24 Aralık 2011 Cumartesi

İlk Yarının En Kötü 11'i

Devre arasına girdiğimiz şu günlerde herkes ilk devrenin en iyi 11'ini yapmaya çalışıyor. Bir de bekleneni veremeyenler var.

Bunlar arasında ligde zor günler geçiren Ankaragücü'nden sonra ligin en çok gol yiyen kalecisi Borjan kalede. Savunmada daha çok kendi kalesine gol atmaları ile gündeme gelen Karabükspor'lu Deumi, yine Sivas'ın savunmasından Navratil defansın göbeğini oluşturuyor. Sol bekte Porto günlerini mumla aratan Marek Cech sağda ise Bursa'nın yeni transferi Basser.

Ortasahada sezon başında Galatasay'dan Samsun'a geçen ancak bekleneni veremeyen Mustafa Sarp'la beraber Trabzon'un Polonyalılarından Adrian yer alırken sol açıkta eski Liverpool'lu Riera, sağda Ankaragücü'nde ki performansını bir türlü gösteremeyen Sestak.

Forvet arkasında sahada yaptıklarından daha çok gece hayatı ile bildiğimiz ve sezon ortasında gönderilen Guti var. En uçta ise Fenerbahçe'nin 'yeni Guiza' lakaplı forveti Bienvenu. Guize bile yanında İbrahimoviç kalıyor desem ayıp olmaz. Forvete diğer alternatif Bursaspor tarihinin en pahalı oyuncusu olan ancak varlık gösteremeyen Bangoura de konulabilir. İlk devrenin 'bidonları' bunlar. Herkesin farklı fikirleri olabilir önerilerinizi bekliyorum..

***
Not: Tribün Dergi'de yazının yayımlanmasının ardından gelen tepkilere bakılırsa yanlış anlaşılmış sanırım. Burada en kötüleri Ankaragücü'nden Karabük'ten seçebilirdim ancak burda ki isimlerin çoğunluğu büyük umutlarla transfer edilip bekleneni veremeyenler şeklinde. Adrian beklentilerin çok altında kaldı Cech sadece savunmada kaldı. Basser iyi oynadı diyenleri de neye göre iyi sorusunu cevaplamaya davet ediyorum.

23 Aralık 2011 Cuma

Thierry Henry Yuvaya Dönüyor


Ocak ayında ki Afrika kupasına Gervinho ve Chamakh'ı gönderecek olan Arsenal bu oyuncuların yerini kulübün yaşayan efsanesi Henry ile dolduracak. İki aylığına kiralanması gündemde olan Fransız yıldızın geçtiğimiz günlerde Emirates stadının önüne heykeli dikilmişti. Arsenal formasıyla kaydettiği 226 golle takımın en golcü ismi durumunda olan oyuncunun 14 numaralı formasını veliahtı Walcott taşıyor. Bu işe en çok sevinenlerden biri ben olacam zira 34 yaşında olmasına rağmen fazlasıyla katkı sağlayacaktır. Forma numarasına gelince tahminim 12 numaralı formayı sırtına geçirmesi yönünde..

Mesut Özil Türkiye'de


Mesut Özil bir iki gün önce iki günlük iznini değerlendirip memleketi Zonguldak'a geldi. Basın hemen peşine düştü, iki dakika yalnız bırakmadı. Bu durum bugüne kadar Türkçe ropörtaj vermeyen Mesut'u konuşmak zorunda bıraktı. Ailemi, amcamgili ziyarete geldim dedi Mesut. Bu bile problem oldu bizim memlekette. Adam ne yapsa olay zaten. Aslına bakılırsa Türkçesi Hamit Altıntop'tan bile daha iyi Mesut'un.

Biz Mesut'a sallaya duralım adam 2 günlük tatilde özel uçakla Madrid'ten Zonguldak'a gelecek kadar ailesine ve bu ülkeye bağlı. Real'e gitmek için Alman milli takımında oynamak gerekmiyor Nuri ve Hamit'te gitti söylemleri bir kenara bırakıp adamı izleyin ve keyif alın  



Yeni Emre 17'lik Sabri..!


Yıl tam kaç bilmiyorum ama Galatasaray alt yapısının son ürünü 17'lik Sabri Lucesku tarafından yurtdışı kampına götürülüyor. Gelecekte büyük bir yıldız olacak her mevkide oynayabiliyor diyor Rumen teknik adam! Gazetenin başlığı daha ilginç 'İşte yeni Emre'

Kaynak: twitter/DemirVolkan35 Fotoğraf için teşekkürler:)

22 Aralık 2011 Perşembe

Skibbe Transfer Oldu..!


Ve Skibbe'nin 2. Türkiye macerası da sona erdi. Bundan 6-7 hafta evvel Alman teknik adam gönderilmek üzereydi, bir maç daha kaybetsin göndeririz derken Es-Es üst üste kazanmaya başladı. 5 maçlık  seri ardından MİY beraberliği geldi. Bu sonuçlar Eskişehir'de hakkında ki görüşleri değiştirirken; uzaklardan birilerinin de ilgisini çekti. Bundesliga'da zor günler geçiren Hertha Berlin 250 bin Euroluk tazminatı ödeyerek takımın başına geçmesini istedi. Almanya'ya dönme fikri Skibbe'ye cazip geldi ve teklifi kabul etti. Bundan bir iki ay önce  gönderilme korkusu yaşamasa bu kadar iyi durumda iken bırakıp gider miydi bilinmez ancak bu yaşananların Türkiye'nin genel profiline uygun olmadığı  kesin. Biz genelde kovulan teknik adamlara alışkınız sonuçta..

Galatasaray macerasının ardından Frankfurt'un başına geçmiş ve son yılların en başarılı dönemini yaşatmıştı ilk yarıda daha sonra istenildiği gibi gitmedi işler.. Bir Türkiye macerasının daha ardından yeniden Bundesliga yolu gözüktü. Es-Es'te yerine gelmesi beklenen isim Ersun Yanal uzun zamandır çalışmıyordu. Bakalım neler yapacak göreceğiz..

Kobe Bryant - Chris Paul!


Kobe ve CP3'ün takım arkadaşı olmasını sağlayacak takas NBA yönetimi tarafından engellenmişti. Daha sonra takasla Clippers'a geçen Paul ile Kobe  hazırlık maçında karşı karşıya geldi. Araları bugüne kadar pek de iyi olmamıştır. Şimdi rekabetin etkisi ile dozaj biraz daha artacak gibi..!

İhtimaller Denizinde | Tamam mı Devam mı..!


Fenerbahçe Ülker bugün İtalya'da Bennet Cantu ile deplasmanda grubun kaderini belirleyecek bir maça çıkacak. Bu maç neden bu kadar önemli derseniz şunu söylemem yeterli olur sanırım. 6 takımın bulunduğu ve ilk 4 sıradaki takımın üst tura çıktığı gurupta son maçlar öncesinde liderlik şansı varken diğer taraftan elenme riskiyle de karşı karşıya. Uzun zamandır böyle bir durum yaşanmamıştır sanırım. Fenerbahçe maçı kazanırsa kesin çıkıyor kaybederse de diğer maçlara göre çıkma veya elenme riski var. Şimdi ihtimallere şöyle bir bakalım.

Lider çıkma ihtimali: Fenerbahçe Cantu maçını kazanır, Bilbao'da Caja Laboral'ı evinden eli boş gönderirse bu senaryoda Fenerbahçe Ülker grubu lider kapatacak. Bu ihtimalin gerçekleşme şansı nasıl derseniz yorum yapmak gerçekten güç. Bekleyip görelim demekten başka bir şey gelmez elden.

2. olma ihtimali: Bu ihtimalin gerçekleşmesi gibi bir durumu yok. İlginç ama Fenerbahçe 1,3,4 ve 5 olabilir ancak 2. olma durumu pek söz konusu değil çünkü Olympiakos Nancy'i yendiği anda bu ihtimal ortadan kalkıyor. Lokavtın bitmesinin ardından Nicola Batum'u kaybeden Nancy'nin her takımdan 20 ve üzeri fark yediğini düşünürsek Olympiakos'un bu maçı rahat geçeceğini söylemek zor olmaz. Bu durumda 2. tamamlama ihtimali ikili ve üçlü averajlarla ortadan kalkıyor.

3. olma ihtimali: Fenerbahçe deplasman da Cantu'yu yener, Bilbao'da bask derbisinde evinde Laboral'a kaybederse sarı-lacivertli ekip grubu 3. sırada tamalayacak.

4. olma ihtimali: Fenerbahçe Cantu'ya deplasmanda kaybetse bile gruptan çıkma ihtimali söz konusu zira bunun için Bilbao'nun konuk ettiği Caja Laboral'i evinde mağlup olması gerekiyor.

Elenme ihtimali: Cantu evinde Fenerbahçe'yi yener, Bilbao'da evinde Caja Laboral'i geçerse sarı kanaryalar Euroleague'e veda edecek. Bu durumda Fenerbahçe, Bilbao ve Caja Laboral üçlü averaja kalacak. Bu durumda iki maçta da Laboral'a kaybeden Bilbao'ya da ikili averajda geride olan Fenerbahçe averaj hesaplarında geride kalacak ve elenecek.

Kısacası grupta işler arap saçı. İhtimaller denizinde her ihtimalin bize getirdiği fayda ve zararlar var. Biskao Bilbao-Caja Laboral maçında son ana kadar kimin kazanmasını istediğimize karar veremeyecez. Çünkü bizim alacağımız sonuca göre lider olma ve çıkamama ihtimallerini bu maç belirleyecek. Ama şu da var ki Fenerbahçe Ülker kazanırsa çıkmak adına hiçbir maça bakmayacak. Sadece liderlik adına diğer maçların sonucuyla ilgilenecek. Önce maçı kazanıp sonra bask derbisinden çıkacak sonuca göre yerimizi bilelim ve bu yıl İstanbul'da yapılacak final-four'da yerimizi almak adına emin adımlarla ilerleyelim. Hadi çocuklar!..


***

Bizkaia Bilbao Caja Laboral'i evinde 77-72 mağlup etti. Fenerbahçe Ülker Cantu'yu deplasmanda 83-76 yenince grubu lider tamamladı eğer yenilse idi çıkamayacaktı. Tarihi maçtan galip çıkan biz olduk. Bu arada evet bu maçı kaybetsen çıkamıosun kazandın lidersin daha ne denir ki? Gruptan 4 takım çıkıyor buna göre düşünün..!

21 Aralık 2011 Çarşamba

Gönül'den ama olmadı be Gökhan..!

Gökhan Gönül derbiden sonra manşetlerde! Fair-play adaylıkları övgüler, methiyeler havada uçusuyor. Peki neden? Hakemi ateşe attığı rakip taraftarı hakeme karşı ateşlediği için mi? Patronun hakem olduğu gerçeğini unuttuğu için mi?

Trabzonlu Aykut kırmızı kart görürken faal mağduru Gökhan Çakır'a bana dokunmadı hocam dedi. Her ne kadar fair-play  ayakları yapılsa da sonuçları açısından berbat bir girişim oldu. Çünkü cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşenmiştir. 1. si hakemi dar ağacına yolladı Gökhan 2. olarak oyun kurallarını dejenere etmiştir. Eğer bu yapılan söylendiği gibi doğruysa eğer hakem kararlarından önce tarafların görüşünü alıp saha ortasında mini mahkeme kuracak sonra kart ya çıkacak ya da cepte kalacak. keşke bu olsa diyebilirsiniz ancak bundan faydalanma olacaktır. Ayrıca futbol hızlı olunması gereken bir oyun olduğundan bu mümkün değil. böyle saçmalık olur mu? İşi daha vahim hale getiren de şu. Gökhan 'hocam bana dokunmadı' deyince cevap olarak Çakır ' önemli değil teşebbüs etmesi kartı gerektiriyor' diye cevap veriyor. Ama Gökhan ısrarcı centilmen olma derdinde. Maçtan sonra Uefa hakem komitesi başkanı Çakır'ı tebrik ederek çok doğru karar verdiğini  ve ders niteliğinde olduğunu söylemiş. Uefa'nın yazılı  kurallarında kayarak müdahalelerde sarı kart yazıyor. Eskiden değilmiş ancak sakatlanmalar artınca topa dokunma ihtimali yoksa teşebbüs bile sarı kart uygulaması getirilmiş. Bu yazıyı yazdığım tam şu sıralarda Cüneyt Çakır Uefa hakem komitesi başkanı, Federasyon başkanı ve Şenes Erzik'le beraber basın toplantısında. Onun başarısından söz ediyorlar.

İşin özü Gökhan centilmenlik yaptım zannederken kuralı bilmediği için bi çuval inciri berbat etti. Zira bu durumdan sonra Trabzon yönetimi önce federasyona daha sonra otomatik olarak Fenerbahçe'ye salladı. Hakkımız yeniyor denildi. Gökhan bunu yapmasa bu kadar olay olur muydu bilinmez ancak MHK başkanı eskisi çıkıp konuşşa kuralı açıklasa bu kadar yaygara olmaz. Gökhan bunu yaptı madem umarım bundan sonra devam eder. Eğer bu iş sadece burada kalacaksa hiç bir işe yaramaz.


Son olarak Çakır'la ilgili kişisel görüşümü söyleyeyim. Yazıda övüyor gözükmeme rağmen aslında pek hazzettiğim hakemlerden değildir. Maçlara sürekli düdük çal kontrol altında tut mantığıyla çıkar. Elit hakemler arasında maç başına en fazla faul çalan hakemdir kendisi, düdük ağzından düşmez. Her çalışından sonra gülümser ortamı yumuşatır üzülme birazdan da size çalacam der gibi bakıp tartışmaya mahal vermez.

Örnek mi vereyim? Pekala o zaman söyle yapalım Cüneyt çakır Gent - Dinamo Kiev maçında tam 47 faul çalmış. Maçta top 60 dakika oyunda kaldı desek 1,5 dakikada bir oyun durmuş demektir. Türkiye de yönettiği bazı maçlarda 45, 40 şeklindeki rakamlara sıklıkla rastlayabilirsiniz. Neyse yazı Cüneyt yazısı değil ona olan derdimi başka yazıda anlatırım. Gökhan konusuna bir de bu açıdan bakın istedim..

Not: Milliyet gazetesinde köşe yazarı Ercan Güven'in yazısından birkaç bölüm kullanılmıştır. Cüneyt Çakır'ın maç istatistikleri cizgiden-cikaran.blogspot.com'dan alınmıştır.

2014 Dünya Kupası elemeleri fikstürü belirlendi


2014 Brezilya Dünya Kupası elemelerinin fikstürü ülkeler anlaşamayınca kura ile belirlendi. Milliler elemelere Hollanda ile başlayıp Hollanda ile bitirecek. Muhtemel durum o dur ki son maçta evimizde garantilemiş Hollanda ile oynamak avantaj gibi gözükse de elemeleri genelde hasarsız tamamlayan Hollanda'yı yenmek hayal ürünü. ilk bir kaç maç liderlik hesabı yapar sonra ikincilik peşinde koşarız olmadı bu sefer de Abdullah Avcı'ya sallarız.  Hadi hayırlısı... Fikstüre gelince:

7 Eylül 2012 Hollanda – Türkiye

11 Eylül 2012 Türkiye – Estonya

12 Ekim 2012 Türkiye – Romanya

16 Ekim 2012 Macaristan – Türkiye

22 Mart 2013 Andorra – Türkiye

26 Mart 2013 Türkiye – Macaristan

6 Eylül 2013 Türkiye – Andorra

10 Eylül 2013 Romanya – Türkiye

11 Ekim 2013 Estonya – Türkiye

15 Ekim 2013 Türkiye - Hollanda


Çekilen kuranın çok da kolay olmadığı belli. Zira Andorra dışında diğer ülkeler ya dişimize göre ya da çıkışta olan ekipler. Estonya son Avrupa Şampiyonası elemelerinde play-off oynadı. Macar futbolu son yıllarda tekrar çıkış içerisinde Romanya maçları sıkıcı geçmeye aday ancak sonunda gülen umarım biz oluruz. Kendimizi çok yüksekte görmeyip iman gücü dışında farklı bişeyler ortaya koyarsak en azından ikinci bitirmemiz mümkün. Liderlik mi? Başka bahara..

İddaa Tahminleri | 21 Aralık



460
Antalyaspor - Fenerbahçe
MS
   2
1,65
481
Lierse – Standart Liege
MS
   2
1,65
485
Aston Villa - Arsenal
MS
   2
1,65
490
Bologna - Roma
MS
   2
1,90
493
Napoli - Genoa
MS
   1
1,45
499
Wigan - Liverpool
MS
   2
1,35
500
St Etienne – Paris SG
MS
   2
2,00




Balotelli - Richards


Antremanda kavga eden Balotelli ve Richards barıştıktan sonra kendileri ile böyle dalga geçmişler. Yalnız üste yazan yazıya bakınca dalga geçme kısmı biraz komik geldi.

20 Aralık 2011 Salı

Nuri Şahin'in Real Madrid'te İlk Golü


Hamit Altıntop'un Real Madrid'te ilk golünü atmasının ardından Nuri Şahin'de ilk golünü kornerden Mesut Özil'in ortasında kafa ile attı. Madrid'in 5. golünde de nefis bir uzun pasla asisti yaptı.




19 Aralık 2011 Pazartesi

Berkspor


Yaşım sebebiyle izleme fırsatı bulamadığım ancak onlardan bize kalan, zamane gençliğine nasip olmayan yeşil futbol sahasında futbol oynama şansı yakaladığım takım. Berkspor..

18 Aralık 2011 Pazar

Fenerbahçe - Trabzonspor 11 Karşılaştırması

Süper Lig'de bugün lig başladığından beri beklenen karşılaşma var. Şike olayları ile birlikte İstanbul derbilerinin aksine bu maç daha önemli hale geldi. Öyle ki deplasmana seyirci götürmeme kararının ortaya çıkmasına da bu karşılaşma sebep oldu. Aykut Kocaman'ın deyimiyle geçen sezonun  gerçek şampiyonunu belirleyecek olan bu karşılaşmada takımların sahaya çıkması muhtemel on birlerini karşılaştıralım.

Kalecilerden yana iki takımında sorunu olduğunu söylemek zor ancak Tolga uzun süre isminden söz ettirdikten sonra son haftada biraz düşüşte gibi gözüküyor. Ancak bu maçın motivasyonu ile beraber bu düşüşün son bulacağını söyleyebiliriz. Gösterecekleri ekstra performanslar maçın kaderini etkileyebilir ancak bu maçta skoru onların belirlemeleri beklenmiyor. 

Savunma hattı iki takım açısından da karışık ancak Fenerbahçe burada bir adım öne çıkıyor. Geçen hafta Bursa'da ilk kez formayı alan ve faydalı oynayan Serdar Kesimal sarı-lacivertliler adına bir artı. Geldiği günden bu yana hatasız ve basit oyunu ile takdir toplayan Yobo ile beraber Fenerbahçe'nin göbeğini oluşturacak. Trabzon'un son haftalarda suskun golcüsü Burak'ı durdurma görevini bu ikili üstlenecek. Sağ bekte haftalar sonra Bursa'da üstündeki ölü toprağını atıp 'gönülden' oynayan Gökhan görev alacak. Karşısında oynayacak olan Halil'in mevkisini terk edip gezeceği için burada bir koridor oluşturması beklenebilir. Hem hücumda hem de savunmada büyük bir silah olacak. Sol bekte tartışmaya mahal vermeyen bir isim, İsviçreli Reto Ziegler formayı giyecek. Volkan Şen karşısında savunma güvenliğini önde tutup hücuma fazla katılmaması muhtemel.


Trabzon savunması sarı-lacivertlilere oranla biraz daha sıkıntılı. Burnu kırılan ve bu maçta oynamak için ameliyat olmayan Giray'ın performansı merak konusu. Bu maçta partneri olması beklenen Glowacki'de sağlıklı olarak bu maça çıkamayacak. Zira onun da kasığında problemleri var. Ancak bu ikilinin en büyük şansı rakipte onları fazla zorlayacak bir forvetin olmaması. Bienvenu'nün durumu içler acısı. Çorumspor'da oynayacak durumda değil keza Semih'te yedek olmayı kabullenmişken 11'e yerleşmek istemediğinden olacak ki 'genç semih' de bu sezon çok formsuz. Sağ bekte Trabzon'un bu sezon ki en faydalı transferi Celustka oynayacak. Stoch karşısında ki performansı merak konusu. Sol da ise Porto'da izlediğimiz günlerini mumla aratan Cech'i izleyeceğiz. Mehmet Topuz karşısında zorlanmayacaktır ancak Gökhan'ın bindirmelerine karşı zor durumda kalması beklenebilir. Kısacası saha ve seyirci baskısıyla Trabzon'un savunmasını maçta zor anlar bekliyor demek yanlış olmaz.


