30 Kasım 2012 Cuma

Michael Laudrup, Reenkarnasyon, Christian Eriksen!

Danimarka futbolu deyince akla hep Michael ve Brian Laudrup Kardeşler gelir. Kulüp olarak ise akla gelecek takım Kopenhag ya da bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde adını duyduğumuz ama yazamadığımız Nordsjaelland(kopya çektim) değil Hollanda'lı Ajax gelir hemen. Zira Danimarka futbolunun tarihinde en iyi 10 oyuncu sıralaması yapılsa bir çoğunun yolu Ajax'tan bir şekilde geçmiştir. Danimarkalıysan ve ülken adına efsane olmak istiyorsan kariyerinin bir dölümünde rotayı Amsterdam'a çevirmek yazısız kural adeta.

Michael Laudrup Juventus, Lazio, Barcelona ve Real Madrid formaları giydikten sonra son durağı Ajax'a imza atmıştı. 1998'de futbolu bıraktığında koleksiyonuna Eredivise şampiyonluğunu da eklemişti. Laudrup'un vedasının ardından Ajax onun gibi bir futbolcu için tam 10 sene bekledi. Geçen süreçte ''Futbolcu Fabrikası''ndan Sneijder, Van der Vaart gibi yıldızlar yetişmişti ama 2008 yılında Laudrup daha ölmeden reeankarne oldu ve Eriksen kılığında Ajax'a geri döndü. Daha 17 yaşında olan bu çocuk için 1 milyon euro ödemişlerdi. O sezon Ajax'ın genç takımını şu an ki A takım teknik direktörü Frank De Boer çalıştırıyordu. Takım arkadaşlarının arasında dikkat çekince dönemin Ajax teknik direktörü Martin Jol onu kadroya aldı ve sezon başı kampına dahil etti. Kamptaki performansından sonra Jol onun için ''O yeni Michael Laudrup'' diyecekti. Ona göre Sneijder'den eksik kalır bir yanı yoktu. 

2010 Dünya Kupasında Danimarka milli takım kadrosuna çağrıldı. Henüz önemli bir rolü yoktu ancak 18 yaşında Dünya Kupasına gidiyordu! Danimarka futbolunda A Milli Takımı oluşturan iyi bir kadro vardı ancak takımın yaş ortalaması oldukça fazlaydı. Dünya Kupasından sonra bir çok yıldızın kariyerinin sonuna geleceği düşünülünce gelecek adına tek ümit Christian Eriksen'di.


Dünya Kupasının ardından Eriksen Ajax'a döndü ve A takımda altyapıdan hocası De Boer ile çalışmaya başladı. Bu onun adına büyük avantajdı ve takımda artık as eleman olmuştu. O sezon 6 gol atmayı başardı. Birebirde kolayca adam eksiltiyor, uzaktan şutları ile kaleyi yokluyordu. Ajax'ın oyun planının merkezindeydi ve sadece 18 yaşındaydı. Klasik 10 numaralardan farklı olarak sadece pas dağıtmıyor bitmeyen enerjisi ile rakip atakları durdurmakta da etkili oluyordu.

O sezonun sonunda Hollanda'da ''Yılın Genç Yeteneği'' seçildi. Hollanda futbolu düşünülürse bu o kadar da kolay bir şey değildi zira Eredivise'de elini sallasan yeteneğe denk geliyor. O sezon onu fark edenlerden biri de Hollanda ve Total Futbolun Babası Johan Cruyff oldu. Eriksen için ''O gerçekten tüm kalbimle sevdiğim bir oyuncu. Ona bakınca Michael ve Brian Laudrup kardeşleri görebiliyorsunuz. Onların seviyesine gelip gelemeyeceğini bir kaç yıl içerisinde anlayacağız!'' demişti.

2011-12 sezonunda Eriksen, Cruyff'un onun için vaad ettiği Laudrup'lar gibi olma düşüncesine çokta uzak olmadığını gösterdi. Ligde yeniden şampiyonluğu kucaklarken gol ve asist sayısını artırmayı ihmal etmedi. Artık takımın patronu oydu bu ağırlığı kaldırabileceğini göstermişti. Sezon sona erdiğinde büyük takımların dikkatini çoktan çekmişti bile. Amsterdam ekibi Şampiyonlar Ligi'nden elenmişti ancak Danimarkalı özellikle Manchester'a karşı Old Trafford'ta gösterdiği oyunla dikkatleri üzerine çekmişti. Ajax altyapısında iken Chelsea onunla ilgilenmiş, Barcelona ise fiyatını fazla bulmuştu ama artık değeri çok daha fazlasıydı. Onu Euro 2012'de izleyip belki de ona göre değer biçeceklerdi.


Christian'ın sanşsızlığı Euro 2012'de düştükleri gruptu. Her turnuvanın bir ölüm grubu olur ancak bu seferki çok başkaydı. Turnuvanın en büyük favorilerinden Almanya ve Hollanda'nın yanı sıra eleme gruplarında geride bıraktıkları Portekiz'le aynı gruba düşmüşlerdi. Grupta iyi futbol oynamadılar ve veda ettiler. Bu onun için büyük bir sınavdı. Devler arenasında bizzat devlere kendini gösterme fırsatını tepmişti ve ilk sınavdan kalmıştı. Ama bu sadece bir başlangıçtı ve bunca şeye rağmen hala 20 yaşındaydı!

Başarılı geçen ancak milli takımla hayal kırıklığı yaratarak biten sezonun ardından Danimarka'da Yılın Futbolcusu seçildi. Michael Laudrup yeniden sahalara dönmüştü ama bu sefer boyu biraz daha kısa ve biraz daha zayıftı sanki.

2012-13 sezonuna Ajax'ta başlayan Eriksen'in sezon sonunda bol sıfırlı rakamlarla başka bir takımın yolunu tutması muhtemel. Zira Ajax'la sözleşmesi 2014'te bitiyor ve uzatılmasında konusunda sıkıntılar var gibi. Onu alan takım sadece bir 10 numara almış olmayacak. Aynı zamanda mode seçenekleri arasında gerektiğinde Xavi olmakta var. Bu arada Eriksen bu sezon Şampiyonlar Liginde geride kalan 5 maçta en çok koşan oyuncu durumunda! Maç başına yakaladığı ortalama yaklaşık 13,5 km!! Bu veriler onun sadece bir 10 numara olduğunun göstergesi sanırım. Gideceği takım hangisi olursa olsun bir adım öne taşıyacak. Hani hep denir ya çift yönlü oyuncu diye onunki çiftten biraz daha fazlası...

Kaynak: http://www.thefalse9.com/2012/11/rough-diamonds-12-christian-eriksen.html#more

Hiç yorum yok: