18 Ağustos 2012 Cumartesi

Süper Lig Takım İncelemeleri

Spor Toto Süper Lig'de yeni sezon start aldı. Maçları izlemeden takımları tanımak için hemen hemen her takımın kendi taraftarı tarafından yazılan takım değerlendirmelerini okuyun derim. Yazıları okumak için takımların isminin üzerine tıklamanız  yeterli!!!

Not 1: Postun en altında bu sezon yapılan transferler mevcut.
Not 2: Galatasaray yazısı yetişmediği için bayram sonrası eklenecektir.





Fenerbahçe'ye 2012-13 Öncesi Bakış

Son derece zorlu bir yılı geride bırakan Fenerbahçe’de 3 Temmuz 2012’de, yani sezon açıldığında taraftarın genel beklentisi çok yüksekti. Fakat an itibariyle yüksek beklentiler yerini yüksek endişeye bıraktı.
Bunun nedeni çok basit aslında. Transfer dönemine hızla giren ve Dirk Kuyt gibi, Mehmet Topal gibi, Egemen Korkmaz gibi, son olarak da Milos Krasic ve Joseph Yobo gibi deneyimli ve belli bir seviyenin üstünde olan oyuncuların yanı sıra Hasan Ali Kaldırım ve Salih Uçan gibi takımın yerli havuzunu gelecekte zenginleştirecek oyuncular kadroya katıldı. Fakat o takviyelerin yanında bir de boşluk belirdi, zira takımın ikinci kaptanı Emre ile yollar ayrıldı. Geçen sezon Emre’nin yokluğunda topu üçüncü bölgeye taşımakta ciddi sıkıntılar yaşayan Fenerbahçe’nin en azından o görevi yapabilecek birini transfer etmesi bekleniyordu, ki 12 Mayıstan itibaren gelen dedikodular da bunun habercisiydi.

Hazırlık döneminde çesitli hatalar belirdi. Aykut Kocamanın ikinci kez yaptıgı kağıt üzeri 4-2-3-1 olarak gözüküp reel olarak 4-2-4’ye dönme hatası hazırlık döneminin 1 numaralı bombası oldu. Bu hatayı topsuz oyunda statik olan bir çok oyuncuyla Kadıköyde oynanan Vaslui maçında tekrarlayınca turu zora sokan Sarı-Lacivertliler, Romanya’daki rövanş maçına topu taşımada, top rakipteyken alan daraltmada, önde preste ve oyunu merkeze sıkıştırabilmede önemli rol oynayabilecek iki kanat oyuncusuyla çıkarak turu aldı. Hemen hemen aynı kadroyla önde pres yapan ve temposu çok daha yüksek olan ezeli rakibi Galatasaray karşısında ezildi ve Süper Kupayı kaybetti.


Fenerbahçe’nin topu 3.bölgeye taşıma konusunda ciddi sıkıntıları var, hatta daha net olmak gerekirse hiç bir planı yok. Ön alanda hafif baskı uygulayan bir takımı bile topla geçemiyor. Pas futbolunu benimseyen bir takımın geriden top çıkarmak için tek alternatifi sağ beki olmamalı. Gerekirse kalecisi bile topla oynayabilmeli. Egemen, Bekir hatta Hasan Ali Kaldırım'a yapılacak herhangi bir baskı direk tehlikeyi beraberinde getiriyor, nitekim Bekir’in bu konuda çok çok aksadığı ortada. Buna oynarsa Orhan da eklenebilir. Pas futbolu düşüncesi en azından bu kadro yapısıyla ütopik. Topu orta alana aktardıktan sonra orta alandan etkili gelebilmenin tek yönü kanatlar Fenerbahçe için, o da bir noktaya kadar. Zira kanatlara önlem alındığı an Cristian ve Topal’ın da taşıyıcı özelliği olmadığından oyunun merkezinde tıkanıyor Fenerbahçe ve sürekli yan ve geri paslara başvurmak zorunda kalıyor. Burada atletik, delici ve taşıyıcı özelliği olan bir oyuncunun eksikliği çok net beliriyor, akıllar tabii ki Emre Belözoğlu’na gidiyor. Geçtiğimiz yıllarda Selçuk-Cristian deneyini sıklıkla uygulayan Aykut Kocaman’ın benzer bir tandemle oynayıp bu orta saha kurgusunun defolarını hala göremeyip transfer yapmamakta ısrarcı gözükmesi oldukça ilginç bir durum. Ayrıca Krasic ve Kuyt transferlerinden sonra verilecek kararları merak ediyorum, yine bir 4-2-4 macerası ciddi sıkıntıları beraberinde getirecek. Doğru bir mantıkla Caner veyahut Mehmet Topuz'un forma şansı epey artar, Alex, Krasic, Kuyt, Sow ve Stoch 5’lisinden her maç iki kişi kenarda oturur.


Biraz da defansif defolara gelecek olursak, öncelikle önde baskı çok kopuk yapılıyor. Kaptan Alex artık belli bir yaşa geldi ve yüksek tempolu maçlarda fiziksel olarak aksamaya başladı. Rakip savunma oyuncuları forveti pas veya dripling ile geçince Alex’e gelene kadar önünde oldukça fazla boş alan buluyor, bu alanların mantıken karşılığı daha fazla düşünme ve hamle yapma süresidir. Yani kademe, sırt markajı gibi olaylar aksıyor Fenerbahçe’nin 3.bölgesinde. Böylelikle rakip çok rahat çıkıp oyunu Fenerbahçe’ye dikte edebiliyor. Savunma önde başlar ve Fenerbahçe bunu yapamıyor, pozisyon verirken geri dörtlüden ziyade hücum oyuncularına ve kurguyu yapan adama hesap sormak daha doğru olur. Aykut Kocaman bu sezon çok ciddi bir sınavdan geçiyor. Artık zaman zaman kalkan olan 3 Temmuz süreci yok ve kimsenin bahanesi yok. Fenerbahçe bu sezon başarılı olmak zorunda.

Bu saydığım sorunların tamamı bir tek transferle çözülmez ama o transfer sorunu çözme yolunda ciddi bir araç olabilir. Spartak Moskova karşısında şanslar çok az olmayabilir ama uzun vadede transfersiz ve süregelen anlayış Fenerbahçe’yi çok zorlayacaktır. Sanırım transfer dönemi sonrası net birseyler söylenebilir ama şu anki Fenerbahçe uzun maratona hazır değil...

Oğuzhan Oğuz

Twitter: @Oguzhann10

İddaa Günlüğü #1

Ligler start aldı ve bizde blogda elden geldiğince bu sezon iddaa tahminleri paylaşacağız. Bunu düzenli olarak yapmayı düşünüyorum ama bakalım ne kadar başarabileceğiz. İlk tahminler ile başlayalım.

156 | Spartak Moskova-Rubin Kazan | Tahmin: KG | Oran 1,65
Hafta içinde Fenerbahçe ile Şampiyonlar Ligi elemesinde karşılaşacak Spartak yarın zor bir maça çıkacak. Geçen hafta Zenit karşısında 5 golle dağıldılar. Eleme öncesi rotasyona gideceklerini sanmam ancak kadroları bunun için müsait. İki takımında gol bulacağını ve KG bahsinin geleceğini düşünüyorum. Spartak'ın hücum hattı muhteşem savunması ise berbat durumda. Geçen hafta sakatlanan sol bekte sezonu kapattı deniyor. Transfer yapacaklarmış ama bu maçta mevcut kadrodan alternatif yaratmak zorundalar. Mutlaka gol atarlar ve bu savunmayla da gol görürler kalelerinde.

248 | Karabükspor-Trabzonspor | Tahmin : 1-0 | Oran 1,62
Karabükspor ligde artık kalıcı oldu diyebiliriz. Geçen sezon ki kadrodan yaşlanan ve faydalı olamayacak yerlileri yollayıp takıma genç ve yetenekli oyuncuları kattılar. Skibbe yönetiminde sezona iyi başlayacaklarını düşünüyorum. Zira Trabzonspor henüz kadrosunu ve oyununu oturtabilmiş değil. Savunmada milli takımdan sakat dönen Bamba ve hücumda Burak'ın ilk alternatifi olan Halil kadroda yok. Orta alanda ise takımın beyni Colman cezalı. Trabzon'un ligin ilk maçında Karabük'te puan bırakacağını düşünüyorum. Oranda bu riski karşılamaya değer!