Orta sahalarda maç öncesinde iki takımda kriz yaşadı ancak Fenerbahçe sorunu çözmüş gibi gözüküyor. Emre krizini anında çözülmesinde bu maçın etkisinin olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Zokora'nın cezası maç öncesi karadeniz temsilcisine ağır bir darbe vurdu. Fenerbahçe orta alanda Emre-Selçuk ikilisi ile maça başlayacak. Selçuk savunmanın içine biraz daha girecek, Emre hücumda Alex'e yardımcı olmaya çalışacak. Sağda nihayet iyileşen Mehmet Topuz Aykut Kocaman'ı Özer'i oynatmak zorunda kalmaktan kurtaracak. Solda Sezon başında kendisine kadroda yer bulmakta zorlanan, Aralık ayının gelmesiyle birlikte adeta küllerinden doğan Stoch formayı sırtına geçirecek. Maçın istenildiği gibi gitmediği anlarda Dia kenarda bekliyor olacak.

Trabzon orta alanında Zokora'nın yokluğunda Serkan Colman'la birlikte ikili oluşturacak. Ancak bal yapmayan arı sözünün tam karşılığı Serkan bu maçta ne kadar katkı sağlayacak 'fırtına'ya bunu maçta görecez. Onların önünde büyük umutlarla alınan ancak bir türlü faydalı olamayan Adrian'ı izleyecez. Onun açısından da kendisini kabul ettirme maçı olarak bakabiliriz.

Hücum hattında iki takımın performansları da pek parlak değil. Burak Trabzon'u omuzlayıp götürürken kimse hücumda ki sorunu görmedi ancak bu şu günlerde B planı yok sözüyle ortaya koyuluyor. Burak Fenerbahçe defansına karşı zorlanacak ama bu Trabzon'un en büyük kozu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Halil soldan destek vermeye çalışacak. Volkan Şen Burak'a en fazla yardımı yapabilecek isim olarak sahada yer alacak. Ziegler başını ne kadar ağrıtabilecek derseniz. Pek şansının olduğunu düşünmüyorum.

Fenerbahçe açısından hücumun en büyük kozu  kaptanı ve yıldız oyuncusu Alex de Souza. Bu tarz maçlarda her zaman itici güc olan Brezilyalı yıldız, orta sahadan gereken desteği alması halinde iyi işler yapacaktır. Hem hücumda hem de duran toplarda takımın en büyük silahı olacak olan Alex, bu sezon oynadığı 14 lig maçında attığı 5 golle de takımın en golcü ismi konumunda bulunuyor. Bu maçta kaptana çok büyük iş düşeceği kesin. Diğer yandan Aykut Kocaman nihayet Bienvenu'den vazgeçti ve Semih'e şans verdi. Bulduğu şansı Bursa maçında olumlu anlamda kullanan 'genç golcü!' Trabzon'a karşı hep başarılı maçlar çıkardı. Semih Fenerbahçe'nin oyunu ilerde tutabilmesi adına da büyük bir silah olacak.


Teknik direktörlük adına bakarsak Aykut Kocaman Galatasaray maçından aldığı dersle birlikte bu maçta daha dikkatli olacaktır. Topuz'un iyileşmesi, Dia'nın etkili oynayacak düzeye gelmesi Kocaman'ın elini güçlendiriyor. Şenol Güneş'inse seçim şansı biraz daha az. Zira forvette alternatifi fazlasıyla azalmış durumda. Vittek'in uzun süreli sakatlığı Paulo Henrique'nin bekleneni verememesi Güneş'i Burak'a mahkum etti. Burak'ın olası kötü performansı durumunda Trabzon'un şansı fazlasıyla azalıyor.

Keyifli bir maç izleyeceğimizi umut ediyorum. Fenerbahçe'nin ekstra motivasyonla oynayacağı bir gerçek ancak bazı durumlarda bu ters tepebilir. Kadıköy'de yaratılacak harika atmosferle beraber sarı-lacivertlilerin bu maçtan rahat çıkacağını söylersem iyimser bakmış olmam sanırım..

Hamit'in Real'de İlk Golü


Real Madrid'in Sevilla'yı 6-2 ile geçtiği maçta Hamit sonradan oyuna girip harika oynadı ve takımın son golünü attı. Hamit ayrılacak diyenlere duyurulur.