10 Mart 2012 Cumartesi

Stoch ve Bilica Bildiğiniz Gibi!..



Fenerbahçe'nin derbi öncesi yaptığı hazırlık maçında(!) uzun bir aradan sonra-son Galatasaray maçından sonra- ilk 11'deydi Bilica. Serdar'ın sarı kart cezalısı olduğu haftada Kocaman Bilica'yı son bir kez oynatmak istemiş olacak ki formayı Bekir'e değil ona verdi. Stoch ise Alex'in olmadığı maçta takımın en büyük kozu olarak yine sahadaydı.


Maçın başında Sow'un golü ile öne geçtikten sonra takım kontak kapattı sanki. Stoch'un topu ayağına aldığı dakikalar hariç takım orta alanı geçmekte zorlandı. Mehmet Topuz'un maliyeti kadar bir para ile kurulan bir takıma karşı Fenerbahçe zor anlar yaşadı. Geçen hafta Kadıköy'de Gençlerbirliği'ni perişan eden takım gitmiş başka bir takım gelmişti. Tamam haftaya derbi vardı, akıllar o maçtaydı ama bu kadar kötü oyun oynamaya da hakkı yoktu takımın.


Başlıkta ki isimlerden Stoch bu maçta belki çok fazla etkili değildi ancak bir kez daha gördük ki Alex'in olmadığı maçlarda takımın tek itici gücü Miro! Mehmet Topuz aylar sonra geçen hafta iyi oynamıştı ancak topu hücuma taşımakta sıkıntıları var. Dia desen sakatlıktan sonra hiç bir zaman eski Dia olamadı. Hatta Sow'un gelişi bile onu tetiklemeye yetmedi. Emre'de kafası esince oynamaya başlayınca elde tek Stoch kaldı. Bu sezon bu takım buralarda  ve hala şampiyonluk iddiasındaysa bunu getiren adam açık ara Stoch'tur. Alex ve Stoch bu maçta aynı anda sahada olmasa ununu eleyip eleğini asan Ankaragücü puan alabilirdi. Durum o kadar vahim aslında.. Slovak yıldız patlamayı tam zamanında yaptı hem kendini hemde takımı bir kaç level öteye taşıdı..


Bilica'ya gelince onun için söylenecek çok söz yok aslında. Bu maçta uzun bir aradan sonra formayı bulmuşken hırslı olur diye düşünmüştüm ancak Bilica aynı tas aynı hamamdı. Ortada pozisyon yokken anlamsız hareketleri ve pas hataları ile rakibe fırsatlar sundu. Bunu en son derbide yapmış ve mağlubiyeti getiren adam olmuştu. An itibariyle ona verilen her kuruş haram ancak yapacak bişey yok! Sezon sonu sözleşmesi bitecek bu adamı bir daha sarı-lacivert formayla göreceğimizi sanmıyorum. Görmekte istemiyorum!


Bu maç elbette ölçü değil ancak derbi öncesi olumlu sinyaller yoktu sahada. Hatta takım motive olabilmek için 55. dakikada ki sakatlık sırasında orta sahada toplanıp birbirini motive etmeye çalıştı. Uzun top atalım hareketli olalım falan diye ama yine olmadı. O kadar vahim bir isteksizlik vardı. Maçın bitiminde Ankaragücü Fenerbahçe'den daha fazla isabetli şut atmıştı. Evet ligden düşmesi kesinleşmiş Ankaragücü tam 21 maç sonra rakip takımdan daha fazla şut attığı lig maçını tamamlamış oldu.


Hafta arasında kontratını 3 yıl uzatan ve bizi çok sevindiren Aykut Kocaman'a küçük sitemim var. Madem bu takım bu maça konsantre olmakta bu kadar zorlandı keşke. Bilica gibi amaçsız oyuncular yerine kendini göstermek isteyenler oynasaydı. Mesela Özgür Çek ve Gökay daha fazla şans bulsaydı. Bienvenu-Sow daha fazla birlikte oynasaydı bu maçta 3 puan yine gelir hatta iyi bir oyunla gelirdi. Mühim olan 3 puansa bu saatten sonra çok da önemi yok bunların. Artık derbiyi  düşünme vakti...


Hiç yorum yok: