Premier Lig'de tarihi bir sezon geride kaldı. Her sezonun ardından ''unutulmaz bir sezon daha geride kaldı'' gibi cümleler kurarız ancak Premier Lig son yıllarda Manchester United ve Chelsea'nin hakimiyetinde geçtiği için alışılmış şekilde sona eriyordu. Bu sezonu diğerlerinden ayıran Manchester'ın ''Mavi Yakası'' oldu. Arap sermayesinin eline geçtikten sonra yıldız oyuncuları bol sıfırlı bonservis bedelleri ve maaşlarla kadrosuna katan Mancini'nin ekibi 44 yıl sonra yeniden şampiyon oldu.
Sezon başlangıcında Chelsea Villas-Boas, Liverpool da efsanevi hocası Kenny Dalglish ile yeniden zirveyi hedeflerken; Manchester City kesenin ağzını iyice açmış ve Silva, Nasri, Ağüero gibi isimlerle takımı iyice güçlendirmişti. Şampiyonluklara abone Sir Alex'ın United'ı yıldızlarına değil takım oyununa güveniyordu. Sezon başladığında Arsenal ilk 7 haftada aldığı 4 mağlubiyet ile zirve yarışından çekildi. Tottenham geçen sezonki yükseliş trendini sürdürüyor, arkadan sürpriz at olarak Newcastle geliyordu. İlk düzlük dönüldüğünde neredeyse büyüklerin hepsi zirve mücadelesindeydi.
Liverpool ve Chelsea yavaş yavaş geride kalmaya başlayınca öne çıkanlar Manchester takımları oldu. Şampiyonlar Liginden elenen iki elip dört elle lige sarıldılar. Liverpool ligi bırakmış kupa maçları için yedek takımını sahaya sürer olmuştu. Arsenal yavaş yavaş alışık olduğu ilk dörte döndü. Chelsea ise AVB'den ümidi kesmiş direksiyonu yardımcısı Di Matteo'ya teslim etmişti bile.. Manchester'ın devlerine rakip olacabilecek tek takım Tottenham gibiydi ancak onu da İngiliz Federasyonu engelledi! Capello'nun istifası ile Radknapp'ı Miili Takımın başına getirmek isteyen FA uzun süre görüşmeler yaptı. Tottenham bu dönemde neredeyse 10 maç galibiyet yüzü göremezken şampiyonluk mücadelesini bırakın şampiyonlar ligi potasının bile dışına çıktı. Tottenham'ı sabote etmek isteseniz daha güzeli olamazdı sanki...
Ligin sonuna doğru son düzlük dönülürken United epey avantajlıydı. Karşı taraftan artık ümit kalmadığına dair açıklamalar gelirken diğer yandan da ''Bir daha bu formayı göremez'' dediği Tevez'i şampiyonluk yolunda oynatmaya başlıyordu Mancini! Wigan, United'ı devirerek yeniden ümitlendirdi Mavi Yaka'yı ve iş artık Etihad'ta ki kader maçına kalmıştı. City sahasında United'ı devirip puanları eşitlerken rakibine tek bir şut dahi atırmamış şampiyonluk benim hakkım demişti..
Son iki haftada kalan iki maçlarını kazanmak büyük ihtimalle onları şampiyon yapacaktı çünkü aradaki averaj farkı +7 City lehineydi! Bu avantajı Unied'ı 6-1 devirdikleri maçta almışlardı. İki takım arasındaki 10 gol farkı oluşturmuştu o maç!
Son haftaya girilirken City evinde düşmeme müücadelesi veren QPR'ı ağırlarken ManU Sunderland deplasmanındaydı. United maçı 1-0 kazandığında Etihad Stadium'da skor 2-1 QPR lehineydi. Artık son 3 dakikayı sahanın ortasında izlemeye başladılar..
90+3'te Dzeko kullanılan 19. kornerde topu ağlara yollayarak skoru eşitledi.
Ama bu skor halen United'ı şampiyon yapıyordu.
Etihad'ta taraftarlar neden olmasın derken,
90+4'te Agüero topu aldı çalımladı ve vurdu..
Goooooool!!
Etihad yıkılıyordu.
Stadı dolduran binlerce taraftar arasında hiç birinin en son şampiyonluğu görme ihtimali neredeyse yoktu!
Hepsi karşı yakadaki şampiyonluk kutlamalarını izleyerek büyümüşlerdi.
Bu bir ilkti onlar adına.
Evet Şampiyon Manchester City oldu!!
Mancini'de onların kahramanı.
Ya kaybetselerdi?
Kazanan her zaman haklıdır o yüzden Mancini'de kahraman!!
Sezonu özetleyen muhteşem bir video:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder