28 Ağustos 2012 Salı

Mancini'nin Man City için Yeni Taktik Planı

Geçen sezon yapılan yatırımların karşılığı olarak EPL'de şampiyonluğu kazanan Manchester City yeni sezona daha büyük hedeflerle başlıyor. Mancini ligin yanı sıra Şampiyonlar Ligi'nde de başarı için taktik planlarında değişikliğe gitti. Premier Ligi Premier Lig yapan en önemli unsurlardan birisi 4-4-2 taktiğinin neredeyse bir çok takım tarafından benimsenmesidir. Tam oalrak bu taktik sahaya yansımasa bile varyasyonları mutlaka kullanılır. Mancini onu şampiyonluğa taşıyan sistemi terk edip 3lü savunma ile başarıya gitmeyi planlıyor bu sezon!

Taktik sahaya diziliş olarak üste gördüğünüz gibi. Eğer bunu matematiğe dökmeye kalkarsak sistemin adı 3-4-1-2 gibi bir şey oluyor. Bundan 20 yıl öncesinde hep bahsedilen sarkık libero kavramı Mancini'nin sisteminde Kaptan Kompany ile tekrar hayat buluyor. Onun hemen sol tarafında Arjantinli joker Zabeleta bulunuyor. Sağında ise belirsizlik hakim. Chelsea ile oynanan Community Shield maçında genç Karadağlı Savic formayı almıştı. Geçen yıl doping nedeniyle cezalı olan ve bu sezon gönderilmek istenen Kolo Toure yedekti. O maçın kazanılmasının ardından Kolo oynatılmamasına tepki olarak madalyasını tribünlere fırlatarak hediye etti.

Kolo'nun bu tepkisi sonuç mu verdi yoksa Savic'in Fiorentinalı Nastasic'i alırken takasta kullanılmak istemesi mi engel oldu bilinmez Liverpool maçına Kolo Toure  formayı aldı.

Man City ne oynuyordu, ne oynayacak?
Manchester'ın mavi yakalı takımının taktik değişikliğine Liverpool maçları üzeriden bakalım! 
Yanda gördüğünüz kadro ve taktik düzeni City'nin geçen sezon Liverpool'u 3-0 mağlup ettiği maça ait. Manchester şehrinde şampiyonluk kutlamalarının adresini değiştiren taktik geçen sezon Süper Lig'de Galatasaray'ı şampiyon taktiğin biraz daha pahalısı ve Arap sermayesi desteklisi. Kanatlarda Silva ve Nasri(Milner) gibi daha çok içe katederek oynayan, yetenekli ve yaratıcı oyuncuları kullandı Mancini. Galatasaray örneği de tam bu noktada devrede. Geçen sezon Engin ve Emre ile neredeyse aynı sistemle oynamıştı Terim'in takımı. Orta sahada Barry ve De Jong, Melo'nun görevini, Yaya Toure ise Selçuk İnan'ın box to box modelini uygulamıştı. Yetenekli ayaklar hücumdaki oyuncuları beslerken, sıkıştıkları anlarda Tevez geriye gelerek play maker görevi gördü. Tevez'in Arjantin tatilinde olduğu dönemde ise Agüero bu rolü devraldı.


Bu taktik ve diziliş ise geçen hafta sonu oynanan ve 2-2'lik sonuçta biten Liverpool maçından. Mancini'nin taktik planında ki değişikliği görmek zor değil. Yeni taktikte dikkat çeken ilk şey Silva-Nasri ikilisinin aynı anda sahada olmaması. Orta sahada topu alan oyuncular geçen yıl olduğu gibi kanatlara topu aktarıp hücumu sonuçlandırmaya çalıştılar ancak bu sefer kanatlarda Nasri ile Silva değil Milner ile Kolarov vardı. Onların yetenekleri atakları yönlendirmeye yetmeyince hücumdaki Tevez ve Balotelli kanatlara açılmak zorunda kaldı. Böyle olunca City orta sahasında kim nerde oynuyor karıştı.

Diğer yandan hücumda etkinlik yaratamayan takımda Milner'ın savunmaya yardım edememesi genç Sterling'e kendini gösterme şansı verdi. Kolarov sol açık gibi kalınca da Zabeleta sol beke, Kolo Toure sağ beke kaydı. Maçı izlerken ''Man City savunmasına ne olmuş.'' dedirten de buydu tam olarak. Kaptan Kompany tek başına atakları gögüslemek zorunda kaldı.

Mancini bu sistemde devam edecek mi bilinmez ancak ligin başından beri bunu uygulamaya çalışması  bize bazı ipuçları veriyor. Eğer mavi formalılar bu sistemde devam edecekse Mancini'nin Arap patronlarından yeni isimler istemesi gerekir. Ancak bu seferde sorun şu ki bir kaç gün var tahtanın kapanmasına. Benim şahsi fikrim İtalyan teknik adam bu fikrinden kısa sürede vazgeçecektir. Eğer bunu uygulamaya  devam ederse şampiyonluk kupasını tekrar şehrin kırmızı yakasına altın tepside sunmuş olacak. Bakalım ilerleyen haftalar bizlere neler gösterecek.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

biraz konu dışı ooalcak ancak genç sterling nasıl oynadı bu maçta ?

mustafa arslan dedi ki...

Fena değildi ancak önünde çok fazla adamın olmaması Milner'ın savunma katkısının az olmasıda onu daha iyi gösterdi. Bir kaç maç daha görmek lazım