4 Şubat 2012 Cumartesi

Top 10 Gol | Şubat #1


Link: http://www.youtube.com/watch?v=Idf3I3Jv8Qk&feature=youtu.be

Dünya'da haftanın golleri yine birbirinden güzel goller arasından seçilmiş. Benim favorilerim 1,2 ve 6 numara. İçine Messi kaçanlar arasına adını yazmakta zorlandığım bi arkadaş daha katılmış. Onu 6 numara da izleyebilirsiniz. Eh gerisini de anlatmayım yine izleyin görün.

Günün Kuponu | 04 Şubat


128
Arsenal - Blackburn
MS
1(H)
1,65
227
Manchester City - Fulham
MS
1
1,15
228
Hamburger - Bayern Münich
MS
2(H)
2,30
231
Den Haag - Az Alkmaar
MS
2(H)
2,60


  • Arsenal son 7 maçında sadece 1 galibiyet alabilmiş halde. Kral Henry'nin dönüşünün yarattığı hava sadece tek maç taşıdı onları. Şimdi Emirates'de kazanma zamanı. Handikapı aşarlar!
  • Manchester City son dönemde düşüşte olsa da evinde rakip tanımıyor. Fulham'ı geçerler.
  • Bayern geçen hafta zorlansa da Wolsburg'u evinde mağlup etti. Bu hafta Hamburg deplasmanında da galibiyetle dönecek güçleri var. Gomez'in maçı olur ve handikapı aşarlar!
  • Alkmaar son 3 maçını kazanamadı ve liderlik koltuğundan inerek 3. sıraya kadar geriledi. Artık kazanma zamanı geldi onlar için. Zayıf Den Haag karşısında şov yaparlar.

3 Şubat 2012 Cuma

'Hüsran'ın içinden bildiriyorum! | Samsunspor - Fenerbahçe

Samsun'da maç günü öğlen saatlerinde açan güneş karı eritmiş, buzları çözmüştü. Haftanın diğer maçları düşünülürse harika bir zeminde oynanacaktı müsabaka. Tek sorun buz gibi hava derken maç başladı ve henüz 5. dakikada Samsun defansının hatasını değerlendiren Stoch kaleci Ertuğrul'dan sıyrılarak tam önümden topu boş kaleye yollayıp içimi bir nebze ısıtmıştı.

Golün öncesinde Gekas'ın golü hakem tarafından faul gerekçesiyle iptal edilmişti. Pozisyonun net bir şekilde faul olduğunu daha sonra tv'den izleyince gördüm. Maçın ilerleyen dakikaları Samsun'un beraberlik çabaları ile geçerken Fenerbahçe Cristian ile farkı artırma şansını buldu ancak değerlendiremedi. Hemen akabinde ki Samsun atağında Serdar Kesimal net bir müdahale ile Gekas'ı yere serince hakem tereddütsüz penaltı noktasına yürüdü. Gekas'ın penaltısı ile devre arasına 1-1'lik skorla gidildi.

İlk yarıdan aklımda kalanlar; Alex'i sahada göremeyip yaşadığım şaşkınlık ve Samsunspor'la Fenerbahçe taraftarının Trabzonspor'a olan öfke konusunda birleşmeleriydi. Ayrıca Stoch'un orta alanın yanı sıra etkili olamasa da sağ ve sol kanatlara sürekli gitmesi ve istekli oyunu da pozisyonsuz ilk yarıdan arta kalanlardan..

İkinci yarının başlaması ile beraber iki takımın da cılız atakları oldu ancak sonuç değişmedi. 60. dakika civarında Özer kenara geldi yerine sonradan dinlendirme amaçlı kulübede oturduğunu öğrendiğim Alex girdi. Ancak Fenerbahçe'nin etkisiz oyununu o da değiştiremedi derken Gekas'ın neden alındığını gösteren bir gol yedik yine tam önümden. Serdar'ın hatasında Yunan forvet harika döndü ve soğukta biraz daha üşüttü bizi. 5 dakika sonra Serdar Özkan'ın ortasında kafayla topu ağlara yollayıp bütün umutlarımızı tüketmiş, sanki tepemizden buz kovası boşaltmıştı Gekas. Yine bu pozisyonda da Serdar'ın hatası vardı. Kalan dakikalarda futbola dair bişey yoktu. Cristian ve Alex'in faullerinde tribün ve Samsunspor kenar yönetiminin tepkisi vardı. Aslında pek de haksız sayılmazlardı zira ikisi de sert faullerdi ve hafta sonundaki derbi öncesi kırmızı kart görüp bizi yalnız bırakabilirlerdi.

Maçı 3-1 kaybettik ancak oyunumuzun karşılığı da bundan fazlası değildi. Mesut Bakkal ile çıkış yakalamak isteyen Samsun için iyi bir başlangıç oldu. Maçtan sonra kentte bayram havası vardı sanki. Arabalarla konvoylar oluşturulup haklı zaferlerini kutladılar. Umarım bu erken sevinç kursaklarında kalmaz zira ligin bitmesine pek de fazla kalmamışken durumları halen iç açıcı değil.

Maçtan oyunculara notlar:


Serdar Kesimal: Serdar bu maçın hayal kırıklığı desem fazla söylemiş olmam ancak eksik olur mu emin değilim. Savunmada yaptığı hataların hepsi kalemize gol olarak döndü. O bizim için kıymetli ancak istikrarlı olması şart!
Joseph Yobo: Takımın 3 gol yemesine rağmen sahada iyi gözüktü. Panik yapmayan oyunu ve tecrübesi ile bu takıma katacak çok şeyi var.
Orhan Şam: Gökhan'ın yerine 11'de başlayan Orhan ilk yarıda ki bir kaç yarım çıkışı dışında hücumda hiç yoktu.Defansta gerekeni yapmaya çalıştı ancak oynamak için hücum gücünü artırmalı.
Reto Ziegler: Son haftalarda Reto hakkında olumsuza dönen görüşlerim bu hafta da sürdü. Hücumda hiç varlık gösteremeyen İsviçreli defansta da aksadı. İkisini birden yapamayınca rezil bir oyun çıktı ortaya.

Haftasonu TV'de Futbol




3 Şubat Cuma
21.30 Nurnberg – Borussia Dortmund (TRT HD)

4 Şubat Cumartesi
13.30 Akhisar Belediye – Boluspor (TRTSPOR)
15.00 Arsenal – Blackburn (LİG TV2)
16.00 Bayer Leverkusen – Stuttgart (TRTHABER / TRT HD)
16.00 Gaziantep Belediye – Giresunspor (TRTSPOR)
16.00 Antalyaspor – Trabzonspor (LİG TV)
17.00 Stoke City – Sunderland (LİG TV2)
18.00 Sudan – Zambia (EUROSPORT 2)
19.00 Gaziantepspor – Galatasaray (LİG TV)
19.00 Adanaspor – Güngörenspor (TRTSPOR)
19.30 Hamburg – Bayern Munich (TRT HD)
19.30 Manchester City – Fulham (LİG TV2)
20.00 PSG – Evian (LİG TV3)
21.00 Fildişi Sahili – Ekvator Ginesi (EUROSPORT)
21.00 Getafe – Real Madrid (NTVSPOR)
22.00 Bordeaux – Toulouse (LİG TV3)
23.00 Barcelona – Real Sociedad (NTVSPOR)
21.45 Roma – Inter (EURO FUTBOL)

5 Şubat Pazar
13.00 Sporting – Osasuna (NTVSPOR)
13.00 Mersin İdman Yurdu – Sivasspor (LİG TV)
13.00 Karabükspor – Samsunspor (LİG TV2)
13.30 Genoa – Lazio (EURO FUTBOL)
13.30 Tavşanlı Linyit – Konyaspor (TRTSPOR)
13.30 Kayseri Erciyes – Kartalspor (TRT 6)
16.00 Bursaspor – Orduspor (LİG TV2)
16.00 Elazığspor – Karşıyaka (TRTSPOR)
16.00 Kayserispor – Gençlerbirliği (LİG TV3)
16.00 Juventus – Siena (EURO FUTBOL)
16.30 Freiburg – Werder Bremen (TRTHABER / HD)
18.00 Chelsea – Manchester United (LİG TV3)
18.30 Kaiserslautern – Köln (TRT HD)
19.00 Göztepe – Çaykur Rizespor (TRTSPOR)
19.00 Fenerbahçe – Beşiktaş (LİG TV)
21.00 Santos – Palmeiras (LİG TV2)
21.45 Milan – Napoli (EURO FUTBOL)
22.00 Marseille – Lyon (LİG TV3)
22.30 Valencia – Atletico Madrid (NTVSPOR)

6 Şubat Pazartesi
20.00 Denizlispor – Elazığspor (TRTSPOR)
20.00 Ankaragücü – Manisaspor (LİG TV2)
20.00 Eskişehirspor – İstanbul Belediye (LİG TV)
22.00 Liverpool – Tottenham (LİG TV3)
footballove.com

31 Ocak 2012 Salı

Ankaragücü 2012


Ankaragücü sezona başlarken Vittek, Sapara, Gabric, Senecky gibi iyi oyuncularını kaybetmişti ancak buna rağmen ligin kalburüstü kadrolarından birisine sahipti. Ankara'dan şampiyon çıkarmak adına çıkılan yolda Ankaraspor ligden ihraç edilmiş, yönetimsel manada sıkıntılar ortaya çıkmıştı. İşin bu kısmı zaten mağlumunuz.. 

İktidar kavgası 100 yıllık çınarı yavaş yavaş tüketirken, teknik direktörler, yönetimler değişiyordu ancak çabalar her seferinde hüsranla sonuçlanıyordu. İki sezon önce Rothen, Darrius Vassell gibi yıldızlarla sahaya çıkan Ankaragücü, şu anda A2 liği oyuncuları ile sahaya çıkıyor!

Yukarda gördüğünüz kadrolar Ankaragücü'nün ligin ilk ve ikinci yarısında Trabzonspor maçlarına çıktığı kadrolar. İlk kadroda ortalama bir Süper Lig takipçisinin tanımadığı oyuncu yoktur sanırım. İkinci 11'de ise nerdeyse tanıdığımız oyuncu yok! İki maçta da sahada olan tek oyuncu tecrübeli savunmacı Aydın Toscalı. 

Ankaragücü oyuncuların şu anda oynadığı takımlar:

Özden Öngün: Gaziantepspor
Uğur Uçar: Karabükspor
Ediz Bahtiyaroğlu: Eskişehirspor
Rajnoch: Sivasspor
The Weeks: Göztepe
Kağan Söylemezgiller: Karabükspor
Hürriyet Gücer: Eskişehirspor
Tisdell: Mersin İdman Yurdu
Özgür Çek: Fenerbahçe
Turgut Doğan Şahin: Gaziantepspor
Murat Duruer: Gençlerbirliği
Ergin Keleş: Karabükspor
Bora Körk: Karabükspor
Serdar Özkan: Samsunspor
Güven Varol: Karabükspor
Umut Sözen: Kayserispor

Not: Sezon başındaki takımdan profesyonel kontratı bulunan sadece Aydın Toscalı ve Mehmet Çogum kaldı!

Yıldızlar Çocukken #5

Blake Griffin'in çocuklugundan bu yana değişen çok şey olmamış sadece boyu uzamış kafası ve yüzü aynı kalmış :)

Rüküş Tevez


30 Ocak 2012 Pazartesi

Hafta İçi TV'de Futbol


31 Ocak Salı

20.00 Gabon – Tunus (EUROSPORT)
20.00 Nijer – Fas (EUROSPORT 2)
21.45 Parma – Juventus (EUROFUTBOL)
21.45 Swansea – Chelsea (LİG TV2)
22.00 Everton – Manchester City (LİG TV3)
22.00 Manchester United – Stoke City (LİG TV)
23.00 Mirandes – Athletic Bilbao (TRTSPOR)

1 Şubat Çarşamba

18.00 Orduspor – Ankaragücü (LİG TV2)
18.00 İstanbul Belediye – Kardemir Karabükspor (LİG TV3)
18.00 Gençlerbirliği – Gaziantepspor (LİG TV)
20.30 Galatasaray – Antalyaspor (LİG TV)
20.30 Trabzonspor – Bursaspor (LİG TV2)
21.45 Lazio – Milan (EURO FUTBOL)
22.00 Valencia – Barcelona (TRTSPOR)
22.00 Bolton – Arsenal (LİG TV3)

2 Şubat Perşembe

18.00 Sivasspor – Kayserispor (LİG TV2)
18.00 Samsunspor – Fenerbahçe (LİG TV)
20.30 Manisaspor – Eskişehirspor (LİG TV2)
20.30 Beşiktaş – Mersin İdman Yurdu (LİG TV)
footballove.com

29 Ocak 2012 Pazar

İlk yarı 1 - ikinci yarı 2!

Fenerbahçe, Belediye maçının ardından bu maça Manisa ve Kayseri maçlarında ki baskılı oyunu ile başladı. Mersin'i sahasına hapsedip dönen topları(basketbol deyimiyle ribaundları) toplayınca ilk yarı japon kale oynandı maç. Maçın başında Bienvenu'nün golü ile öne geçtikten sonra oyunu kontrol etmeyi sürdürdü. Sağlı, sollu gelen ataklarda beceriksizlik ve kalecinin kurtarışları farkın atmasını engelledi. Stoch'un artık Kadıköy'de atıştığımız füzelerinden birisini bu kez sol ayakla yolladı ve devre arasına 2-0'la girdi sarı-kanaryalar! İlk yarıdan en önemli not Fenerbahçe'nin nefes aldırmayan oyununun sonucunda Mersin'in kaleye tek şut bile atamamasıydı..

İkinci yarının başlaması ile beraber takımlar rolleri değişti. Sanki oyuncular formaları değişmiş ve birbirinin yerine ikinci yarıya çıkmış gibiydi. İlk yarıda kaleye tek şut atamayan Mersin İdman Yurdu devreden sonra Fenerbahçe yarı sahasına kuruldu dönen topları kazandı ve üst  üste pozisyonlar bulmaya başladı. Gol geliyorum diye bas bas bağırıyordu ki sonunda Nduka'nın golü geldi. Golden sonra aynı senaryo devam etti derken takımlar bir anda vites artırdı ve orta sahalar çabuk geçilmeye başlandı. Mersin beraberlik fırsatlarından yararlanamazken, kontra-ataklarda iş yapamayan Bienvenu'nün yerine Semih'in girmesi ile maçı bir şekilde bitirdi sarı-lacivertliler.


Ligde 1000 galibiyet barajına ulaşan ilk takım olma şerefi de bize nasip olmuş oldu. Nice bin galibiyetlere Fenerbahçem.

Maçtan oyunculara notlar:

Serdar Kesimal: Fenerbahçe savunması yıllardır aradığı oyuncuyu bulmuş gibi artık. Savunmadan topla çıkabilen, ayağına hakim ve güven veren bir oyuncu Serdar. Tek handikabı sürekli sakatlanması ve devamlılık sağlayamaması.
Gökhan Gönül: Onun için çok fazla söylenecek söz yok. Bneim gözümde dünyanın en iyi 3-4 sağbek'inden bir tanesi. Bugün yine sağ tarafı Cafu misali kullandı tehlikeler yarattı. İnşallah sakatlığı ciddi değildir ve Beşiktaş derbisine yetişir.
Miroslav Stoch: Miro artık ligin en elit oyuncuları arasına ismini yazdırdı. Formu ve her hafta attığı birbirinden güzel gollerle Avrupa'dan takımların dikkatini çekiyor. Şu anda Fenerbahçe'nin Alex'le birlikte en kilit oyuncusu.
Özer Hurmacı: Ağzıyla kuş tutsa taraftarın beğenisini kazanamayan Özer, bugün gayet iyi gözüktü sahada. Çalım üstüne çalım atma huyundan vazgeçip topu arkadaşları ile paylaşınca faydalı oldu. Takım savunmasına da yardım ederek alkışı hak etti.

Futbolun geleceğine kadın eli!

Uyku tutmadı yine sabahın köründe internette dolanıp dururken Bursaspor-Galatasaray maçının ardından Fatih Terim'in basın toplantısını izlemeye başladım. Terim maçtaki atmosferi soran gazeteciye, ortam güzeldi ancak küfürleri yakıştıramadım diye cevap verdi. Bunu duyunca şu konuda fikirlerimi yazıyım dedim hazır uyku da gelmemişken..

Sezon başında federasyon aldığı kararla seyircisiz maçları kadın ve çocukların izlemesinin yolunu açtı. Bu fikir herkesin kafasına yattı, benim de dahil. Futbol ne reklam verenler, ne futbolcular ne de başkaları için oynanıyor sonuçta, onların olmadığı maçın ne anlamı var ki? Kadınların erkeklere örnek olması ve futbola farklı bir hava katması için uygulama devreye sokuldu ve bunu ilk test etme şansı Fenerbahçe'ye nasip oldu.


Manisaspor maçı öncesi bu uygulama duyurulduğunda hemen harekete geçildi ve herkes eşini dostunu maça gönderdi. Hem bir ilk yaşanacak olması hem de Fenerbahçe taraftarının 'ne olursa olsun yalnız bırakma' politikasının sonucunda tribünlerde yaklaşık 45 bin kadın ve çocuk taraftar vardı. Tribünde olan sadece Fenerbahçeliler değildi elbette. Bu uygulamanın ilk olması her takımdan taraftarı da tribüne çekmişti. Atmosfer müthişti, oluşan manzara insanın gözlerini yaşartacak cinstendi. Ben Fenerbahçe taraftarı olarak çok bi ayrı sevinmiştim, tarif edilemezdi. Maçın önüne geçen bu olay gazetelere manşet oldu, televizyonlar bu görüntüleri yayınladı. Hatta öyle ki CNN INTERNATIONAL bu görünteleri yayınladı, Ali Koç'u canlı yayına bağlayıp nedir bu çılgınlık diye sordu!



Her şey mükemmeldi ve harika bir şeye imza atmıştı federasyon. Sonra Hollanda Kupasında Ajax-Az Alkmaar maçında olaylar çıkması üzerine maç tatil edilmiş tekrar seyircisiz oynanmasına karar verilmişti. Ajax kulübü Türkiye'de ki bu olayı örnek göstererek aynısının kendi maçlarında da uygulanmasını istediler. Bu talep incelendi ve uygun bulundu. Ertesi sabah gazetelerimiz Hollanda'ya örnek olduk, dünya bizi örnek aldı haberleri ile doluydu. Ne güzel bişey yapmışız dedi herkes..


Ardından Beşiktaş seyircisiz oynama cezası alınca görev sırası 'dişi kartallara' gelmişti. Tribünler dolmadı ama 2-3 bin kişilik grup yaptığı tezahüratlarla erkekleri aratmıyordu. Hatta hiç aratmadılar küfrün en alasını edip,

Kayıp Balık Nemo'nun dönüşü!

Ercan Taner bugün ki Real Madrid - Zaragoza maçını anlatırken Mesut'u ballandıra ballandıra anlattı. Twitter'da herkes ona kızdı belki ama belli ki o da bunu özlemişti çünkü mesut uzun zamandır böyle bir oyun ortaya koyamıyordu! 


Geçen sezon ki harika performansın ardından bu sezona hayal kırıklığı olarak başlayan Mesut Özil son haftalarda yeniden manşetleri süslemeye başladı. Yanda gördüğünüz fotoğraf İspanyol bir blog yazarının yazdığı ''Kayıp Balık Nemo' başlıklı yazısının fotoğrafı idi. Mesut gerçekten sahada kaybolmuştu. Hani bir ara ülkemizde 'Alex kayboluyor, kaybolmayan Alex istiyoruz' muhabbetleri vardı ya işte tam da öyleydi konu ama bir iki hafta önce Mesut silkindi ve yeniden harikalar yaratmaya başladı. Hafta içi El Clasico'da performansını zirveye taşımasına rağmen Real'i bir üst tura taşıyamamıştı. Bu hafta da attığı gol ve attırdığı golle manşetlere çıkmayı başardı ve transfer dedikodularına cevabı vermiş oldu!


Marca'nın maçtan sonra ki manşeti: Özil hızıyla oyunu kontrol etti tarzında. Twitter'da Alper Öcal'ın verdiği bilgi Mesut'un son 3.5 sezonuna dair. Mesut Bremen kariyerinden bugüne 178 maça çıkmış ve bu maçlarda 127 gole doğrudan etki etmiş. 99 tanesi asist.. Daha ne söyleyim ki?