273 | Celta Vigo-Malaga | Tahmin : 1 | Oran 2.00
La Liga'da bu hafta start alan liglerden birisi. Liga Adalente'de 2. olarak yeniden La Liga'ya dönen Celta bu hafta evinde maddi sorunlarla uğraşan Malaga'yı ağırlayacak. Hafta arasında onlarda Şampiyonlar Ligi ön elemesinde mücadele edecekler ve bu yıl katılmaları onlar için hayati önem taşıyor. Zira mali problemler sebebiyle bir çok oyuncularını kaybettiler ve oradan gelecek para önemli. Hollandalı savunmacı Mathijjsen, Orta sahanın play maker'ı Santi Cazorla ve genç forvetleri Solomon Rondon takımdan ayrıldı. Julio Baptista ise sakatlığı sebebiyle forma giyemeyecekmiş. Malaga'da tüm konsantrasyonun CL ön elemesinde olacağını ve Celta deplasmanından puansız ayrılacaklarını düşünüyorum. Malaga'da arap baharının kısa sürdüğünü unutmayın geçen seneki takım bu sene farklı olacak zira takım çok büyük mali sıkıntıda.. Celta Vigo galibiyetle başlar. Oranda gayet tatmin edici.

308 | Elazığspor-Fenerbahçe| Tahmin : IY 2 | Oran 1.60
Spor Toto Süper Lig nihayet başladı. Fenerbahçe yarın sahası bakımda olduğu için Elazığspor'a İzmir'de konuk olacak ancak tribunlerin durumu Elazığ'ı konuk durumuna koyacak zira en az 50bin taraftar önünde oynanacaktır maç. Vaslui  maçlarında tatmin etmeyen Süper Kupa'da da felaket oynayarak taraftarını üzen Fenerbahçe bir kez daha hayal kırıklığı yaşamak istemiyor. Hafta arasında Spartak'a Moskova'da konuk olacak olan sarı-lacivertli ekip bu maçta fişi ilk yarıda çekip ikinci yarı daha kontrollü oynamayı seçecektir. Aykut Kocaman bunu geçen sezon bol bol uyguladı. İlk yarıda öne geçen takım ikinci yarıda ecel terleri döktü. Yarın ki maçta Fenerbahçe'nin baskılı başlayacağını ve ilk yarıyı önde kapatacağını düşünüyorum. Oyun planının da buna yönelik olduğuna eminim bile diyebilirim.

309 | Gaziantepspor-Sivasspor| Tahmin : KG | Oran 1.60
Geçen sezon Karaman'ın gelişi ile beraber 7 maç kalesinde gol görmeyen ve yukarılara tırmanan Antep bu sezona savunmada sıkıntılı başlıyor. Dany'i GS'a verdiler ve Emre Güngör ile de yollar ayrıldı. Kemal Tokak katkısı gelse de alternatiften öte olmaya geçemez. Elyasa Süme'de takımdan ayrılanlar arasında. Sivasspor ise savunmada değil hücumda etkili olan bir takım. Geçen sene ligin en çok gol yiyen ekiplerinden biri olsalar da oynadıkları büün maçlarda gol atarak yukarılarda yer aldılar. Gaziantep'in Cenk Tosun'un sakatlığına rağmen evinde gol bulacağını düşünüyorum. Sivas zaten hücumda etkili ancak geçen sezonun flaş ismi Enaramo henüz hazır değil. Her şeye rağmen onlarda gol bulacaktır ve zayıf kalan orta sahaları yüzünden gol yiyeceklerdir. Bu maç Karşılıklı Gol ile biter hatta 2-2 gibi bir skorla bitmesini bekliyorum.

17 Ağustos 2012 Cuma

''Yeni'' Beşiktaş'a Bakış!

Beşiktaş’a dair yapılacak bütün analizler, öncelikle bir yönetim analiziyle başlamalı ne yazık ki. Kulübün gerek maddi, gerekse manevi bütün değerlerinin  hoyratça çar çur edildiği 8 yıllık dönemin ardından iş başına gelen Fikret Orman yönetimi camianın geniş kesimleri tarafından tanınan yüksek bir krediyle iş başına geldi. Ancak aradan geçen aylar içerisinde bu kredinin önemli oranda azaldığını söylemek yanlış olmayacaktır.      

Mevsim başında belki de yapılabilecek en doğru hamleyle, İbrahim Altınsay yönetim dışından transfer komitesine dahil edildi. Ülkedeki alışageldiğimiz futbol aktörlerinin çok dışında başka türlü bir yönetici profili çizen Altınsay’ın göreve getirilişi taraftar açısından ‘güvenin tesciliydi’ bir anlamda da. Ancak daha 1,5 ay dolmamışken, teknik direktör konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu Altınsay’ın komiteden istifa etmesi yönetimin yeni sezona dair vizyonu açısından ilk soru işaretini yarattı. Fikret Orman’ın “İlla da benim dediğim olacak yaklaşımını yadırgadım” açıklaması da bu tuhaf ayrılığın tuzu biberi oldu. Yönetim dışından bir futbol adamını göreve etmek, onu komiteye davet ederken yapılan projenin tam aksi icraatlara da imza atmasını beklemeyi de içerir mi sorusu orta yerde kaldı.

Haftalar süren teknik direktör krizi de takımın 2012-2013 sezonuna nasıl bir vizyonla hazırlanacağı konusunda kafaları karıştırdı. Ortaya atılan ve neredeyse her biri başka bir futbol anlayışını temsil eden Slaven Bilic, Ralf Rangrick, Luis van Gaal, Sven Goran Eriksson, Mustafa Denizli, Rıza Çalımbay isimlerinden sonra ‘mecburiyetten’ Samet Aybaba takımın başına getirildi. Böylelikle takımın, neredeyse 10. alternatife teslim edildiği futbolcusundan taraftarına tüm kamuoyuna adeta deklare edildi.

Sven Goran Eriksson olayına ayrı bir parantez açmalı. Eriksson’la anlaşıldıktan sonra Aybaba’ya dönüş sonrası, Eriksson’la 1.300.000 Euroluk bir sözleşme imzalandığının ve Eriksson’un tazminat talep ettiğinin ortaya çıkması yönetim zafiyetinin bir başka veçhesi olarak ortaya çıktı. Neyse ki ortaya çıkan zararı yöneticiler kendi ceplerinden karşıladı ancak kulübün ekonomik tablosunun bu derece baş aşağı gittiği bir süreçte Beşiktaş için harcanabilecek paranın Beşiktaş’ın kasası yerine, bir gün bile kulüpte görev yapmayan Eriksson’un cebine girmiş olması izah edilebilir gibi değil.

Daha ortada teknik direktör bile yokken “39 yaşında kaleci görmek istemiyorum” açıklamasıyla gündeme geldi başkan. Beşiktaş’ta futbol oynamaya devam etmek için her türlü fedakarlığa hazır olduğunu açıklayan Rüştü Reçber’den bahsediyordu. Rüştü’nün kariyerinin, karakterinin, fedakarlığının bir anlamı yoktu; 39 yaşındaydı ve Başkan onu takımda görmek istemiyordu. Ancak sonradan görüldü ki; 22 yaşındaki Ümit Milli Takım kalecisi de istenmedi (Umut Kaya, Denizlispor’a kiralandı).  Elde Cenk ve Umut gibi iki kaleci daha varken yıllık 1.200.000 garanti ücretle 30 yaşındaki Allan McGregor transfer edildi.

Baştan söylemeli; Nihat konusunda yönetimin büsbütün haksız değil. Ancak bu konuda Fikret Orman’ın yaptığı çıkış konunun önüne geçti ve kamuoyunda Beşiktaş’ın futbolcularına parasını ödememek için bin dereden su getiren, isteyen futbolculara karşı da medyada açıktan itibarsızlaştırma çalışması yürüten bir kulüp olduğu imajı yaratıldı.

Galatasaray’la girilen stad polemiğinin yürütülüş şekli de, nasıl sona erdirildiği de ikna edici bir şekilde izah edilemedi. “O stada oynamak bizim de hakkımız, istiyoruz!” demedi yönetim, “Hayır kesinlikle böyle bir talebimiz yok.” da demedi. “İstiyoruz aslında ama siz bizi davet etseniz ne güzel olur” şeklinde özetleyebileceğim bir istemem, yan cebime koy tavrı konuyu da sürüncemede bıraktı. Neticede oklar yeniden İnönü Stadı’nı gösterdi ve Beşiktaş sezon öncesi bu polemikten de eli boş dönen taraf oldu.


Transferler
Yönetim tarafından da sıklıkla ifade edildiği üzere kulübün mali bilançosunun içler acısı olduğu, camia tarafından da bu durumun kabullenildiği bir ortamda kanımca yapılması gereken; geçen yılki kadronun başta Simao ve Q7 olmak üzere yüklerinden kurtulup 0 transfer ve altyapı takviyesiyle sezona başlamaktı. Bugün Beşiktaş tribünlerini dolduran on binleri Beşiktaşlı yapan en önemli unsur –kendileri bu durumun farkında olsa da olmasa da– özkaynak düzeniyle kulübün içinden yetişen genç futbolcuların diğer büyüklere nazaran mütevazı imkanlara rağmen, hep zirvede yukarıya oynayan bir kulüp kültürü geleneğidir. Tam da içinden geçilen süreç, böylesi bir imkanı yeniden yaratabilir, Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan kültüre vurgu yapılabilirdi. Bu noktada da idari ve teknik yönetim kadroları ne kızı veren, ne dünürü küstüren politikasıyla bir yandan takımı gençleştirme hamlelerine, bir yandan da ‘şimdilik’ 8 transferle para harcamayı sürdüren takviyelere soyundu.

Yapılan transferleri tek tek incelemek gerekirse:

Berat Çetinkaya : Geçtiğimiz sezon Bank Asya 1. Lig’te dikkati en fazla çeken stoperlerden biriydi ancak Beşiktaş seviyesi için henüz erken olduğunu görmek için müneccim olmaya gerek yoktu. Üstelik de mevkisinde Egemen Korkmaz (transfer gerçekleştiğinde henüz ayrılmamıştı), Tomas Sivok, İbrahim Toraman, Adem Ersan Gülüm, Atınç Nukan gibi isimler varken bu birlikteliğin ancak gelecek için bir anlam taşıdığı ortadayken Berat, kulübe geldikten bir ay sonra bonservisiyle birlikte gönderilmek istendi. Ancak Sakaryaspor’a ödenmesi gereken ve hatta 120.000 TLlik ilk taksidi ödenen 480.000 TL yetiştirme bedeli de göz önüne alınarak kiralama seçeneği tercih edildi. Berat, sezonu 1. Lig’te Adana Demirspor’da geçirecek.
Mehmet Akgün : Ben şu ana kadar bu transferin hangi gerekçelerle yapıldığını anlayabilmiş değilim. Hani biri gelip Gençlerbirliği’nden 5 futbolcu transfer et dese aklıma bile gelmeyecek olan, Gençlerbirliği’nde pek çok maçta yedek beklemiş olan ve 26 yaşında olan –dolayısıyla oyun gelişimini tamamlamış kabul edebileceğimiz– bir futbolcudan söz ediyoruz. ‘Ucuz’ ve bonservisi elinde olan bir transfer olması dışında içimizi rahat tutmamız için bir nedenimiz yok. Ucuz!!
Oğuzhan Özyakup : İbrahim Altınsay’ın imzası bulunan bu transfer, Beşiktaş’ın bu sezon yaptığı en akılcı transfer olarak görünüyor. Geçen sezonki Simao'lu, Guti'li, Q7'li, Ernest'li orta saha kurgusunun sil baştan yapılacağı düşünüldüğünde henüz 20 yaşında olan, Ajax ve Arsenal akademilerinde yetişmiş, Hollanda genç milli takımlarında oynadığı futbolla dünya devlerinin merceği altına giren Oğuzhan, bu sezon benim çok şey beklediklerimin başında geliyor.
Olcay Şahan : Transfer gerçekleştiğinde çok tartışıldı, Bundesliga’dan düşen takımda bile direkt oynaması tartışılan bir oyuncuya 1.000.000 Euro verilir mi diye. Ancak sezon öncesi hazırlık maçlarında göz dolduran oyuncuların başında geldi. Mücadeleci, koşan, takımı ileriye taşırken kilit paslar atabilen bir profil ortaya koyduğu hazırlık maçlarındaki performansını sezona da taşıyabilirse yabana atılmayacak derecede katkı sağlar.
Uğur Boral : İsmail Köybaşı’nın uzun süreli sakatlığından doğan ihtiyacı yanıtlamak üzere yapılmış bir transfer. Lig deneyimi olması, bonservis ücreti ödenmemesi ilk bakışta akılcı bir hamle gibi gösteriyor. Ancak alacağı garanti ücretin (700.000 Euro) kulübün dengeleri açısından lüks olacağını düşünüyorum. Üstelik de Beşiktaş’ın altyapısı son bir iki yıldır tam bir sol bek cennetiyken… Emre Özkan, Ümit Karaal, Caner Turp alternetiflerinin üstüne bir de Tanju Kayhan varken elde, bu transfer elzem miydi; soru işareti.
Julien Escude : Her ne kadar yaşı (33) benim beklediğim gençleştirme hamlelerine ters düşse de Egemen Korkmaz’ın takımdan ayrılması, İbrahim Toraman’ın güven vermeyen halleri, Adem Ersan Gülüm’ün müzmin sakat görüntüsü nedeniyle Escude kanımca iyi bir hamle. Fransa Milli Takım formasını 13 kez giymiş; Sevilla, Ajax gibi kalburüstü takımlarda oynamış; tecrübeli bir stoper. Hazırlık maçlarında uyum sorunu yaşamayan, takıma çabuk ısınmış bir görüntü çizdi.
Allan McGregor : Bu transferle ilgili düşüncelerimi kısmen yukarıda açıkladım. Eğer elinizde bütçeniz çok ince hesaplara muhtaçsa ve elinizde Cenk–Rüştü–Umut üçlüsü varsa, böylesi bir transferle risk almanın hiç gereği yoktu diye düşünüyorum.
Batuhan Karadeniz : Beşiktaş, hücum hattına son transferini saatli bir bombayı takıma monte ederek gerçekleştirdi. Batuhan’ı yeniden analiz etmeye çok fazla gerek yok. Yalnızca şu söylenebilir, Samet Hoca büyük bir kumar oynadı; tutarsa hem kendisi, hem Batuhan, hem de Beşiktaş kazanır. Tutmazsa ki bu ihtimal malum nedenlerden daha yüksek görünüyor; takımdaki olumlu hamlelere de sekte vurabilir.


Kadro
Kaleye transfer edilen Allan McGregor’un 3 hafta sahalardan uzak kalacak olması İstanbul BB maçında Cenk’in arkasında kimin bekleyeceği sorusunu ortaya çıkardı; zira takımda şu an 3. kalecinin kim olduğu belli değil. Sezon içinde Cenk’le Allan arasında rekabetin süreceğini, Cenk’in kaleyi devralmasının Allan’ın yabancı kontenjanına takılma ihtimali de düşünüldüğünde yüksek ihtimal olduğunu düşünüyorum.
Savunmanın göbeğinde Escude, Sivok, Toraman, Ersan, Atınç alternatifleri var. Tek tek bakıldığında uzun lig maratonunu kaldırabilecek seviyede olduğu söylenebilir. Ancak geçtiğimiz sezonlarda yaşanan stoperler arası uyum sorunu beklenmedik baş ağrıları yaratabilir. Yıllardır patlaması beklenen ancak bir türlü potansiyelini yakalayamayan İsmail Köybaşı’nın yokluğunda Uğur Boral, sol kanadın gerisinde değerlendirilecek gibi ancak yukarıda da belirttiğim genç alternatifler değerlendirilirse sol kanatta Oğuzhan Özyakup’un alternatifi olarak da kullanılabilir. Savunmanın sağında ise Hilbert banko gibi görünüyor.  Burada denenen Mehmet Akgün ancak alternatif olabilir.
Hazırlık maçlarında takımın en büyük sorunu; liderlik görevini üstlenecek, oyunun kaderine etki edebilecek oyuncu eksikliğinin hissedilmesiydi. Bu göreve en yakın aday Manuel Fernandes’in takımda tutulması kazanç hanesine yazılmalı. Kanımca Samet Hoca’yı bekleyen en büyük sınav Necip Uysal ve Veli Kavlak’ın performanslarını yukarıya taşıyıp taşıyamama meselesi. Eğer Samet Hoca, geçtiğimiz sezon her iki oyuncu da zaman zaman parlayan performanslar ortaya koysa da genelde vasatın üstüne çıkamayan bu iki oyuncuya aşama kaydettirse çok önemli bir sorun halledilmiş olur. Muhammet Demirci de monte edilebilirse topu gol yollarına taşıma konusunda önemli bir katkı sağlanır. Ki daha elde Hasan Türk gibi çok kaliteli bir genç oyuncu daha var. Olcay Şahan da gerek sağ kanatta, gerekse de orta sahanın ilerisinde oynayabiliyor ve sağ kanat ona emanet edilecek gibi. Olcay’ın bu bölgedeki rakibi muhtemelen Filip Holosko olacak. Hazırlık maçlarında daha çok sol kanatta görüğümüz Oğuzhan Özyakup da teknik kalitesi ve oyun okuma yeteneğiyle bu bölgeyi teslim alacak büyük ihtimal.
Hugo Almedia istekli ve mücadeleci bir oyun ortaya koyuyor. Mustafa Pektemek de Batuhan’la birlikte bu mevkinin en yakın adayları. Bu rekabet muhtemeldir ki Batuhan’ın belki de son bütünlemesi olan bu sezonki sınavdan alacağı notla şekillenecek. Geçtiğimiz sezon neredeyse hiç kullanılmayan Mehmet Akyüz’e de bu takımın bir parçası olduğunu hatırlatıyor Samet Hoca ancak yüksek ihtimal alternatif olarak değerlendirilecek.

Son söz : Ortada çok ağır bir mali tablo var, bu tabloyla tadı iyiden iyiye kaçmış bir camia ve deneyimsiz, gaf yapma potansiyelinin yüksekliğini gösteren bir yönetim var. Eldeyse geçen seneye göre daha genç ve mücadele azmi daha önplana çıkmış oyunculardan kurulu bir takım ancak aynı takım potansiyel sorunları da içinde barındırıyor. Eğer idari açıdan bugünkünden daha da vahim, sürprizler yaşamazsak FM diliyle Samet Hoca’nın ‘Man Management’ performansı takımın da performansını tayin edecek.


Serkan Öztürk

Twitter: @altligler

Yerli Man City Kasımpaşa'ya Sezon Öncesi Bakış


Hani bir takım Süper Lige yükselir ve ilk açıklamasında ''asansör takım olmak istemiyoruz'' der ya. İşte o asansör takım Kasımpaşa. Ben bir sezon bi' aşağıya bakıp geliyorum der gibi düşüp düşüp çıktılar ama bu sefer işler biraz daha farklı!

Bir kaç iş adamı grubunun Kasımpaşa'yı satın alması ile büyük bir ekonomik gücü kavuştular. Para resmen aktı kulübe! Siyasi meselelere çok fazla girmeden takımın durumundan bahsedelim. Yalnız tek isim dışında Beşiktaşlı olan bu yönetim Kasımpaşa'yı alıp menejerlik oyunu oynamak yerine kendi tuttukları kulübü kurtarsalar  hiç fena olmazdı hani..

Geçen sezon alt ligden Orduspor'u Süper Lige çıkaran Metin Diyadin bu sene de Kasımpaşa ile beraber lige yükseldi. Sezona onun önderliğinde başlayan takım para harcamakta pek çekinmedi ve İstanbul takımı olmanın büyüsünü de kullanarak Kalue Uche, Fabian Ernst, Andreas Isaksson kalbur üstü oyuncuları kadrolarına kattılar. Bu isimlerin dışında İlker Avcıbay, Volkan Yaman, Elyasa Süme, Hakan Özmert gibi süper ligin tecrübeli yerlileri ile anlaşırken kendi kadrolarından bulunun genç milli isimlerle birlikte iyi bir kadro oluşturdular! 

Yeni sezona oldukça iddialı başlayacaklar ancak unutulmaması gereken şey toplama takımların pekte başarılı olamadığı gerçeği.  Metin Diyadin şu ana kadar ihtiyatlı davranıp kadrodaki gençleri tuttu ve dengeyi fazla bozmayacak şekilde davrandı. Hazırlık maçlarını izlemedim o yüzden bu sezon nasıl bir planla oynayacakları hakkında pek fikrim yok. Ancak şu kesinki para ile kurulan takımlar para kaynağı kesilince tependen aşağı yuvarlanıyor. İngiltere'de ve başka liglerde en alt lige inip kapanmanın eşiğine gelen bir çok takım gördük. La Liga'da Malaga'nın durumu da ortada. O yüzden zengin patronlara fazla güvenerek hareket edelerse sonu pek parlak olmayabilir.

Lige zor bir maçla start verecekler ama bence bu daha güzel. FB, GS gibi rakiplerle 5-6. haftada karşılaşacağıma ilk haftada karşılaşmayı tercih ederim. Zira ilk haftalar hep tehlikelidir ve puan çalmak daha kolaydır.

Kısa kısa kadroya bakalım

Kale: Kasımpaşa'nın bu sene sorun yaşamayacağı en önemli bölgelerden birisi kalesi. Kalede Ishaksson gibi bu lig için fazlasıyla yetecek bir adam var. Arkasında ligin tecrübeli isimlerinden İlker onu zorlayabilir. Son bir kaç yılda tek tercih olmak İlker için iyi olmamış, konsantre olmadan çıktığı maçlarda hatalar yapmıştı. Şimdi kendisini forma mücadelesinde bulacak ve bundan faydalanan Kasımpaşa olacak. 

Defans: Süper Ligde kalıcı olmanın yolu her zaman sağlam savunma hattından geçer. Bunun dışında bir taktikle  bunu başaran takım Sivasspor ancak onlar attığından çok çok fazla gol buldu.  Defansta Yalçın Ayhan, Elyasa Süme, İlhan Eker ,Abdurrahman gibi tecrübeli ancak alternatif olması gereken isimler kadroya katıldı. Geçen yılki kadrodan Luis Henrique Bucaspor'a yollanırken Sancak takımda kalacak gibi. Bu isimlerin dışında Cabral ve Robledo gibi ilginç ve iş yapabilecek yabancıları kadrolarına kattılar. Ancak bu isimler her şeye rağmen bizim ligimiz için kapalı kutu. Bir kaç maç izlemek lazım.
Edit: Robledo daha önceden de kadrodaymış tamamen benim hatam. Cabral dediğim oyuncu da Pablo Pintos olarak geçiyor.


Orta saha: Bu bölgeye yapılan transferler oldukça ilgi çekici. Beşiktaş'tan Fabıan Ernst'i aldılar. Ligi tanıyan ve formayı ıslatmadan çıkarmayan bu adamı kadroya katmak oldukça akılcı bir hamle oldu. Alman oyuncunun dışında Antalya'nın tecrübeli orta alan oyuncusu Kerem Şeras ve bana göre en underrated oyunculardan birisi olan Hakan Özmert'i kadroya kattılar. Orta alan için özellikle kanatlarına en az bir takviye yapacaklardır. En azından bana göre yapmalılar..

Edit: Yazıyı yazdığım saatlerde Porto'dan Djalma Campos'u kiraladıkları haberi var ancak ne kadar doğru bilmiyorum. Eğer olursa gerçekten faydalı olabilecek bir adam. Diyadin bu işi biliyor!


Forvet: Hücumda ilk tercih Uche olacaktır. Ligde yeni Webo etkisi yaratacağını düşünüyorum zira sanıldığından çok daha iyi oyuncu. Onun dışında 3 yıldır takımda olan Hollanda altyapılı Halil Çolak, ümit milli Şahin Aygüneş gibi isimler var. Transfer bitene kadar gönderilirler mi bilmem ama Dmitrov ve Adem Büyük de önemli isimler. Forvet hattı hiçte fena değil bana göre.

Genel olarak toparlayacak olursak eğer. Kasımpaşa Metin Diyadin önderliğinde akılcı transferler yapıyor ve eğer maddi sıkıntılar yaşamazlarsa lige tutunmayı başaracaklardır. Bu kadro ile yukarıları zorlamaları oldukça zor. Diyadin'in klasiği haline gelen ilk devrede yüksel sonra yavaş yavaş düş durumu yine olabilir. Bakalım bize neler gösterecekler. Bu sezon onları izlemek keyifli olacak gibi...

Yazının sonunda şunu da eklemeden geçmeyeyim. Kulübe para veren herkes istediğini rahatça yapabileceğini sanıyor. En son Galler'de Cardiff'i satın alan grup kulübün renklerini değiştirdi. Aynı durum Kasımpaşa içinde geçerli. Takımın yüz yıla yaklaşan süreçte kullandığı logo kimseye sormadan değiştirildi. Bu insanlar çekip gidince ne olacak peki? Kulübün sahipleri yöneticiler değil onu destekleyen taraftardır. Yönetecek adam bulursun ama parayla taraftar bulamazsın!


Mustafa Arslan

Akhisar BGS | Kesin Düşerler (mi?)


Geçen sezon yerel liglerin kuşkusuz en büyük süprizi, Akhisar Belediyespor Gençlik ve Spor Kulübü’nün birinci olarak Süper Lig’e çıkmasıydı. Hamza Hamzaoğlu yönetiminde, son derece kısıtlı bir bütçe ve imkanlarla bu zorlu ligi birinci tamamlamak, gerçekten inanılmaz bir başarıydı. Ege’nin Süper Lig’deki mütevazi ekibinin geçen sezondan bu yana neler yaptığını inceleyeceğim bu yazıda. İstikrar ve birlikteliğin güzel neticesini böylece daha kolay idrak edebiliriz.
Akhisar Belediye, geçen sezon büyük başarı kazanan kadroyu fazla bozmadı. Zaten Süper Lig’e çıkan takımların çok büyük bütçeleri yoksa, en hayırlı ve basit yöntem de bu gibi görünüyor. Geçen sezon genellikle 4-2-3-1 düzeninde oynayan bir takım vardı. Buna göre, kalede tecrübeli Oğuz Dağlaroğlu, sağ bekte Hakan Ateş,  stoperde Kürşat Duymuş, Bilal Özdemir, sol bekte Gökhan Dinçer, defansın önünde Merter Yüce ve Mustafa Aşan, sağ açıkta Emrah Eren, sol açıkta Sertan Vardar, ileride Şehmus Özer ve hemen arkasında Anıl Taşdemir ile sahaya çıkan bir Akhisar izledik. Defansta ve orta sahada inanılmaz dirençli ve sert, her an maçın içinde olan bir takım hüviyetindeki Akhisar, genelde çok gollü olmayan ve temposu düşük maçlar oynadı. Bu yavaşlıkları Süper Lig’de başlarına iş açabilir.


Bu saydığım oyunculardan Şehmus ve Bilal dışında tümü takımda tutuldu. Ayrıca, Süper Lig’de daha güçlü olabilmek adına 8 isim de kadroya dahil edildi. Çaykur Rizespor'dan Severin-Brice Bikoko, Mersin İdman Yurdu'ndan Çağdaş Atan, Denizlispor'dan Emin Aladağ, Evren Özyiğit ve Güray Vural, Boluspor'dan Kenan Özer, Orduspor'dan kiralık olarak Bruno Mezenga ve Ipswich Town’dan stoper Ibrahima Sonko, Akhisar’ın şu ana dek gerçekleştirdiği transfer hamleleri. Bir defa sıkıntılı forvet hattına, tek oynayabilme özelliği olan, güçlü ve bitirici Bikoko’nun alınması çok doğru tercih. Ülkeyi bilen, nispeten genç (25) ve başarıya aç bir oyuncu ile burayı iyi doldurduklarını düşünüyorum. Ayrıca Ordu’dan kiralanan Bruno Mezenga ve Mert Kaytankaş da hücumda birer alternatif. Orta sahanın defansif yönünde muazzam oynayan ancak pas yüzdeleri ve teknik kapasiteleri düşük Merter&Mustafa ikilisine Emin Aladağ’ın katılması, takımın pas yüzdesini ve yaratıcılığını olumlu etkilecektir. Hatta Emin’in zaman zaman Anıl’ın yerinde daha ofansif bir rol de alması muhtemel.

Sol açıktaki Sertan Vardar, kuşkusuz takımın en büyük silahı. Geçen sezon birbirinden güzel goller kaydeden 30 yaşındaki Sertan, Süper Lig’de yeteneklerini sergilemek için yeterli imkanı bulacak mı, göreceğiz. Denizlispor’dan gelen yetenekli Güray Vural da, sol açıkta her an forma şansı bulabilecek, iyi bir oyuncu. 78’li Emrah Eren’in geçen sezon zaman zaman belirginleşen fiziksel handikapı, Boluspor’dan gelen enerjik ve patlayıcı kuvvete sahip Kenan Özer ile ikame edilebilir. Kenan, Beşiktaş altyapısından yetişen, 1987 doğumlu bir kanat oyuncusu. Önemli meziyetlere sahip olmasına karşın, ne Antalyaspor’da, ne de Boluspor’da bekleneni veremedi. Hamza Hamzaoğlu ve Süper Lig’de oynama fırsatı, dilerim kendisini biraz kendine getirir. Defansta Kürşat Duymuş ve Çağdaş Atan isimleri kağıt üzerinde pek hoş durmasa da, tecrübeleriyle takıma çok şey katacaklarından emin olduğum iki isim. Gerekirse, fizik gücü son derece yüksek ve uzun boylu Merter Yüce de savunmada görev alabilir.

Herkes Akhisar’ın düşeceğinden emin. Zaten geçen sezon da ligde kimse onlara şans tanımıyordu. Ancak gözden kaçırdıkları bir nokta var. Bu gerçek bir TAKIM. Beraber oynayan, çok mücadele eden ve birbirine çok bağlı bir grup. Ben düşeceklerini kesinlikle sanmıyorum. Takımın genel yavaşlığı ve kaledeki alternatifsizlik tek handikapları. Akhisar’ı izleyin, pişman olmayacaksınız.

İlker Akın

Twitter: @__10__

Trabzonspor İncelemesi

Normal standartların çok dışında olayların meydana geldiği geride bıraktığımız sezonda,sahadışı olaylar sebebiyle konsantrasyon kaybına uğrayan takımlardan biri de Trabzonspor'du.Fenerbahçe'den boşalan kontenjanla şampiyonlar ligi gruplarına kalan ekip, sürpriz Inter galibiyetiyle çok iyi bir başlangıç yaptı ve ligde de Burak Yılmaz'ın ekstra katkılarıyla zirve yarışından kopmadı. Ancak ilerleyen dönemlerde gerek Burak'ın form düşüklüğü gerekse yeterince alternatifli olmayan kadronun 3 kulvarı kaldıramaması sonucu tökezlemeler başladı ve Avrupa macerası sona erdi.Ardından ligin kalanında iniş çıkışlı performans gösterseler de Süper Final'de Beşiktaş'ı geride bırakarak 3. oldular ve Uefa Avrupa Ligi'nde play-off oynamaya hak kazandılar.

Transfer Süreci: Burak Yılmaz'ın sözleşmesindeki 5 milyon euro karşılığında serbest kalır maddesi kulübü en çok düşündüren durumdu ve nitekim hareketli bir süreç sonrası Galatasaray'ın yolunu tuttu.Takımdan ayrılan diğer önemli isimler 3 Polonyalı yani Pawel Brozek, Piotr Brozek ve Arkadiusz Glowacki ile Manisaspor'un yolunu tutan Murat Tosun. Takıma katılan isimler ise; Fildişi Sahilli Sol Bamba, Gençlerbirliği'nden iki önemli isim Soner Aydoğdu ile Yasin Öztekin ve Bucasporlu forvet Emre Güral.


Kamp Süreci : Trabzonspor kamp dönemini Hollanda'da geçirdi ve 3 hazırlık maçı yaptı.İlk maçında İtalya 3.lig takımı Südtirol'u 4-1, 2. maçında Bundesliga temsilcisi Fürth'ü 1-0 mağlup eden bordo-mavili ekip, son maçında Premier Lig ekiplerinden QPR ile 1-1 berabere kaldı. Kamp esnasında Volkan Şen, Emre Güral ve Colman beğeni toplarken Vittek ve Cech hazır gözükmedi.

Trabzonspor, Uefa Avrupa Ligi play-off turunda bir önceki turlarda Slovan Bratislava ve Gent'i eleyen, Macar liginin yükselen değeri Videoton ile eşleşti. Ligi 2.sırada tamamlayan ekip kadrosunda eski Malatyasporlu Toth Balazs'ı da bulunduruyor.İlk maç Avni Aker'de oynanacak ve avantajlı skor edilmezse Trabzonspor başına büyük işler açabilir çünkü Macar temsilcisi iç sahada oynadığı Avrupa kupası maçlarında çok başarılı.Rakip küçümsenirse yeni bir Anorthosis Famagusta faciası meydana gelebilir.

Kadro Değerlendirmesi

Kaleci : Bu ligin Fenerbahçe'yle beraber gerek kalite gerek alternatif olarak en iyi kale hattına sahip ekibi Trabzonspor.Kaptan Tolga Zengin özellikle geçen sene Şampiyonlar Ligi'nde çok başarılı maçlar çıkardı ve çok büyük tecrübeler edindi. Şu anda 2. kaleci olarak gözüken ama bu ligin en iyi ilk 5-6 kalecisi arasında yer alan Onur Kıvrak da kamp döneminde çok iyi gözüktü ve kendini her zaman hazır tuttuğunu gösterdi. 3.kaleci Zeki Ayvaz'ın ise forma şansı bulması çok zor. Sonuç olarak Trabzonspor'un bu sezon en sorun yaşayacağı bölge kaleci pozisyonu olacaktır büyük ihtimalle.


Defans : Trabzonspor'un ideal savunma hattı henüz oturmuş değil. Şenol Güneş'in savunmanın ortasında oynayacak iki ismi (Giray-Bamba) belli olsa da sağ bek ve sol bek için hala arayış içinde olduğu dikkat çekti.Hazırlık maçlarında Cech'ten pek memnun kalmayan tecrübeli teknik adam, Ferhat Öztorun'u da yeterli görmüyor o pozisyon için. Benim görüşüm sol beke takviye şart. Sağ bek içinse Serkan ve Celutska forma yarışı içerisinde fakat Serkan şu anda bir adım önde gözüküyor. Yedek stoper olarak Mustafa Yumlu önemli bir alternatif ve bu sezonun çıkış yapan isimlerinden birisi olmasını bekliyorum ancak oraya da bir takviye gerekli. Özetleyecek olursak bir yabancı sol bek ve bir yerli stoper takviyesi gerekli ve bunun için de çalışmaların yapıldığı söyleniyor. Bamba'nın savruk oyununu düzeltmesi, gerekli takviyelerin yapılması ve Zokora'nın da bu bölgeye katkılarıyla beraber Trabzonspor çok büyük problemler yaşamayacaktır. Sadece önde oynadığı maçlarda savunmasında bazı açıklar verebilirler çünkü savunma elemanları biraz ağır kalabilir.

Ortasaha : Ortasahanın ortasında Zokora-Colman ikilisinin yeri garanti. Özellikle Colman hem geçen sezon hem de kamp döneminde bu takımın en önemli parçalarından birisi olduğunu ispatladı. Bu bölgede alternatif isimler Barış Özbek, Aykut Akgün ve Marek Sapara. Barış ve Aykut kamp döneminde iyi gözükseler de oyunu tek yönlü oynamaları forma şanslarını azaltıyor. Sapara ise zaman zaman şans bulacaktır fakat onun da savunma yönünü geliştirmesi gerekli. Sol çizgide ise Olcan değişilmezlerden. Geçen sezonun devre arasında takıma katılan Olcan içeri katlarıyla ve oyunun sıkıştığı anlarda yaratıcılığıyla bu takımda hücumu sırtlayan isimlerden birisi olacaktır. Sağ kanada baktığımız zaman bu takımın en alternatifli mevkilerinden birisi diyebiliriz. Şu anda kamp performanslarının ışığında Volkan Şen formaya en yakın isim olsa da Halil Altıntop, Yasin Öztekin hatta zaman zaman Paulo Henrique bile alternatifler arasında. Halil çok iyi bir profesyonel ve hücum hattının her pozisyonunda kullanılabilir keza Yasin de öyle. Dortmund altyapısından yetişen Yasin bana göre çok değerli bir transfer ve yoğun trafikte sıkça izleyeceğiz onu. Oyun kurucu olarak adlandırabileceğimiz mevkide ise Soner Aydoğdu formanın bir numaralı adayı. Bileklerine çok hakim ve çok üst düzey pas yeteneklerine sahip.Bana zaman zaman Nuri Şahin'i anımsatıyor. Onun haricinde bir türlü o patlamayı yapamayan Alanzinho ve bonservis bedelinin altında biraz olsun ezilen Adrian da yoğun trafikte şans bulacaktır.

Forvet : Açıkçası Burak Yılmaz'ın ayrılığından sonra bu bölgede şu anda kimin formaya sahip olacağı tam bir soru işareti. Benim yorumum transfer gerçekleşmezse ki çok büyük ihtimalle gerçekleşecek, Halil Altıntop bir numaralı aday gibi gözüküyor çşünkü Vittek kamp döneminde felaket bir performans gösterdi ve sakatlığı atlamadığını gözler önüne koydu. Paulo Henrique de beklentileri karşılayamadı ve o tutukluğu bir türlü üzerinden atamadı. Bucaspor'dan transfer edilen Emre Güral ise kamp sürecinde fizik gücü ve uzaktan şutlarıyla dikkat çekti. Kendisine iyi bakarsa ve hocanın gözüne girerse şans bulabilir. Özetleyecek olursak bu bölgeye transfer olmazsa olmaz.İsmi geçen, hatta anlaştı denilen Dame N'Doye çok büyük katkılar sağlayabilirdi ve bana göre 3. sıra için onları en ciddi aday konumuna getirebilirdi.
Bence Trabzonspor'un oynayacağı,en azından oynaması gereken şablon bu.
Trabzonspor gerekli takviyeleri yapması durumunda bence 3.lük için en ciddi aday ama Fenerbahçe ve Galatasaray'ı zorlaması şu durumda çok zor. Ayrıca halkın ve camianın da saha içine daha fazla odaklanması gerekiyor artık. Bu sezon yine üst sıralarda olacaktır Trabzonspor...


Furkan Sümbül

Twitter : @Furkan_sumbul

Red Devils Blog | Mersin İdman Yurdu İncelemesi

Ziraat Bankası memuru İbrahim Yekta, Numune Mektebi öğretmeni İbrahim Bigam, Tahmil Tahliye memuru Edip Buran, memur İhsan Dağıstan, 23. Alay yaveri Üstteğmen Hasan Tahsin, ticarethane sahibi Hamit Abey, tüccar Hakkı Cemal Üçer, tüccar Hayri Güntekin, gümrük memuru Rauf Süleymaniyeli, gümrük memuru Sami İstanbullu, posta memuru Semih Can, tüccar Ömer Cevdet Türkmenelili, iskele memuru Asım Güler, tüccar Fevzi Serdengeçti, vapur kumpanyası sahibi Kazım Kırzade, Ticaret Odası memuru Lütfi Resimci, tüccar Muhammer Yeğin, 23. Alay İşae Subayı Mustafa Lütfü, Muhasip Muhip Batıbeki ve Gümrük memuru Necati Salim, 16 Ağustos 1925 Perşembe günü kulübün temellerini atarken temel hedefleri ise ''Türk gençliğinin, fizik ve moral kabiliyetlerini ulusal ve inkılâpçı amaçlara yöneltmek, yurt müdafaası amaçlarını geliştirmek, beden terbiyesi ve spor yapmasını temin etmekti.''
Bugünler de  87. yılını dolduran Kulübümüz geçtiğimiz sezon 29 yıllık özleme son vererek süperlige tekrar merhaba demişti. Geçtiğimiz sezona ligde kalma hedefiyle başlayan Kırmızı Şeytanlar, sezonun ilk yarısında başarılı bir performans sergilemiş fakat ligin ikinci yarısında saha dışı bir çok faktörle uğraşmak zorunda kalmıştı. Haliyle yaşanan sıkıntılar ligdeki sıralamaya direk etki etmişti.Yeni sezon başında kadroda ciddi bir revizyona giden Mersin İdman Yurdu, geçtiğimiz sezon kadroya kattığı bir çok isimle yollarını ayırarak yeni bir yapılanma yoluna gitti.
29 yıl sonra tekrar çıktığı süperlig de ikinci sezonunu yaşayacak olan Mersin İdman Yurdu, hedefini biraz daha yükseklere çekmiş durumda. Geçen sezonki sıkıntıları yaşamak istemeyen teknik heyet ve yönetim hummalı bir çalışma ile önemli transferler yaptılar. Takıma katılan isimler oldukça dikkat çekici. Murat Erdoğan, Yattara, Mustafa Sarp, Stepanov, Aydın Toscalı, Ömer Aysan, Ergin Keleş ve son olaraktan Culio gibi kaliteli transferlerin yanına Eren Tozlu gibi gelecek vaat eden bir ismi kadroya katıldı.
Kadroya yapılan önemli takviyelerin yanında bir çok isim ile de yollar ayrıldı. Moritz, Zurita, İbrahim Kaş, Çağdaş Atan, Hakan Arıkan, Erhan Güven, Beto, Tisdell, Barış Ataş, Erman Özgür gibi takımın iskeletini oluşturan bir çok futbolcu kariyerlerine yeni yelkenler açtılar. Geçen sezon takımı baştan aşağı yenileyen teknik heyet bu sezon da yeni bir aşı denemek üzere bir kez daha kadroyu tasviye ettiler. Şuanda kadro derinliğinin yetersiz olması dışındaki en büyük sorun kadro uyumu olarak görünüyor.

Kadro derinliğinden kastım, çok kaliteli isimler olmasına rağmen alternatif olarak görülen futbolcu sayısının az olması. Süperlig gibi zorlu bir arenada hele ki ilk sekizi hedefliyorsak  her bölgede en az bir alternatif olması şart. Bizim alternatiflerimiz ise şuanda devşirme oyuncular. 34 süperlig karşılaşması ve bunun yanında oynanacak Türkiye Kupası maçlarını düşünürsek kadro derinliğinin iyi olması şart. Geçen sezonki Afrika Kupası nedeniyle milli takıma katılan Ben Yahia'nın yokluğunu epey hissetmiştik. Bu hissedilen eksiklik umarım Nurullah Sağlam ve ekibine ders olmuştur.
Nurullah Sağlam'ın takım tertibine baktığımız da sahaya çıkacak 6 yabacı tercihinde sıkıntı yaşayacağını görüyoruz. Yattara, Culio, Josep Boum ve Ben Yahia'nın formaları şuanda garanti. Diğer iki forma için adaylar, Sehic, Stepanov ve Nduka Ozokwo. Kalede Sehic oynadığı taktirde Nduka'nın yerine Erdal, kalede Sehic olup sol kanatta da Nduka forma giyerse defansta Stepanov'un yerine Aydın Toscalı oynayacak. Kalede Sehic değil de Özden oynarsa hem Stepanov hem de Nduka aynı anda sahada olabilecekler. abi bu durum yaşanabilecek sakatlıklara göre değişim gösterecektir. Ayrıca bu 6 yabancı sıkıntısı ocak ayına kadar sürecek. Çünkü ocak ayında Yattara Türk statüsüne geçecek. Forması garanti olan diğer isimler ise; sağ bekte Ömer Aysan, sol bekte Mustafa Keçeli, orta sahada Mustafa Sarp, forvette ise Mert Nobre.
Bu sezon da ayağa pas felsefesi ile sahaya çıkacak olan Nurullah Sağlam, Yattara ve Nduka / Erdal ikilileriyle kanatlardan daha fazla atak yapmayı düşünecek. Culio ve Ben Yahia'nın oyun zekasını forvet hattında daha fazla kullanmayı düşünen Sağlam, Mustafa Sarp'ın orta sahadakienerjisi ile rakip ataklara dur diyecek. Taktik diziliş ise yine 4-2-3-1 olacak. Zaman zaman saha dizilişi farklı görünse de felsefe değişmeyecek. 
Şimdi kadro yapımıza mevki mevki bir göz atalım.
Kale: Takım tertibinin ve taktik düzenin en önemli unsurlarından olan kaleci pozisyonunda çok önemli üç isim forma için savaşacaklar. İbrahim Sehic, Özden Öngün ve Cengiz Biçer. Üçüde milli takım düzeyinde kaleciler. Özellikle Sehic geçen sezon çok önemli bir performans sergilemişti. Transfer piyasasının önemli bir ismi haline gelmişti. Sezon öncesi kamptaki en forma oyunculardan biriydi. Özden'de Ankaragücü ile önemli bir çıkış yakalamıştı ama geçen sezonun ikinci yarısını yedek geçirdi. Hem Özden hem de Sehic'e gözüm kapalı forma verirdim ama burda tercih Nurullah Sağlam'a ait. Onunda yabancı kontenjanına göre sezonun ilk yarısında Özden'i oynatacağını düşünüyorum. Üçüncü kaleci ise yine geçen sezon olduğu gibi Lichtenstein milli takım kalecilerinden Cengiz Biçer olacak.
Defans: Defans hattını değerlendirmeye sağ taraftan başlayalım. Sağ bekte çok önemli bir isim forma beklemekte: Ömer Aysan. Oyuncuyu anlatmaya gerek yok. Şuanda alternatifsiz gibi görünüyor fakat O'nun olmadığı maçlarda Serkan Yanık forma bekleyecek. Sol bekte ise Mustafa Keçeli'de alternatifsiz. O'nun yedeği ise orta sahadan devşirme Nurullah Kaya. Hem sağ bekte hem de sol bekte sakatlık yaşanmaz ise bu iki isim ligi götürüler. Tandemde Joseph Boum, Aydın Toscalı ve Milan Stepanov var. Stepanov ve Aydın ağır isimler. Ayrıca ne Stepanov ne de Aydın geriden oyun kurma becerisi olan isimler değil. Joseph Boum hem diğer iki oyuncuya göre daha çabuk hemde diğer iki isimden daha teknik. Joseph'in olmadığı maçlarda sıkıntı yaşanabilir. Tandem de alternatif olarak iki de genç isim var. Emre Gürbüz ve Abdülkadir Korkut. Emre uzun boylu fizikli bir oyuncu ama Abdülkadir yere daha sağlam basan ve daha teknik bir futbolcu. Zaman zaman kadroya girip sürpriz bir şekilde formayı kapabilir. Sezon başında da kendisiyle profesyonel sözleşme imzalandı.
Orta saha: Orta sahamızı değerlendirmeye de ön liberodan başlayalım. Bu mevkide Hasan Üçüncü, Mustafa Sarp öne çıkan isimler. Mustafa Sarp gittiği hemen her takımda taraftarın fazla tuttuğu bir isim değildir ama takım savunması için çok önemli bir isimdir. Orta saha da boş alanlara çok iyi koşu yapan ve rakibin oynama alanını daraltan bir yapıya sahiptir. Tekniği kötüdür ama her dönem fizik olarak çok güçlü olmuştur. Şuanda bu mevkide forması garanti. Yedeği ise Nurullah Sağlam'ın prenslerinden Hasan Üçüncü. Oyuncuyu anlatmaya gerek yok çünkü bana göre değil süper lig 1.lig futbolcusu bile değildir. Sanırım Yattara'nın kankisi olduğu için bu sezon kadro da tutuldu.
Orta saha da merkezde ise Ben Yahia, Murat Erdoğan, Hakan Bayraktar ve Danilo Bueno var. Ayrıca bu dört isim hem ön liberoda hemde merkez orta sada görev yapabilecek isimlerdir. Bu mevkiye baktığımızda ilk isim Ben Yahia olacak. Çünkü takımın pas trafiğini en iyi yöneten futbolcudur. O'nun olmadığı maçlarda takıma abilik yapması için alınan Murat Erdoğan forma giyecektir.Tekniği ile Ben Yahia'ya iyi bir alternatif. Bu bölgede diğer forma adaylarımız ise Hakan ve Bueno. Hakan yaşı itibariyle direk olarak ilk 11 oyuncu olamaz. Bueno ise yabancı kontenjanını zor aşar. Bu mevkide birde Nurullah Kaya var. Altyapımızdan yetişen Nurullah orta saha orijinli bir futbolcu ama Nurullah Sağlam O'nu sol bekte Mustafa Keçeliye alternatif olarak hazırlıyor.
Orta saha da kanatlara baktığımız da Yattara, Erdal ve Nduka göze çarpıyor. Üçüde sağ ayaklı olması dikkat çekici. Sağ kanat da Yattara'nın forması şuan da garanti. Sol kanat için ilk aday Nduka. Çok başarılı bir sezon öncesi kampı geçirdi. Şuanda çok form da ve Nurullah Sağlam O'na çok güveniyor. Bu iki isimin alternatifi ise şuanda  Erdal Kılıçaslan. Şayet rotasyona göre sol kanatta Culio'da oynayabilir. Tabi gündem de ismi geçen Özer yada Jaja alınırsa. Bu mevkide bir de genç isim göze çarpıyor; tarık Altuntaş. İlginç saç stiliyle hafızlarda iz bırakan Tarık, teknik ve hızlı bir oyuncu.Rotasyon da forma şansı bulabilir diye düşünüyorum.
Forvet: Takımın şuandaki en gözde mevkilerinden biride forvet hattı. Mert Nobre, Ergin Keleş, Eren Tozlu, Abdullah Halman, Taylan Eliaçık ve genç oyunculardan Mahmut Metin forma adayları desem de bu mevkide Nobre ilk isim alternatifi ise Ergin Keleş olacaktır. Eren Tozlu yaşadığı ağır sakatlığı atlatırsa forma şansı bulabilir. Diğer isimler ise rotasyon da adı geçecek olanlar. Belki bir ihtimal Nobre ve Ergin'in olmadığı maçlar da hava hakimiyeti olan Taylan forma bulabilir. Forvet hattı şuan için yeterli hatta kanatlarda oynayan oyuncular için ideal isimler.
Genel hatlarıyla kadroyu inceledikten sonra sahaya çıkacak ilk on biri tahmin edelim.

Hasan Doğan

10'lar Gitti, Sen de Gitme..

Robin Van Persie'nin beklenen ayrılığının ardından 10 numaranın yeni sahibi takımın genç ve çoğunlukla sakat yıldızı Jack Wilshereoldu. Jack bu işe baya sevinmiş. Umarım bir an önce döner de bizleri de sevindirir. Zira Arsenal'in de İngiltere milli takımının da ondan beklentisi büyük. İngilizlerin yeni yıldızlar çıkaramadığını düşünürsek en güvendikleri isimlerin başında geliyor. Come On Jack!!

EPL Daha Güçlü Start Alıyor!



Dünyanın en iyi ligi kuşkusuz Premier Lig. Hani buna itiraz eden çok. Yok efendim La Liga daha güzel Real var Barça var! Eee başka ne var? Uzun paslarla oynuyorlar hep futbol oynayan takım yok bahaneleri de var tabii. E güzel kardeşim ağzınız alışmış bu lafa hep aynı bahane.. Öyle bir oyun olduğu falan yok, öyle olsa Hazard'a falan ne gerek var ne de olsa uzun vuruyor savunma oyuncuları al Mehmet Yıldız'ı tamamdır! Stoke City dışında bu geleneği sürdüren takım neredeyse yok gibi..

Yeni sezona bütün takımlar güçlenerek başlıyor. Dışarıya kaptırılan bir yıldız hemen hemen yok. Chelsea bu sene City'den para saçma işini devraldı ve büyük yıldızları kadroya kattı. City ise biraz daha durgun bu sezon. Son yıllarda transferde pek kıpırdamayan Arsenal, Robin Van Persie'yi kaybetmesine rağmen Poldi, Cazorla gibi yeni yıldızları kadroya kattı. ManU'da Kagawa ile beraber Van Persie ile güçlendi. Liverpool ise anlamsız oyunculara para saçma huyuna biraz ara verip eh işte denilebilecek adamlar aldı. Geçen sezondan daha güçlü olan sürpriz atlar Tottenham ve Newcastle'da büyük renk katacak. Kısacası futbol şöleni başlıyor, ramazanda bitiyor. Biraları açın futbol keyfi yakın!!

Nihayet! | TV'de Futbol

Nihayet!!!
Futbol Aşkı kaldığı yerden devam ediyor. Sabah akşam maç izleyenlere, hangi lig olursa olsun maç olsun abi diyenlere müjde. Ligler başladı ve futbol ekranını gösteren paylaşımlarda onunla birlikte start alıyor. Cümleten hayırlı uğurlu olsun. Bu arada sezonun ilk ''TV'de Futbol'' paylaşım fotosu da sezonun özeti olur umarım. (olmaz da biz yinede isteyelim. İsteyenin bir yüzü..)


17 Agustos 2012 Cuma
21:00 Eskişehirspor – Akhisar Belediye (LigTV)
18 Agustos 2012 Cumartesi
12:30 Spartrak Moskova – Rubin Kazan (LigTV 3)
17:00 West Bromwich Albion – Liverpool (LigTV 2)
17:00 K.Karabükspor – Trabzonspor (LigTV)
19:30 Newcastle United – Tottenham (LigTV 3)
21:45 SB Elazığspor – Fenerbahçe (LigTV)
21:45 Gaziantepspor – Sivasspor (LigTV 2)
19 Agustos 2012 Pazar
15:30 Wigan – Chelsea (LigTV 3)
17:30 Mordovia – CSKA Moskova (LigTV 2)
18:00 Manchester City – Southampton (LigTV 3)
20:00 İstanbul BŞB – Beşiktaş (LigTV)
20:00 Kayserispor – Bursaspor (LigTV 2)
21:00 Real Madrid – Valencia (NTVSpor)
21:45 Mersin İdman Yurdu – Orduspor (LigTV 3)
22:05 Santos – Corinthians (LigTV 2)
23:00 Barcelona – Real Sociedad (NTVSpor)
Güncellenecektir! Kaynak: tribundergi

Lionel


16 Ağustos 2012 Perşembe

Futbol Kulübü | Bursaspor İncelemesi

Geçen sezonun başlamasına bir iki hafta Bursaspor'daki değişim sürecinin en sancılı dönemi yaşanmıştı. Sercan-Volkan-İbrahim Kaş gibi isimlerin ayrılmasının ardından Sestak-Adem-Basser üçlüsü gelmişti.

Güzel başlayan sezon Sivasspor deplasmanından itibaren çekilmez bir hal almıştı.Temel nedenlerinden biri oyunun sıkışması,ileri hücum hattında değişik varyasyonlarının sağlananaması neden oldu..Tabii sen N'Diaye ve Adem gibi iki tane dm ile oynarsan buna şaşırmamak lazım.Bunun yanında sağ kanada forvetten devşirme sağ kanat Sestak olunca iyi oynadığımız maçlarda bile tıkanıp kaldık.

Ligin ikinci yarısında Pinto gelmesiydi,,Batalla'da sazı almasıydı yine ligin ilk yarısına benzer bir durum izleyecektik.Fakat bu durum ortadayken hala orta saha transferinin yapılmaması üzücü.Mesela geçen senenin belli kısımlarında N'Diaye'yi çift yönlü orta saha rolünü üstlenirken gördük.N'Diaye bile farklılık gösterdiyse, safkan bir merkez orta sahanın yapabileceklerini düşünemiyorum.
Açıkçası Bursaspor'un biraz değişik varyasyonlar üretmesi lazım.Türkiye'de Bursaspor'dan iki oyuncu söylesene herkes direk Batalla-Pinto der.Durum bu halken teknik direktörlerin kime önlem alacağınıda az çok düşünüyoruz .İlk Kups maçını hatırlatın.Ne kadar kötü bir takım olsalarda kilitlerlediler en önemli oyuncuları ve pozisyon zenginliğini sağlayamadık.

Bu sezon beni heyecanlandıran bir diğer noktada alttan gelen futbolcular.Bildiğiniz üzere U-17 takımız şampiyon olmuştu ve bu takımda iki futbolcu kampa götürülmüştü. Son olarak 17 yaşındaki Ozan Tufan gol atmıştı Kups maçında. Benim bu sene Ertuğrul hocadan beklentilerim başında geliyor genç oyuncuları şans vermesi bu sezon için. Özellikle fiziksel olarak çok iyi seveyide olan ve adeta ben buradayım diyen Ozan Tufan'ın bu sezon ciddi şekilde süre almasını bekliyorum. 

Şöyle takımın genel dizilimine bakacak olursak geçen seneki dizilime yakın bir on bir sahada olacağını söylemek mümkün.
Kalede her zamanki Scott Carson’ı göreceğiz. Her ne kadar o milli maç nedeniyle çoğu kesimin kafasında soru işareti olsa da ben böyle kalecimiz olduğu için çok şanslı olduğumuz düşünmekteyim. Özellikle topu oyuna sokmada bence Türkiye’nin en iyisi.

Tandemde Serdar Aziz ve İbrahim Öztürk’ü görüyoruz.Ama buraya transfer ihtimalide var.İbrahim Kaş’ın yollanacak olması ve elde sadece 35’lik kaptan Ömer ve 94 doğumlu Tahacan’ın kalması nedeniyle oraya bir transfer gelebilir.

Sağ bek Basser.Geçen sene başarılı çizgisiyle,o kanadı iyi götürdü.Alternatifi Hakan Aslantaş’tı ama bu sezon Ozan Tufan yedek sağ bek olacak gibi. Özellikle kamptaki ve son maçlardaki performansı etkileyeci.
Sol bek Vederson’un durumu ise sıkıntılı.Şike süreci var bilindiği gibi.Ve ceza aldı.Bu ceza onanırsa mecbur transfer gerekecek ki taraftarın ona karşı tutumu çok önemli olacak,içeride oynanacak ilk maça görede bu transfer durumu belli olacaktır.Hakan Aslantaş’ta hem sağ bek hem sol bek oynabildiği için o bölgeye yedekleyen futbolcu olacaktır.

Orta alanda geçen sene gördüğümüz Adem-N’Diaye ikilisinde Adem’i yüksek ihtimalle göremeyeceğiz bu sene.Oraya bir transfer gelecek şuan takımın en çok transfere ihtiyaç duyan bölgesi.Kups maçlarında Musa’da şans buldu ki ilerliyen haftalarda Emre Pehlivan,Barış Örücü’de bu rotasyona katılacaktır.

Sol açık her zamanki gibi Ozan’a emanet.Açıkçası kendisinin Bursaspor’a vereceğini verdiğini düşünüyorum ama bu saatten sonra artık bazı şeyler için geç.Kendisini futbola vermesi, sorumluluğu alması lazım. Şampiyon kadrodan kalan üç beş isimden biri artık…

Sağ kanat içinse… Birçok isim geçmesine rağmen oraya net bir sağ açık takviyesi yapılmadı. Görünün o ki Sestak ile devam edeceyeğiz.Sestak’ta yavaş yavaş alışmaya başladı 
Sestak’ın Batalla ve Pinto ile uyumu görünce de bu bölgede bu sezonda Sestak’ı izleyeceğimz gibi görünüyor.
Yeni transfer ve sağ açıkta da oynayabilen Petteri Forsellİsmail Haktan Odabaşı’da o bölgede rotasyonu oluştracak isimler olarak göze batıyor.


İleri uçta her zamanki Batalla ve onun önünde Pinto’yu izleyeceğiz.Zaten yeterince bahsettik bu ikiliden.Onları yedekleyecek isimler ise Teteh Bangura,Okan Deniz olarak göze çarpmakta.Ama duruma göre Sestak’ı da forvette görebiliriz. Furkan Soyalp ise Batalla’nın varisi gibi. Ondanda çok iyi işler bekliyoruz..

Transferlere de bir göz atacak olursak.On bir oyuncusu alınmadı şuana kadar.Ferhat Kiraz,Bekir Sevgi,Petteri Forsell ve Murat Yıldırım gelen isimler.Ama özellikle Murat Yıldırım ve Petteri Forsell’den çok umutluyum,bunu da söylemek isterim.

Genel olarak bu sezonki beklentileriminde bahsedecek olursam…
Kesinlikle ama kesinlikle Avrupa Ligi gruplarına kalmamız gerekiyor bu sezon.
Rakip Twente.Çok zor işimiz,ama elenmeyecek bir rakipte değil.
Lig için şampiyonluk her zamanki gibi kendi açımdan hedef,ama Avrupa Kupaları’na katılmada süreklilik sağlamak için ilk 4’te yer almak önemli.