4 Mart 2012 Pazar

Villas-Boas&Mourinho


Chelsea'de beklenen ayrılık gerçekleşti ve Portekizli ''Genç Mourinho'' Villas-Boas gönderildi. Sezon başında büyük beklentilerle alınan ve mavilere tarihinin en parlak günleri yaşatan Morinho'nun yaptıklarını yapması beklenen genç antrenörün Londra macerası kısa sürdü. Peki neden Mourinho olamadı? 

Mourinho'nun Londra macerası
  • Portekizli Londra'ya gelir gelmez otoritesini kurdu ve patron benim mesajı verdi. Büyük patron Abramovich ile de arasını en baştan sıkı tutup desteğini arkasına aldı.
  • Takımın başına geçtiğinde ülkemizde 'abi' dediğimiz oyuncuları etrafına topladı ve onlara fikirlerini benimsetti. Lampard ve Terry bir anda Mourinho hayranı oldu. İnter'den ayrılırken Materrazzi ile sarılıp ağlaması da halen akıllarımızda. Real Madrid'de bunun mümkün olmadığını düşünüp Raul ve Guti ile yollarını ayırdı.
  • Takımı başarıya götürmek için gerekli oyuncuları seçti ve bu oyuncuları almak için gerekli bütçeyi istedi ve gerekli kaynağı aldı.
  • Takım zor günler geçirirken bile hiç bir oyuncusunu basının önüne atmadı, sorumluluğu hep kendi üstüne aldı. Bu da O'nu oyuncuların gözünde ayrı bir yere koydu.
  • Basınla sürekli atışarak takımın hep gündemde olmasını sağladı. Bunu oyuncuları motive etmek için fazlasıyla kullandı.
Villas-Boas'ın Londra macerası
  • Takımın başına geçerken yapılan spekülasyonların altında ezildi. Mourinho'nun 'Ben Özelim' açıklamalarına benzer bir tutum ortaya koyamadı ve hocasının karizmasının altında ezildi.
  • Chelsea'nin abileri ile arasını iyi tutamadı. Terry ve Lampard onu karşısına alıp basına şikayet etmeye başlayınca sorunu çözemedi ve oyuncuların gözünde karizmasını çizdirdi. Gedikli  oyuncuların altını oymasını sadece seyretti.
  • Geçen bir kaç senede başarısız olan kadroya gerekli takviyeleri yapmak için Abramovich'den gerekli desteği alamadı. Torres transferinde başarısız olmasıda ona olan güveni azalttı. Ayrıca yönetim Club Brugge'den iki genç oyuncu transfer ederken ona sormadı bile. Bu durumu kulüp politikasıdır diye yorumladı ve asla Mourinho, Wenger, Sir Ale olmayacağını gösterdi.
  • Puan kayıpları yaşanmaya başlayınca oyuncuları basın önünde eleştirip takımda huzursuzluk  çıkardı. Önce defterden sildim dediği Drogba'yı kadroya almadı, Torres'in formsuzluğu ile beraber tekrar 11'e koydu. Bu tutarsızlık onun sonunun gelmesinde büyük etken oldu.
  • Basınla irtibatını sağlam kuramadı ve eleştirilere cevap veremedi. Basının oyuncağı olması kulüpteki ve oyuncuların gözündeki imajını zedeledi.
Kısacası Villas-Boas selefinin imajının ve başarılarının altında ezildi. Geçen hafta Mourinho'nun Londra'dan ev satın alması ve gelecek sezon takıma döneceği iddiaları da onu zor duruma soktu. Çıkıp bu takımın patronu benim diyebilseydi çok daha farklı olabilirdi. Mesele kovulmak değil çünkü Mourinho'da Chelsea'den kovulmuştu ama giderken arkasında kupalar ve bir isim bırakmıştı.

Villas-Boas'ı getirmek için aceleci davranan Chelsea yönetimi gönderirken de aynı hatayı yaptı. En azından sezon sonu beklenebilirdi ancak belki de Mourinho'ya görevi teslim ederken selefin eski yardımcısı olmasını istemediler. Chelsea tekrar Mourinho'ya kavuşacak mı yoksa Şampiyonlar Kupası kaldırıncaya kadar Abramovich teknik adam kıyımını sürdürecek mi zaman gösterecek..

Hiç yorum yok: