21 Mart 2012 Çarşamba

FM Güncesi: Atletico Madrid #1

FM Güncesi yazı dizisi Dortmund'la başlamıştı ancak FM'nin neredeyse tam olarak Türkçe dil desteğinin piyasaya çıkmasının ardından aynı oyuna devam etme şansım kalmadı. Türkçe olarak yapılan taktikleri daha kolay anlatabilecek olmamda bunda büyük etken.


Takımımız bu kez İspanya'dan. Türkiye'den takım seçmek anlamsız zira lig Eylül'de başlıyor. İngiltere'nin transfer olayı zor, geriye İspanya kaldı. Real ve Barça'yı seçmektense başka bir takım seçmeyi tercih ettim. Falcao ve Arda'lı kadrosu beni Atletico Madrid'e götürdü.


Oyunu açtık ve başkan bize 6 milyon euro transfer bütçesi, 66 milyon euro da maaş bütçesi verdi. Öncelikle kontrat sürelerine bakıp, Beşiktaş maçlarından hatırlayacağınız 17'lik yetenek Saul ile sözleşme uzattım. Wolfbursg'tan kiralık Brezilya'lı Diego ile ilgili kararı sezon sonu vereceğim. Şimdilik onu zamana bırakıyoruz. Kaptanımız Antonio Lopez ve emektar Perea'nın sezon sonunda kontratları bitecek ve onlarla vedalaşacağız. Bu isimler dışında kontrat sürelerinden memnunum ve takıma elimizdeki kısıtlı para ile genç yetenekler katmaya çalışacağım.


Orta alanda Gabi ve Genç Koke'den memnunum ama yanlarına bir kişi daha ekleme niyetindeyim. Taktik 4-2-3-1 olacağı için kanatlarda Arda, Reyes, Salvio hatta Adrian gibi alternatiflerim var. En uçta Falcao'nun arkasına genç bir yetenek de ekleme niyetindeyim. Defansın ortasına da ucuz ama geleceği parlak bir kaç isim bulacağım. Maddi kaynaklar sınırlı ve arayışlarımız başlıyor.


Bir yandan transfer yapmaya çalışırken diğer taraftanda teknik kadroyu geliştirmeye çalıştırıyorum. Kondisyoner olarak Gian Nicola Bisciotti, Genç oyuncular içinde Jose Segura ilk etapta anlaştığım isimler. 


Oyuncu ararken ilk olarak Brezilya pazarı ve Hollanda'nın futbolcu fabrikası Ajax'a uğradım. Defansta geleceğe yönelik yatırım yapma fikrim Vertonghen, Alderweireld, Van der Wiel üçlüsüne götürdü beni. Bir de sol bek olsa kadroda paket olarak savunmaya talip olacaktım. Orta alanda Diego'yu uzun vadede düşünmemem Eriksen'i de gündeme almama sebep oldu. Bu 4 oyuncuyla görüşmelere başladık ama Van der Wiel çok daha büyük kulüplerin kıskacındaydı gelmek istemedi. Diğer 3 oyuncu için yaklaşık 20 milyon euro karşılığında anlaştık. Vertonghen 9(dc), Alderweireld 5(dc), Eriksen 7(amc-mc) milyon bedelle İspanya'nın yolunu tuttu. 6 milyon transfer harcama bütçem olduğu için sadece 600bin euro nakit verip kalan parayı 4 yıla taksitlere yaydım. Geleceği ipotek ettik biraz ama 3 tane çok parlak oyuncu kazandık. Sözleşmelerinde yazan bedeller Serdar Kesimal'dan falan ucuz. Bu arada serbest kalma maddeleri de 30 milyondan başlıyor!



Bu oyuculardan sonra transferi şimdilik kapattık. Cepte para yok Demirören gibi para pompalayan yönetimde olmayınca eksiklerimize rağmen sezona başlıyoruz. Gelecek sezon için Srna, Fellaini gibi isimlerle görüşüyorum ancak çok fazla maliyetliler. Anlaşma zemini arayacağız zamanı gelince. Bu sezon için tek transfer ihtimali genç bir forvet olabilir.  Bonservise verecek çok fazla para olmadığı için kiralık olarak Lukaku, Macheda, Welbeck gibi isimler üzerinde duruyorum. Lukaku için Chelsea'yle para ödemeden üstelik maaşının yarısını ödeyerek bir sezon kiralamada anlaştım ancak oyuncu gelmedi. İkinci alternatif Macheda için 100bin euro kiralama bedeli ile anlaştık Sir Alex'le :) Bu arada Tottenham elimdeki tek adam gibi sol bek Felipe Luis için taksitler halinde 10 milyon euro teklif etti. Peşin 13,5 milyona bırakacaktım ama yanaşmadılar. Zaten tok satıcıydım. Takımdaki sağ bek sorunu ise sürüyor. Van der Wiel için istenilen 12 milyon euroyu bulmam zor ancak kaynak yaratmaya çalışıyorum Manchester'la kurduğum ilişkiden Rafael'i kiralık olarak almayı başaramadım. Kısacası büyük bir sürpriz olmazsa transferi kapattık bu yaz.
Hazırlık maçlarına başlamadan Avrupa'da maceramız ön eleme turu ile start aldı. Sloven Koper ile eşleştik. İlk maçta ideale yakın 11'le çıkıp deplasmanda 3-0 ile kazandıktan sonra rövanşta sahaya altyapıdan 8 oyuncu sürdüm. Maçta dakikalar 25'i gösterirken 3-1 yenik durumdaydım ve panik oldum. Orta alana iki tecrübeli isim alarak maça müdahale edip, skoru 4-3 ile lehimize çevirip maçı bitirdik. Bir sonra ki turda rakip Malmö idi. İlk maçta maçın başında duran toptan öne geçmeme rağmen saha sonra etkili olmadı takım. İkinci yarının başında Salvio-Macheda değişikliği ile hücumu hareketlendirmek istedim. Bir kaç dakika sonra Macheda'nın kazandırdığı penaltıyı Falcao gole çevirdi ve rahatladık. Maç 2-0 sona ererken Malmö epey zorlamıştı bizi. Rövanşta bir iki rötuş dışında as kadroyu sahaya sürdüm. Falcao klasik kafa golü ile maçın başında turu getiren golü attı. Oyunun ilerleyen bölümünde Adrian, Macheda ve 16'lık yeteneğim Saul'u oyuna aldım. Skor değişmedi ve 1-0 kazanıp gruplara kaldık.


Artık La Liga başlıyor ve son taktik düzenlemeleri yapacağım. Bir daha ki yazıda detaylı olarak taktik düzenlemelerden bahsedeceğim. Takımda önemli sakatlıklar yok ve Ligi ve Avrupa'yı sallamaya hazırız! Bir daha ki yazı ne zaman olur bilemem ama takipte kalın ;)

Hiç yorum yok: