11'i büyük tartışmalara yol açtı zira 11 Dünyada en iyi 11 dışında La Liga'da ki en iyi 11 seçilmiş gibiydi.

Öncelikle halen bilmeyen varsa 11 şu şekilde:
CASILLAS
REAL MADRID

DANI ALVESSERGIO RAMOSPIQUEMARCELO
BARCELONAREAL MADRIDBARCELONAREAL MADRID

XABI ALONSOXAVIINIESTA
REAL MADRIDBARCELONABARCELONA

MESSI
FALCAOCRISTIANO RONALDO
BARCELONAATLETICO MADRIDREAL MADRID
En baştan hücum hattına bir itirazım olmadığını belirterek başlayayım. Messi 91 gol atmış durumda ve bu 11'de olmaması düşünülemez. Diğer yandan Ronaldo'da geçen sezonu hariika geçirdi ve La Liga şampiyonluğu kazandı. Bu sezona süper başlamasa da ona da biraz burun kıvırarak pekii diyorum. Falcao, Avrupa'nın iki numaralı kupasını geçen yıl bir kez daha gol kralı olarak kazandı ve bu sezonun şu ana kadar ki kısmında da ışıldıyor. İşin özü ileri 3lü pek tartışma götürecek durumda değil.

Ama!!

Ronaldo'nun yerine geçen yıl PL'de 30 gol atarak gol kralı olan ve bu sezona da Manchester United'ta harika başlayan Robin Van Persie düşünülemez miydi? Mesele kupa kazanmak, b,r başarı yakalamak derseniz bu kısım için anlarım ama geçen yılı sadece Kral Kupası ile noktalayan Barcelona'dan bu kadar oyuncu olmasını nasıl açıklarız o zaman? Abi onlar Euro 2012'yi kazandı demek bir argüman olabilir ancak bu sefer de Juve'yi şampiyonluğa; hiç şans tanınmayan İtalya'yı da finale götüren Pirlo'nun burada olmamasını nasıl açıklarız?

İşin özü bu konuda kriterler net çizgilerle ayrılmış durumda değil! Öte yandan diğer bir sıkıntıda bunun geçen sezonun ödülleri mi yoksa o yılın ödülü mü olduğu konusuna karar vermek lazım.  Tam da bu noktadan 11'e dönüp Casillas'ın en iyi kaleci seçilmesine bakalım.

Iker Casillas geçen sezonu La Liga şampiyonunluğunun yanı sıra Euro 2012'de de bir kez daha zirveye çıkarak noktaladı. Buraya kadar her şey tamam gibi gözüküyor. Ama bu oylamada Manuel Neuer'e ne kadar oy çıktığını ya da ne kadar değerlendirildiğini merak ediyorum ben! Alman kaleci geçen sezon yarı finalde penaltılara kalan Real Madrid-Bayern Münih maçında takımını finale taşıyan isim olurken Casillas penaltılarda pekte başarılı gözükmüyordu. Yani bu konuda Neuer finale çıkarak Casillas'ı geçti. Euro 2012'de de Iker kadar başarılı olmasa da yarı finale kadar geldi. İtalya'yı geçebilseler finalde yeniden rakip olacaklardı. Son bir nokta az önce değindiğim sezon mu yoksa yıl değerlendirmesi mi meselesi. Eğer bütün yıl değerlendiriliyorsa Iker Casillas bu sezon bu sezon 18 maçta 20 gol yiyen takımın 16 maçında ilk 11deydi, son Sociedad maçında da 6. dakikadan itibaren oyuna girdi ve kalesinde 3 gol gördü. 

Manuel Neuer'in bu sezonu ise çok daha parlak.  17 maçta sadece 7 gol yiyen Neuer kalesinde güven veriyor. Tabii ki goller sadece kalecilere maal edilemez takım savunması önemlidir ancak şu anki durum ortada. Kısaca toparlayacak olursak Casillas neden kazandı demiyorum ama kriter kupaysa bu neden diğer oyuncularda uygulanmadı diyorum! Herşeye rağmen kalede Casillas'ın olması o kadar da rahatsız etmiyor beni.

Gelelim savunmaya...

Sağ bekte Barcelonalı Daniel Alves var. Brezilyalı oyuncu Barça'nın sistemi için zannedilenden çok daha önemli ancak geçen sezon sadece Kral Kupasını kazandı ve bunun dışında büyük  başarıları yok. Kişisel performansı da uçuk düzeyde denilemez. Bu sezon yanılmıyorsam ligde gol veya asisti yok geçen sezon ise 12 asist  yaparak etkili bir performans gösterdi. Dani Alves'in 11'e seçilmesinin sebebinin başarısı ya da kupa sayısı değil yerine seçilecek başka alternatifin pek olmaması olduğunu düşünüyorum.

Sergio Ramos'un seçilmesine pek bir itirazım yok. Savunmanın sağından ortasına geçtikten sonra özellikle geçen sezon Real defansının en önemli adamıydı belki de. İspanya milli takımında da başarıyla oynadı ve 11de yer alması -bence- gayet doğal.

Ramos'un savunmada partneri Barcelona'dan Gerard Pique! Defans değil forvette oynatsanız sırıtmayacak bir oyuncu Pique. Hatta ManU kariyerinde orta alanda da şans bulmuştu ama geçen sezon performansından daha çok Shaqira ile ilişkisi konuşulan ve ligde sadece 22 maçta forma giyebilen bir oyuncunun ''en iyi'' 11'e seçilmesi bana pek mantıklı gelmiyor. Bu konuda Dortmund ile iki kupa kazanan ve benim ''Pique'nin Almanya şubesi'' dediğim Hummes'e büyük haksızlık var! Ligde ve kupada oldukça başarılıydı ve Nuri'nin ayrılmasının ardından hücumların başlangıcındaki anahtardı Hummels. Bunun dışında Euro 2012'de Almanya formasını sırtına geçirerek turnuvanın dikkat çeken oyuncularından birisi oldu. Şampiyonlar liginde geçen sezon gruptan çıkamamaları bahane olacaksa Pique'de sadece 5 maçta forma giydi ve yarı finale çıkan takımının en önemli parçalarından birisi değildi. (Geçen sezon için). Demin de söylediğim gibi eğer konu bütün yılı değerlendirmekse Real Madrid, Manchester City ve Ajax'ın bulunduğu gruptan yenilgisiz lider çıkan Dortmund'un savunmasının en önemli parçası Hummels yine ışıl ışıl parladı. İşin özü Pique'nin seçilmesi diğer oyunculara büyük haksızlık oldu. Kişisel fikrim Hummels'i bir kenara bırakarak bile Pique'nin yerine başka oyuncuların seçilebileceği yönünde! Ben sadece kendi adayımı yazdım ama bir başkası çıksa ''Kardeşim şu adamda hak etti'' dese itiraz edecek durumda değilim zira Pique aday bile gösterilmeyebilirdi!

Savunmanın solunda yine bir Brezilyalı Marcelo var! Real Madrid'in şampiyonluğunda en büyük paylardan birisi  onundu geçen yıl. Başka bir takıma koyup 10 numara oynatsanız sırıtmayacak bir oyuncu Marcelo. Geçen sezon hem savunmada hem de hücumda oldukça etkiliydi. 3 gol attı 6 tane de asist yaptı. Marcelo seçildi diye itiraz etmek pek mantıklı gelmiyor ama dönüp dolaşıp yine kriter konusunda geliyoruz. Kupa sayısı sadece 1 ve tüm sezona bakıldığında bu sezon sadece 6 maçta La Liga'da 3 maçta da Şampiyonlar Ligi'nde forma giyebildi. Marcelo seçilmese kim seçilsin diye sorsalar oyuncu bulmak zor zira dünya futbolunun sıkıntısı sol bek sadece Türkiye'nin değil.. Yok illa birisini önereceksem Bayern Münih'e sol beke geçtikten sonra harikalar yaratan David Alaba benim adayım olabilir ama seçilmeli mi sorusuna evet diyemem. Diğer yandan Barcelona'ya transfer olan Jordi Alba'da bu sezon olmasa da diğer sezonlarda adaylar arasında yer alacaktır.

Orta saha komple İspanyol milli takımı. Burada yer alan oyunculara bakınca kimse itiraz edemez ancak konu yine kriter mevzusuna geliyor. Andrea Pirlo'nun olmaması oldukça can sıkıcı benim açımdan. Buraya pek fazla itiraz etmeyecem ama Xavi-İniesta ikilisinin tek oyuncu olarak sayılması fikrini ortaya atabilirim :) Ortada net bir kriter olmadıktan sonra bu ikili tek kupa kazanamasa da buralarda olacaktır zira onların yanına yaklaşabilen oyuncular yok.

Yazıyı toparlayacak olursak 11'in belirlenmesinde en büyük sorun kriterlerin tam olarak ne olduğu konusu. Dışarda kalan bir çok isim var ve insanlar ''Dünya'da yılın En İyi 11'i'' denildiğinde karşısında tüm dünyadan oyuncular bekliyor sadece bir ligden değil! Zira La Liga şu anda Real ve Barça'dan ibaret gibi duruyor ve Falcao'nun ayrılmasından sonra Atleti'nin de pek varlık göstermesi pek mümkün gözükmüyor.

Yazıyı bitirirken Messi'nin 4. Altın Top'unu almasının ardından kriterin ne olduğunun tam anlaşılamamasına bir örnek verelim.
  • 2010 yılında Wesley Sneijder İnter ile Lig ve İtalya Kupasının yanına bir de Şampiyonlar Ligini kazandı. Bununla da yetinmedi ve Hollanda ile Dünya Kupasında finale kadar çıktı. Ancak bu başarılara rağmen Altın Top'u kazanan Messi oldu! 
  • 2011 yılında Ronaldo gol konusunda Messi'yi geçti ancak önemli olan Kupa kazanmak denildi Messi bir kez daha ödülü aldı. 
  • 2012 yılında Messi Ronaldo'yu gol krallığında bu kez geçti ancak Ronaldo daha çok kupa kazandı. Geçen yıl söylenen kriter bu sefer pek uygulanır gibi gözükmedi.
Kriter ne kimse bilmiyor tabii Lionel Messi dışında!..

Not: Yılın 11'i grafiği goal.com'dan alınmıştır.

8 Ocak 2013 Salı

Bundesliga'da İlk Yarının Ardından IV

Bundesliga'da İlk Yarının Ardından 1 (Bayern Münih, Bayer Leverkusen, Borussia Dortmund, Eintracht Frankfurt)




İlk 3 yazının linkleri yukarıda mevcut. Son bölümde düşme potasındaki takımların ilk yarı performanslarını inceleyeceğiz.
NÜRNBERG'İN SAĞI SOLU BELLİ DEĞİL!
Sezona ilk 3 maçta 7 puan alarak giren Nürnberg daha sonra 6 maçta 5 kez kaybetti ve ilk maçlarda gösterdiği iyi izlenimin yerini hayal kırıklığı aldı.

Dönüm Noktası
Nürnberg için sezonun dönüm noktası az önce yazdığım ligin iyi takımlarına karşı alınan 3 maçtaki 7 puandan sonraki Frankfurt maçı. Evinde ligin flaş takımından alınan 2-1lik mağlubiyetten sonra 4  maçı üst üste kaybeden Nürnberg galibiyeti hatırlamak için ligin kötü takımlarından Wolfsburg maçını bekledi. Onların en büyük şansı ligin dibinde yer alan takımların onlardan çok daha kötü durumda olması gibi gözüküyor. Sezon sonunda Bundesliga'da kalmaları için çok daha iyi olmaları gerekiyor.

Anahtar Oyuncu
Bundesliga'da ki Japon oyuncu furyasından daha önceki yazılarda bahsetmiştim. Nürnberg kadrosunun Japon temsilcisi Hiroshi Kiyotake sezonun onlar adına anahtar oyuncusu olmuş gibi gözüküyor. 23 yaşındaki orta saha oyuncusu bu sezon Nürnberg'in attığı 17 golün neredeyse yarısını tek başına yarattı. 3 gol atıp 5 tane de attırarak takımının ligin dibine inmesini engelledi.

Fark Yaratan İsim
Almanya'da her geçen sezon artan farklı ülke asıllı ancak Alman vatandaşı oyuncu profili Türk oyunculardan dolayı malumumuz. Nürnberg'in Amerika asıllı Alman oyuncusu Timothy Chandler savunmanın sağında formayı bu sezon sırtına geçirdikten sonra hiç çıkarmadı ve sezonun dikkat çekenlerinden birisi oldu. Ligde ilk yarının tamamında forma giyerken 1 gol atıp 1 de asist yaptı.

İstatistiklere Bakış

  • Bu sezon kalelerinde gördükleri 20 golle ligin en az gol yiyen 3. takımı!
  • Nürnberg'in geçen sezon aldığı oyucuların yaptığı asist sayısını Japon Kiyotake tek başına yakaladı. (5)
  • Nürnberg ilk golü attığı maçlarda hiç kaybetmedi! (7 maçta 5 galibiyet 2  beraberlik)
  • Gol yüzdesi konusu ligin lideri durumundalar! (%47)
WOLFSBURG NE UMDU NE BULDU
Kurtlar sezona bir kaç yıl önce yaşadıkları şampiyonluğu tekrarlayabilmek hayaliyle başlarken; o dönemin harikalar yaratan ileri 3lüsü ''Misimovic-Dzeko-Grafite'' yerini Diego-Olic-Dost'' 3lüsü ile tekrar canlandırmak istiyordu. Ancak işler istedikleri gibi gitmedi ve hüsran kapıdaydı.

Dönüm Noktası
Sezona 2008/09 sezonunda Kurtlar'ı şampiyon yapan Felix Magath'la başladılar ve o başarının tekrarını istiyorlardı ancak Felix'in kafasındaki plan tutmadı ve Wolfsburg ligin dibine demir attı. Takımda sınırsız  kredisi var denilen Felix'le yollar ayrıldı ve takım yalancı bir bahar yaşadı. Magath'ın ağır antreman temposu ve aşırı disiplininden kurtulan oyuncular en azından takımı ligde tutmak için mücadele verecekler gibi gözüküyor.

Anahtar Oyuncu
Geçen sezon Atletico Madrid'le Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşayan Diego'yu sene sonunda Simeone takımda tutmak istemedi ve Diego evine döndü. Bu sezon ligde 4 gol atan 4 de asist yapan Brezilyalı Bundesliga'nın hücumda en efektif oyuncularından birisi haline geldi. Devre arasında adı Fenerbahçe ve Galatasaray'la anılsa da takımda kalacağını açıkladı ve Kurtlar ligde kalırsa aslan payı ona ait olacak gibi gözüküyor.

Fark Yaratan Oyuncu
Geçen sezonu Hollanda'da gol kralı olarak tamamlayan Bast Dost bu sezon Bundesliga'da yeteneklerini sergilemeye devam ediyor. Takımın ilk yarıdaki gol umudu olan Dost attığı 7 golle gelecek adına ümit veriyor. İşleyen bir düzende daha fazla atması işten bile değil.

İstatistiklere Bakış

  • Wolfsburg'un kanat oyuncuları bu sezon 265 bindirme yaparak bu alanda en iyi ikinci takım durumundalar!
  • Bast Dost girdiği 41 gol pozisyonundan 17 gol çıkardı!
  • Wolfsburg deplasmanda 11 gol atarken evinde sadece 6 gol atabildi.
  • Kurtlar bu sezon 1-0 geriye düştüğü maçlardan 4 kez puan çıkarmayı başardı!
HOFFENHEIM HARCADIĞI PARANIN KARŞILIĞINI ALAMADI!
Bir  kaç yıl evvel hazırladıkları proje ile kısa sürede Bundesliga'ya yükselmeyi başarmışlar ve kalacı olmuşlardı. Rangnick'in ayrılmasının ardından bir türlü dikiş tutturamadılar ve bu sezon sağlam transferler yapmalarına karşın karşılığını almakta sıkıntı çektiler.

Dönüm Noktası
28 Eylülde kanat oyuncusu Boris Vukcevic'in geçirdiği trafik kazası sadece Hoffenheim'da değil Bundesliga'da şok etkisi yarattı. Vukcevic uzun süre komada kalırken Hoffenheim bu olaydan sonra 12 maçta sadece tek galibiyet alabilirken Kasım ayı sonlarında teknik direktör Babel'i de görevinden etti. Neyse ki Vukcevic komadan çıktı ve şu anda büyük bir sorunu yok.

Anahtar Oyuncu
Geçen sezon Bundesliga 2'ye kiralandıktan sonra bu sene başında takıma dönen 20 yaşındaki atak oyuncusu Kevin Volland takımın en önemli oyuncusu haline geldi. Bu sezon tek gol atmasına karşın tam 9 asist yaparak hücumdaki en büyük silah oldu.

Fark Yaratan İsim
Başka bir takım ve yine bir Japon oyuncu! Geçen sezon Bayern Münih'e alınan ancak yeterli şansı bulamayan Takashi Usami bu sezon Hoffenheim'a kiralandı! Takıma adına büyük katkı yaptı demek elbette zor ama Hoffenheim'ın genel durumu düşünülünce 13 maçtaki 2 gol 2 asistlik performans hiçte fena gözükmüyor. Real Madrid'ten alınan Joselu'da bekleneni veremese de 4 golle takımına katkı yaptı.

İstatistiklere Bakış

  • Hoffenheim bu sezon 41 golle ligin açık ara en fazla gol yiyen takımı oldu!
  • Bu sezon ligin en genç takımı 24.1 yaş ortalaması ile yine Hoffenheim!
  • Joselu attığı 4 golle ligin en çok gol atan İspanyol oyuncusu durumunda!
  • Hoffenheim'ın bu sezon maçlarında toplam 64 gol oldu!
AUGSBURG KEYİF VERMİYOR!
Ligin belkide en kötü futbolunu oynayan takım desek onlar için yanılmış olmayız herhalde. Bundesliga gibi akıcı bir lige el freni durumundalar şu anda. Gol yemeyelim tek gol atalım kazanırız modunda gibiler. Euro 2004'ün Yunanistan'ından çokta farkları yok desem ağır olur mu?!

Dönüm Noktası
Bu kadar kötü durumda olan bir takım için dönüm noktası bir yandan kolay bir yandan zor. Zira ligde aldıkları tek galibiyeti onlar adına farklılık olarak yazabiliriz.

Anahtar Oyuncu
Tobias Werner bu sezon Bayvera ekibinde dikkat çeken nadir oyunculardan. Orta alan oyuncusu 3 gol atıp bir de asist yaptı ve takımın tek galibiyetini aldığı Werder Bremen maçında da maçın adamı durumundaydı. Bu sezon forma bulduğu maçlarda 11 km koşu  mesafesi ortalaması yakalayan Werner 45 gol şansı yaratıp %67.1 gibi pas ortalaması yakaladı.

Fark Yaratan İsim
Yaz transferinde Bochum'dan alınan Kevin Voght istatistik kağıdına çok şeyler yazdıramasa da sahada takımın geri kalanına oranla iyi gözükenlerden. İsabetli paslarının yanı sıra rakipten çaldığı toplarla da takım için ne kadar önemli olduğunu ligin ilk yarısında göstermiş oldu.

İstatistiklere Bakış

  • Augsburg bu sezon sadece 19 oyuncudan faydalandı şu ana kadar!
  • Bavyera ekibi yenik duruma düştüğü hiç bir maçtan puan alamadı!
  • Daniel Baier totalde 195.6 km koşarak bu alanda Bundesliga'nın en iyi 5. oyuncusu durumunda!
  • Augsburg'un gollerinin %83 Alman oyuncular tarafından atıldı!
GREUETHER FÜRTH BUNDESLİGA'DA MİSAFİR!
Bu sezon onları genelde Sercan Sararer için izledik ancak izlemesekte bir şey kaybetmezdik. Şu ana kadar sadece 9 puan alabildiler ve gidiciler gibi gözüküyor. Yalnız bir çok maçta şansızlıklarına ve tecrübesizliklerine yenildiklerini de eklemeden geçmeyelim.

Dönüm Noktası
3 kez geriye düşmelerine karşın sahadan puanla ayrıldıkları Hoffenheim maçı onlar adına büyük bir fark yaratmasa da moralman onlara direnç kazandırdı ve 3 hafta sahadan yenilmeden ayrıldılar. Ayrıca düşme potasında potansiyel rakiplerinden birisi olan Hoffenheim'a kaybetmemeleri de diğer bir kazançları oldu.

Anahtar Oyuncu
Çin doğumlu Alman orta saha oyuncusu Edgar Prib takımının en önemli kozu durumunda. 2 gol 2 asistlik performansının yanı sıra maç başına 12 km koşu mesafesi ve %80lik isabet oranıyla oynadı. Takımı sezon sonunda küme düşse bile onun Bundesliga'da kalması muhtemel gözüküyor.

Fark Yaratan İsim
Felix Klaus takımının Bundesliga'da ki ilk golünü atarak tarihe adını not ettirdi. Bu sezon orta sahada dinamizmi ile dikkat çekiyor ve henüz 19 yaşında olduğunu da eklemek gerek. Taraftarın sevdiği oyunculardan birisi olarak gösteriliyor.

İstatistiklere Bakış

  • Fürth bu sezon sadece tek bir maçta 3 gol atabildi.
  • Stephan Fürstner bu sezon totalde 202 km koşarak Bundesliga'nın en çok koşa oyuncusu!
  • Fürth bu sezon 45 kart görerek ligin en çok kart gören takımı oldu.
***

Bundesliga'da ilk yarının değerlendirmesi dört parça halinde yaptık ve bütün takımlara kısa kısa bakış attık. Bir çoğunuz için sıkıcı oldu biliyorum ama keyif alanların başında ben geldiğim için sıkıntı yok. Sezon sonunda aynı şekilde tekrarlama planım var.

Bu arada 4 yazı ile alakalı eksiklikler ya da yanlış bilgiler paylaşmış olabilirim.. Eleştirilerinizi ve düzeltmelerinizi kırıcı olmayan bir dille beklerim.

Saygılar...

6 Ocak 2013 Pazar

Bundesliga'da İlk Yarının Ardından III

Bundesliga değerlendirmesi sıra ligin ortalarındaki takımları değerlendirmeye geldi.
Zirve adaylarını değerlendirdiğimiz yazıya şuradan
Avrupa mücadelesinde yer alabilecek takımların değerlendirmesine ise şuradan ulaşabilirsiniz.
STUTTGART GEÇ UYANDI

Stuttgart sezona felaket bir giriş  yaptıktan sonra toparlandı ve üst üste galibiyetler alarak üst sıralara tırmanmayı başardı.

Dönüm Noktası
Sezona Wolfsburg ve farklı Bayern Münih yenilgileri ile başladıktan sonra ilk galibiyetlerini 6. haftadaki Nürnberg deplasmanında almayı başaran kırmızı beyazlı ekip için 2-2 sonuçlanan Bayer Leverkusen maçı onlar adına dönüm noktası oldu. O maça kadar tarihlerinin en kötü ikinci başlangıcını yapmıştu Stuttgart!  Bu maçla beraber ligde, Avrupada ve kupada 7  maçta mağlubiyet yüzü görmediler. 2013'e Kupada ve Avrupa Liginde devam eden bir takım olarak giren Bruno Labbadia'nın öğrencileri ligde de Avrupa barajından çok uzakta değiller.

Anahtar Oyuncu
Vedad İbisevic Bundan 4 sezon evvel Hoffenheim'da 17 maçta 18 gol attıktan sonra Müller'in rekorunu kırar mı dedikoduları başlamışken şansız bir sakatlık geçirmiş ve sezonu kapatmıştı. O günden bu yana bir türlü eski formunu bulamadı derken bu sezon geri dönmüş gibi gözüküyor. Ligde takımına 10 gol 3 asistle katkı veren Boşnak forvet; Avrupa Liginde 5, Almanya Kupasında da 3 gol atarak ligin ilk yarısında toplam 18 gole ulaştı. Ligin ikinci yarısında yine sakatlık kurbanı olmazsa Stuttgart'ı hedeflenen noktalara taşıyabilir.

Fark Yaratan İsim
Stuttgart adına bu ismin Daniel Didavi olması bekleniyordu ancak hayal kırıklığı oldu. Geçen sezon kiralık oynadığı Nürnberg'te 23 maçta 9 gol atıp, performansı ile göz dolduran genç oyundan bu sezon beklentiler oldukça fazlaydı ama diz sakatlığı nedeniyle sadece 1 maçta forma bulabildi. Aynı şekilde geçen sezonun formda isimlerinden Martin Harnik'te bu sezon beklenen verimi verebilmiş değil. Geçen sezon oldukça golcü bir takım olan Stuttgart bu sezon ya  çok gol atıyor ya da bol gol yiyor. Avrupa Liginde Steau deplasmanında 5-1 ile kazanıp lig dönüşte Freiburg'tan 3 tane yeyip tek gol atamadılar. Kısacası dengesiz bir yapıdalar. Fark yaratan isim seçmek zor illa birisini seçecek olursak Japon sağ bek Gotoku Sakai olur!

İstatistiklere Bakış
  • Stuttgart'ın UEFA Avrupa Liginde evinde aldığı galibiyet sayısı: 0(sıfır)! Bu istatistiğe sahip başka bir takım yok!
  • Stuttgart'ın bu sezon kullandığı oyuncu sayısı: 28! Sadece Hannover onlardan daha fazla oyuncu kullanmış durumda(30).
HAMBURG GELECEĞİ YATIRIM YAPIYOR!
Sezon başında Hamburg düşme mücadelesine aday gösterdiğim takımlardan bir tanesiydi. Ligde kalacaklarına emindim ancak o potadan kolay  kolaya çıkacaklarına da inancım yoktu.

Lige 3 mağlubiyetle  başlayınca da kendi kendime ben demiştim demeye başladım zira takım çok genç oyunculardan kuruluydu ve çabuk dağılıyordu. Onlara liderlik yapacak bir oyuncu ihtiyacı gün gibi ortadaydı. Sonra ne mi oldu? Son şampiyon Borussia Dortmund'u sahalarında 3-2 ile geçip vasatın üzerinde bir oyun oynamaya başladılar. 

Dönüm Noktası
Takımın gidişatını değiştiren maçı üst satırlarda yazdım. 3 mağlubiyetin ardından gelen destansı Dortmund galibiyeti herşeyi değiştirdi. Maçı kazandıran isim üst üste kaybedilen 3 maçın ardından takıma katılan Anahtar Oyuncuydu!

Anahtar Oyuncu
Yukarıda takımla ilgili görüşlerimi söylerken bizim deyimimizle bir abi lazım demiştim. İşte o abi transferin son günlerinde geldi ve takımı ayağa kaldırdı! Rafael Van Der Vaart!.. Hamburg'un Alex'i demiş olsam abartmış olur muyum bilmiyorum ama onun içinde Hamburg taraftarı içinde en doğru seçim oydu ve sevgileri karşılıklıydı. Zaten Rafael takıma katıldığında ''evime döndüm'' diyecekti.

Fark Yaratan İsim
Bundesliga'da son dönemin modası Uzakdoğudan futbolcu getirmek. Takımların kadrosunda bir tane Japon veya Koreli oyuncu bulundurma zorunluluğu var sanki! Hamburg'un Korelisi Heung Min Son'da onlardan bir tanesi. Hücum hattında çabukluğu ve patlayıcı gücüyle takımı  sürükleyen 20lik yıldız adayı takımı adına fark yaratan isim. Buraya ekleyebileceğimiz bir diğer isimde sezon başında adı sık sık Fenerbahçe ile anılan ve FM severlerin yakından tanıdığı Milan Badelj! Onun için en güzel tanım şu sanırım: Orta sahada tek kişilik grup!..

İstatistiklere Bakış
  • Hamburg ilk devreyi 24 puanla kapatarak geçen sezona göre 5 puan fazla topladı!
  • Hamburg bu sezon tam 6 maçı kalesinde gol görmeden bitirdi. 
  • Ligin en az gol yiyen 4. takımı durumundalar. (21)
  • Öne geçtikleri 9 karşılaşmanın 7sini kazanıp 2sinde berabere kaldılar ve hiç kaybetmediler!
HANNOVER'İN SORUNU DEVAMLILIK!
Mirko Slomka'nın öğrencilerinin en büyük sorunu devamlılığı yakalayabilmek. Bu sezon sürekli farklı oyuncuları kullanmaları onları istikrardan uzaklaştırmış gibi gözüküyor.

Sezona gelene 5 gidene 6 atarak başlayan Hannover hem ligde hem de Avrupa Liginde gol şov yaptı. Daha sonra ligin  ilk yarısının ortalarına doğru durgunlaştılar ve üst üste puan kayıpları geldi ve devreyi pekte iyi kapatamadılar.

Dönüm Noktası
Hannover'in en büyük sorunu ve ligde kaderlerini çizen durum Avrupa dönüşlerinde yaşandı. Gruplarda oynanan 6 maçın dönüşünde 4 kez sahadan puan kaybı ile ayrıldılar. Üstelik bunu yaparken yorgunluk bahaneleri değildi zira Slomka rotasyonu her zaman uyguladı.  Belkide sorun rotasyonun abartılmasından kaynaklandı zira hücum hattında 7 farklı ikili kullanıldı!!

Anahtar Oyuncu
2009 yılında Hannover'den ayrılıp Zenit'e giden Szabolcs Huszti bu sezon tekrar yuvaya döndü ve takımın en önemli kozlarından birisi haline geldi. Ligde tam 9 tane gol pası verirken 5 tane de gol attı. Ayrıca Avrupa Liginde takımının gruptan çıkmasına 4 gol 2 asistle yardımcı oldu. Hem sahada hem de istatistik kağıdında takımına katkısı kusursuz denecek kadar iyiydi ve istikrarsız Hannover'in en istikrarlı oyuncusu oldu.

Fark Yaratan İsim
Hannover için fark yaratan isim değil bölge seçmek lazım aslında. Zira Avrupada bir çok takımın kıskanacağı hücum zenginliğine sahipler. Ya Konan, Mame Diof, Abdellaoue, Artur Sobiech, Schlaudraff gibi 5 tane iş yapacak hücum elemanı var. Kadro anlamında istikrarın yakalanamaması içlerinden birisinin tam olarak kendisini göstermesini engelledi ancak Polonyalı Artur Sobiech özellikle sezonun başında fark yaratan oyuncu oldu. Ayrıca Uzakdoğulu kontejyanından Hiroki Sakai'de geleceğe dair umut veriyor.

İstatistiklere Bakış

  • Hustzi, 4-0 kazanılan Wolfsburg maçında takımının tüm gollerinin asistini yaptı! (4)
  • Mame Diouf 2012 yılında lig maçlarında 12 gol kaydetti!
  • Hannover deplasmanlarda aldığı 6 puanı 8 gol atarak aldı!
WERDER BREMEN YENİ BİR DÖNEME GİRİYOR!
Thomas Schaff yaz aylarında takımın iskeletini oluşturan ancak artık umudunu kestiği isimlerle yollarını ayırdı ve genç bir kadro kurdu. Bu takımın kısa vadede başarı yakalamasını beklemek hayalcilik olur ancak Schaff'ın ellerinde yeni bir dönemin filizlendiğine şüphe yok!

Dönüm Noktası
Thomas Schaff'la beraber Werder Bremen'e büyük başarılar kazandıran Sportif Direktör Klasus Allofs 12. haftada Wolfsburg'a transfer oldu ve Mızıkacılar için yeni bir dönem başlamış oldu. Allofs'un bu takım üzerinde etkisi tartışılamaz ancak bu ayrılık takımı kötüye mi götürecek yoksa yeni bir dönem mi başlatacak bunu sezon sonunda göreceğiz.

Anahtar Oyuncu
Bremen bu sezon kimliğini oluşturma konusunda sıkıntı yaşasa da hücumda etkin oalcak oyuncusunu bulmuş gibi duruyor. Marko Arnautovic bu sezon ligde sadece 5 gol atabilmiş olmasına karşın verdiği 5 gol pasıyla görevini iyi yapmış gibi duruyor. Potansiyelini sahaya tam olarak yansıttığında işler onun adına çok daha iyi olabilir.

Fark Yaratan İsim
Chelsea'nin geçen sezon kadrosuna kattığı Kevin de Bruyne Mavilerin formasını giyemeden Bremen'de buldu kendini. Onun gelişimi için burası harika bir ortam gibi gözüküyordu ve o da bu fırsatı çok iyi kullandı. Takımın saha içinde lideri olan Belçikalı skora da 4 gol atıp 5 tane de asist yaparak katkıda bulundu. Chelsea'nin onu devre arasında geri istediği konuşulsa da Thomas Schaff'ın cevabı kesin oldu: Sezon sonunda önce bırakmayacağız ve mümkünse gelecek yıllarda da!

Bu arada de Bruyne'nin iyi performansı ile kendisini önce kulübede  bulan Mehmet Ekici daha sonra kadroya bile alınmamaya başladı. Onun için verilen 5 milyon euro olmasa şimdiden çoktan postalarlardı! Sezon sonunda ilk fırsatta ondan kurtulmaları muhtemel gözüküyor!

İstatistiklere Bakış
  • Bayern Münih'te forma şansı bulamayan ve Bremen'e kiralanan Petersen 7 golle takımın en golcü oyuncusu!
  • Kaptan Clemens Fritz Bundesliga 225 maçı buldu.
  • Bremen maçlarında toplamda 57 gol oldu!
  • Kiralık yıldız Kevin de Bruyne toplamda 202 km koşarak Premier Lig'e hazır olduğunu gösterdi!

Bu biraz zaman aldı, bundan emin olabilirsiniz!
-''Sportif Direktör Allofs'un ayrılışını sindirebildiniz mi?'' sorusu üzerine!-
Thomas Schaff
Werder Bremen Teknik Direktörü
FORTUNA DÜSSELDORF SAVUNMASIYLA AYAKTA DURUYOR!
Yıllar sonra çıktığı Bundesliga'ya kimsenin beklemediği bir istatistiğe imza atarak başladı Fortuna! Ligin ilk 5 maçında kalesinde gol görmemeleri herkes adına şaşırtıcıydı ve buna rağmen bu 5 maçtan aldıkları sadece 8 puan ve attıkları 3 gol vardı!

Dönüm Noktası
Lige fena bir giriş yapmamalarına karşın evlerindeki ilk galibiyeti almak için 13. haftaya kadar beklediler. Hamburg karşısında 2-0 ile gelen galibiyet Nisan 1997'den beri Bundesliga'da sahalarında aldıkları ilk galibiyet olarak tarihe geçti.

Anahtar Oyuncu
Robbie Kruse sadece 20 gol atabilen Fortuna'nın forveti olarak sadece 2 golle katkı sağlayabildi ancak 5 asist yaptığını da unutmamak gerek. Forvetten daha çok sağ kanat oyuncusu gibi kullanılan Kruse, 171 km koştu ve % 75 gibi pas isabet oranı sağladı.

Fark Yaratan İsim
Fortuna için fark yaratan oyuncuyu seçmek zor değil zira ilk 5 haftada gol yemeyen ve toplamda 20 gole izin veren Fabian Giefer gibi bir kaleciye sahipler. Onun için kedi gibi kaleci benzetmesi yapıldığını ve uzaktan sert şutlarda oldukça başarılı olduğunu söylemek yeterli sanırım. Manuel Neuer'e benzetiliyor ve gelecekte çok farklı yerlerde olabilir. Giefer'den bahsetmişken Almanya'da bu ara yetenekli kaleci patlaması yaşandığını da söylemeden geçmeyelim.

İstatistiklere Bakış
  • Fortuna'nın bu sezon kalesinde gol görene kadar geçen süre: 557 dakika!
  • Kaleci Fabian Giefer 1520 dakika kalesinde kaldı.
  • Robbie Kruse'nin yaptığı sprint sayısı: 682!
  • Jens Langeneke'nin başarılı pas yüzdesi: 88.5
  • Kaleci Giefer'in yaptığı kurtarış sayısı: 65!
***
Bundesliga Değerlendirmesinde 3. partında sonuna geldik. Son bölümde düşme hattında yer alan takımların ilk devresini inceleyeceğiz.