17 Mart 2012 Cumartesi

Bugün Bayram Çocuklar!!!


O gün geldi çattı nihayet.. Bugün derbi günü, bugün bayram, bugün hayatın duracağı; kalplerin sadece Kadıköy'de atacağı gün. Derbiler her zaman sürprize açıktır ama bugün sürpriz olabilecek mevzulardan bir tanesi kazanan taraf değil. Onun dışında her şeye gebe bu maç. 

TT Arena'da ki maçın aksine bu maçta her şey biraz daha net. O maçta Aykut ve Fatih Hoca maçlara sürprizlerle başlamıştı. Alex'in forvet oynaması kadar tek forvetle çıkacak denilen Galatasaray'ın iki forvetle çıkması, skor, oyun her şey beklenmezdi. Ama bugün her şey daha açık seçik! Kimseden sürpriz beklenmiyor. Taraftarın en büyük merakı yapılacak kareografi!
Fenerbahçe psikolojik mücadelesini sürdürürken evinde taraftar desteği -siz buna baskı da diyebilirsiniz- ile muhteşem oynuyor. Galatasaray her ne kadar son dönemde sallansada harika bir sezon geçiriyor. Maçın sonucu için benim görüşüm bu konuda taraf olduğum için Fenerbahçe galibiyeti ama daha önemlisi atmosfer ve maçın seyri..


Önce konuktan başlayarak Galatasaray hakkında fikirlerimi beyan ediyim. Cimbom bu sene müthiş hücum pres yapıyor. Bunu yaparken en önde Elmander'i arkasında Selçuk ve Melo'yu mühiş kullanıyor. Tam kanat oyuncuları olmayan ve mücadeleci yapıları ile öne çıkan Engin ve Emre Çolak'ta baskının uygulanabilirliğini kolaylaştırıyor. Bu isimler topu kazanmak için alanı öyle iyi daraltıyorlar ki topu çalıp tek pasta gole gidebiliyorlar. Savunmada alan daraltmak savunmada sağlam durmalarına ve kolay kolay pozisyon vermemelerine neden oluyor. Cim-bom bu sezon 7 deplasman maçında gol yemedi desem demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım. Fenerbahçe'nin buna engel olmak için ihtiyacı olan en önemli isim Emre. Emre bugün defanstan top alıp öne taşıma görevini yerine getirebilirse baskı uzun sürmeyecektir. Sahada en kilit isim ne Alex ne de Stoch olacak, o isim defans-hücum arasında ki köprüyü kuracak olan Emre. Galatasaray'ın bugün en büyük amacı bu bağlantıyı koparmak olacak. Tıpkı ilk maçta yaptıkları gibi..


Fenerbahçe deplasmanlarda ki kötü performansının aksine evinde muhteşem oynuyor. Geçmiş senelerin aksine taraftar gazıyla bir gol atıp üstüne yatmıyor. Özellikle Stoch'un Kadıköy'de istekli oyunu ve taşıdığı toplara Alex'in de pasları ile katılması farkı yaratıyor. Emre'nin bu sezon Saraçoğlu'nda kötü oynadığı tek maçı bulamazsınız ama aynı şekilde deplasmanda da iyi denilebileceği tek maç yok! Bugün galibiyetin anahtarı Emre olacak çünkü topları taşıyacak olan Stoch'a da, ara paslarını atacak olan Alex'e de ilk servisleri o yapacak. Eğer Alex'i kendi yarı alanında yay civarında top almaya gelmişken görürseniz anlayın ki Emre işlemiyor. Alex için yoruma gerek yok gerekeni yapacaktır. Sow için de bişey söylemek anlamsız olur çünkü gerekli pasları alamazsa orta alandan top alıp gol atmasını beklemiyor kimse. Fenerbahçe için en önemli faktörlerden biri de Mehmet Topuz. Topuz bu sezon yokları oynarken son 2-3 maçta kıpırdandı ve bir şeyler yapmaya başladı. Onun bugün hücumdaki performansı Stoch'un enerjisini de etkileyecektir. Kötü performans halinde Stoch'a önlem alınacak ve kolu kanadı kırılacaktır takımın. 


Maçta 22 oyuncu, 3 hakem, 2 teknik direktör ve bir de 52bin kişilik koro etkili olacak. Ne yorum yapılırsa yapılsın her şey daha 1. dakikadan değişebilir. Erken gelecek bir gol veya kırmızı kart tüm sistemi alt-üst edebilir. Kritik bir hakem hatası maçı çığırından çıkarabilir ama bu ihtimalleri düşünmek hayal etmek bile güzel.


Bugün Fenerbahçelinin, Galatasaraylının bayramı; bugün Türk futbolunun bayramı. Maça kadar her türlü senaryo sonrasında maçta olanlar günlerce konuşulacak. Rakibi kızdırmak, dalga geçmek en büyük eğlencemiz olacak. Bu gece tüm sıkıntılar unutulacak bayramlıklar (formalar) giyilecek stada gidilecek. Gidemeyen ekranın karşısında ölüp ölüp dirilecek...

Hiç yorum yok: