13 Ağustos 2012 Pazartesi

Sezon Öncesi Değerlendirme | Adana Demirspor


1.lig üzerine yapılan değerlendirmelerde geçen sene takımların durumları, eksiklikleri, transferleri ve ekonomik durumları göz önüne alınarak genel bir değerlendirme yapılabilinir. Ancak söz konusu Adana Demirspor olunca bu çok bu şekilde gerçekleşmiyor. “Nevi şahsına münhasır” sözü belki futbol içerisinde en çok yakışan kulüp Adana Demirspor’dur. Türkiye’de alışagelmiş futbol anlayışını her defasında ters köşe yapmayı seven bir camiadır. Adana Demirspor, 10 yıl sonra büyük yıkımlardan sonra favori olmadığı bir sezonda gelen şampiyonluğa karşı başka bir noktaya geçmesi beklenirken yaşadığı kaos bunun en basit örneğidir. Tabi bunun en başta gelen etkeni 10 yıl şampiyon olamamasına rağmen artan taraftar desteğine ters orantılı olarak yönetim kadrosunun sürekli başka hesaplar içerinde olmasıdır. 

Adana Demirspor’u değerlendirmeye başlarken başlangıç noktasını olağan kongre dönemi ile ele almak gerekiyor. Yıllardır “Kulübe sahip çıkan yok. Varsa sahiplenen bırakalım” edebiyatı ile kulübü büyük borçlar altına sokan Aytaç Durak, Mustafa Tuncel, Mehmet Gökoğlu ve türevleri Selahhatin Aydoğdu’nun 10 milyon TL ile başkan olacağını açıklaması üzerine büyük bir panik yaşadılar. Bu yaşanan paniğin sebebi yıllardır Demirspor üzerinden yaratılan siyasi ve ekonomik rantın elden gitmesi anlamına geliyordu. Yıllardır ağızlarda düşmeyen “Sahip çıkan varsa bırakırım” lafının bir akıl bulandırmadan başka bir şey olmadığını ortaya koyan bu durum kulüpte yaşanılan bazı durumlarında daha netleşmesine nenden oldu.  Süper lig takımları 3 milyon TL için takım isimlerinin önüne “Boru” ismini almayı dahi kabul edecek noktada iken 10 milyonluk karşılıksız desteği geri çevirmenin mantığı başka türlü açıklanamaz.

Bu yaşanan sürecin hemen arkasından mevcut yönetimin seçim öncesi yaptığı 146 sahte üye,  yerel medyada yıllardır kalemşörlük yapan bazı çevreler ve siyasi parti üzerinden yapılan baskılarla Selahattin Aydoğdu adaylıktan el çektirilerek yine tek başlarına kaldılar. Bu süreçte yıllardır “Sahip çıkan kimse yok” yalanı ile oyaladığı Şimşekler grubu ve Adana Demirspor taraftarları ortaya çıkan bu gerçekler üzerine gelen şampiyonluk sevincini bir kenara bırakıp olaya müdahil oldu. Çünkü bu süreç geçtiğimiz senelerden çok farklıydı her yıl lige koşulsuz destekledikleri takımlarının sürüklediği uçurum daha da belirginleşmiş kulüpte rant kavgası daha da berraklaşmıştı. Yönetimin seçilmesi ile birlikte ulusal medyada yansıyan yürüşlerle tepkilerini dile getiren taraftarlar  “Bu sefer iş olacağına varmayacak izin vermeyeceğiz” dediler.

Taraftarın büyük çoğunluğu tarafından istenilmeyen ve bir önceki başkanın taşeronu olarak göreve gelen yönetim hiçbir şey olmamış gibi transferler yapmaya başladı. İlk hamlesi takımı 10 yıl sonra tekrar şampiyon yapan Ercan Albay’ı devre dışı bırkarak yaptığı Samet Kartal transferi ile oldu. Yapılan bu transfer Ercan Albay’ı göndermek için yapılan transfer olmuştur. Hemen arkasından da Ercan Albay bu yönetimle çalışmayacağını söyleyerek kulüpten istifa etmiştir. Ercan Albay’ın yerine ise Yılmaz Vural ile birlikte “küme düşüren hoca” diye adlandırılan Güvenç Kurtar’la anlaşılmıştır. İç transferlerin arkasına yapılan takviyeler ise 30 yaşını geçmiş uzun dönemdir futbol oynamamış futbolculardan yana kullanan yönetim bu süreçte transfer işlerini resmi olarak hiçbir yerde kaydı olmayan Oktay ismindeki bir menajere devretmiştir.  Yapılan transferlerle ligin Tavşanlı Linyit’ten sonra en yaşlı kadrosunu oluşturan Demirspor yönetimi getirdiği Gana milli takımdan getirdiği Mpong transferi ise tam bir komediye dönüşmüştür.  Afrika’da birçok gazetede de birinci sırada yansıyan bu haberlerde Demirspor yönetimi “kölelik” sözleşmesi önerdiği futbolcuyu kabul etmeyince tehdit ettiğine dâhil iddialar üzerine futbolcunun kamptan kaçması Gana basınında yankılandı.
Gelinen noktada taraftar tarafından istenmeyen bir yönetime sahip, elinde geçen sene şampiyon olan kadroya rağmen uzun zamandır futbol oynamamış ve forvetsiz bir kadrosu bulunan Adana Demirspor için yapılacak bir değerlendirme çok iç açıcı olmayacaktır. Lakin başta söylediğim şey tekrarlıyorum Adana Demirspor yapılan bu genel değerlendirmelerde her sefer ters köşe yapmayı da başarmıştır. 20 yıla yakındır yakından takip ettiğimi hemen her maçına gittiğim kulübün bana bunu göstermiştir. Onun içindir ki Adana Demirspor için söylenecek tek şey süreçte ilk başlama düğü ile birlikte taraftardan yükselecek “Yönetim İstifa” seslerinin yükseleceği gerçeğidir.


Hiç yorum yok: