12 Haziran 2012 Salı

Beşiktaş Tarihi Fırsatı Kaçırıyor!

Sabah uyandım, kahvaltıdan sonra çayımı yudumlarken haberleri okuyorum. Her yerde denk geldiğim haber aynen şu: ''Eriksson Beşiktaş ile 3 yıllığına anlaştı!'' Şaşırmamak elde değil hatta hayret etmemek. Son bir ayda adı geçen teknik adamalara sırasıyla bakalım. Rıza Çalımbay, Samet Aybaba, Mustafa Denizli, Ralf Rangnick, Van Gaal, Van Hooijdonk ve son olarak Sven Gron Eriksson..


İbrahim Altınsay fahri olarak futbol komitesinin başına getirildiğinde bütün Beşiktaşlılar sevinmişti. Zor günler geçiren ve geleceğe umutlu bakabilmek için iyi bir plana ihtiyacı olan Kara Kartallar için en doğru isimdi Altınsay. Gel yardımına ihtiyacımız var ama tam gün çalışacaksın, kaç para istersin denildiğinde; ben Beşiktaş'tan para almam diyen bir adam! 


Altınsay iş başı yaptıktan sonra önce Bucaspor'dan iki genç oyuncuyu istedi sonra Sakaryaspor'dan Berat. En son Arsenal'de yeni sezonda A Takım kadrosunda olması beklenen Oğuzhan Özyakup kadroya katıldı onun akıl önderliğinde. Böylesine genç ve yetenekli oyuncular alınırken, hem bu oyuncuları geliştirecek hem de başarı getirecek bir teknik adam arayışı da sürüyordu. Yazının başında gündeme gelen teknik adamlardan bahsetmiştim. Bu isimlere bakılırsa teknik adam konusunda yönetim içinde büyük ihtilaf var. Eğer seçim Altınsay'a bırakılsaydı getireceği isim asla Sven Goran Eriksson olmazdı. Van Gaal, Hooijdonk hatta Rangnick gibi isimler onun yerleştirmeye çalıştığı felsefeyi gerçekleştirebilecek isimler. Bu adamlar genç oyuncuları hem yetiştirip hem de aynı anda takımı başarıya götürebilecek niteliklere sahip; Eriksson ise devraldığı kadroyu sıkıcı bir oyunla zirveye çıkarabilecek bir adam.


Bu görüş ayrılıkları sonucunda pes eden taraf İbrahim Altınsay oldu ve dün itibariyle görevini bıraktığı söyleniyor. O Beşiktaş'ın geleceğini kurtarma derdinde yönetim ise kısa vadede başarı ile koltuğunu koruma peşinde. Yönetimdekilerin anlamadığı, halen fark edemediği ise ellerine geçen büyük fırsat. Taraftar onlara bizi şampiyon yapın demiyor, bizi Demirören'in içine soktuğu durumdan kurtarın geleceğe umutla bakalım, varsın 3-5 sene şampiyon olmayalım diyor ama yönetim henüz taraftardaki bu samimiyeti fark edebilmiş değil. Bu kafa yapısını acil değiştirip futbol takımını Altınsay'ın ellerine bırakmazlar ve Eriksson gibi eldeki yetenekli gençleri harcayacak teknik adamlar peşinde koşarlarsa, Beşiktaş'ın önümüzdeki 10 yılı boşuna geçmiş olacak.


Türk futbolunda belkide bir ilk yaşanacak ve önce felsefe belirlenip sonra teknik adam seçilecekti. Ama Beşiktaş bu treni kaçırmış gibi gözüküyor.

Hiç yorum yok: