8 Eylül 2012 Cumartesi

Plan Güzel Seçimler Yanlış | Hollanda 2-0 Türkiye

Dün maçtan önce Abdullah Avcı'nın basın toplantısını izleyince rahatladım. O kadar kendine güvenli ve emindi ki bize de güven verdi, umut aşıladı. Bugün maç başlarken çıkan kadro beni şaşırtmamıştı hatta dün ki güven biraz daha artmıştı. (Sağ bek hariç)

Abdullah Avcı Hollanda'nın ağır savunmasına karşı önde basarak pozisyonlar bulmayı hedeflemişti ve istediği de oldu. Umut ve Arda ile pozisyonlar bulduk ama değerlendiremedik. Onlardan birisi gol olsa burada farklı konuşur muyduk? Cevap çok net hayır! Oyunu eleştirmek değil derdim zira hedeflenen oyun oynandı ama sorun oyuncu değişiklikleri ve seçilen isimler. Öncelikle Hamit'in fiziksel durumu malumunuz. GS'ın oynadığı bütün maçlarda fiziksel olarak eleştirildi ama Avcı onu Avrupa'nın en çabuk oyuncularından Robben'in karşısına koydu. Bunun olmayacağını görmesine rağmen inadı sürdü ve 90 dakika boyunca sürdü Robben'in bacak araları. Gol yemedi isek bu tamamen şans ve turuncu formalıların beceriksizliği...

Emre fena oynamadı ancak oyunda kalacak kadar yeterli değildi. Yerine Selçuk girer derken Nuri'yi seçti hoca! Atletico  Madrid'te toplam aldığı süre 5 dakika olan oyuncu çıkarken, Liverpool'da ilk maçında bir saat boyunca toptan kaçan adam sorumluluk alması için sahaya sürülüyordu! Ve bu ligin en çok isabetli ve etkili pas atan oyuncusu kulübede kalmaya devam etti. Nuri A Milli seviyede hiç bir zaman takımı omuzlarına alan bir adam olmadı ve bu gidişle de olmayacak. Abdullah Hoca'nın bu tercihini anlamadım, anlayamayacağım.. Ardından ikinci değişiklik Burak geldi doğru bir hamleydi ancak bir sonraki hamle bu hamleyi etkisiz kıldı. Sercan kanatta tek bir topu bile hücuma taşıyamıyordu ama hoca çıkarmak için epey bekledi. Yerine Caner ya da Gökhan Töre girer kanattan top getirir derken hoca oyuna Mevlüt'ü aldı enteresan bir şekilde. Oyunda 3 tane forvet oyuncusu vardı ama onlara top getirecek adam kalmamıştı. Mevlüt'ün solda adam geçerek top taşıma isteği durumu özetler nitelikteydi zaten.

Kısacası Abdullah Avcı oyun planını doğru kurdu ancak oyuncu seçimleri ve değişiklikleri ile kendi planını bozdu. Henüz ilk resmi maçında eleştirmek istemiyorum ama hataları yenilir yutulur cinsten değildi. Bir kaç gün sonra Estonya'yı yeneriz ama şunu unutmamak gerek. Hollanda bu oyunu oynarken yenemiyorsan iyi bir gününde asla yenemezsin. Zira grubun diğer ikincilik adayları turunculuların oynadığından çok daha kötü oynamayacak. Hollanda bugün sahada Estonya takımına Robben'i koymuş gibi oynadı. Böyle oynayan takımı yenemiyorsan yarın Romanya'yı, Macaristan'ı da yenemezsin ve birincilik gibi bir hedeften söz etmende anlamsız olur!


Oyunculara notlar:
Tolga Zengin: Tolga bu ülkenin en iyi 2-3 kalecisinden birisi. Bugün Robben'in etkili oyununa rağmen büyük tehlikeler yaşamadı. Sneijder'in bir iki şutu onun ellerinde eridi. Kıscası ondan yana hiç bir sorun yoktu.

Hamit Altıntop: Hamit'in daha öncede bol bol sağ bekte oynadığını gördük ama ne bu maç ne de Hamit'in fiziki durumu orada oynamasına imkan veriyordu. Abdullah Hoca bunu görmesine karşın önlem almadı ve Hamit'in Robben tarafından ezilmesini izledi. Hamit'e kızmıyorum zira suç onun değil onu bu durumda oraya koyanın! Hamit'in tek suçu ise yediğimiz golde direk dibini tutmaması oldu.
Semih Kaya: Semih belki de en iyi maçını çıkardı. Bugün mücadelesi ve yerinde müdahaleleri ile güven verdi. Bundan sonra da forma onun olacak gözüken o.
Ömer Toprak: Bundesliga'da bu sezon formayı almasını zor görüyordum ama geçen hafta formasına kavuştu. Bu maçta da fena oynamadı. Bu hem takımı hem de milli takım için istikrar oluşturabilir. Duran toplarda bulduğu iki pozisyonu gol yapsa bugün maçın adamı olabilirdi.
Hasan Ali Kaldırım: Son maçlarda eleştirilmesine karşın iyi performanslar çıkarmıştı Hasan Ali. Sadece önünde Sow ve Kuyt'ın oynamasının zorluklarını yaşamıştı. Bu maçta savunmada çok sıkıntı yaşamadı zira Hollanda o kanattan fazla gelmedi. Hücumda ise muhtemel ileri çıkma talimatı alması etkisiz kıldı.

Mehmet Topal: Orta sahada oyunu iki yönlü oynamaya çalıştı ancak yetenekleri hücum için fazla el vermedi. Sağ tarafa yardımcı olmaması onun için handikap ancak olumsuz anlamda göze batan performansı yoktu.
Emre Belözoğlu: Maç eksiği olmasının dezavantajını bu maçta yaşadı. Takımı hücuma taşıması istenmişti ondan ama bunu pek yaptığını söyleyemeyiz. Bunda Hollanda orta sahasının onu sürekli markajda tutması da etkili oldu.

Sercan Sararer: Sercan hazırlık maçlarında gösterdiği performansla göze batmıştı ve hücumda etkinliği ile şapkadan çıkan tavşan gibiydi. Bu maçta ise sahada yoktu Sercan özellikle ikinci yarıda ismini duymadık desek yeridir. Hoca onu çıkarmak için neden bu kadar bekledi anlamadım.
Arda Turan: Arda konusunda görüşüm belli. Arda forvet arkasında kul-la-nıl-ma-ma-lı! Arda ne zaman kanatta oynasa takımına hücumda çok büyük farklılık yaratıyor. Bu maçta çaldığı top dışında bütün aksiyonları kanada deplase olduğunda üretti. Zaten maç içinde Tunay ile yer değiştirdiler. Arda forvet arkasında tutsa Atletico'da devam ederdi ancak denendi ve olmayacağı belli olduktan sonra sağ tarafa kaydırıldı.
Tunay Torun: Ondan bu maç öncesi ümitliydim ancak ne hücumda ne de savunmada fark yaratamadı. Hollanda'nın tüm ataklarını onun kanadından yapması da bunda etkili oldu belki ama yine de bir iki aksiyon gösterebilirdi. Oyundan alınması da gecikti anlamadığım şekilde. Hoca sağ tarafa neden müdahale  etmedi halen anlayabilmiş değilim.
Umut Bulut: Umut her zaman ki gibi sahada savaştı, bastı, top çaldı, kafa vurdu. Onun için çok söz söylemeye gerek yok tek sorun kanatlarda ki oyuncuların ona katılmaması oldu.

Burak Yılmaz: Golcü Burak oyuna girdikten sonra on dakika içinde 3 kez ofsayta, 2 kez de yere  düştü. Umut o yerdeyken hala koşuyordu. Belkide 11de oynamayı bekliyordu hayal kırıklığı oldu ama takıma katkı vermek adına bir şeyler yapabilirdi. Yine de Burak'a kızmak anlamsız zira sahada ona ara topu atacak adam da yoktu.
Mevlüt Erdinç: Bu maçta sahaya sürülecekse forvet için olmalıydı ama girdiği andan itibaren kanatta yer aldı. Mevlüt fena oyuncu değil ancak maç kurtaracak adam hiç değil!
Nuri Şahin: Onun için ne söylesek boş aslında. KORKAK diyeceğim ama geçmişine ayıp etmiş olacağım! Nuri için daha önce Dortmund'ta aldığı sorumluluğu ne Real'de ne de Milli Takım'da aldı demiştim halen de fikrim geçerli. Zaten Real'den ayrılmasının sebebi de buydu. Liverpool'da ilk maçında 60 dakika oyunda kalıp toptan kaçan Nuri bu maçta sorumluluk alsın diye sokuldu. Girdiğinden itibaren 15 dakka geçtikten sonra ilk kez adını duyduk.. Avcı'nın kafasında kalan o genç Nuri 2 yıldır ortada yok. Bunu çabucak idrak ederse hem onun için hem de milli takımımız için çok iyi olacak...

Bu maça kağıt üzerinde zaten sıfır puann yazıyorduk ama bizi üzen şu Hollanda'yı yenememek oldu. Estonya maçında takımı bir kez daha görmek lazım ama sorun takım değil Avcı'nın tercihleri. Şu maçı kazanmış olmak bizim adımıza çok daha kötü olabilirdi. Abdullah Hoca umarım ders alır!

HOLLANDA: 2 – TÜRKİYE: 0
Stat: Amsterdam Arena
Hakemler: Carlos Velasco Carballo, Roberto Fernandez, Juan Carlos Jimenez Yuste (İspanya)
Hollanda: Krul, Janmaat (Dk. 46 Van Rhijn), Heitinga (Dk. 85 Vlaar), Martins Indi, Willems, Clasie (Dk. 50 Fer), Narsingh, Strootman, Van Persie, Sneijder, Robben
Türkiye: Tolga, Hasan Ali, Semih, Emre (Dk. 60 Nuri), Hamit, Umut, Tunay (Dk. 81 Mevlüt), Arda, Mehmet Topal, Ömer, Sercan (Dk. 69 Burak)
Goller: Dk. 17 Van Persie, 90 2 Narsingh (Hollanda)
Sarı kartlar: Dk. 42 Hasan Ali, Dk. 66 Tunay (Türkiye), Dk. 88 Willems (Hollanda)

Not: Foto 1 ve istatistikler  ntvspor.net, foto 2 goal.com'dan alınmıştır.

Hiç yorum yok: