28 Mart 2013 Perşembe

Yabancı Sınırlaması, Beckham, Bülent Uygun...


Foto bloglarında dolaşırken denk geldi bu fotoğraf. Şekerlikleri bir kenara benim aklıma gelen Bülent Uygun ve Beckham'la ilgili açıklamaları geldi. Bilmeyenler için şöyle demişti Uygun: ''Beckham ölmüş, gömmüşler hala pazarlıyorlar. Bizse elimizdeki yetenekleri Arda'ları filan yerden yere vurmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.''

Senin gibi ezberciler oldukça bu memleket değişmez sevgili Bülent Uygun. Evet Bekım çok güzel pazarlanan bir ürün İngilizler tarafından evet ölecek hala satıyor çünkü adam sahada hiç bir şey yapmasa ürün satışı, magazini şunu bunu para ediyor. Sen diyorsun ya hani biz Arda'ları yerden yere vuruyoruz diye. Bak orada haklısın ama senin dediğin sahadaki performans halbuki önemli olan o değil. Bekım'ın her attığı adım olay her yaptığı günlerce konuşuluyor ve bunu güzelce pompalıyor İngilizler. Pekii biz napıyoruz? Arkadan sesi gür ve biraz egzotik arkadaş seslendirmesi ile '' Sinem Kobal'la evlenmeye hazırlanan Arda sinema kapatttııııı. Ooo bunu nasıl yapar. Topçu dediğin böyle mi olur!!!'' şeklinde veriyoruz.

Bu konuyu uzun uzun anlatsam yine kimse anlamaz zira araya gelenek görenek meselesi girer. Top sakal bırakmanın bile geleneğe ters geldiği bir ülkede -hangi gelenekse o artık- bunları anlatabilmek konuşabilmek pek mümkün değil. O yüzden kapatıp işin bir de diğer yüzüne bakalım. Sivasspor'la olağanüstü bir başarı yakaladıktan sonra bir türlü dikiş tutturamayan Bülent Uygun yabancı sınırlaması hakkında konuşuyor. Peki tamam konuşsun ama bende ona bir kaç soru soruyum cevaplarsa ne mutlu.

Sevgili Bülent Uygun,

Bucaspor'un başına geçtiğin dönem kaç transfer yaptın ve bunların kaçı yabancıydı? Türk futboluna, Türk futbolculara önem verelim bırakalım bu yabancı hayranlığını derken o dönem bu düşüncelerin yok muydu? Varsa memleketin en iyi altyapılarından birisi olan Buca'da neden alttan bir kaç çocuğun elinden tutmak yerine bol bol transfer yaptın.

Eskişehir'e gittin orada kaç tane altyapıdan oyuncu oynattın, kaç isme şans verdin?
Elazığ'da sezon başında alt ligden 35 yaşındaki oyuncuları transfer edinceye kadar geçen sezon seni lige çıkaran o kadar adamı oynatsaydın, gençlere şans verseydin madem öyle! Yabancı transferi neden yaptın ki  yazık değil miydi o kulübün parasına.

Gaziantep'e gittin kaç tane altyapıdan oyuncu oynattın bana bi' de hele? Ya biz burada takımı kurtarmaya çalışıyoruz bahanelerin falan olabilir. E Türk futbolcusu önemli yabancıdan kat be kat daha iyi ya onlarla kurtar takımı?

Tek bir araştırma yapmadan aklımla kalanlarla yazıyorum bunları. Eksik gedik olabilir normaldir. Biraz uğraşıp senin her takıma gittiğinde aldığın en az 10 futbolcusu falan ortaya döksem neler çıkar neler...

Artık yabancı sınırlaması ile alakalı boş konuşulanlardan o kadar sıkıldım ki ne desem boş vaktimi sizlere laf anlatmak için uğraşmak bile anlamsız geliyor. 

Son olarak sana bir soru: '' Yabancı sınırlaması olsun 5'e düşşün 3'e düşşün diyorsunuz. Sebebi de Türk oyuncuların forma şansı bulamaması çünkü Türkler yabancıları geride bırakamıyor. Madem öyle daha kendi takımının içindeki yabancıları geride bırakamayan bu kadar adam yarın Avrupa'da nasıl geride bırakacak nasıl başarı gelecek bu heriflerle?''

Yabancı sınırlaması ile falan bu işler çözülmez bu kadar basit değil iş. Yabancı sınırlaması diyerek buz dağının görünen yüzüne baktıkça siz bu ülkenin futbolu gram ileri gitmez. Geçiniz efendim bu lafları artık geçiniz...

Hiç yorum yok: