7 Ağustos 2012 Salı

Fenerbahçe Ülker Hakkında…


Bo McCalebb, Romain Sato, Mike Batiste, Barış Ermiş ve şimdi de David Andersen. Fenerbahçe Ülker "rüya takımını" kurma adında büyük hamleler atıyor. Takım içerisinde yaşanılan revizyon ve koç Spahija'nın gidişi sonrası Siena'dan takıma dahil edilen Simone Pianigiani ile beraber "yıldız oyuncu" göçü başladı Fenerbahçe Ülker'de. Ve artık yavaş yavaş takımın ilk beşi de, hedefleri de şekilleniyor; F4!

Basketbol şubesinin başına Kemal Dinçer'in geçtiği günden bu yana inanılmaz bir yapılanmaya giden ve geçen sezon yaşanılan hezimet sonrası takımdan bir çok isimle yollarını ayıran Fenerbahçe Ülker, bu sezon adını sıkça duruyacak bir takım kurmaya devam ediyor. Geçen sezon yarıştığı her kulvarda geri kalan, lig ve kupada erken havlu atan ve Euroleague'te beklenen başarıyı sergilemeyen Fenerbahçe Ülker'in yaşadığı hezimeti unutmak adına bu sezon ciddi bir planlama ile transfer politikası izlendi, Avrupa'nın en önemli ve üst düzet oyuncuları tek tek takıma dahil edildi. Önce Panathinaikos'tan Romain Sato ve Mike Batiste, ardından Banvit'ten Türkiye'nin en iyi yerli guardı olan Barış Ermiş'i ve bir çok otorite tarafından "Gelmez aga yeaa" -#Galatasaraylılaraselamolsun- denilen Avrupa'nın şuan en üst düzey Guard'ı Makedon Bo McCalebb'ı takıma dahil etti.

Hamleleri tek tek incelediğimiz de, uzun vadede takım içerisinde başarıyı rahatlıkla getirebilecek ve mevcut kadrodan bir kaç isimlerle ( Emir, Ömer Onan ve Oğuz Savaş gibi) ligin, kupanın ve Euroleague'in tozunu attıracak bir takım ortaya çıktığı görüyoruz. Uzun yıllardır beklenen değişim politikasını Kemal Dinçer ile yapan Fenerbahçe Ülker, titiz ve sakince yürüttüğü, hiç acele etmeden istediği her oyuncuyu, isteği ücrete takıma dahil edebilecek inanılmaz bir politika izledi ve izlemeye devam ediyor. Son olarak Real Madrid ile kapıştığı ve büyük bir ihtimal ile anlaşamaya vardığı NBA patentli ve Avrupa'nın en iyi PF (4 numara) pozisyonundaki David Anderen'i takıma dahil etti.

"Bo McCalebb(PG) - Bojan Bogdanovic(F) - Romain Sato(F) - David Andersen(PF) ve Mike Batiste (C)." Kağıt üzerinde baktığımızda,  "Euroleague'te güle oynaya Final4 görür" diyebileceğimiz bir takım oluşturdu. Akabininde benchte ; Barış Ermiş, Emir Preldzic, Ömer Onan, Oğuz Savaş, James Gist ve Kaya Peker gibi birbirinden değerli yerli oyuncular mevcut. Bunları harmanladığınız da ve koç Pianigiani'nin takım kimyasını oturttuğunu düşündüğümüz de inanılmaz bir takım ortaya çıkacaktır.

bo mccalebb

Bo McCalebb
Avrupa’da faal olarak mücadele eden en yetenekli ve en kariyerli oyun kurucularından. Siena’da başardıkları ortada. Koçu Pianigiani’nin izinden gelerek Fenerbahçe Ülker’e 3 yıllık imza attı ve birçok otoriteyi -#Selamolsun.- ters düşürdü. Avrupa’da “Altın çağını” yaşayan bir oyun kurucunun Fenerbahçe Ülker’e gelmesini kimse muhtemel görmemekte idi. Fakat geldi ve bu takıma büyük katkılar verecektir. FBÜlker taraftarının gönlü Willie Solomon “The King” lakabını edinmiş olduğunu düşündüğümüz de, Bo McCalebb inanılmaz şeyler başaracaktır.



Barış Ermiş
Yukarıda da dediğim gibi; Şuan yerli statüsünde oynayan en iyi guard Barış Ermiş. Orhun Ene ile Banvit’te yaşadıkları ve tam teşekkürlü bir guard olduğunu Balıkesir ekibinde gösterdi. Fenerbahçe Ülker’de de Bo McCalebb ‘in arkasında 2.guard görevini layıkı ile yapacaktır.
Bojan Bogdanovic
Geçen sezon takım içinde en çok skor üreten oyuncu idi. Fakat bir türlü istenilen seviyelere çıkamıyordu ve istikrar adına “yoklara oynuyor” diyebileceğimiz bir performans sergiledi. Sezon bittiği günden bu yana “NBA gidiyor” denildi fakat BoBo FBÜlker’de kalacak gibi görünüyor. Kalitesi ve ter temiz şutu tartışılmaz. Bu sezon kurulan kaliteli kadro ile kendini bulmasını temenni ettiğimiz ve “can yakan üçlüklerine” çokça ihtiyacımız olacağını daha şimdiden çok net bir şekilde söyleyebiliyorum. Umarım, bildiğimiz Bojan Bogdanovic, bu sezon Pianigiani ile geri döner.

Emir Preldzic
Takımdaki isimler ne olursa olsun her zaman basketboluna bakan bir oyuncu Emir.  Hüsran ile geçen sezonda top eline geldiğinde derin bir oh çektiğimiz ve yerli statüsünde oynayan Emir’in bu sezon kurulan kaliteli kadro ve yeni koç ile daha da büyük bir role sahip olacağını ve bu takımın “6.adamı” olacağını temenni ediyorum. Pozisyon açısında 1,2,3 rahatça oynayan ve 4 numara da post-up oynayan bir oyuncunun Simone ‘un kuracağı takım rotasyonun da kilit bir yer alacaktır.

Ömer Onan
Kaptan… Mirsad’ın emekliye ayrılacağı sezonda takımda “veteran” diye adlandırabileceğimiz tek abisi kaldı. Bu sezon yeni yapılanmada ara ara yararlanılacağını düşündüğüm kaptanın, pick’ten çıkıp üçlüğü göndermelerini bu sezon daha da sık göreceğimizi düşünüyorum. Ve kaptan; Girecek, pick’ten çıkacak, 3lükleri gönderecek ve benchte keyif yapacak.

Romain Sato
2006-2010 yılları arasında koç Simone Pianigiani ile Montepaschi Siena’da bir arada olan ve 2011 yılında Panathinaikos ‘un yolunu tutan Sato, gittiği her takımda fark yaratan bir oyuncu. İyi bir şutör ve savunmada iyi bir savaşçı olan Sato’nun FBÜlker’e çok şey katacağı şüphesiz. Sato hakkında “Biz susalım, istatistikler konuşsun” diyerekten;



Mike Batiste
Basketbola 1995 yılında Long Beach lisesinde başladı Mike Batiste. Bir sene burada mücadele ettikten sonra 1996-1999 yılları arasında formasını terleteceği Arizona Devlet Üniversitesine katıldı.  Üniversite kariyerinde kendini geliştiren ve de adını duyurduktan sonra 2000-2001 sezonun da Belçika’nın yolunu tuttu ve Spirou Basket’in yolunu tuttu. Burada da bir sezon kalan Batiste, Pallacanestro Biella yolunu tuttu. Burada çıktığı 36 maçta 445 sayı bıraktı potaya. Avrupa’da adını sıkça duyurmaya başlayan Batiste, 2002-3 yılında Amerika’nın, NBA’in yolunu tuttu. Memphis forması ile 75 maçta rakip potaya 481 sayı bırakan Batiste, tekrar Avrupa’nın yolunu tuttu. 2003 yılında kapısından girdiği Panathinaikos takımında 258 kez yeşil beyaz formayı sırtına geçirdi. Onun için istikrar abidesi sözü “cuk” oturur desek az olur. Her sezon en az 30 maça çıktığı Pana kariyerinde birçok başarı sağladı. Pana ile 2005-2009 yılları arasında Yunan Kupasını ve 2007’de Eurolague’i kazanan Batiste, 2010 yılında Yunan Liginin MVP’si seçildi.
Kariyerinin her sahifesinde “başarı” yazan bir adamı takıma dâhil ettik. 1 yıllık yapılan kontratın aslında “uzatılabilecek” bir durumda olduğunu ve gelecek başarı ile Batiste’in ilerlemiş yaşına rağmen FBÜlker’in de efsaneleri arasına girebileceğini söyleyebiliriz. Bu sezon takım adına büyük söz sahibi olacaktır Batiste.


 
Oğuz Savaş
Görev adamı. Evet, Oğuz için söylenebilecek en net kelime. Görev verildiği sürece takım adına varını, yoğunu ortaya koyan ve parkede olduğu sürece iyi işler yapan Oğuz’un bu sezon bu takımda ne derece süre alır ve alacağı süre içerisinde neler yapabileceği merak konusu, benim adıma. Batiste ile 5 numaralı pozisyonda rotasyonlarında Batiste’ten daha az süre alacağını hesap ettiğimizde, alacağı sürelerin her saniyesini iyi değerlendirip, Batiste’i gerekirse saf dışı bırakması gerekir. Tabii, hedefi F4 olan takımda söz sahibi olmak istiyorsa.


Kaya Peker
Benim adıma, “Rüya takım” diye adlandırdığım ve bu sezon kurulan bu takımda en net sırıtan oyuncu. Çünkü Efes’te bildiğimiz Kaya Peker’den uzak ve hücumda pekte alternatifi olmayan bir uzun görüntüsü çiziyor Kaya. Tabii koç Pianigiani’nin bu sezon kuracağı takım içerisinde hücum açısından yer almasa bile yaptığı en iyi işte, savunmada ona görev verecektir. Belki bu yol ile Kaya, bu takımın “Görev Adamlarından” olabilir, belki…

James Gist
Geçen sezon transfer edildiğinde “Bu adam bizi uçurur” dediğimiz fakat bütün FBÜlker taraftarına hayal kırıklığı yaşatan Gist’in hala takımda kalıp kalmayacağı net bir şekilde belli olmayan Gist’in kaldığını düşündüğümüzde 4 numarada 2. Opsiyon olacağını ve bu “kaliteli” kadro da kendini ne kadar gösterir ise o kadar süre alacağını düşünmekteyim. Koç’un rotasyonuna girmesi halinde “havadan” McCalebb ile “Gist&Bo Hava Yollarını“ kuracaklarını düşünmekteyim ve heyecanlanmaktayım. Tabii Gist, sadece insanüstü smaçları ile dahil, becerisi olduğumuz her alanda kendini geliştirip, takıma katkı vermeli.

Simone Pianigiani
Ve son olarak koç hakkında birkaç bir şey yazmak gerekir. Siena’da başardıkları ortada, saygı duyuyoruz. Fakat koçluk kariyerinde ilk defa İtalya dışına çıkan bir ismin neler yapabileceği ciddi soru işaretlerinden. Ve eline AVRUPA’NIN EN İYİ TAKIMLARININ BAŞINI ÇEKECEĞİ bir kadro verildi. Uzun uzun cümlelerden çok, “Ya vezir olacak ya da rezil.” Ne olarak özet bu diyebiliriz. Tabii bu kadar büyük bir kadroyu idare edebilmesi oldukça zor görünse de eğleneceği şüphesiz belli. Hedef F4 ve ötesi.

Taraftar
Geçen sezon yapılan ve faaliyete giren Fenerbahçe Ülker Sports arenanın, hüsran ile sonuçlanan yıla denk gelmesi herkesi üzmüştü. Açıldığı günden bu yana istenilen ilgili görmeyen Arena’nın, bu sezon yapılan hamleler ile hınca hınç dolacağı tahmin ediliyor. Tabii geçen sezon hiçbir zaman takımın yanında olmayan –haklı olarak- taraftara bu sezon ciddi görev düşüyor. Bu kadar büyük hedefler doğrultusunda kurulan bir takımı ateşleyecek taraftarın rakip kim olursa olsun tribünlerde destek vermesi gerekiyor. Hele ki elinde “Avrupa’nın en görkemli arenası” varken bunu çok iyi değerlendirmesi gerekir.

Yönetim
Geçen sezon yaşanılan olaylardan sonra bir ara “alt yapı şubeleri” kapatılıyor diye haberler çıktığını daha dün gibi hatırlıyorum. Aziz Yıldırım’ın ve diğer yöneticilerin yaşadıkları ve bütün ilginin futbol takımının olduğu bir dönemde Başarsızlığın olması kaçınılmazdı ve geçen sene de olan oldu. Bu sezon “hiçbir şey olmaz” denilen takımın başına eski basketbolcu, Fenerbahçeli Kemal Dinçer getirildi ve büyük revizyon başladı. Ciddi bir atılım yapıldı ve bu takımın kurulması için ciddi rakamlar harcandı. “Kapatılacak” denilen bir branşın bu yerlere getirmek büyük başarı. Yönetimi ve bu işe gönül veren herkesi bir kez daha canı gönülden kutlamak gerek. Başarının temelleri bu kararlılık ile atıldı ve aynı azim devam ettiği sürece de başarı gelecektir. 

Hiç yorum yok: