14 Ağustos 2012 Salı

Aykut Kocaman...

Fenerbahçe her hangi bir maçta kaybedince veya berabere kalınca konuşmaya başladığımız şey hap aynı: Aykut Kocaman... Bu konu üzerine yazmak için uzunca bir süre bekledim. Gelişimini görelim dedim. Yoksa  ''Geçen sene takımı futbol olarak eleştirmek yanlıştı'' gibi Rıdvan Dilmen tarzı bir fikirdeyim sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Tamam çok zor bir süreçti bu durumdan çok fazla etkilendiler ama onların herhangi bir bahanesi yoktu. Hepsi parasını takır takır aldı ve yapmayı bildikleri en iyi iş olanı yapmalarını istedik onlardan. Onlarda kapasitelerinin sınırlarını zorladılar. Aykut Kocaman geçen sene takımdan alabileceği verimin en fazlasını aldı ama biz onu bununla değil şu süreçte takımı bir arada tuttuk diye övdük.. Savunmada son maçta saydığınız Bekir geçen sene bel kemiğiydi, Cristian en az 4-5 maç aldı tek başına Süper Final'in yıldızıydı. Onları yapan Kocaman değil bugün kötü oynatan Aykut Kocaman!

Yazının girişi hocayı destekler nitelikte oldu ama amaç desteklemek değil yanlış bakışı göstermekti. Zor zamanların adamı geçen sene gemisini kurtardı ve ligde son anda kaçan şampiyonluğa rağmen bir kaç gün sonra kupayı yıllar sonra müzeye getirdi. Bu sezon sezona rahat başladı istediği transferlerin neredeyse hepsi yapıldı ama oyun olarak ortaya koyulan şey korkutucu... Belki de motivasyon gücü kaybedildi, oyuncularda bir rahatlama oldu bilemem ama Fenerbahçe'nin umut verdiğini söylemek hatta tünelin ucunda ışık var demek bile fazla olur.

Aykut Hoca'nın totalde maç kazanma istatistiklerine bakınca %60 gibi mükemmel bir oran ortaya çıkıyor ancak bunu söylerken şöyle geriye bakmak lazım. İlk sezonunda Trabzonspor ile mücadeleye girişirken Galatasaray ve Beşiktaş'ın ortalıkta fazla gözükmediğine, ligde kalma mücadelesinin haftalar öncesinden bittiğini görmek lazım. Üst üste o kadar maç kazanırken sahada oynanan oyunun değil savunmanın mükemmel olduğunu da görmek lazım. Kocaman için Alex'le anlaşamıyor, istemiyor dediler hep ama o sezonun planı Alex üzerineydi. Takım savunma yapmaya odaklandı hücum ise Alex'in zekasına bırakıldı. Kaptan 28 gol 15 asist ile mükemmel bir sezon geçirip şampiyonlukta aslan payının sahibiydi.

Ertesi sezon şike davasının varlığında ise tek rakip Galatasaray idi. Bu durumu mükemmel şekilde kullandı ve takımı harika motive etti. Biz onu sahadaki performansı ile değil duruşu ile beğendik yine.. Kadro zayıflamıştı ama takımın eksik olduğu tek yer forvetti belki de. Sol bek öyle veya böyle doldurulmuştu. Defans iyi iş çıkartıyordu.. Orta saha ise bugünden bile daha iyiydi geçen sezon!

Aykut Kocaman Fenerbahçe'de oynadığı yıllarda mükemmel hücum takımlarının tam merkezinde yer almasına rağmen geldiği günden itibaren oynatmaya çalıştığı oyun hücuma değil savunmaya yönelik oldu! Bu sezona start verirken Kuyt, Sow, Krasic, Stoch ve Alex gibi hücum elemanlarının yer kadroda yer almasına rağmen sahaya çıkan takım yine savunmada kalıp hızlı çıkışlarla gole ulaşmak yönündeydi Süper Kupa'da. Aykut Kocaman'ı severim sayarım ama keşke sevmeseydim saymasaydım da sahadaki yönetimini beğenseydim. Zaten bir adam için yaptığı işi ''x'' diye baz alırsak iyi x değil de iyi insan deniliyorsa sıkıntı var demektir. Ya bu adama sallayacam ama gönlüm el vermiyor bu yüzden iyi insan diyorum gibi bir durum  oluşuyor.. Hoca artık Ankaraspor'u çalıştırmadığının farkına varmalı diyeceğim ama Ankaraspor'un hücum düzeni bizden çok çok daha iyiydi.

Fenerbahçe'nin Süper Final'den bu yana oynamaya çalıştığı hafif Barcelonayı anımsatan ''savunmada pas yap rakibi üstüne çek ve hızlı paslarla kaleye in'' taktiğinin tutmayacağını hoca nasıl görmez anlamıyorum. Sayın Kocaman'ın oynamaya çalıştığı oyun Barcelona oyunu, kadrosunda ise Real Madrid oyuncuları var. Bekir ve Egemen'le başladığın bir maçta üstelik senin orta sahanda bu oyuna uygun adamlar yokken bu taktikte nasıl ısrar edilir benim aklım almıyor. Sen bunda ısrar edersen taraftar Bekir'i de Selçuk'u da gömer hatta biraz daha edecek olursan seni de gömer hocam!!

Sorun sadece orta saha değil bunu artık iyice anladık sanırım son maçtan sonra. Takımda yapısal bozukluklar son haddinde. Oyun planımız tam olarak ne ya da ilk planı uygulayamadık diyelim yedek plan ne biliyor muyuz? Savunmada oynamaya kalksak takım bu oyuna uygun değil. Hücum oynamaya kalkıyoruz orta saha elemanların ayak uyduramıyor. Orta alanı kalabalık tutalım desek elde oyuncu yok! 

Hoca büyük takım hocası olacaksa eğer bu zihniyetten acilen kurtulmalı. Tuncay'a hep karşı oldum ama son maç gösterdi ki bu takımın onun gibi  adamlara ihtiyacı var. Kuyt sahada tek başına çırpınırken, Cristian orta sahada bir yerlerini kaşıyorsa başarılı olamazsın. Sen halen bu adamı kesmiyorsan kusura bakma oyuncu sorumluluk almıyor diyemezsin. İyi teknik direktör değilsin benim için evet ama bu fırsat sana verilmeli bu sezon kendini geliştirebileceğini göstermelisin. Çünkü yerine gelecek adam bizi uçurmayacak. Hadi be hocam bu sene öyle şeyler yap ki sustur bu adamları. Yok eğer yapabileceğine inanmıyorsan vaktimizi boşa harcamayalım çünkü bir sene az bir zaman değil. Spartak maçları senin değil Fenerbahçe'nin geleceğini belirleyecek ve sen Fenerbahçe'sin hocam ve sen bu taraftarın halen Kocaman olmasa da umudusun!

Madem böyle bir yazı yazdık şu şiiri de sonuna ekleyelim zira biraz ironik biraz komik gayet güzel olmuş..


Hiç yorum yok: