12 Mart 2012 Pazartesi

Sahibinden İkinci El Q7!

Beşiktaş performans anlamında kötü bir dönemde ve bunun sorumluları aranıyor. En son böyle bir dönem yaşandığında Guti kurban verilmiş ve takımdan gönderilmişti. Bu sefer kurban olarak hem taraftar hem de basın tarafından Quaresma seçildi. Haklılıkları tartışılmaz gerçek ancak tek sorun  Q7 mi tartışılır..


Quaresma'nın Beşiktaş'a imza atışı Yıldırım Demirören'in taraftarla barışma planıyla oldu. Guti ve Quaresma ile dünya yıldızları getirmesi furyasını başlatan Demirören ''Yeter Demirören yeter'' tezahüratlarını ''yetmez'' şeklinde değiştirmiş taraftarla arasında ki buzları eritmişti. Yıllardır en bilinçli taraftar olarak gösterip, övdüğümüz çarşı bile bu oyuna gelmişti. Hatta öyle ki tribün lideri Alen Markaryan kitap yazmış ne kadar eğlenceli bir kişilik olduğundan falan bahsetmişti. İnönü'de imza töreninde binlerce taraftar hayran gözlerle onu izlemişti. Haksız da sayılmazlardı aslında Roberto Carlos ve Anelka ile birlikte memlekete ayak basan en kariyerli futbolculardan birini almıştı Beşiktaş. Barcelona, Porto, İnter, Chelsea gibi takımlarda dünyaca ünlü hocalarla çalışmış, bu kulüplerin formalarını terletmişti bu adam..


Hikaye çok güzel başlamıştı ama geldiğimiz noktaya bakınca neyi yanlış yaptı Beşiktaş sorusunun cevabını verebilecek babayiğit var mı? Bu adam zaten sorunlu olarak gelmişti ama yapacaklarının karşılığında tüm cefasını çekmeye razıydı kulüp. Ama hem cefasını çekip hem de karşılığında bişey alamayınca, Q7 Beşiktaş aşkı mutluluğa eremeden sona ermek üzere..


Barcelona'da ki başarısız deneyimin ardından Porto'da yeniden doğan ve İnönü'de Beşiktaş'a karşı resital sunarak Beşiktaş taraftarının o günlerden gönlüne giren Quaresma'dan Barça ve İnter performansları değil Porto'da ki oyununu bekliyordu herkes. Olmadı.. Neden sorusunun cevabını vermeye çalışıyım.


Q7 Porto'da oynarken sahada takımdaki tek özgür oyuncuydu. Takımın geri kalanı tam disiplin içindeydi ve koşmayan yoktu. Q7'nin savunmada ki zaaflarını takımın geri kalanı rahatlıkla kapatıyor, O ise iş bitirici ve pozisyon hazırlayıcı olarak görev alıyordu. Fenerbahçe'de Alex'de  savunma yönünde çok yok ama takım onun yerine de koşuyor Alex de atıyor attırıyor! Quaresma'yı aldıktan sonra arkadaş olsun diye, yıldız diye alınan Simao ve Almedia, Q7'ye yardımcı olmadı aksine zarar verdi. Quaresma dışında sahada koşan, yırtan oyuncular olması gerekirken all-star karması kurar gibi takım kuruldu. Bu işler yaratıcı oyuncuları aynı anda sahada olması ile olsa Stoch solda sahada iken sağda koşan Mehmet Topuz değil Dia olurdu!


Takım mühendisliğinde yapılan hatalar Beşiktaş'ı bu halle getirirken sezon sonunda takım bir kez daha yeniden kurulacak. Bunu bedavaya yapmak mümkün olmadığı için yıllardır transfer şampiyonu olan Beşiktaş'ın mali durumu da şaşırtıcı değil! Türkiye'de takımı başkanlar taraftar mantığıyla Football Manager oyunu oynar gibi kurdukça bunları daha çok göreceğiz. 


Peki Quaresma'nın hiç mi hatası yoktu denilecek elbette. İllaki en büyük sorumlulardan birisi O ama madem faydalanamayacaktın niye aldın diye sorarlar adama. Hadi aldın neden faydalanamadın böyle bir yetenek elindeydi diye de sorarlar. Porto nasıl faydalandı o paralara sattı diye sorarlar. Mourinho oynatmadı ama sorun çıkarmasına da izin vermedi derler adama! Takımda maçı sonuna kadar isteyen, koşan adamlar varken sen Q7 diye inletiyordun stadı derler taraftara!


Beşiktaş taraftarıyla da yönetimiyle de kendi etti kendi buldu. Yönetim alırken bu sıkıntıları biliyordu ama bişeylerin üstünü örtmek için çok güzel kullandı ve tarafarı uyuttu. Parasını vermedi neden oynamıyorsun dedi. Taraftar da 'trivela'lara hayran hayran bakarken bu adam takıma zarar veriyor demedi. 


Bundan sonra oynar mı oynamaz mı bilemem ama sezon sonunda ayrılacağı muhakkak. Türkiye'ye gelen yıldızlar lisesine bir de Quaresma'yı ekleriz olur biter. Bu adamda gidip herhangi bir ligde yeniden parlar. Hepimize geçmiş olsun...

1 yorum:

Hayati Börekçi dedi ki...

porto macerası olmasa o kadar golu guizada atarmş :)